CHP’Lİ CAVİT ARI’DAN ADALET BAKANINA ANTALYA, MUHİTTİN BÖCEK VE YARGI BAĞIMSIZLIĞI MESAJI: “BİNALAR DOLUYOR AMA İÇİNE ADALET DOLDURAMIYORSUNUZ”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşülürken söz alan CHP Antalya Milletvekili Av. Cavit Arı, Antalya’ya bölge idare mahkemesi kurulmasına ilişkin karardan dolayı teşekkür ederken, dairelerin hâlâ faaliyete geçmediğini hatırlattı. Manavgat ve Kumluca’da ticaret mahkemesi, Kaş ve Manavgat adliyelerinde fiziki iyileştirme, Antalya için yeni adliye binası talep eden Arı, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in sağlık sorunlarına rağmen tutuklu yargılanmasını eleştirdi. Adliyelerde görev yapan personel için “adalet hizmetleri sınıfı”, cezaevlerinde çalışan 80 bine yakın infaz koruma memurunun özlük hakları ve psikolojik yükü, genç hâkim ve savcıların Cumhurbaşkanının siyasi konuşması eşliğinde kura töreniyle mesleğe başlaması üzerinden yargı bağımsızlığını sorgulayan Arı, “Bugün Türkiye’nin en temel sorunu adalet ve adaletsizliktir; yargıya güven yerlerde sürünüyor.” dedi.

Kasım 26, 2025 - 09:42
Kasım 26, 2025 - 11:36
CHP’Lİ CAVİT ARI’DAN ADALET BAKANINA ANTALYA, MUHİTTİN BÖCEK VE YARGI BAĞIMSIZLIĞI MESAJI: “BİNALAR DOLUYOR AMA İÇİNE ADALET DOLDURAMIYORSUNUZ”


TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığı, yüksek yargı organları ve bağlı kurumların 2026 yılı bütçesi görüşmeleri sürerken, CHP Antalya Milletvekili Av. Cavit Arı söz aldı. Konuşmasına Adalet Bakanlığı’nın bazı bölgesel adım ve yatırımlarına teşekkür ederek başlayan Arı, Antalya özelinde eksik gördüğü başlıkları ve yargı bağımsızlığına ilişkin kaygılarını dile getirdi.

Antalya Bölge İdare Mahkemesi Teşekkürü ve Uyarısı

Cavit Arı, geçen yılki bütçe görüşmelerinde dile getirdiği talebi hatırlatarak, “Geçen bütçe görüşmelerinde ‘Antalya’ya bölge idare mahkemesi istiyoruz.’ demiştik. Bölge idare mahkemesi kurulmasına karar verildi.” dedi. Ancak mahkemenin henüz tam anlamıyla faaliyete geçmediğini vurgulayan Arı, “Hâlihazırda daireler oluşmadı, aktif bir şekilde mahkeme faaliyete başlamadı. Bu konuda hızlı adımlar atılır ve mahkeme faaliyete başlarsa Antalya olarak memnun oluruz.” ifadelerini kullandı.

Manavgat ve Kumluca İçin Ticaret Mahkemesi, Kaş ve Manavgat İçin Adliye Düzenlemesi

Antalya’nın ticaret hacmine ve ilçe yoğunluğuna dikkat çeken Arı, Manavgat ve Kumluca ilçelerinde ticaret mahkemesi kurulmasını istedi. “Manavgat ilçesinde doğu ilçeleri yönüyle, Kumluca ilçemizde de batı ilçeleri yönüyle bir ticaret mahkemesi kurulmasına ihtiyaç var. İki ilçemiz de büyük ilçe ve ticaret mahkemeleri açısından iş yoğunluğu açısından da uygundur.” dedi.

Kaş ve Manavgat adliyelerinin fiziki koşullarına değinen Arı, “Kaş ve Manavgat adliyelerindeki fiziki koşulların yetersiz olması nedeniyle acilen bu iki ilçemize de müdahale edilmesinde fayda var.” açıklamasını yaptı. Kemer ilçesinde yeni adliye binası yapılması kararından dolayı ayrıca teşekkür eden Arı, “Kemer ilçemiz yönünden de yeni bir adliye binasına kavuşacak olmamız için teşekkür ederim.” dedi.

Muhittin Böcek ve Antalya Soruşturmaları: “Delilden Sonuca Değil, Tutukludan Delile Gidiliyor”

Arı, konuşmasının önemli bölümünü Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Muhittin Böcek hakkında yürütülen soruşturmaya ayırdı. “Antalya'da, malum, belediyemizle ilgili bir soruşturma açıldı; Belediye Başkanımız ve tutuklanan başkaca vatandaşlarımız ve soruşturma yapılan vatandaşlarımız var.” diyerek süreci hatırlatan Arı, ilkesel tutumlarını, “Biz hep söylüyoruz, kimse hakkında soruşturma açılamaz değil; var ise iddialar mutlaka soruşturma açılır ve yargılama sonrasında mahkemenin vereceği karara göre suçlu ya da suçsuzluğu ortaya çıkar.” sözleriyle ortaya koydu.

Ancak aynı ilde, benzer büyüklükteki dosyalarda farklı uygulamalara dikkat çekti. Arı, “Öyle bir süreç izlendi ki, o soruşturmada bahsi geçen kişilerin kim oldukları, arkasındaki kişilerin kim oldukları bilinen bir soruşturma maalesef istenilen şekilde devam etmedi. Çok büyük rakamların geçtiği bir dosyada bugün sadece ifade alınıp ‘Kusura bakmayın, ifade için çağırdık, sizi yorduk.’ gibi bir süreç oldu.” sözleriyle bazı dosyalarda “yumuşak” yaklaşımı ima etti.

Muhittin Böcek dosyasında ise tam tersi bir tablo olduğunu söyleyen Arı, “Bir başka dosyada, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımızın dosyasında daha iddianın ne olduğu bile tam ortaya çıkmadan Belediye Başkanımız hakkında tutuklama kararı verildi.” dedi. Böcek’in sağlık durumuna özellikle dikkat çeken Arı, “Belediye Başkanımızın özellikle sağlık durumu gerçekten risk altında; kamuoyunun vicdanı yaralanmadan bu sürecin devam etmesini istiyoruz.” çağrısında bulundu.

CHP’li Arı, soruşturma yöntemine ilişkin temel itirazını da net ifadelerle ortaya koydu: “Gerek Antalya gerekse diğer belediyelerle ilgili soruşturmalarda modern hukuk sisteminde delilden sonuca gidilir; ancak buralarda önce birileri tutuklanıyor ve onun üzerinden yaratılan delillerle soruşturmalar devam ediyor.” diyerek, tersine işleyen sürecin Antalya’da birçok vatandaşın mağduriyetine yol açtığını vurguladı.

“Adalet Hizmetleri Sınıfı” Çağrısı ve Adliye Personelinin Sorunları

Uzun yıllar avukatlık yaptığını hatırlatan Cavit Arı, adliyelerde görev yapan personelin sorunlarına da dikkat çekti. “Adliyelerimizde özellikle çalışan personellerimizin yoğun sorunları olduğunu biliyorum, bize de zaman zaman sendikalar aracılığıyla iletilmekte.” dedi.

Bu sorunların başında “adalet hizmetleri sınıfı”nın kurulması talebinin geldiğini belirten Arı, “En temel konu da özellikle adalet hizmetleri sınıfının kurulması olarak ifade ediliyor. Zaten adalet hizmetleri sınıfı oluşursa diğer sorunların da kendiliğinden çözüleceğine dair bir anlayış var.” sözleriyle bu alanda ortak çalışma çağrısı yaptı. “Hep birlikte hareket edersek adliye çalışanlarımızın sorunlarının çözümüne katkıda bulunmuş oluruz.” dedi.

80 Bin İnfaz Koruma Memurunun Çalışma Koşulları

Cezaevlerine yaptıkları ziyaretler üzerinden infaz koruma memurlarının sorunlarını da gündeme taşıyan Arı, “İçinde bulunduğumuz ortam nedeniyle cezaevlerine çok yoğun ziyaretlerde bulunuyoruz. Bu süreçte, benden önceki arkadaşlar da ifade ettiler, infaz koruma memurlarının çalışma koşullarıyla, ekonomik anlamda maaşlarıyla, özlük haklarıyla ve özellikle de psikolojik olarak oradaki ortamdan kaynaklı sorunları olduğunu bir kez daha ifade edelim.” dedi.

Cezaevlerinde yaklaşık 80 bin infaz ve koruma memurunun görev yaptığını hatırlatan Arı, bu personelin hem ağır iş yükü hem de riskli bir ortamda çalıştığını belirtti: “Gerçekten oradaki arkadaşlar yoğun bir mesai içindeler ve maalesef her şeyden çekinir, korkar bir vaziyetteler. İçinde bulundukları o psikolojik ortam sağlıklarını da etkiliyor.” diyerek bu alanda iyileştirme yapılması gerektiğini vurguladı. “Sayıları 80 bine ulaşan cezaevi infaz ve koruma memurlarının sorunlarının çözülmesi noktasında da yine hep birlikte mücadele edersek o arkadaşlarımızın sorunlarına çare olmuş oluruz.” dedi.

“Hızlı yargı iyi ama esas olan doğru ve hakkaniyetli karar”

Gelişen teknolojiyle adliyelerde iş süreçlerinin hızlandığını kabul eden Arı, tebligat ve UYAP tabanlı iyileştirmelerin yargının hızlanması açısından önemli olduğunu belirtti. Ancak hızın tek başına adalet anlamına gelmediğini vurguladı:

‘Geciken adalet, adalet değildir.’ diyoruz ama tek başına hızlı yargılamanın da hedef olmaktan öte doğru, adil ve hakkaniyete uygun kararların verildiği bir sistemin oluşmasını sağlamamız gerekiyor. Esas olan budur.

Yeni ve modern adliye binalarının elbette önemli olduğunu, çalışma koşulları ve erişim açısından değer taşıdığını söyleyen Arı, “Ama orada verilen kararın vicdanları rahatlatıp rahatlatmadığı, yaralayıp yaralamadığı her şeyden daha önemlidir.” diyerek tartışmayı kararların içeriğine taşıdı.

“Eskinin merdiven altı adliyelerinde bile kimse hâkimin siyasi saikle karar verdiğini düşünmezdi”

Bir AK Parti milletvekilinin konuşmasında “eski merdiven altı adliyeler” ifadesini kullandığını hatırlatan Cavit Arı, kendi meslek başlangıcına atıfla şunları söyledi:

Ben de öyle bir adliyede stajımı yaptım, mesleğe başladım. O dönemin hâkimlerinin hiçbirinin hangi siyasi nedenle o kararı verdiğini sorgulamak aklımızdan bile geçmezdi. Kararı beğeniyorsak ‘İyi bir karar.’ derdik, beğenmiyorsak da temyiz eder, mücadelemizi sürdürürdük. Kimsenin aklına ‘Bu hâkim neden bu kararı verdi, hangi siyasi iradeyle verdi?’ diye sormak gelmezdi.

Bugünün temel sorununun tam da burada düğümlendiğini söyleyen Arı, “Binaları yapıyoruz, güzel, ihtiyaçtır. Antalya Adliyesine de yeni bina çalışması olduğunu duydum; gerçekten ihtiyaçtır. Ama içine de adaletin doldurulması gerekiyor, mesele bu.” dedi.

Kura Töreninde Siyasi Konuşma ve Alkış Zorlaması Eleştirisi

CHP’li Arı, yargı bağımsızlığı tartışmasını genç hâkim ve savcıların mesleğe başlama biçimi üzerinden somutlaştırdı. Göreve yeni başlayan hâkim ve savcıların, kura töreninde Cumhurbaşkanının siyasi içerikli konuşmasına maruz bırakıldığını ve alkışlamaya yönlendirildiğini belirterek, şunları söyledi:

Bugün göreve başlayan hâkimin, savcının daha ilk kura aşamasında bir Cumhurbaşkanının —aynı zamanda siyasi bir partinin genel başkanı— siyasi konuşmasını alkışlatmayla mesleğe başladığı bir yerde tarafsız yargıdan bahsedemeyiz.

Cumhurbaşkanının kura törenine katılmasına prensip olarak karşı olmadığını belirten Arı, “Çıkabilir, kura törenine katılabilir ama ana muhalefet partisini, ana muhalefet partisinin genel başkanını en sert şekilde eleştirdiği konuşmayı orada yapamaz. Yapsa bile o hâkim, savcının bunu alkışlamaması gerekir.” dedi.

Bu atmosferde göreve başlayan hâkim ve savcının, ertesi gün dosya açtığında “Bu kararı verirsem başıma ne gelir? Bir sonraki kararnamede nereye gönderilirim?” kaygısıyla hareket ettiğini söyleyen Arı, “O zaman orada yargı tarafsız ve bağımsız olamaz.” sözleriyle yargının üzerindeki siyasi baskıya dikkat çekti.

“Kararı veren hâkim ilk kararnamede sürülüyorsa, diğer hâkim nasıl tarafsız olsun?”

Cavit Arı, muhalefetle ilgili kritik dosyalarda karar veren hâkimlerin kısa süre sonra başka mahkemelere gönderildiğini hatırlatarak, bunun yargı mensupları üzerinde baskı oluşturduğunu anlattı:

Bugün görüyoruz ki muhalefetle ilgili birçok dosyada kararı veren hâkim ilk kararnamede başka bir mahkemeye gönderiliyor. Peki diğer dosyalarda karar verecek olan hâkimler nasıl karar verecek? Nasıl böyle bir adalet sağlanacak bu ülkede?” diye sordu.

Esas sorgulamamız gereken budur. Bunları başaramadığımız takdirde bu ülkede maalesef adaletten, hukuktan, tarafsız ve bağımsız yargıdan bahsedemeyiz Sayın Bakan.” diyen Arı, konuşmasını teşekkür ederek tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI