MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI MUSTAFA KALAYCI: “KONYA OVASI’NA DIŞ HAVZALARDAN SU GETİRİLMEZSE TARIM YOK OLACAK”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Tarım ve Orman Bakanlığı 2026 yılı bütçesi görüşülürken konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, tarımsal üretimde 2025’te yaşanan daralmaya, zirai don ve kuraklık nedeniyle tahıl ve meyve üretimindeki düşüşe, artan girdi maliyetlerine ve Konya Ovası’ndaki su krizine dikkat çekti. Kalaycı, Konya Ovası’na Ermenek, Manavgat, Hirfanlı ve Fırat gibi dış havzalardan su getirilmesini istedi, “Böyle giderse Konya Ovası diye bir ova kalmayacak.” uyarısında bulundu; süt desteğinin en az 1,5 lira olması, TARSİM ve süt birliklerine ilişkin uygulamaların gözden geçirilmesi çağrısı yaptı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Tarım ve Orman Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü oturumda söz alan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, tarımsal üretimdeki daralma, girdi maliyetlerindeki artış ve Konya Ovası’ndaki su sorunu başta olmak üzere sektörün yapısal sorunlarını gündeme getirdi.
Kalaycı, “Ülkemizin tarımsal katma değeri 2024 yılında yüzde 5,1 oranında artarken 2025 yılı birinci çeyreğinde yüzde 2,1, ikinci çeyreğinde yüzde 3,5 daralmış, yıl genelinde yüzde 1 daralacağı tahmin edilmektedir.” bilgilerini paylaştı. TÜİK’in bitkisel üretim ikinci tahminlerine göre zirai don ve kuraklığın etkisiyle tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 10,4, sebzede yüzde 0,8, meyve–içecek–baharat bitkilerinde yüzde 30,4 oranında üretim düşüşü beklendiğini aktardı.
“ÇİFTÇİMİZİN GELİRİNİ ARTIRACAK KÖKLÜ TEDBİRLERİ UYGULAMALIYIZ”
Tarıma dört elle sarılan ve tarım ürünleri ihraç eden ülkelerin gelecekte söz sahibi olacağını söyleyen MHP’li Kalaycı, son dönemde üretim planlaması ve yeni destekleme modeliyle önemli adımlar atıldığını, tarım envanteri ve bilgi sistemleri üzerinde çalışmalar yürütüldüğünü belirtti. Ancak bunun yeterli olmadığını vurgulayarak, “Yüksek girdi maliyetleri altında üretimini fedakârca sürdüren çiftçimizin, besicimizin, süt üreticimizin gelirini artıracak ve daha fazla üretmesini sağlayacak köklü tedbirleri uygulamaya koymamız lazımdır.” dedi.
Kalaycı, TÜİK verilerine göre ekim ayı itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 32,87 iken tarımsal girdiler toplamında bu oranın yüzde 34,60, hayvan yeminde yüzde 38,34, gübrede yüzde 51,78 olduğunu, mazot fiyatının da bir yılda yüzde 35’in üzerinde arttığını söyledi. Bu çerçevede mazot, gübre, ilaç ve yem gibi girdilerin uygun fiyatla temini ve çiftçiye daha fazla destek verilmesi gerektiğini belirtti.
BÜTÇEDE TARIMA AYRILAN KAYNAKLAR VE 50 MİLYAR LİRALIK İLAVE ÖDENEK
2026 merkezî yönetim bütçesinde tarımsal destek programları için 168 milyar lira, tarım yatırımları için 190 milyar lira, tarımsal kredi ve ihracat destekleri için 268 milyar lira kaynak öngörüldüğünü hatırlatan Kalaycı, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçe görüşmelerinde verilen önergeyle Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Katılım Bankası aracılığıyla tarımsal üreticilerin finansman ihtiyaçlarını karşılamak üzere 50 milyar lira ilave ödenek sağlandığını hatırlattı.
Tarım sektöründe yatırım ödeneğinin 122 milyar lirasının tarımsal sulama yatırımlarına ayrıldığını belirten Kalaycı, su sıkıntısı çeken Türkiye için “Bir damla su bile çok önemlidir.” vurgusu yaptı.
“SU KANUNU İVEDİLİKLE ÇIKARILMALI, HAVZALAR ARASI SU TRANSFERİ GÜNDEME ALINMALIDIR”
Su yönetiminde etkinliği artıracak bir organizasyon yapısının geliştirilmesi, kurumlar arası entegrasyonun sağlanması ve su kanununun ivedilikle çıkarılması gerektiğini söyleyen Kalaycı, sürdürülebilir tarım ve verimlilik için havzalar arasında belirli ilkeler çerçevesinde su transferi yapılması gerektiğini dile getirdi.
Sulamada açık kanal sistemlerinin yerini kapalı veya yer altı borulu sistemlere bırakması, sulama organizasyonlarının altyapılarının iyileştirilmesi, yer altı sızdırma sulama sistemlerinin teşvik edilmesi ve basınçlı sulama sistemlerine verilen desteklerin etkinleştirilmesi gerektiğini ifade eden Kalaycı, “Konya gibi illerde su tüketimi az olan ürünlerin yetiştiriciliği daha fazla desteklenmelidir.” dedi.
“KONYA OVASI’NIN DURUMU VAHİM, DIŞ HAVZALARDAN ACİLEN SU GETİRİLMELİ”
Konya Ovası için özel bir parantez açan Mustafa Kalaycı, kentin karşı karşıya olduğu kuraklık ve su krizi konusunda “Konya olarak çok dertliyiz.” ifadelerini kullandı. Bütçe görüşmeleri sırasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı yöneticilerine Konya çiftçisinin feryadını ilettiğini anlatarak, Komisyon’da da aynı çağrıyı sürdürdü.
Kalaycı, “Bereketli Konya Ovası kuraklık, iklim değişikliği ve kontrolsüz sulama nedeniyle büyük tehlike altındadır, durum ve gidişat gerçekten çok vahimdir. Eğer böyle giderse gelecekte Konya Ovası diye bir ova kalmayacak, tahıl ambarı Konya’da tarım yok olacak, içme suyu dahi bulunamayacaktır.” uyarısında bulundu.
Konya Ovası Projesi’nin (KOP) kilit tesislerinin yıllar önce yapılmasına rağmen, on üç yıl önce hizmete açılan Mavi Tünel’den hâlâ tarımsal sulama amaçlı su verilemediğini hatırlatan Kalaycı, Akşehir Gölü’nün kuruduğunu, Beyşehir Gölü’nün ciddi risk altında olduğunu, yer altı suyuna ulaşmak için açılan kuyuların 400 metreyi aştığını, obruklar ve yarıklarla ovadan sürekli alarm geldiğini söyledi. “Allah muhafaza, yerleşim birimleri dahi göçük tehlikesi altında bulunmaktadır.” sözleriyle riskin boyutunu anlattı.
“SU PETROLDEN DAHA ÖNEMLİDİR, KONYA’YA ERMENEK’TEN, MANAVGAT’TAN, FIRAT’TAN SU GETİREBİLİRİZ”
Konya Ovası’na dış havzalardan Ermenek Barajı, Manavgat Çayı, Hirfanlı Barajı, Fırat Nehri ve diğer imkânlardan su getirilmesinin zorunluluk haline geldiğini belirten Kalaycı, yıllardır bu konuda çalışmalar yapılmasına rağmen somut uygulamaya geçilmediğini söyledi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne deniz altından su götürüldüğünü hatırlatan MHP’li vekil, “Başka ülkelerden binlerce kilometreden petrol, doğal gaz geliyorsa, denizin altından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne su götürdüysek Konya Ovası’na da havza dışından su getirebiliriz. Hiç kuşku yok ki su petrolden daha da önemlidir.” ifadelerini kullandı.
Kalaycı, en azından kışın denizlere boşa akıp giden suların Konya Ovası’na yönlendirilerek yer altı sularının ve göllerin beslenmesi gerektiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Konya’ya yapılan yatırımlardaki rolünü hatırlatarak, “Konya Ovası’na dış havzalardan su getirecek projeleri hızla uygulamaya koyacağına inanıyoruz; yeter ki konu detaylarıyla kendisine anlatılsın.” dedi.
Tarım Bakanı’na dönerek, “Konya Ovası’ndaki vahim gidişatın Cumhurbaşkanımıza detaylarıyla anlatılmasını ve dış havzalardan su getirecek projelerin mutlaka 2026 yılı yatırım programına alınmasını talep ediyoruz, sizden müjde bekliyoruz.” diyen Kalaycı, çiftçilerin fedakârlığa hazır olduğunu şu sözlerle aktardı: “Çiftçimiz ‘Tarım desteklerini belli bir süre vermeyin, yeter ki ovaya suyu getirin.’ diyerek fedakârlık yapmaya da hazır.”
HAYVANCILIK, MERA ISLAHI VE ÇOBAN SORUNU
Et ve süt ihtiyacının yurt içinden sürdürülebilir şekilde karşılanması için hayvan varlığının ve verimin artırılması, suni tohumlama çalışmalarının yaygınlaştırılması, hayvan sağlığının korunması, üretici örgütlülüğünün güçlendirilmesi, küçük işletmelerin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve genç ile kadın yetiştiricilerin sektöre kazandırılması gerektiğini belirten Kalaycı, hayvancılık desteklerinin daha etkin uygulanmasının önemine dikkat çekti.
Meraların kalite ve verimliliğinin artırılması için mera ıslah çalışmalarına hız verilmesini, mera tespit ve tahdit çalışmalarının tamamlanmasını, meraların yetiştiriciler tarafından etkin kullanımının sağlanmasını ve kaba yem üretimi ile işleme altyapısının genişletilmesini önerdi.
Hayvancılıkta çoban sorununun da ciddi bir başlık olduğunu ifade eden Kalaycı, Afgan uyruklu çobanların çalışma izniyle kayıt altına alınacağı ve disipline edileceği bir düzenleme yapılması gerektiğini söyledi. Ayrıca 1941 tarihli Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun’un güncellenmesi, mahalleye dönüştürülen köylerde tüzel kişiliğin yeniden oluşturulması, muhtarların yetkilerinin artırılması ve koruma masraflarına göre ücretlendirme yapılmasının yerinde olacağını belirtti.
SÜT DESTEĞİ, KESİNTİLER, TARSİM VE KÜPE UYGULAMASI
Süt üreticilerinin taleplerini de Komisyona taşıyan Kalaycı, “Üreticilerimiz, süt fiyatı ve yem fiyatı artışları dikkate alındığında süt desteğinin en az 1,5 lira olması gerektiğini söylüyor.” dedi. Süt gelirlerinden yüzde 1,2 stopaj, borcu varsa yüzde 2 BAĞ-KUR kesintisi yapıldığı için süt desteğinin 40 kuruşunun bu kesintilere gittiğini aktardı.
Süt desteği almak için üreticilere tüm hayvanlarına TARSİM hayvan hayat sigortası yaptırma zorunluluğu getirildiğini belirten Kalaycı, “Örneğin 40 hayvanı olan üretici sigorta için tanesi 200 liradan 8 bin lira ödeme yapıyor. Sigorta dar kapsamlı yapıldığı için de üreticiye yeterli fayda sağlamıyor.” dedi. Şap hastalığı nedeniyle çok sayıda hayvanın telef olduğunu, TARSİM’in bu kayıpları karşılamadığını ifade eden Kalaycı, bu nedenle üreticilerin hayvan hayat sigortası yaptırmak istemediğini kaydetti.
Süt birliklerinin yıllardır ücretsiz yürüttüğü küpe takma yetkisinin Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine devredildiğini, her bir buzağı için 175 lira küpe ücretinin destekten otomatik düşüldüğünü söyleyen Kalaycı, üreticilerin bu uygulamadan memnun olmadığını ve her birliğin kendi üyelerine ücretsiz küpe takma yetkisinin geri verilmesini talep ettiğini belirtti.
SÜT BİRLİKLERİNİN DERECELENDİRME KRİTERLERİNE ELEŞTİRİ
Süt birliklerinin derecelendirilmesinde kullanılan kriterlere de değinen Kalaycı, birliklerin ofis binasının kira veya kendine ait olması, yönetimde kadın bulunması, üreticiye kredilerde kefil olunması gibi ölçütlerin uygulandığını söyledi.
“Süt birliği çok başarılı olsa bile ofis kira ise, kadın yönetici yoksa, bundan hiçbir sorumluluğu olmayan üretici daha az destek almaktadır.” diyen Kalaycı, başarı ölçümünde üye sayısı, süt toplama merkezi sayısı, pazarlama performansı ve vergi ödemedeki sıralama gibi somut kriterlerin dikkate alınmasının daha isabetli olacağını ifade etti.
Mustafa Kalaycı, konuşmasını “Bakanlık ve kurumlarımızın 2026 yılı bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum.” sözleriyle tamamladı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI