AK PARTİ BURSA MİLLETVEKİLİ MUSTAFA YAVUZ: “İSLAMOFOBİ TEMEL İNSAN HAKLARI SORUNUDUR VE HUKUKİ ALTYAPI GÜÇLENDİRİLMELİDİR”

TBMM’de gerçekleştirilen İslamofobi ve Irkçılık İnceleme Alt Komisyonu toplantısında konuşan AK Parti Bursa Milletvekili Av. Mustafa Yavuz, İslamofobinin kültürel ve inançsal sebeplerle iç içe geçtiğini belirtti. Yavuz, “İnsan hakları yaklaşımı artık klasik çerçevesini aştı. Avrupa’da Müslüman karşıtı nefret konusunda hukuki altyapıya yönelik daha somut adımlar gereklidir.” diyerek hem Türkiye’de hem de Müslümanların yoğun yaşadığı ülkelerde hukuk eğitiminin ve seçmeli derslerin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Kasım 21, 2025 - 21:48
Kasım 21, 2025 - 22:31
AK PARTİ BURSA MİLLETVEKİLİ MUSTAFA YAVUZ: “İSLAMOFOBİ TEMEL İNSAN HAKLARI SORUNUDUR VE HUKUKİ ALTYAPI GÜÇLENDİRİLMELİDİR”


TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde çalışmalarını sürdüren İslamofobi ve Irkçılık İnceleme Alt Komisyonu, Ankara’da düzenlenen toplantıda İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterinin İslamofobi Özel Temsilcisi Prof. Dr. Mehmet Paçacı’nın sunumunu dinledi. Sunumun ardından söz alan AK Parti Bursa Milletvekili Av. Mustafa Yavuz, İslamofobinin arka planına ve hukuki mücadele alanına yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Yavuz, İslam karşıtlığının yalnızca inanç temelli değil, aynı zamanda kültürel ve siyasal bir tarihsel arka plana sahip olduğuna işaret ederek, “İslamofobide kültür mü etkili, inanç mı daha önde? Bu iki başlığın birbirine karıştığını görüyoruz. Kıta Avrupası’nın tarihi ve medeniyet kalıpları bu ayrımın net yapılmasını zorlaştırıyor.” dedi.

“İNSAN HAKLARI KAVRAMI AVRUPA’DA FARKLI BİR YERE EVRİLDİ”
Mustafa Yavuz, güncel insan hakları tartışmalarına atıf yaparak, Müslüman karşıtı nefretin Avrupa ülkelerinde artık klasik insan hakları yaklaşımının ötesinde yeni bir çerçeveye oturtulduğunu ifade etti. Yavuz, “Özellikle İngiltere başta olmak üzere Avrupa’da insan hakları kavramı tüketilmiş durumda. Bunun yerine ayrımcılık ve nefret başlıkları daha görünür hâle geldi.” sözleriyle hukuki tartışmaların yön değiştirdiğine dikkat çekti.

Milletvekili Yavuz, Türkiye’de ise konunun yeterince işlenmediğini belirterek hukuk alanındaki eksikliklerin giderilmesi gerektiğini söyledi. “Türk hukuk sisteminde uygulama alanı sınırlı olabilir ancak bu, konunun eğitimde yer almaması anlamına gelmemelidir. Hukuk fakültelerinde seçimlik dersler veya yüksek lisans programlarıyla bu alan güçlendirilebilir.” değerlendirmesinde bulundu.

“HUKUKİ ALTYAPI, EV SAHİBİ ÜLKELERDE SOMUT MEKANİZMALARLA DESTEKLENMELİDİR”
Yavuz, İngiltere örneğinde Müslüman topluluklar arasında Pakistan ve Hindistan kökenli grupların örgütlülüğüne dikkat çekerek, “Özellikle İngiltere’de Pakistan ve Hindistan kökenli Müslümanların ciddi bir hukuk bilinci ve örgütlenme kabiliyeti var. Avrupa’daki en etkin örneklerden biridir.” dedi.

Bu yapının diğer ülkelerde de güçlendirilmesi gerektiğini belirten Yavuz, İslamofobiyle mücadele mekanizmalarının yalnızca bireysel çaba ile değil, hukuki araçlarla da desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Yavuz, “Hangi ülkede yaşanıyorsa yaşansın, Müslüman karşıtı nefret somut bir hukuk meselesidir. Bu nedenle ev sahibi ülkelerin hukuk sistemlerinde açık tanımlar ve başvuru mekanizmaları bulunmalıdır.” dedi.

“GÜÇLÜ HUKUK EĞİTİMİ VE RAPORLAMA MÜCADELENİN ÖNÜNÜ AÇAR”
Milletvekili Yavuz, İslamofobinin uluslararası arenada ele alınırken zaman zaman tanımsal belirsizlikler nedeniyle zayıf kaldığını belirterek, üniversiteler ve hukuk kurumlarının bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini söyledi. Yavuz, “Bu konunun güçlü bir kavramsal çerçeveye oturtulması, hem Türkiye’de hem Avrupa’da hukuki mücadeleyi kolaylaştırır.” dedi.

Diasporadaki Müslümanların deneyimlerinin hukuki eğitimle desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Yavuz, “Avrupa’daki Müslümanların maruz kaldığı ayrımcılık vakaları, hukuk öğrencileri için somut inceleme alanıdır. Akademik bilgi saha ile birleştiğinde mücadele daha etkin olur.” ifadelerini kullandı.

Toplantının sonunda Prof. Dr. Mehmet Paçacı’ya soru yönelten Yavuz, İslamofobinin kültürel ve inançsal boyutlarının hukuki mücadeleye nasıl yansıdığına ilişkin detaylı değerlendirme talep etti.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI