Uzmanlar Uyardı: Demans Artık Yalnızca Yaşlıların Değil, Gençlerin de Kâbusu

Demans yalnızca hafıza kaybı değil, karakter değişimine de yol açıyor. Üstelik sadece yaşlıları değil, genetik yatkınlığı olan genç bireyleri de etkileyebiliyor. Uzmanlar riskleri azaltmak için alınması gereken önlemleri sıraladı.

Mayıs 16, 2025 - 15:30
Uzmanlar Uyardı: Demans Artık Yalnızca Yaşlıların Değil, Gençlerin de Kâbusu


Demans sadece yaşlıların değil, gençlerin de sorunu haline geldi
Demans, yalnızca yaşlanmanın bir sonucu olarak ortaya çıkan bir hastalık değil. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülay Kenangil'e göre, hastalık bazı bireylerde genç yaşlarda da başlayabiliyor. Genetik geçişin etkili olduğu vakalarda, birden fazla aile bireyinde demans görülmesi durumunda riskin arttığı belirtiliyor.

Hafıza kaybıyla sınırlı değil: Kişilik tamamen değişebilir
Prof. Dr. Kenangil, demansın sadece hafıza kaybıyla sınırlı olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı: 'Yaşlanmayla birlikte hepimizde bilişsel işlevlerde bir miktar bozulma olabilir. Ancak demans yalnızca hafıza kaybı değildir. Planlama, yargılama, soyut düşünme gibi yürütücü işlevler de zarar görebilir.' Hastalığın ilerleyen evrelerinde psikiyatrik bulguların ortaya çıkmasıyla birlikte, hastalar bambaşka bir kişiliğe bürünebiliyor. Bu durum, hasta yakınları için ciddi zorluklara yol açabiliyor.

Alzheimer vakalarının çoğu demans kaynaklı
Demans vakalarının yaklaşık yüzde 70'ini Alzheimer hastalığı oluşturuyor. Prof. Dr. Kenangil, damar tıkanıklıkları ve beyindeki bazı zararlı maddelerin birikiminin de demansa yol açabileceğini ifade ediyor. Tedavi yöntemlerinin hastalığı tamamen ortadan kaldırmadığını ancak yaşam kalitesini artırmada etkili olduğunu belirtiyor.

Risk nasıl azaltılır?
Demans riskini azaltmak için alınması gereken bazı önlemleri sıralayan Prof. Dr. Kenangil, kalp ve damar hastalıklarının erken dönemde tedavi edilmesinin önemine dikkat çekiyor. Ayrıca şeker hastalığının kontrol altında tutulması, sosyal hayattan kopmamak, sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek, işitme ve görme problemlerini gecikmeden tedavi ettirmek gerektiğini vurguluyor. Uyku düzeni ve fizik tedavi de süreci olumlu etkileyebilecek unsurlar arasında yer alıyor.


Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI