AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı: “Türk Silahlı Kuvvetleri 86 Milyonun Ordusudur, Siyasallaştı İddiaları Gerçek Dışı”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunun 22’nci Birleşimin ikinci oturumunda söz alan AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, Millî Savunma Bakanlığı 2026 bütçe görüşmelerinde Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik “siyasallaştı, parti ordusu” eleştirilerini sert sözlerle reddetti. TSK’nin NATO, Kosova, Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri ve çok sayıda uluslararası görevle dünyada saygın bir konumda olduğunu vurgulayan Açıkkapı, Türk SİHA’larına yönelik “damat ve kayınpeder ülke ülke gezip satıyor” ifadesini “kin ve haset” olarak nitelendirdi. Hudut güvenliği, FETÖ ile mücadele, savunma sanayii projeleri ve Elazığ’daki motor-şanzıman tesisi üzerinden iktidarın savunma politikasını savundu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunun 22’nci Birleşiminin ikinci oturumu, 26 Kasım 2025 öğleden sonra Komisyon Başkanı ve AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında yeniden açıldı. Millî Savunma Bakanlığı 2026 yılı bütçe görüşmelerinde söz AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı’ya verildi.
Konuşmasına şehitleri anarak başlayan Açıkkapı, “Tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi saygıyla yâd ediyorum.” dedi ve gündemin, Mete Han’dan günümüze uzanan devlet aklı ve Türk ordusunun mirası olduğunu vurguladı.
“TSK Bir Partinin Değil, 85–86 Milyonun Ordusudur”
Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik “siyasallaşma” eleştirilerine yanıt veren Açıkkapı, “Türk Silahlı Kuvvetleri bir partinin değil 85 milyonun, 86 milyonun ordusudur.” ifadelerini kullandı. Bu orduyu günübirlik siyasi iddialarla yıpratmaya kimsenin hakkı olmadığını belirterek, “Bu iddialar karşısında gerçekleri ortaya koymak elbette bizim görevimizdir.” dedi.
Elazığ’da Motor ve Şanzıman Tesisi: “Savunma Sanayine Stratejik Katkı”
Açıkkapı, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler’in bu yıl Elazığ’da temelini attığı Motor ve Şanzıman Yenileştirme Tesisi ile 54’üncü Bakım Fabrika Müdürlüğü yatırımlarına özel teşekkür etti. “Bu yatırım savunma sanayimize güç katacak stratejik bir adımdır. Bölgenin millî üretim kapasitesini artıracak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin lojistik gücünü güçlendirecek, yerli teknolojilerin kabiliyetlerini genişletecektir.” sözleriyle projenin önemini anlattı.
Konuşmasında, kısa süre önce emekli olan hemşehrisi eski Bakan Yardımcısı Şuay Alpay’ı da anarak, “İlimize ve ülkemize on yıl boyunca verdiği hizmetlerden dolayı şükranlarımı sunuyorum.” dedi.
“Damat ve Kayınpeder SİHA Satıyor” İfadesine Sert Tepki
CHP’li Özgür Ceylan’ın daha önceki konuşmasında kullandığı, “Damat ve kayınpeder ülke ülke gezerek SİHA satıyor.” sözlerine tepki gösteren Açıkkapı, bu ifadeyi “basitlik, nefret, kin ve haset” olarak nitelendirdi. “Bu kadar basitlik olur mu, bu kadar nefret, kin, haset olur mu?” diyen Açıkkapı, savunma sanayisine yön veren isimler için “tek derdi tek bir kahraman askerimizin burnu kanamasın diye hayatını bilime ve ülkesine vakfeden şahsiyetler” ifadesini kullandı.
“Türk SİHA’ları Dünya Markasıdır, Damat Diyerek Küçümseyemezsiniz”
Açıkkapı, Türk insansız hava araçlarının geldiği noktaya dikkat çekerek, “Türk SİHA’ları artık dünya markasıdır.” dedi. “Bu ‘damat’ dediğiniz, damat üzerinden küçültülebilecek bir başarı değildir.” sözleriyle kişilere yönelik söylemin devlet politikasıyla iç içe geçtiğini vurguladı. Dünya SİHA satışlarının yaklaşık yüzde 65’inin Türk firmalarına ait olduğunu hatırlatarak, “Bu ülkenin evlatlarıyla kim olursa olsun ancak şeref duyulur, onur duyulur ve teşekkür edilir.” dedi.
Savunma sanayii ihracatının bir devlet politikası, ekonomi politikası ve dış politika başarısı olduğunun altını çizen Açıkkapı, Türkiye’nin insansız hava araçlarını Polonya, Ukrayna, Körfez ülkeleri ve Afrika ülkeleri dahil 30’dan fazla ülkeye ihraç ettiğini hatırlattı. “Bu başarıyı ‘damat’ diyerek küçümsemek kime ne kazandırır? Türkiye’nin gücünü mü yoksa bir partinin kıskançlığını mı gösterir?” diyerek eleştirileri milletin takdirine bıraktığını söyledi.
“Ordu Siyasallaştı” İddiasına NATO ve Komuta Görevleriyle Yanıt
TSK’nin siyasallaştığı iddialarını “tamamen temelsiz” olarak nitelendiren Açıkkapı, “Siyasallaşmış bir orduya uluslararası komuta verilmez.” dedi. Türkiye’nin hâlihazırda Kosova Barış Gücü Komutanlığını yürüttüğünü, Karadeniz’de Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu’nun Türkiye komutasında olduğunu hatırlattı.
NATO bünyesinde Türkiye’nin, ittifakın 5 görev gücünden 2’sini tek başına üstlenebilen nadir ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Açıkkapı, “92 ülkeyle askerî çerçeve anlaşması, 66 ülkeyle askerî eğitim iş birliği bulunan bir NATO gücüdür Türkiye.” dedi. Bakan Güler’in sunumuna atıfla, Türk Silahlı Kuvvetlerinin 194 ulusal ve uluslararası tatbikat icra ettiğini belirterek, “Bu tabloya rağmen ‘Ordu siyasallaştı.’ demek siyaset yapmanın değil kuru bir suçlamanın ötesine geçmez.” değerlendirmesinde bulundu.
Komuta Yapısı ve Modernizasyon: “En Yüksek Hazırlık Seviyelerinden Biri”
Komuta yapısının bozulduğu yönündeki eleştirileri de yanıtlayan Açıkkapı, Avrupa ordularının personel ve hazırlık sıkıntısı yaşadığını, buna karşın Türkiye’nin kapasitesini artırdığını söyledi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, tam teçhizatlı komando tugayları, İHA–SİHA ve insansız kara, deniz sistemleri, KALKAN II radarları, Çelik Kubbe hava savunma mimarisi, modern nişangâh ve elektro-optik sistemler ve ALTAY tankı entegrasyonuyla dünya orduları arasında en yüksek hazırlık seviyesine sahip yapılardan biri olduğunu savundu.
15 Temmuz, FETÖ ile Mücadele ve İhraçlar
FETÖ yapılanması ve 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili tartışmalara da değinen Açıkkapı, “15 Temmuz bahane ediliyor, ‘15 Temmuza ortam sağlandı.’ deniliyor. Bu da asla kabul edilebilecek bir şey değildir.” ifadesini kullandı. FETÖ elebaşı ve yapılanmanın geçmişine gönderme yaparak, Kasım Gülek dönemi gibi tarihsel referanslar üzerinden eleştirilerini dile getirdi.
15 Temmuz’u “bu milletin yaşadığı en kanlı terör saldırısı” olarak tanımlayan Açıkkapı, “Gazi Meclisimiz bombalanmıştır, 252 vatan evladımız şehit edilmiştir.” dedi. Bu süreçte 24.002 FETÖ mensubunun TSK’den ihraç edildiğini, 2.225 rütbe geri alma işlemi yapıldığını hatırlatarak, “Bunlar bahane değil, devletin hayatta kalma refleksi, aziz milletimizin korunması refleksidir.” değerlendirmesinde bulundu. Temizlik yapılmamış olsaydı bugün ne sınırların korunabileceğini ne Suriye’de terörün kaynağında yok edilebileceğini ne de NATO’nun ikinci büyük ordusu olarak görev yapılabileceğini belirtti.
Personel Temini ve Eğitim Sistemi: “Siyasallaşma Değil Profesyonelleşme”
Personel temininin siyasallaştığı, “parti ordusu” oluşturulduğu yönündeki iddiaları da reddeden Açıkkapı, “Bunlar tamamen gerçek dışıdır.” dedi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin iki bin yıldır bu devletin ve milletin ordusu olduğunu vurgulayarak, hiçbir siyasi görüşün ordusu olmayacağını söyledi.
Personel temin sürecinin tamamen Millî Savunma Üniversitesi yeterlilik sistemi, objektif testler, sağlık ve güvenlik soruşturmalarına dayandığını belirten Açıkkapı, “2025 yılında 328 bin 936 yükümlü silah altına alınmış, 2019’dan bu yana 3,8 milyon yükümlü askerlik sistemine tabi olmuştur.” bilgisini paylaştı. Bu rakamların siyasallaşmayı değil profesyonelleşmeyi gösterdiğini ifade etti.
TSK eğitim sistemine yönelik “zafiyet” eleştirilerini de reddeden Açıkkapı, modern harp konseptleri, yapay zekâ destekli analiz sistemleri, özel operasyon birliklerinin ileri seviyede eğitimi gibi unsurları örnek göstererek, “Bugün Türk Silahlı Kuvvetlerinin eğitim seviyesi son otuz yılın en yüksek noktasındadır; sistem çökmemiş, çağ atlamıştır.” dedi.
Askerî Sağlık Sistemi ve Teknik Veriler
“Askerî sağlık sistemi çöktü” eleştirilerini de Bakanlık verilerine dayanarak yanıtlayan Açıkkapı, 2 adet tomografi cihazının seyyar hastanelere teslim aşamasında olduğunu, 7.100 acil müdahale çantasının sahaya verildiğini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Libya, Afrin ve İdlib’de seyyar hastanelerin faal durumda bulunduğunu söyledi. Gülhane’de 840 askerî tabip adayının eğitim gördüğünü, 4.596 tıbbi cihazın bakımdan, 3.997 cihazın kalibrasyondan geçirildiğini anlatarak, “Bu tabloya rağmen ‘sağlık sistemimiz çöktü’ demek gerçeğe sırt çevirmektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Envanter, Yeni Sistemler ve Modernizasyon
Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinin yaşlandığı iddiasını da eleştiren Açıkkapı, Türkiye’nin savunma modernizasyonunda “dünya literatürüne girmiş bir ülke” olduğunu savundu. ALTAY tankının teslim edildiğini, KAAN, HÜRJET, KIZILELMA için uluslararası talepler geldiğini belirtti. Birleşik Krallık’la 20 Eurofighter için çalışma başlatıldığını, Katar ve Umman’la ek tedarik sürecinin devam ettiğini, KORKUT, HİSAR, SİPER entegre hava savunma sistemlerinin kurulduğunu hatırlattı. “Bu tabloya rağmen ‘envanter eski’ demek yapılan modernizasyonu yok saymaktır.” dedi.
Savunma sanayisinin yandaş kayırma alanına dönüştüğü iddialarına karşı da Açıkkapı, projelerin ASFAT, Makine ve Kimya Endüstrisi, askerî fabrikalar ve tersaneler ile Savunma Sanayii Başkanlığı eliyle yürütüldüğünü vurguladı. “İHA, SİHA, denizaltı, radar, tank, füze sistemleri yandaş değil devletin projesidir.” diyerek, 30’dan fazla ülkenin Türk SİHA’larını kullanmasının bir kişiye değil Türkiye’ye ait başarı olduğunu söyledi.
Hudut Güvenliği Rakamları ve “Yanlış Yönetim” Eleştirisine Yanıt
Hudut güvenliği ve terörle mücadeledeki tabloya da değinen Açıkkapı, sınır hattında 60 bin personelin görev yaptığını belirtti. 740 kilometrelik elektro-optik kule hattı kurulduğunu, sınırda yüzde 97 oranında hendek ve duvar çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Bu çerçevede 59.105 kaçak geçiş girişiminin engellendiğini, yalnızca bu yıl 164 teröristin hudutta yakalandığını açıkladı.
34 ülkenin sınır güvenlik sistemlerini yerinde incelemek için Türkiye’ye geldiğini vurgulayan Açıkkapı, “Bu tabloya ‘yanlış yönetim’ demek, yapılanları inkâr etmektir, görmemektir veya görmezden gelmektir.” ifadelerini kullandı.
“Bu Ordu Siyasetin Değil Milletin Ordusudur”
Konuşmasının sonunda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin siyaset üstü konumuna bir kez daha vurgu yapan Açıkkapı, “Bugün burada Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan iddialara cevap vermeye çalıştık ama daha önemlisi şunu ifade ettik: Bu ordu siyasetin değil, milletin ordusudur.” dedi.
Hazır olma seviyesi, terörü sınır ötesinde yok eden kabiliyeti, KAAN, SİPER, ALTAY, MİLGEM, KIZILELMA gibi modernizasyon projeleri ve NATO görevleriyle TSK’nin “dünyanın en güçlü ordularından biri hâline geldiğini” söyledi. Açıkkapı, Millî Savunma Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin hayırlı olmasını dileyerek konuşmasını tamamladı. Komisyon Başkanı Mehmet Muş, “Teşekkür ediyorum.” diyerek sözü bir sonraki milletvekiline devretti.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI