AK PARTİLİ ERSAN AKSU’DAN ADALET BAKANLIĞI 2026 BÜTÇESİ SAVUNUSU: “TÜRKİYE’DE YARGIYA YÜRÜTMENİN MÜDAHALESİ YOK, TÜRKİYE YÜZYILI ADALETİN YÜZYILI OLACAK”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığının 2026 yılı bütçesi görüşmelerinde söz alan AK Parti Samsun Milletvekili Av. Ersan Aksu, adaletin “milletin vicdanında ve bin yıllık devlet geleneğinde merkezde olduğunu” söyleyerek iktidarın yargı politikalarını savundu. Aksu, yürütmenin yargıya müdahale ettiği iddialarını reddederek, 2008’de AK Parti’ye açılan kapatma davası, 367 kararı, MİT Müsteşarı hakkındaki işlemler ve 17-25 Aralık sürecini örnek gösterdi. Yargı reformu paketleri, hâkim-savcı sayısındaki artış, UYAP, uzlaştırma ve arabuluculuk uygulamalarını “modern adımlar” olarak sunan Aksu, kadına yönelik şiddetin “kırmızı çizgi” olduğunu vurgulayıp uluslararası istatistiklere atıf yaptı ve Samsun’a kazandırılan adli tıp grubu binası, adalet kampüsü, lojmanlar ve eğitim-sosyal tesis projeleri için Adalet Bakanlığına teşekkür etti.

Kasım 26, 2025 - 09:41
Kasım 26, 2025 - 11:25
AK PARTİLİ ERSAN AKSU’DAN ADALET BAKANLIĞI 2026 BÜTÇESİ SAVUNUSU: “TÜRKİYE’DE YARGIYA YÜRÜTMENİN MÜDAHALESİ YOK, TÜRKİYE YÜZYILI ADALETİN YÜZYILI OLACAK”


TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığı ve yargı kurumlarının 2026 yılı bütçe görüşmeleri sürerken AK Parti Grubu adına söz alan Samsun Milletvekili Av. Ersan Aksu, bütçe oturumunda hem Türkiye’nin adalet anlayışına hem de son yirmi üç yıla yayılan yargı düzenlemelerine ilişkin geniş bir değerlendirme yaptı.

Konuşmasına Komisyon Başkanı, Adalet Bakanı, üst yargı temsilcileri, bürokratlar ve basın mensuplarını selamlayarak başlayan Aksu, “İnsanlığın en köklü ve esasen en önemli değeri olan adaleti, Bakanlığımızın 2026 yılı bütçesi kapsamında özel ve genel veçheleriyle konuşmak üzere bir aradayız.” diyerek adalet başlığının bütçe içindeki önemine işaret etti.

“Milletimiz fethettiği yere önce kadı atayan bir gelenekten geliyor”

AK Parti Samsun Milletvekili Aksu, Türk devlet geleneği vurgusu yaparak, “Milletimizin bin yılı aşan devlet geleneği, adaleti her zaman uygulamalarının merkezine almış, fethettiği bir yer olduğunda işe önce kadı atayarak başlamış, zulmü reddetmiş ve hakkı yüceltmiştir.” ifadelerini kullandı. Türk milletinin bulunduğu her coğrafyada adaletiyle ve insana verdiği değerle “milletler tarihinde saygın bir yer edindiğini” dile getirdi.

Adaletin yalnızca devlet politikasına indirgenemeyeceğini belirten Aksu, “Bu sadece bir devlet politikası değil, bizim için tarihî bir sorumluluk, millî ve evrensel bir görevdir.” sözleriyle adalet kavramını AK Parti iktidarının temel referanslarından biri olarak sundu. “Dünya 5’ten büyüktür.” ve “Daha adil bir dünya mümkün.” söylemlerinin de bu adalet anlayışının yansıması olduğunu belirtti.

Masumiyet karinesi vurgusu ve “seçilmiş olmak yargı bağışıklığı vermez” çıkışı

Kendini “çeyrek asır mesleğini icra etmiş bir avukat” olarak tanımlayan Aksu, masumiyet karinesi ve “beraati zimmet asıldır” ilkesine vurgu yaptı. “Masumiyet karinesine ve Mecelle’de karşılığını bulan ‘Beraati zimmet asıldır.’ ifadesine sonuna kadar inanan bir kişiyim.” diyen Aksu, borcun ve suçun ispat edilinceye kadar kişilerin borçlu veya suçlu sayılamayacağını belirtti.

Ancak bu çerçevede “seçilmiş olmanın, suç işleme iddiası var olduğunda yargılanmama hakkı vermediğini” söyledi. “Seçilmiş olmak, suç işleme iddiası var olduğunda yargılanmama hakkı da vermez.” sözleriyle, bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet tarafından dile getirilen bazı dosyalara dolaylı göndermede bulundu.

Komisyonda CHP sıralarından gelen araya müdahalelere rağmen, Aksu yargılamaların “son derece saygın şekilde, adalete ve yargıya güvenerek, bağımsız yargı ilkesini zedelemeden yürütülmesi gerektiğini” yineledi. Bu noktada Anayasa’nın 138’inci maddesini hatırlatarak, “Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.” hükmüne dikkat çekti.

Türk Ceza Kanunu’nun 277’nci maddesinde yargıya müdahale suçunun düzenlendiğini belirten Aksu, siyasi eleştiri ve düşünce özgürlüğünün doğal olduğunu ancak “yargıya müdahale boyutuna taşınmamasının” önemini vurguladı.

“Türkiye’de yargıya yürütmenin müdahalesi yok, olsaydı 2008 kapatma davası açılabilir miydi?”

AK Parti’li Aksu, sık sık gündeme getirilen “yürütmenin yargıya müdahale ettiği” iddialarını da reddetti. Yargı bağımsızlığının “millet iradesinin güvencesi” olduğunu söyleyen Aksu, “Türkiye'de yargıya yürütmenin bir müdahalesi AK PARTİ iktidarlarında dün de yoktu, bugün de yok.” ifadelerini kullandı.

Bu görüşünü somut örneklerle desteklemeye çalışan Aksu, şunları söyledi:

  • Yürütmede bulunan AK Parti'nin şayet yargıya bir müdahalesi olsaydı 2008'de AK PARTİ'ye Türkiye'de herhangi bir yargı mensubu kapatma davası açabilir miydi? AK PARTİ'nin Genel Başkanı Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere 72 kişinin siyasetten yasaklı olmasını talep etme cesaretini gösterebilirler miydi?

  • Eğer yürütmenin yargıya müdahalesi olmuş olsaydı 367 gibi bir utanç kararını yargı verebilir miydi?

  • Eğer yürütmenin yargıya müdahalesi olmuş olsaydı, MİT Müsteşarına FETÖ'nün yargı içerisindeki elemanlarını kullanmak suretiyle operasyon yapması mümkün olabilir miydi?

  • Eğer yürütmenin yargıya müdahalesi olsaydı, Cumhurbaşkanımıza, bakanlarımız ve pek çok kişiye karşı kumpas kurarak sahte yöntemlerle, hukuku çiğneyerek 17-25 Aralıkta hukuk darbesi yapma cüreti ortaya konabilir miydi?

Bu örnekleri sıralayan Aksu, “Biz adaleti üstün tutan bir bakış açısıyla yol yürüyoruz, milletimiz de bunu görüyor ve çeyrek asırdır takdir ederek birlikte yol yürüyoruz.” dedi.

“Adalet üç sacayağı üzerinde yükselir: hukuki, ahlaki, sosyal adalet”

AK Parti Samsun Milletvekili Ersan Aksu, adalet anlayışını “üç sacayağı” üzerinden anlattı: hukuki adalet, ahlaki adalet, sosyal adalet.

Hukuki adaleti “bütün vatandaşların kanun önünde eşitliği” olarak tanımlayan Aksu, “Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde kimsenin ayrıcalığı yoktur, hukukun üstünlüğü vardır. Devletin görevi kanunları yapmak kadar onlara bağlı kalmaktır.” dedi.

Ahlaki adalet için “adaletin ruhudur” ifadesini kullanan Aksu, kanunlar ne kadar mükemmel olsa da onları uygulayanların vicdanıyla hareket etmemesi durumunda gerçek adaletten söz edilemeyeceğini söyledi. “Bağımsız adalet dediğiniz şey jüristokrasiye dönüşürse, bağımsız yargı bağımlı yargıdan daha kötü sonuçlar doğurabilir.” diyerek, yargıda “millet menfaatini esas alan bir ahlaki tutumun” önemine dikkat çekti. 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde yargının tavrını, “millet adına hareket eden yargının ihaneti püskürttüğü örnek” olarak gösterdi.

Sosyal adalet başlığında ise ekonomiden eğitime, sağlıktan istihdama kadar hayatın tüm alanlarının adaletle bağlantılı olduğunu belirten Aksu, “Sosyal devlet anlayışı bizim siyasetimizin omurgasıdır. Son yirmi yılda yaptığımız tüm reformların temelinde, milletin hayat standartlarını yükseltmek, fırsat eşitliğini güçlendirmek ve hiç kimseyi dışarıda bırakmamak vardır.” dedi.

“1990’ların Türkiye’siyle bugünü aynı kefeye koymak büyük haksızlık”

Muhalefetin Türkiye’de adaletin 1990’lardan bu yana değişmediği yönündeki eleştirilerine karşı çıkan Aksu, “‘Yirmi beş yılda hiçbir şey değişmedi.’ diyerek Türkiye'yi 90'ların karanlık ortamıyla aynı kefeye koyanlar, ülkenin geldiği seviyeye büyük bir iftira atmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de adalete yönelik eleştiride bulunanların geçmişte “Ordu göreve” pankartları, kapatma davaları, 27 Nisan e-muhtırası, Gezi Parkı eylemleri, 17-25 Aralık süreci ve MİT TIR’ları soruşturmaları sırasında aldıkları pozisyonları hatırlatan Aksu, bu çevreleri “ülkenin ilerlemesinden rahatsız olmakla” eleştirdi.

Hakim-savcı sayısı, yeni adliye yatırımları, UYAP ve alternatif çözüm yolları

Aksu, AK Parti iktidarı döneminde hâkim-savcı sayısı ve adalet altyapısındaki artışı somut verilerle anlattı. “Hâkim ve savcı sayısı 2002 yılında 9.349 kişiyken 2025 Ekim ayı itibarıyla 25.452 kişiye ulaşmış ve yüzde 173 oranında artış sağlanmıştır.” dedi.

Hâkim-savcı yardımcılığı sisteminin, mesleğe hazırlık sürecini güçlendiren önemli bir müessese olduğunu belirterek, “Deneyimli hâkim ve savcıların yanında usta-çırak ilişkisiyle yetişme fırsatı sağlanmaktadır.” ifadesini kullandı.

Avukatların mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak üzere UYAP ile Türkiye Barolar Birliğinin kullandığı Ulusal Hukuk Ağı Projesi entegrasyonunu hatırlatan Aksu, CMK ödemelerine ilişkin belgelerin UYAP üzerinden elektronik yüklenebildiğini ve ödemelerin elektronik ortamda yapılabildiğini söyledi. Belli kıdeme sahip avukatlara yeşil pasaport, mesleğe yeni başlayanlara ise ilk beş yıl için çeşitli kolaylıklar sağlandığını aktardı.

Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı uygulamasını, hakimlik, savcılık, noterlik ve avukatlığa girişte adil ve seçici bir zemin olarak nitelendiren Aksu, hukuk fakültesi kontenjanlarının daraltılması ve üniversite sınavında ilk 100 bine girme şartının yerinde olduğunu, ancak özellikle kamu üniversitelerinin kontenjanlarının düşürülmesinin fırsat eşitliği açısından yeniden değerlendirilmesi gerektiğini de ekledi. HMGS dışında kalan hukuk mezunlarının adliyeler, noterler ve cezaevlerinde yardımcı personel olarak değerlendirilmesi yönünde düzenleme önerdi.

Adalet hizmeti verilen kapalı alan miktarının 569 bin metrekareden yaklaşık 6 milyon metrekareye çıkarıldığını hatırlatan Aksu, “292 yeni adalet binası inşa ettik; kiralık, kirası ödenemediği için tahliye kararı verilen adliyelerden bugünkü seviyeye geldik.” sözleriyle altyapı dönüşümünü anlattı.

Uzlaştırma ve arabuluculukta milyonlarca dosya

AK Parti Samsun Milletvekili, uzlaştırma ve arabuluculuk uygulamalarının mahkemelerin iş yükünü azaltan ve taraf memnuniyetini artıran düzenlemeler olduğunu ifade etti. Ceza hukukunda 4 milyonu aşkın dosyanın uzlaştırma bürolarına gönderildiğini, 32 bini aşkın uzlaştırmacının görev yaptığını söyledi.

Hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculukta ise 2013’ten bu yana 5 milyonu aşkın dosyanın anlaşmayla sonuçlandığını, tarafların “kazan-kazan” ilkesine dayalı, mahkeme dışı bir çözüm yolundan yararlandığını belirtti. E-duruşma, e-tebligat ve 47 ödülle taltif edilen UYAP sistemini, “dünyada eşi benzeri olmayan bir dijital dönüşüm” olarak niteledi.

Kadına yönelik şiddet, BM verileri ve aile perspektifi vurgusu

Aksu, konuşmasında Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne de değindi. “Kadına şiddet, bize göre insanlığa ihanettir. Kadına yönelik şiddetle mücadele devletimizin kırmızı çizgisidir.” diyen Aksu, koruma kararlarının dijital takibi, elektronik kelepçe uygulamasının genişletilmesi ve kurumlar arası koordinasyon adımlarını hatırlattı.

Türkiye’de kadın cinayetleri tartışmalarına ilişkin uluslararası veriler üzerinden değerlendirme yapan Aksu, Birleşmiş Milletler Suç Ofisinin 2023 verilerine atıfla, “Yüz bin kadın nüfusuna göre kadın cinayeti oranı Rusya'da 3,2, Amerika'da 3,0, dünya ortalaması 1,3 iken; Türkiye'de bu oran 0,7'dir.” bilgisini paylaştı. Hiçbir hayatın istatistik olarak görülemeyeceğini vurgularken, Türkiye’ye yöneltilen ağır eleştirileri “ülkeye ve toplum değerlerine haksızlık” olarak değerlendirdi. Bu alandaki düzenlemelerde aile kurumunun güçlendirilmesi ve aile perspektifinin esas alınması gerektiğini söyledi.

Samsun’a adalet yatırımları: Adli Tıp Grup Başkanlığı, adalet kampüsü, lojmanlar ve eğitim tesisi

Konuşmasının son bölümünde Samsun’a yapılan adalet yatırımlarına özel bir başlık açan Aksu, iki yıl önce temeli atılan ve 2025 Mayıs ayında açılışı yapılan Samsun Adli Tıp Grup Başkanlığı Hizmet Binasını hatırlattı. Ordu, Tokat, Çorum, Amasya ve Sinop illerine de hizmet verecek binanın 13.634 metrekare kapalı alana sahip olduğunu, kimya, biyoloji, trafik, morg, fizik ve adli bilişim birimlerinden oluşan bir kompleks olarak tasarlandığını söyledi.

Atakum ilçesinde yapımı süren bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinin yer alacağı adalet kampüsünün, 47 bin metrekare arsa üzerinde 74.600 metrekare inşaat alanına sahip olduğunu belirten Aksu, inşaatın fizikî gerçekleşme oranının yüzde 20 seviyesinde olduğunu, hedefin 2026 sonu itibarıyla faaliyete geçmek olduğunu ifade etti. Bu kampüsle birlikte Samsun’daki mevcut ilk derece adliyesinin fiziki yetersizliğinin de giderileceğini söyledi.

Aksu, Samsun’da adliye personeli için 107 dairenin lojman olarak tahsis edildiğini, eski lojman alanında da 76 adet 3+1 lojmanın yüzde 85 oranında tamamlandığını ve 2026 yılında yargı çalışanlarına teslim edileceğini açıkladı.

Son olarak, Çarşamba ilçesinde havaalanına yakın bir bölgede planlanan Adalet Bakanlığı Eğitim ve Sosyal Tesisleri projesine değinen Aksu, 50 bin metrekare alanda kurulacak tesisin 200 odalı, 400 yatak kapasiteli olacağını, olimpik ve yarı olimpik yüzme havuzları ve çeşitli sosyal donatılarıyla hem eğitim hem dinlenme imkânı sunacağını söyledi. Bu tesisin “adalet hizmetlerinin kalitesini artırmada önemli rol oynayacağını” vurguladı.

Aksu, konuşmasını, “Türkiye Yüzyılı'nı adaletin yüzyılı yapma konusunda güçlü şekilde yoluna devam eden Bakanlığımızın 2026 bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, tüm hazirunu saygılarımla selamlıyorum.” sözleriyle tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI