CHP’Lİ İNAN AKGÜN ALP: “CEZA ALMAYANLARIN ÖMÜR BOYU CEZA ÇEKTİĞİ, TAHLİYE OLUP ÇIKAMAYANLARIN OLDUĞU BİR DÖNEMDE ADALET BAKANI OLDUNUZ”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşülürken konuşan CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, AK Parti döneminde cezaevlerinde tahliye edilmeyen tutuklular, beraat ettiği hâlde “ömür boyu cezalı” gibi muamele gören KHK’liler, mahkeme kararıyla serbest bırakılıp kapıda yeniden tutuklanan isimler ve üst mahkeme kararlarına uymayan yerel mahkemeler nedeniyle “adaletin en ağır krizlerinden birinin yaşandığını” savundu. Selçuk Mızraklı, Osman Kavala, Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay örneklerini hatırlatan Alp, cezaevi idare ve gözlem kurullarının “münfesih örgüte üyelikten ayrılma beyanı dayatamayacağını” söyledi. 400 milyar TL’lik bütçe teklifinde Kürt sorununun çözümüne, bölgesel kalkınmaya, onarıcı adalet mekanizmalarına “tek kuruşluk kaynak ayrılmadığını” belirterek, “Bu bütçenin ruhu yok.” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunun 21’inci Birleşim Beşinci Oturumunda söz alan CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, Adalet Bakanlığı bütçe sunumunda vurgulanan “istişare zemini” ifadesine atıfla, muhalefet cephesinden bakıldığında adalet sisteminin içinde bulunduğu durumu somut örneklerle anlattı.
“Mafyatik tiplerin cezaları vardı ama yıllarca cezaevinde yatmadılar”
AK Parti dönemindeki uygulamalardan söz eden Alp, “Bu ülkede ceza alıp da cezaevinde yatmayan mafyatik tipleri gördük. Bir sabah uyandığımızda hepsinin tahliye edildiğine şahit olduk.” dedi.
Buna karşılık, cezası kesinleşmediği için yıllarca cezaevinde kalan siyasetçilerin bulunduğunu, hatta cezasını tamamladığı hâlde serbest bırakılmayan isimlerin olduğunu belirtti.
Selçuk Mızraklı örneği: “Münfesih örgüte üyelikten ayrılma beyanı istenemez”
CHP’li Alp, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Selçuk Mızraklı’nın durumunu hatırlattı:
“Tahliye imkânı varken, cezaevi gözlem ve idare kurulu kararıyla serbest bırakılması engellendi. Örgüt üyeliğinden ayrılması istendi. Oysa Mızraklı zaten hiçbir zaman örgüt üyesi olduğunu kabul etmedi; sekiz yıl önceki yargılamada da böyle bir kabul yoktu.”
Mızraklı’nın isnat edilen örgütün bugün münfesih hâlde olduğuna dikkat çeken Alp, “Hiçbir idare kurulu kimseyi var olmayan bir örgüte üyelikten ayrıldığını beyan etmeye zorlayamaz. Bu kararlar yeniden gözden geçirilmelidir.” dedi.
“Ceza almayan ama ömür boyu cezalı gibi yaşayan KHK’liler var”
Konuşmasının devamında KHK’li yurttaşların hukuki statüsüne değinen CHP’li milletvekili, “Ceza almamış, beraat etmiş ama ömür boyu cezalı muamelesi gören insanlar var. Bu, açık bir hukuki boşluk değil, siyasal bir tercihtir.” ifadesini kullandı.
Osman Kavala ve Selçuk Kozağaçlı: “Tahliye olup kapıda geri alınanlar”
Alp, ardışık tutuklamalarla tahliyelerin fiilen engellendiği örnekleri sıraladı:
-
“Osman Kavala, tahliye edildiği akşam cezaevi kapısında başka bir suçtan yeniden tutuklandı.”
-
“Avukat Selçuk Kozağaçlı tahliye edildi, ertesi sabah yeniden tutuklandı.”
Bu uygulamaları “cezayı yargılamadan önce infaz etmek” olarak nitelendirdi.
Can Atalay: “Dokunulmazlığı var ama cezaevinde”
2023 seçimlerinde Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın, Anayasa hükümlerine rağmen tahliye edilmediğini hatırlatan Alp, “Dokunulmazlığı olan, milletvekili seçilmiş bir kişi bugün burada olmalıydı; ama o cezaevinde tutuluyor.” dedi.
“Yerel mahkemeler üst mahkeme kararlarına uymuyor; AİHM ve AYM kararları da tanınmıyor”
CHP’li İnan Akgün Alp, yargı krizinin en belirgin noktalarından birinin yüksek yargı kararlarına uyulmaması olduğunu söyledi:
“Yerel mahkemeler üst derece mahkemelerine uymuyor, idare organları mahkeme kararlarını uygulamıyor; AİHM ve AYM kararlarına uyulmuyor. Bu dönemde Adalet Bakanı olmanız sizin için şanssızlıktır.”
“400 milyarlık bütçenin ruhu yok: Kürt sorununa tek kuruş yok”
Alp, Adalet Bakanlığının yaklaşık 400 milyar TL tutarındaki bütçe teklifinin içeriğine de kapsamlı eleştiriler yöneltti.
“Bu bütçenin ruhu yok.” diyen CHP’li milletvekili, temel gerekçesini şu ifadelerle açıkladı:
“Bu bütçede Kürt sorununun çözümüne ilişkin tek bir kuruş yok. Ne Adalet Bakanlığında ne diğer bakanlıklarda. Eğer çözüm samimiyse bunun bir karşılığı bütçede olurdu.”
Kürt sorununun yıllarca “bölgesel geri kalmışlık” çerçevesinde tanımlandığını hatırlatan Alp, “Bugün bütçe yapıyorsanız, bölgesel kalkınma için kaynak ayırırsınız. Ayırmadınız.” dedi.
“Eğer Kürt sorunu bir adalet ve insan hakları sorunuysa, onarıcı adalet için niye bütçe yok?”
Alp, çözüm odaklı adımların ancak onarıcı adalet, toplumsal barış projeleri, bölgesel yatırımlar ve insan hakları mekanizmalarıyla mümkün olabileceğini belirterek:
“Devlet bu yaraları saracaksa tek kuruş harcamadan mı yapacak? Onarıcı adalet için kaynak ayırmadınız. Bu, sorunun çözümüne dair samimiyetsizliğin göstergesidir.” dedi.
Konuşma süresinin dolması üzerine Alp’in mikrofonu kapandı. CHP’li milletvekili sözlerini tamamlayamadan oturum başkanı Nilgün Ök, “Teşekkür ediyoruz Sayın Alp.” diyerek sıradaki konuşmacıya geçti.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI