SAADET PARTİSİ ANTALYA MİLLETVEKİLİ ŞERAFETTİN KILIÇ: “BU KRİZ KADER DEĞİL, YANLIŞ TERCİHLERLE BÜYÜTÜLMÜŞ BİR TARIM KRİZİDİR”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Tarım ve Orman Bakanlığının 2026 yılı bütçesi görüşmelerinde konuşan Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, tarım ve hayvancılıktaki krizin nedenini “yanlış tercihler, eksik uygulamalar ve ertelenen kararlar” olarak niteledi. Çiftçinin artan borcu, gıda enflasyonundaki dünya birinciliği, Tarım Kanunu’ndaki millî gelirin en az yüzde 1’i oranında destek şartının hiçbir yıl tam uygulanmaması, uzman istihdamındaki düşüklük ve şap hastalığı ile orman yangınlarına müdahaleyi eleştiren Kılıç, “İktidar kendi çıkardığı kanuna uymuyorsa çiftçiye ‘devlete güven’ diyemez.” dedi.

Kasım 26, 2025 - 09:35
Kasım 26, 2025 - 10:17
SAADET PARTİSİ ANTALYA MİLLETVEKİLİ ŞERAFETTİN KILIÇ: “BU KRİZ KADER DEĞİL, YANLIŞ TERCİHLERLE BÜYÜTÜLMÜŞ BİR TARIM KRİZİDİR”


TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunun 20’nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunda Tarım ve Orman Bakanlığının 2026 yılı bütçesi görüşülürken söz alan Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, tarım, hayvancılık ve orman politikalarına ilişkin kapsamlı eleştirilerde bulundu. Kılıç, konuşmasının başında 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü hatırlatarak, “Geleceği inşa eden öğretmenlerimizin emekleri kutsaldır.” dedi ve tüm öğretmenlerin gününü kutladı.

“YAPTIKLARINIZ KADAR YAPMADIKLARINIZI DA KONUŞMAK ZORUNDAYIZ”
Bütçe sunumlarının genel niteliğine işaret eden Kılıç, yürütme adına yapılan açıklamaların çoğunlukla başarı anlatılarına dayandığını söyleyerek, “Yapılanlar kalem kalem, çoğu zaman etrafı süslenerek anlatılıyor ancak bu sunumlarda öz eleştiri bulmak zor.” ifadelerini kullandı. Bütçe görüşmelerinin hesabın kitabın ortaya konduğu, eksiklerin tespit edilip çözüm yollarının müzakere edildiği süreçler olması gerektiğini vurgulayan Kılıç, “Eğer yaptıklarınız kadar yapmadıklarınızı, yapamadıklarınızı da ifade etmezseniz burada milletin yararına bir netice çıkması zor olur.” değerlendirmesinde bulundu.

“ÜRETİCİYİ BORÇTAN KURTARAMADINIZ, DIŞA BAĞIMLILIĞI ARTIRDINIZ”
Tarım ve Orman Bakanlığı özelinde “yapılması gerektiği hâlde yapılmayanlar” başlığı altında eleştirilerini sıralayan Şerafettin Kılıç, şunları söyledi:

  • “Üreticiyi borçtan ve bankalara mahkûmiyetten kurtaramadınız, aksine borçları katlanıyor.”

  • “Birçok temel gıda ürününde dışa bağımlılığı bitiremediniz, tam tersine bağımlılık artıyor.”

  • “Gıda enflasyonunda dünyada 1’inci sıradayız, enflasyonu düşüremiyorsunuz.”

Kılıç, çiftçiyi don ve kuraklık gibi afetlerden koruyacak etkin bir sigorta sisteminin hâlen kurulamadığını, üretim maliyetlerinin düşürülemediğini, kırmızı ette ithalata rağmen fiyatların artmaya devam ettiğini, hayvan varlığının gerilediğini kaydetti.

UZMAN İSTİHDAMI, ŞAP VE ORMAN YANGINLARI ELEŞTİRİSİ
Ziraat mühendisi, veteriner hekim ve gıda mühendisi gibi uzmanların istihdamının son derece yetersiz olduğunu söyleyen Kılıç, tarım ve hayvancılıkta modern teknoloji kullanımında da geri kalındığını vurguladı. Şap hastalığı ve orman yangınlarına ilişkin olarak, “Şap hastalığı ülkeyi kasıp kavururken kontrol altına alamadınız, çözümü hayvan ticaretini yasaklamakta aradınız ancak o da fayda etmedi. Orman yangınları her yaz daha fazla ormanımızı yok ediyor, orman varlığımız sadece kâğıt üstünde artıyor gibi gösteriliyor.” ifadelerini kullandı.

Kılıç, “Maddeleri sıralamaya devam edersem sürem yetmeyecektir.” diyerek tabloyu özetlerken, tarım, hayvancılık ve orman başlıklarının Türkiye’nin bugünü ve geleceğini belirleyen ana alanlar olduğunu vurguladı.

“RAKAMLAR ÇOK ŞEYİ ANLATIR AMA ÇOK ŞEYİ DE GİZLER”
Bütçe ve büyüme verilerinin adaletli paylaşım açısından da değerlendirilmesi gerektiğini belirten Kılıç, “Ekonomimiz görece büyüyor ama kime büyüyor? Bu büyümeden vatandaş pay alabiliyor mu? Paylaşımda adalet var mı?” sorularını yöneltti. Bütçeden faize giden pay ile çiftçiye ödenen destek miktarını karşılaştıran Kılıç, “Üreticilerimiz bankalar gibi kâr edebiliyor mu?” diyerek gelir dağılımı ve üretimden alınan payı sorguladı.

TARIM KANUNU’NDAKİ YÜZDE 1 ŞARTI VE 168 MİLYARLIK DESTEK
Tarım Kanunu’na göre tarıma ayrılacak kaynağın millî gelirin en az yüzde 1’i olması gerektiğini hatırlatan Kılıç, bu hükmü “devlet ile çiftçi arasındaki yazılı sözleşme” olarak nitelendirdi. “Bu lütuf değil, sadaka değil, iktidarın keyfî tercihi hiç değil.” diyen Kılıç, 2026 yılı için bu oranın en az 770 milyar lira olması gerektiğini, önlerine gelen bütçe teklifinde ise tarımsal desteklerin 168 milyar lirada kaldığını belirtti.

Kılıç, “Yani kanunun öngördüğü seviyenin dörtte 1’i bile yok.” diyerek, “İktidar kendi çıkardığı kanuna uymuyorsa çiftçilerimize nasıl ‘Devlete güven.’ diyebiliriz?” sözleriyle eleştirisini sertleştirdi.

“MAZOT 60 LİRAYI GEÇTİ, BORÇ 1 TRİLYON 81 MİLYARA ÇIKTI”
Sahadaki tabloyu rakamlarla ortaya koyan Kılıç, mazot fiyatının 60 lirayı geçtiğini, gübrenin bir yılda 2 katına çıktığını, elektrik faturaları nedeniyle sulama birliklerinin çiftçiyi icraya vermekle tehdit ettiğini söyledi. Çiftçinin bankalara olan borcunun bir yılda 784 milyar liradan 1 trilyon 81 milyar liraya yükseldiğini ifade ederek, “Traktörleri icradan kurtarmak için köyde gece gündüz nöbet tutan insanlar var.” dedi.

Eskiden traktörünü düğün konvoyunun başına koyan çiftçinin bugün “traktörünü haciz gelir diye avlunun arkasına sakladığını” anlatan Kılıç, yeni alınan kararla SGK veya vergi borcu olan çiftçilerin sübvansiyonlu kredi alamayacak olmasını sert dille eleştirdi. Çiftçilerin, “SGK borcum tembellikten değil; mazot ile gübre yarışa girdi, hangisini ödeyeceğimi şaşırdım.” sözleriyle durumlarını anlattığını aktaran Kılıç, “Siz böyle bir üreticiye ‘Borcun var, kredi yok.’ dediğiniz anda aslında ‘Sen üretme, tarlayı bırak, ahırı kapat.’ demiş oluyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

Kılıç, borçlu çiftçiyi sistem dışına itmek yerine borçların yeniden yapılandırılması, faizlerin silinmesi ve gecikme cezalarının kaldırılması gerektiğini vurguladı.

2025 ÜRETİM RAKAMLARI: “TABLO AĞIR”
Üretim cephesinde yaşanan gerilemeye de dikkat çeken Kılıç, “2025 yılında meyve üretimi toplamda yüzde 30’un üzerinde düştü. Kirazda, kayısıda bazı bölgelerde yüzde 70’e varan kayıplar yaşandı.” dedi. Buğday üretiminin 20,8 milyon tondan 17,9 milyon tona, arpanın yüzde 25’in üzerinde, kırmızı mercimeğin neredeyse yarı yarıya azaldığını, ayçiçeği üretiminde de çift haneli oranlarda düşüş görüldüğünü aktardı.

Üretimdeki bu düşüşü sadece zirai dona ve kuraklığa bağlamanın asıl sorunu perdelediğini savunan Kılıç, Hazine yönetiminin gıda enflasyonunun sebebi olarak zirai donu öne sürmesini eleştirerek, “Geçtiğimiz ekim ayında fiyatı en çok artan yumurta, tavuk eti, taze sebze ve alkolsüz içeceklerin zirai donla ilgisi yoktur; mazotun 60 lirayı geçmesi de zirai don nedeniyle olmamıştır.” dedi.

“LİYAKAT YOKSA VERİM BEKLEYEMEYİZ”
Devletin bütün kademelerinde liyakat ilkesinin esas alınması gerektiğini vurgulayan Kılıç, Tarım ve Orman Bakanlığı için de bu ilkenin “olmazsa olmaz” olduğunu söyledi. “İşi ehline vermezsek yapılan işten verim bekleyemeyiz.” diyen Kılıç, 2025 yılında alanında uzman personel istihdam rakamlarına dikkat çekti.

Kılıç, “2025 yılında ziraat mühendisleri için 18, veteriner hekimler için 41, gıda mühendisleri için sadece 7 kişilik istihdam kontenjanı açılmıştır.” bilgisini paylaşarak, bu sayıları “komik istihdam rakamları” olarak nitelendirdi. Şap hastalığı, çiftçinin yalnızlığı ve artan gıda zehirlenmeleri karşısında uzman eksikliğine işaret eden Kılıç, “Hastalık var ama veteriner hekim istihdamı yok, çiftçi yalnız ama ziraat mühendisi alımı yok, tağşiş ürünler raflarda ancak gıda mühendisi alımı neredeyse yok.” dedi.

Kılıç, Tarım ve Orman Bakanı’na seslenerek, “Bu istihdam rakamlarını lütfen gözden geçirin. Alanında uzman personel istihdamı için en kısa zamanda somut adımlar atmanızı bekliyoruz.” çağrısında bulundu.

“BU KRİZ KADER DEĞİL, ÇÖZÜM BELLİ”
Tarım ve hayvancılığın Türkiye için stratejik alanlar olduğunu, bugün ağır bir krizden geçildiğini belirten Kılıç, “Bu kriz kader değildir. Bu kriz yanlış tercihlerle, eksik uygulamalarla, ertelenen kararlarla büyümüş bir krizdir.” dedi. Çözümün mümkün ve bilinir olduğunu vurgulayan Kılıç, atılması gereken adımları şu başlıklarla özetledi:

  • Tarımsal desteklerin Tarım Kanunu’nun zorunlu kıldığı gibi millî gelirin en az yüzde 1’ine çıkarılması.

  • Desteklerin çiftçinin ekim kararını alırken görebileceği şekilde, zamanında ve şeffaf biçimde açıklanması.

  • Çiftçiyi borca boğmak yerine üretim maliyetlerinin düşürülmesi.

  • İthalata dayalı değil, yerli üretime yaslanan bir gıda politikasının kurulması.

  • Hayvancılığın şap gibi hastalıklara ve yem gibi dışa bağımlı girdilere teslim edilmemesi, güçlü bir biyogüvenlik ve yem egemenliği stratejisiyle yeniden ayağa kaldırılması.

  • Et ve Süt Kurumu gibi yapılarının gerçekten kamucu ve düzenleyici kurumlara dönüştürülmesi.

  • Gençlerin tarımın dışına itilmesi yerine tarımın öznesi hâline getirilmesi.

  • Ormanların sadece yaz aylarında yangın çıkınca değil, yıl boyunca korunması ve güçlendirilmesi.

Konuşmasının sonunda Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin hayırlı olmasını dileyen Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, “Ne yapmamız gerektiği aslında bellidir.” diyerek, iktidarı Tarım Kanunu’na uymaya ve çiftçi lehine yapısal reformları hayata geçirmeye çağırdı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI