Adaletin Tarihi Yolculuğu: Hukukun Kültürel, Dinsel ve Siyasal Temelleri Nasıl Şekillendi?
Hukuk, insanlık tarihinin en köklü düzenleme araçlarından biri olarak farklı medeniyetlerde dini kurallardan modern anayasaya uzanan bir evrim geçirdi. Roma'dan Çin'e, Şeriattan Common Law'a kadar her sistem farklı toplumsal ihtiyaçlara göre şekillendi. Peki hukuk nedir, neden bu kadar farklı sistemlere sahiptir ve toplumsal düzeni nasıl sağlar?

Hukuk nedir ve neden gereklidir?
Hukuk, bireyler, toplumlar ve devletler arasındaki ilişkileri düzenleyen, devlet gücüyle desteklenen ve yaptırımlarla güvence altına alınan kurallar bütünüdür. Modern tanımıyla hukuk; belirli bir zamanda, belirli bir toplumdaki ilişkileri düzenleyen ve devlet zoruyla uygulanması sağlanan normatif bir sistemdir. Toplumun huzur, güven ve adalet içinde işlemesini hedefler.
Tarih boyunca hukukun gelişimi
Hukukun başlangıcı, medeniyetlerin oluşumuyla paralel olarak ortaya çıkmıştır. Antik Mısır’da Ma’at ilkeleriyle şekillenen hukuk, Sümerlerde Ur-Nammu’nun yasaları, Babil’de Hammurabi Kanunları gibi örneklerle yazılı hale gelmiştir. Antik Yunan’da ise doğrudan hukuk kavramı olmasa da, ilahi yasa (thémis), insan kararnameleri (nomos) ve töreler (díkē) ile toplumsal düzen sağlanmaya çalışılmıştır.
Roma Hukuku ve Avrupa’ya etkisi
Roma Hukuku, Avrupa'daki modern hukuk sistemlerinin temelini oluşturmuştur. I. Justinianus’un derlettiği Corpus Iuris Civilis, Batı’da hukuk eğitiminin temel kaynaklarından biri hâline gelmiştir. Bu sistem, kamu hukuku ve özel hukuk ayrımını da başlatmıştır.
Kara Avrupası ve Ortak Hukuk sistemleri
Hukuk sistemleri temelde ikiye ayrılır: Kara Avrupası Hukuk Sistemi ve Ortak Hukuk (Common Law) Sistemi. Kara Avrupası'nda yasama organı tarafından oluşturulan yazılı hukuk ön plandayken, Anglo-Sakson ülkelerinde mahkeme kararları bağlayıcıdır. İngiltere’de doğan Common Law, zamanla Amerika Birleşik Devletleri’ne ve diğer Anglo-Amerikan ülkelere yayılmıştır.
Dinî hukuk sistemleri
İslam, Yahudi ve Hristiyan topluluklarında uygulanan dinî hukuklar (Şeriat, Halaha, Kanon Hukuku) Tanrı merkezlidir. Özellikle Şeriat hukuku İran, Suudi Arabistan gibi ülkelerde ana hukuk sistemi olarak uygulanmaktadır. Ancak modern devlet anlayışıyla birlikte bu sistemlerin etki alanları daralmış ya da yeniden yorumlanmıştır.
Modern dönemde hukuk sistemleri ve küreselleşme
Fransa’nın Kod Napolyon, Almanya’nın BGB gibi kodifikasyonları sadece Avrupa'da değil, Japonya ve Kore gibi ülkelerde de örnek alınmıştır. Küreselleşme ise hukuku sadece biçimlenen bir alan olarak değil, aynı zamanda bu sürecin taşıyıcısı hâline getirmiştir. Uluslararası hukuk, devletlerarası ilişkileri düzenleyen önemli bir alan olarak öne çıkmıştır.
Hukukun unsurları ve ilkeleri
Hukukun temel öğeleri; kural, yaptırım ve devlettir. Soyutluk, genellik, bağlayıcılık, süreklilik ve zorlayıcılık ilkeleriyle tanımlanır. Masumiyet karinesi, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi gibi evrensel prensipler Roma Hukukundan miras kalmıştır.
Hukuk kuramları: İrade, doğa ve tarih
Hukukun kaynağına dair çeşitli kuramlar geliştirilmiştir. Tanrısal irade, kişisel irade, genel irade, doğal hukuk ve tarihsel hukuk kuramları bunların başlıcalarıdır. Modern pozitivist yaklaşımlar ise hukukun devlet iradesinden doğduğunu savunur. Marx’ın yaklaşımı ise hukuku toplumsal yapının bir sonucu olarak görür.
Hukukun işlevi ve adalet-düzen dengesi
Hukuk, toplumsal düzeni sağlarken aynı zamanda adaletin tesisini de amaçlar. Ancak adalet ile düzen arasında zaman zaman gerilim oluşabilir. Hızlı yargılama düzeni sağlayabilirken adalet eksik kalabilir; tam tersine adil yargılama süreci düzeni geciktirebilir. Bu ikilemin yönetimi modern hukuk sistemlerinin temel zorluklarındandır.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI
