ADALET BAKANLIĞI 2026 BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE VELİ AĞBABA’DAN YENİ ŞAFAK MANŞETİ, AYM VE AİHM KARARLARI, TİHEK BAŞKANI VE KADIN CİNAYETLERİ ÜZERİNDEN SERT ELEŞTİRİLER
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 25 Kasım 2025’te görüşülen Adalet Bakanlığı, Hâkimler ve Savcılar Kurulu, yüksek yargı organları ve bağlı kurumların 2026 yılı bütçeleri tartışmalarla başladı. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a “hoş geldiniz” konuşması sırasında Yeni Şafak’ta yayımlanan Başsavcı Akın Gürlek röportajı, Anayasa Mahkemesi kararına uyulmayan dosyalar, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkında uygulanmayan AİHM kararları ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı’nın toplantıya katılmaması üzerinden yargı bağımsızlığı ve adalet sistemi eleştirileri yöneltti. Kadın cinayetleriyle ilgili mektubun Bakan’a iletilmesi sırasında yaşanan gerginlik üzerine Komisyon çalışmalarına kısa ara verildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunun Adalet Bakanlığı, Hâkimler ve Savcılar Kurulu, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştayın 2026 yılı bütçe ve kesin hesapları ile Sayıştay raporlarını görüştüğü birleşimi gergin başladı. Komisyonun 21’inci Birleşimi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında saat 10.06’da açıldı.
Toplantının başında Komisyona katılan bürokratlar kendilerini tanıttı. Bu sırada CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, bürokratların ağırlıklı olarak erkeklerden oluşmasına dikkat çekerek, “Yine erkeklerden kurulu bir düzen var. Kadın-erkek eşitliğini sağlayalım artık.” dedi. CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun da Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a dönerek, “Sayın Tunç, hiç kadın yöneticiniz yok mu?” diye sordu. Bakan Tunç, bu soruya “Var.” karşılığını verdi.
“Usulünüzü beğenmiyoruz Sayın Başkan”
Komisyon Başkanı Mehmet Muş, Adalet Bakanına söz vereceğini açıklarken, toplantı usulü üzerine tartışma çıktı. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Sayın Başkan, usul üzerine bir söz istiyorum.” diyerek söz talep etti. Başkan Muş, “Hayır, ne usulü Sayın Ağbaba?” karşılığını verdi. Ağbaba bu kez, “Usulünüzü beğenmiyoruz Sayın Başkan.” ifadesini kullandı.
Muş, uygulanan yöntemin daha önce kararlaştırıldığını hatırlatarak, “Bu usulle alakalı oylamayı yaptık. Bugün de her zamanki gibi ben toplantı yeter sayısı üzerine toplantıyı açtım.” dedi. Tartışma sürerken Ağbaba, “Sayın Başkanım, bugün Adalet Bakanlığı bütçesi görüşülecek, Sayın Bakana bir hoş geldiniz demek istiyoruz.” sözleriyle arzusunu dile getirdi. Başkan Muş ise “Usul üzerine diyemezsiniz, ‘Hoş geldin.’ diyebilirsiniz.” yanıtını verdi.
Yeni Şafak manşeti ve Başsavcı Akın Gürlek eleştirisi
Söz alan Veli Ağbaba, konuşmasına iktidara yakınlığıyla bilinen gazetelere atıfta bulunarak başladı. Ağbaba, elindeki gazeteyi göstererek, “Bugün sabah uyandık, bir gazete manşetiyle uyandık. Bu Yeni Şafak gazetesi, biliyorsunuz, sizin pravdanız, resmî yayın organlarından biri. Maalesef, son dönemde 19 Marttan beri bizde her sabah Yeni Şafak okuyarak uyanıyoruz.” sözlerini sarf etti.
Ağbaba, gazetedeki röportajı işaret ederek, “Buradaki manşete bakın. Kim vermiş bu röportajı Sayın Bakan? Bakın, Başsavcı Akın Gürlek Yeni Şafak'a konuştu; bu, herhâlde tarihimizde ilk kez oluyor.” dedi. Henüz iddianamenin kabul edilmediği bir dosyaya atıfta bulunan Ağbaba, “Hâlâ iddianame masanın üzerinde, kabul edilmemiş ama savcı hüküm kuruyor.” ifadesini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un aynı zamanda HSK Başkanı olduğuna vurgu yapan Ağbaba, “Siz HSK Başkanlığı da yapıyorsunuz, bununla ilgili bir işlem yapacak mısınız, bilmiyorum. Bu hüküm kuruyor değerli arkadaşlar. Bakın, bu yarın hepinizin başına gelir. Bir savcı, ortada bir iddianame kabul edilmemişken insanlara hüküm veriyorsa yargının çürümüşlüğünü gösterir.” değerlendirmesinde bulundu. Ağbaba, bunun yalnızca muhalefetin değil, “AK Parti’nin, MHP’nin ve en çok da Adalet Bakanının sorumluluğunda” olduğunu söyledi.
AYM kararına uyulmadığı iddiası ve Tayfun Kahraman mektubu
Veli Ağbaba, konuşmasının devamında Gezi davası hükümlüsü şehir plancısı Tayfun Kahraman’a ilişkin bir mektuba dikkat çekti. Elindeki fotoğrafı gösteren Ağbaba, “Şimdi, bu resmi tanırsınız siz, bu Tayfun Kahraman ve Vera'nın resmi.” diyerek, Kahraman ve kızının fotoğrafını Komisyona gösterdi.
Ağbaba, “Birazdan, müsaade ederseniz Sayın Bakana da o mektubu iletmek istiyorum. Bu, aynı mektubu Genel Başkanımız Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a iletti. Tayfun Kahraman'ın hüküm giydiği bir mektup, müsaade ederseniz milletvekili arkadaşlarımıza, Sayın Bakana da dağıttıracağım.” diye konuştu. Bunun üzerine Komisyon Başkanı Muş, “Bakan konuşsun, dağıtırsınız.” diyerek mektubun daha sonra dağıtılmasını istedi.
Kahraman’ın yaklaşık dört yıldır cezaevinde olduğunu belirten Ağbaba, “Bakın, Anayasa Mahkemesi kararı var. Sayın Bakan, Anayasa Mahkemesi kararı var, Anayasa Mahkemesi kararını bir mahkeme tanımıyor. Bu, Anayasa Mahkemesine darbe olduğu gibi bizim adalet sistemimize de darbedir.” sözleriyle AYM kararına uyulmamasını eleştirdi.
Kavala, Demirtaş ve AİHM’in 18’inci madde kararı vurgusu
Ağbaba, konuşmasını Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ dosyalarına taşıyarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına dikkat çekti. Elindeki fotoğrafları gösteren Ağbaba, “Bu, Osman Kavala; bu, Selahattin Demirtaş; bu, Figen Yüksekdağ. Bunların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı olmasına rağmen ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi çok az verir bu kararı, 18'inci madde yargılamanın siyasi amaçla yapıldığını ifade eden bir karardır.” dedi.
Türkiye’nin bu dosyalar nedeniyle tazminat ödediğini hatırlatan Ağbaba, “Türkiye tazminat ödedi, dava açıldı. Bu da sizin sorumluluğunuzda, burada bir cinayet var.” ifadelerini kullandı. Siyasi görüş farklılıklarının bu kararların uygulanmamasına gerekçe olamayacağını belirten Ağbaba, “Siyasi görüşüne katılırsınız katılmazsınız ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı uygulanmıyorsa burada bir sorun vardır.” diye konuştu.
“TİHEK Başkanı nerede, Fahrettin Bey’in ne özelliği var da gelmedi”
Veli Ağbaba, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bakan yardımcıları, Yargıtay ve Danıştay genel sekreterleri ile üst düzey bürokratların toplantıda yer aldığını hatırlatarak, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı’nın salonda bulunmamasını gündeme getirdi. Ağbaba, “Buraya gelmişsiniz, hoş geldiniz. Sayın Bakan Yardımcılarınız var, Yargıtay Genel Sekreterimiz, Danıştay Genel Sekreterimiz, yargı mensupları var, bürokratlarımız var, bir kişi eksik, onun özelliği ne? Onun özelliği, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı burada yok.” dedi.
Adalet Bakanı Tunç, TİHEK adına “Vekâleten var.” yanıtını verirken, Ağbaba bu cevaba rağmen eleştirisini sürdürdü: “Allah aşkına, Fahrettin Bey'in ne özelliği var da gelmedi? Bakın, siz sabahın erken saatlerinde çıktınız geldiniz; milletvekilleri, bizler geldik. Fahrettin Bey yok, niye acaba, özelliği ne?” Ağbaba, TİHEK Başkanı Fahrettin Altun’un toplantıya katılmamasını “Bu bize değil; Komisyona, size hakaret bu. Fahrettin Altun gelmiyorsa, bu, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanına hakaret, Sayın Bakana hakaret.” sözleriyle değerlendirdi.
Kadın cinayetleri mektubu, “Rojin” dosyası ve verilen ara
Gerginlik, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un sunumuna geçileceği sırada daha da arttı. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Sayın Bakan, bir mektubumuz var. Asu Hanım sizin konuşmanızdan sonra kadın cinayetleriyle ilgili mektubu size takdim edecek.” diyerek, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Asu Kaya’nın mektup vermek istediğini belirtti.
Adalet Bakanı konuşmasına başlarken Asu Kaya ayağa kalkarak, “Bugün, Dünya Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü. Türkiye'nin dört bir yanındaki kadınların çığlığını, gerçekliklerini duyuyorsunuz. Bunlar da Türkiye'nin dört bir yanından gelen kadınların gerçekleri.” sözleriyle kadın cinayetleri ve şiddet dosyalarını gündeme getirdi. Komisyon Başkanı Mehmet Muş ise, Bakan konuşurken bu şekilde öne çıkılmasını eleştirerek, “Bu olmaz, böyle bir şey yok. Değerli arkadaşlar, böyle bir usul yok ya.” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, tartışma sürerken “Kadına şiddet bizim kırmızı çizgimizdir. Kadına şiddetle mücadelede kararlıyız.” açıklamasını yaptı. CHP sıralarından bu ifadelere tepki gösterenler oldu. CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, “Belli, her gün kadın cinayeti var.” diyerek müdahalede bulundu.
Kadına yönelik şiddet dosyaları arasında kamuoyuna yansıyan “Rojin” davası da gündeme geldi. Asu Kaya’nın “Rojin'in adli tıp raporu...” sözlerini sürdürmesi üzerine Bakan Tunç, “Rojin'in hakkının, hukukunun takipçisiyiz. Rojin'in davasını sonuna kadar takip ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Komisyon Başkanı Mehmet Muş, yaşanan karışıklığın ardından, “Görüşmelere on dakika ara veriyorum.” diyerek oturuma ara verdi. Birinci Oturum 10.19’da kapandı.
İkinci Oturumda “fiilî engelleme” uyarısı ve mektup tartışması
Komisyonun İkinci Oturumu saat 10.33’te yeniden açıldı. Mehmet Muş, oturumu başlatırken, “Toplantının bir ahenk ve düzen içerisinde yapılmasını sağlamak benim en temel görevim.” diyerek, Bakan’ın konuşmasının fiilen engellenmesine yönelik eleştirilerini dile getirdi. Muş, “Sayın Bakana söz verdikten sonra fiili bir şekilde Sayın Bakanın önünü kesmek suretiyle yapılan bir eylemi kesinlikle tasvip etmediğimi buradan ifade etmek isterim. Bizler milletvekiliyiz, biz sözle konuşuruz, fikirlerimizi ifade ederiz.” dedi.
Veli Ağbaba ise, ara sonrasında söz alarak, “Sayın Başkan, müsaade istedim ama ben sizden, yoksa Sayın Bakana…” diyerek kendisini savundu. Ağbaba, kadına yönelik şiddete ilişkin mektup sürecini anlatarak, “Asu Hanım kadın cinayetlerinden dolayı bir mektup bırakmak istiyor...” ifadelerini kullandı.
Komisyon Başkanı Muş, dağıtım usulünü hatırlatarak, “Sayın Ağbaba, mektuplarınızı masalara dağıtacaksınız diye anlıyoruz, öyle Bakanın önüne gidip Bakanın konuşmasını...” dedi. Tartışma sürerken, mektup dağıtımı ve benzer girişimlere ilişkin uygulamanın da yeniden gözden geçirileceğine işaret etti ve “Demek ki biz yanlış yapmışız, bir daha mektup da dağıttırmayacağız, anlaşıldı; biz yanlış yapmışız, siz haklısınız.” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, “Başkanım, bu hoş geldiniz şeyini bütün gruplara istiyoruz. Niye tek gruba veriyorsunuz? Adalet mi bu?” sözleriyle itirazda bulunurken, Muş, “Şimdi, bu hoş geldin işini kaldırıyorum.” diyerek, bundan sonraki oturumlarda benzer uygulamaların yapılmayacağını açıkladı. Muş, Komisyon üyeliği ve sözcülük sıfatına dikkat çekerek, “Komisyon üyeleri, sözcüsü usul üzerine bir tartışma istedi. Siz hem Komisyon üyesi değilsiniz hem de partinizin buradaki sözcüsü değilsiniz.” hatırlatmasında bulundu.
Gergin tartışmalar ve verilen aranın ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un 2026 yılı Adalet Bakanlığı bütçe sunumuna geçildi. Görüşmeler, Komisyon takvimi uyarınca gün boyunca Adalet Bakanlığı ve yargı kurumlarının bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporlarının ele alınmasıyla sürdü.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI