Milletvekili Ömer Fethi Gürer: “Ürün rekoltesi düşerken raftaki fiyat nasıl düşüyor sorulmadan gıda enflasyonundaki mucize anlaşılmaz”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, üretimin gerilediği ve arz açığının büyüdüğü bir dönemde TÜİK’in gıda enflasyonunu aşağı yönlü açıklamasını ekonomik gerçeklikle bağdaşmadığını belirterek eleştirdi. Gürer, bakliyat ve tahılda 2002’nin dahi altına düşen üretim verilerine, 10 milyon tonluk kayba, temel gıda ürünlerindeki hızlı fiyat değişimlerine ve düşük gelir gruplarının karşı karşıya olduğu geçim zorluklarına dikkat çekti. Enflasyon sepetindeki temsil sorunları, ithalat politikaları ve sıkı para politikasının etkilerine işaret eden Gürer, fiyat düşüşlerinin ancak hesaplama yöntemleriyle açıklanabileceğini söyledi.

Aralık 6, 2025 - 10:01
Aralık 6, 2025 - 10:02
Milletvekili Ömer Fethi Gürer: “Ürün rekoltesi düşerken raftaki fiyat nasıl düşüyor sorulmadan gıda enflasyonundaki mucize anlaşılmaz”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, gıda enflasyonu verilerindeki ani düşüşü değerlendirerek üretimin gerilediği bir dönemde fiyatların düşmesinin ekonomik koşullara uygun olmadığını söyledi. Gürer, “Ürün rekolte düşerken rafta ürünün fiyatı nasıl düşer?” diyerek açıklanan oranların gerçek hayatla çeliştiğini belirtti.

Düşen üretim ve artan kayıplar
Gürer, bakliyat ve tahılda 2002’nin dahi altına inen üretim seviyelerine dikkat çekti. Bitkisel üretimde 2023’e göre 10 milyon tonluk kayıp yaşandığını ifade eden Gürer, “Olmayan ürünün fiyatı düşmez; artar. Rafta ürün yoksa fiyatın düşmesi ancak hesaplamadan çıkarılmasıyla olur.” dedi.

Hamsi fiyatlarında dalgalanma
Gürer, bazı temel ürünlerdeki ani fiyat değişimlerinin TÜİK hesaplamalarına yansımadığını belirterek “Hamsi bir hafta 70, ertesi hafta 140 TL. Tesadüf bu ya, TÜİK’in hesap yaptığı hafta hamsinin fiyatı düşük. Ertesi hafta tekrar artıyor.” ifadelerini kullandı. Peynir ve et gibi temel gıda maddelerinin sepet içinde yeterince temsil edilmediğini söyleyen Gürer, açıklanan verilerin dar gelirli için gerçeği yansıtmadığını kaydetti.

Gelir-grupları üzerindeki etkiler
Gürer, Türk-İş’in yoksulluk sınırını 97 bin TL, açlık sınırını 28 bin TL olarak açıkladığını hatırlattı. Emekli ve asgari ücretli için geçim şartlarının ağırlaştığını belirten Gürer, “Emeklinin aldığı maaşla geçinmek olası değil. Asgari ücret özel sektörde taban ücret haline geldi.” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıkladığı asgari ücret önerisini hatırlatarak en az 39 bin TL olması gerektiğini ifade etti.

İthalatın etkileri ve kazanan-kaybeden dengesi
Gürer, ithalatın artmasıyla yerli üreticinin zarar gördüğünü söyledi. “Bir mutlu azınlık gıdadan büyük para kazanıyor. Üretici kaybediyor, besici kaybediyor, vatandaş kaybediyor.” diyen Gürer, zirai don ve kuraklıkla oluşan kayıplara rağmen üreticiye yeterli desteğin verilmediğini belirtti.

Ekonomik politikalar ve veri tartışması
Gürer, sıkı para politikasının halk üzerindeki yükünü vurgulayarak “Üretim maliyetleri düşürülmeli, desteklemeler artırılmalı, aracılık sistemi daraltılmalı, ithalata bağımlılık azaltılmalı, gerçekçi ve bağımsız veri açıklanmalı.” dedi. Enflasyon verileri üzerindeki tartışmalara değinen Gürer, “Enflasyon düşmüyor. Sokakta, pazarda, mutfakta herkes gerçek fiyatı görüyor. Üretim düşmüşken fiyat nasıl düşüyor? Bu bir mucize değil; düpedüz ayarlama.” şeklinde konuştu.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI