MHP’Lİ İSMAİL FARUK AKSU: “ÜNİVERSİTE SINAVI KALDIRILABİLİR, TÜRKÇENİN DOĞRU ÖĞRETİLMESİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi üzerine konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, bütçeden eğitime yüzde 15,3 pay ayrılmasını önemli bulduklarını belirterek, okul ve derslik gibi nicelik sorunlarının büyük ölçüde aşıldığını ancak niteliğin artırılması gerektiğini vurguladı. Aksu, okul öncesinde yüzde 100 kapasite hedefi, mesleki eğitimin kalkınma hedefleriyle uyumlu planlanması, yükseköğretimin geleceğin mesleklerine göre yapılandırılması, okul çağındaki çocukların şiddet ve madde bağımlılığı tehdidine karşı bütüncül mücadele ve Türkçenin ana sınıfından itibaren güçlü biçimde öğretilmesini öncelikli başlıklar olarak sıraladı. Yeterli kontenjan ve üniversite sayısına ulaşıldığını söyleyen Aksu, mevcut üniversite giriş sınavının kaldırılabileceğini, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirilerek sınavsız geçiş sisteminin tasarlanabileceğini ifade etti; öğretmenlerin mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesi, atanamayan öğretmen sorununun kademeli çözümü ve şehit-gazi çocuklarının tüm eğitim giderlerinin devletçe karşılanması çağrısında bulundu.

Kasım 20, 2025 - 18:28
Kasım 20, 2025 - 22:51
MHP’Lİ İSMAİL FARUK AKSU: “ÜNİVERSİTE SINAVI KALDIRILABİLİR, TÜRKÇENİN DOĞRU ÖĞRETİLMESİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”

Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında söz alan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, eğitimi “sürdürülebilir kalkınmanın en önemli unsuru ve millî yükselişin teminatı” olarak tanımladı. Aksu, “Nitelikli insan, güçlü aile, sağlıklı toplum vizyonunun ana omurgası eğitimdir.” dedi.

2026 yılında eğitim hizmetlerinin yaygın ve erişilebilir olması, fırsat eşitliğine katkı sağlanması için bütçeden en büyük payın yüzde 15,3’le eğitime ayrıldığını hatırlatan Aksu, öğrenci, öğretmen ve diğer bileşenleriyle eğitimin toplumun geniş kesimini yakından ilgilendirdiğini ifade etti. “Bu büyük kitlenin etkin koordinasyonuyla çocuklarımızın güvenli ortamlarda nitelikli eğitime ulaşmaları geleceğimiz adına en büyük arzumuzdur.” dedi.

Aksu, Türkiye’nin eğitim yatırımlarında önemli mesafe aldığını belirterek, “Okul, derslik, öğretmen sayısı gibi niceliğe bağlı sorunlar büyük ölçüde aşılmıştır. Bununla beraber eğitimin niteliğinin artırılması ihtiyacı devam etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu. Eğitmen kalitesinin, eğitim araçları ve laboratuvarların niteliğinin Türkiye’yi uluslararası rekabette öne çıkaracağını vurguladı.

Beş öncelik: Okul öncesi, mesleki eğitim, yükseköğretim, risk altındaki çocuklar
MHP’li Aksu, eğitim politikasında öne çıkan başlıkları ardı ardına sıraladı. İlk olarak okul öncesi eğitimde yüzde 100 kapasiteye erişme hedefinin önemine dikkat çekti. Okul öncesi dönemde disiplin, düzen, öz bakım becerilerinin geliştiğini belirten Aksu, bu dönemin çocukların temel değer ve kavramları öğrenmesi için fırsat sunduğunu, ilkokula hazırlık açısından kritik olduğunu dile getirdi.

İkinci başlık olarak mesleki eğitimi işaret eden Aksu, mesleki ve teknik eğitimin Türkiye’nin kalkınma hedefleri ve iş gücü ihtiyaçlarıyla uyumlu şekilde planlanması gerektiğini söyledi. “Beşerî sermayenin ekonominin ihtiyaçlarıyla uyumlu bir şekilde geliştirilmesi ve becerilerin güncellenmesi hususunda mesleki eğitimin kritik bir rolü bulunmaktadır.” diyen Aksu, mesleki ve teknik eğitim sürecinin bütüncül planlanması, kademeler arasında birbirini tamamlayıcı programlar geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Üçüncü olarak yükseköğretimin geleceğin mesleklerine göre yeniden kurgulanması ihtiyacına değinen Aksu, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarını planlayarak eğitim-istihdam ilişkisini güçlendirmesi gerektiğini söyledi. “Kalite ve sonuç odaklı bir yönetim anlayışıyla ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda evrensel bilgi üretimine katkı sunacak yetkinlikte akademik kadroların ve nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi gereklidir.” dedi. Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda, yükseköğretimde erişim sorununun büyük ölçüde aşıldığı, artık kalite artışına odaklanıldığı vurgusunu hatırlattı.

Dördüncü başlık olarak okul çağındaki çocukların şiddete, suça, uyuşturucu ve madde bağımlılığına karışması riskini gündeme getiren Aksu, ilgili bakanlıklar ve kurumlarla eş güdüm içinde, ailelerin desteğini de içeren bütüncül bir mücadele planına ihtiyaç olduğunu belirtti. “Başta önleyici tedbirler olmak üzere bütüncül bir mücadele planı ortaya konulmalıdır.” dedi.

“Temel eğitim her Türk vatandaşının hakkıdır, fırsat eşitliği esastır”
Aksu, temel eğitimin her Türk vatandaşının hakkı olduğunu vurgulayarak, eğitim kurumlarının hiçbir ayrım gözetmeksizin herkese açık olması gerektiğini söyledi. “Çocuklarımıza dinî inanç, etnik köken ve felsefî düşüncelerine bakılmaksızın eğitim ve öğretimde imkân ve fırsat eşitliğinin sağlanması esastır.” diyen Aksu, eğitim politikalarının yüksek medeniyet perspektifine dayanan bir anlayışla kurgulanmasını savundu.

MHP’nin eğitim vizyonunu aktarırken, Türk milletine mensubiyetin gurur ve şuuruna sahip, düşünme ve problem çözme yeteneği gelişmiş, sorumluluk duygusu yüksek, bilim ve teknoloji üretimine yatkın, girişimci, demokrat, kültürlü, erdemli ve inançlı nesillerin yetiştirilmesi gerektiğini belirtti. Öğretim programlarında bilginin analiz edilip işlenerek değer süreçlerine aktarılmasını sağlayacak yeteneklerin geliştirilmesine dikkat çekti.

Çocukların ruhsal ve bedensel gelişimini gözeten, güvenliklerini ve iyi oluş hâllerini destekleyen eğitim ortamlarının önemine vurgu yapan Aksu, eğitimin dışına çıkma ve okuldan kopma riski bulunan öğrencilere yönelik önleyici mekanizmalar oluşturulması çağrısında bulundu. Erken yaşlarda yenilikçi düşünme becerilerini geliştirmeye yönelik eğitim teknolojilerinin yaygınlaştırılması ve herkesin ilgi, yetenek ve becerileri doğrultusunda öğrenim görmesinin sağlanmasını teklif etti.

Özel eğitim, NEET gençler ve rehberlik ihtiyacı
Özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilere yönelik kurumların artırılması, desteklenmesi ve denetlenmesi gerektiğini söyleyen Aksu, bu alanda özel eğitim öğretmeni ve yardımcı personel yetiştirilmesine önem verilmesini istedi.

Ne eğitimde ne istihdamda olan NEET gençlerin, eğitimden iş hayatına geçişte kopukluk yaşadıklarını, önemli bir kısmının çalışma hayatına başlayamadığını belirten Aksu, “Bu aşamada kendi çabalarıyla iş bulamayan gençlere yardımcı danışma mekanizmaları artırılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.” dedi.

“Üniversite giriş sınavı kaldırılabilir, üç saatlik sınavla gençlerin geleceği şekillenmemeli”
Yükseköğretime geçiş sistemi üzerinde de duran MHP Genel Başkan Yardımcısı Aksu, mevcut üniversite sınav sisteminin sorgulanması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin geldiği üniversite sayısı ve kontenjan zenginliği dikkate alındığında, mevcut üniversite giriş sınavının kaldırılabileceğini ifade eden Aksu, şu öneriyi dile getirdi:

“İlköğretim ve ortaöğretimde öğrencilerin ilgi, yetenek, beceri ve kabiliyetlerini dikkate alan bir yönlendirmeyle herkesin istediği alanda okuyabileceği, fırsat eşitliğini gözeten üniversiteye geçiş sistemi uygulanabilir. Üç saatlik tek sınavla Türk gençliğinin geleceğinin şekillenmesi doğru değildir.”

Bu kapsamda, okul öncesinden başlayarak güçlü rehberlik desteğiyle öğrencilerin kendi ilgi ve yeteneklerine uygun alanlara yönlendirilmesini, yükseköğrenimde istedikleri bölümlere sınavsız girebilmelerini mümkün kılacak adımların atılabileceğini öngördüklerini söyledi.

Öğretmen ve akademik personel: “Mali ve sosyal haklar iyileştirilmeli, atanamayanlar için çözüm üretilmeli”
Öğretmenleri “istikbalin mimarları” olarak tanımlayan Aksu, “Sorunları çözülmüş, beklentileri karşılanmış, huzurlu bir çalışma ortamı tesis edilmiş öğretmenler, mutlu ve başarılı öğrencinin ve huzurlu ailenin teminatıdır.” dedi.

Öğretmenlerin ve akademik personelin mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesini, beklentilerinin mümkün olan en üst düzeyde karşılanmasını, verimlilik ve kaliteyi artıracak araştırma-geliştirme desteği verilmesini gerekli gördüklerini ifade etti. Atanamayan öğretmen sorununa da değinen Aksu, bu sorunun kademeli olarak çözülmesi ve beklentilerin karşılanması gerektiğini belirtti.

Türkçe, değerler eğitimi ve seçmeli şahsiyet dersleri
Türkçenin doğru ve güzel kullanımının önemine işaret eden Aksu, ana sınıfı ve ilköğretim kademesinde Türkçenin iyi öğretilmesini “hayati önemde” gördüklerini söyledi. Bu konuda Millî Eğitim Bakanlığının attığı adımları takdir ettiklerini belirtti.

Çocuklara erken yaşlarda vatan ve millet sevgisi, doğal kaynak kullanma bilinci, feragat ve fedakârlık duyguları, sevgi ve hoşgörü, devlet malına sahip çıkma, ahlaklı ve dürüst olma gibi değerlerin kazandırılması gerektiğini ifade eden Aksu, bu çerçevede Türk-İslam düşünce mirasının öncü şahsiyetlerinin müfredata daha güçlü yansıtılmasını önerdi. Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Mevlâna, Hacı Bayram Veli ve Yunus Emre gibi isimlerin hayatı ve felsefesinin ortaöğretimde seçmeli ders olarak okutulmasının, “manevi ve kültürel yozlaşmaya ve sapkın akımlara” karşı Anadolu’da mayalanan bilgi ve hikmetin genç kuşaklara aktarılması açısından önemli olduğunu söyledi.

Şehit ve gazi çocukları, yurtdışındaki Türk çocukları için çağrı
MHP’li Aksu, şehit ve gazi çocuklarının her kademedeki eğitim harcamalarının devlet tarafından karşılanmasını ve yükseköğretime girişlerinde kendilerine özel kontenjan ayrılmasını öngördüklerini belirtti. Ayrıca yurtdışındaki Türk çocuklarının millî kimliklerini korumaları ve geliştirmeleri için eğitim imkânlarının artırılması, özendirici programların uygulanması gerektiğini ifade etti.

Üniversiteler: “Bilim ve teknoloji üreten, bilgiyi sanayileştiren yapıya kavuşmalı”
Yükseköğretim vizyonuna ilişkin değerlendirmesinde Aksu, üniversitelerin Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştiren, bilim ve teknoloji üreten, toplumsal gelişmeye önderlik eden kurumlar olması gerektiğini söyledi. “Türkiye’nin meselelerine bilimsel yöntemlerle çözüm üreten, bilgiyi sanayileştiren ve ticarileştiren bir yapı rekabet edilebilirlik açısından önemlidir.” dedi.

Bilimsel bakış açısının üniversitelerde üniversite–toplumsal katkı–uluslararasılaşma ekseninde hâkim kılınması gerektiğini belirten Aksu, gençlerin önünü açacak, millî yenilik ve yaratıcılığı teşvik edecek bir yükseköğretim anlayışına ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Esenyurt’taki kalabalık sınıflar için çözüm talebi
Konuşmasının sonunda seçim bölgesi İstanbul’dan da örnek veren Aksu, Esenyurt Akçaburgaz’daki sınıf mevcutlarının 60’ı geçtiğini geçtiğimiz yıl da gündeme getirdiğini hatırlattı. İlave okul binalarının bitmek üzere olmasıyla bu sorunun çözümüne katkı sağlandığını belirterek, “Bu konuda teşekkür ediyoruz.” dedi.

Ancak Nihal Delibalta İlkokulu, İbrahim Özaydın Ortaokulu, Fevzi Danış İlkokulu gibi okullarda sınıf mevcutlarının hâlâ 50’nin üzerinde olduğunu ve ikili eğitim yapıldığını söyledi. “Ülke ortalamasının üzerindeki bu durum İstanbul’a yakışmamaktadır.” diyen Aksu, bu okullar için de çözüm üretilip üretilmediğini sorarak Millî Eğitim Bakanlığından adım beklediklerini ifade etti.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, konuşmasını Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2026 bütçesinin Türkiye’ye, millete ve “geleceğin teminatı evlatlara” hayırlı olması dileğiyle tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI