CHP’li Mustafa Erdem TBMM’de Konuştu: “Atatürk’e Saygısızlık Eden Teğmen Dönüyor, ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ Diyenler Ordudan Atılıyor”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Millî Savunma Bakanlığı 2026 yılı bütçesi görüşülürken söz alan CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, Gürcistan’da düşen C-130 uçağında şehit olan 20 askerle ilgili bakım ve envanter denetimi sorularını gündeme getirdi, Tuzla Piyade Okulu ve Kara Harp Okulu’nda Atatürk resmi ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı üzerinden TSK’de çifte standart uygulandığını savundu. Cumhurbaşkanına rütbe bekleme süresini değiştirme yetkisinin orduda siyasallaşmayı derinleştireceğini söyleyen Erdem, Katar’dan alınan ikinci el savaş uçaklarının maliyeti ile KAAN motoru konusunda Dışişleri ile Savunma Sanayii yönetimi arasındaki çelişkili açıklamaların şeffaf biçimde açıklanmasını istedi.
CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Millî Savunma Bakanlığının 2026 yılı bütçesi üzerinde söz alarak, hem son dönemdeki askerî kazalar hem de Türk Silahlı Kuvvetlerinin disiplin ve personel rejimiyle ilgili sert eleştirilerde bulundu.
Konuşmasının başında, Azerbaycan’dan Türkiye’ye dönüş yolunda Gürcistan sınırında düşen C-130 askerî kargo uçağında şehit olan 20 personeli anan Erdem, “Şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyorum.” dedi.
C-130 Kazası ve “İhtiyaç Fazlası Uçak” Tartışması
Kaza sonrasında kamuoyuna yansıyan iddiaları hatırlatan Erdem, uçakların Suudi Arabistan’da hizmet dışına çıkarılan uçaklar olduğu yönündeki haberleri anımsattı. Millî Savunma Bakanlığının bu iddialara karşılık, uçağın “hizmet dışına çıkarılan değil, ihtiyaç fazlası uçak” olduğunu ve alınan uçakların düzenli bakımdan geçtiğini açıkladığını belirtti.
Mustafa Erdem, “Sayın Bakan, uçağın bakımlarının düzenli yapıldığı söyleniyor olabilir ama 20 canımızı yitirdiğimiz gerçeği, bu bakım süreçlerinin ne kadar titizlikle denetlendiği sorusunu ortadan kaldırmıyor.” diyerek bakım ve denetim mekanizmalarının sorgulanmasını istedi. Karakutunun Türkiye’ye getirilmesinin sevindirici olduğunu vurgulayan Erdem, kaza kırım incelemesi tamamlanana kadar diğer C-130’ların uçuşlarının tedbiren durdurulması kararının “bu uçakların güvenilirliği hakkında ciddi soru işaretleri yarattığını” ifade etti.
Erdem, kazanın yalnızca teknik bir hadise olarak değil, “TSK envanter yönetimine ve personel güvenliğine verilen önemin de bir testi” olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Şehit haberlerinin resmî tebliğ yapılmadan, yasal olmayan yollarla sosyal medyada paylaşılmasını da eleştirerek, “Bu, ailelerin acısını katbekat artırmıştır; bu konularda daha fazla özen gösterilmesi gerekiyor.” dedi.
Tuzla Piyade Okulu ve Atatürk Fotoğrafı Tartışması
TSK’nin en büyük gücünün siyasetten uzak, disiplinli ve Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı yapısı olduğunu vurgulayan Mustafa Erdem, son dönemde yaşanan bazı olayların bu temel değerleri zedelediğini savundu. Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te yaşanan tartışmayı hatırlatan Erdem, bir piyade teğmenin yakasına Atatürk fotoğrafı takmayı reddetmesiyle başlayan süreçte toplam 7 teğmenin TSK’den ihraç edildiğini söyledi.
İhraç kararını yargıya taşıyan teğmenlerden, yakasına fotoğraf takmayı reddeden Teğmen A.A. hakkında İstanbul 4’üncü İdare Mahkemesinin orantılılık ve ölçülülük ilkesine aykırılık gerekçesiyle iptal kararı verdiğini hatırlatan Erdem, “Atatürk fotoğrafını reddeden teğmen görevine iade edilmiştir.” dedi.
Erdem, daha da vahim gördüğü bir örnek olarak, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında “1923 sonrasına saygı duymuyorum, dini yozlaştırdı.” gibi ifadeler kullandığı ve hakkında müfettiş raporuyla birlik ve beraberlik ruhunu bozduğu tespit edilen Teğmen M.F.Ş ile ilgili sürece dikkat çekti. Bu teğmen hakkındaki ihraç kararının da idare mahkemesi tarafından iptal edildiğini belirten Erdem, “Atatürk’e saygı duymayan ve bu saygısızlığını açıkça ifade eden bir teğmen, hakkındaki raporlara rağmen mesleğine geri döndürülmüştür.” dedi.
“Atatürkçü Teğmen İhraç, Atatürk’e Saygısızlık Eden Geri Dönüyor”
Mustafa Erdem, aynı süreçte cumhuriyete ve Atatürk’e sahip çıkan teğmenlerin akıbetinin farklı olduğunu savundu. Tartışmalara tepki gösterdiği için ihraç edilen ve “Atatürkçü” olarak tanımlanan Teğmen Ö.S.’nin açtığı davada İstanbul 5’inci İdare Mahkemesinin ihracı onayladığını vurguladı. Mahkemenin Ö.S’nin eylemini “silah arkadaşlığını ve birlik ruhunu zedelediği” gerekçesiyle hukuka uygun bulduğunu belirtti.
Erdem, bu tablonun TSK’de kararların siyasi saiklerle alındığını gösterdiğini savunarak, “Bu kararlar kimin ordudan atılıp kimin kalacağına siyasi bir saikle karar verildiğinin net göstergesidir.” dedi. “Atatürk’e saygısızlık edenler geri dönerken, cumhuriyete ve onun kurucusu Başkomutana sahip çıkanlar kapı dışarı edilmektedir.” sözleriyle çifte standart iddiasını dile getirdi.
Bu uygulamaların, Millî Savunma Bakanlığının ve iktidarın “TSK’de liyakat ve disiplin anlayışını ne hâle getirdiğinin acı göstergesi” olduğunu söyleyen Erdem, Bakan’a dönerek, “Şimdi soruyorum Sayın Bakan: Bu ordu kimin ordusu?” sorusunu yöneltti.
“Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” Diyen Teğmenlerin İhraç Edilmesi
Mustafa Erdem, daha önce Komisyona taşıdığı 30 Ağustos 2024 Kara Harp Okulu mezuniyet töreni olayını da yeniden gündeme getirdi. Törende, kendi aralarında subay andını okuyan ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan 5 teğmenin, “müesses disiplinin muhafazası” gerekçesiyle TSK’den ihraç edildiğini hatırlattı.
Bu ihraç kararının, Cumhurbaşkanının daha önce yaptığı “Birkaç tane kendini bilmez evelallah temizlenecek.” açıklamasından 155 gün sonra alındığını vurgulayan Erdem, disiplinsizliğe engel olmadıkları gerekçesiyle teğmenlerin üç sıralı amiri olan albay, yarbay ve binbaşıların da oy birliğiyle ihraç edildiğini söyledi.
Erdem, bu tabloyu, “ordunun müesses disiplinini korumak değil, ordunun siyasi görüşlere göre hizaya sokulması” olarak niteledi. “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anmanın disiplinsizlik sayıldığı bir ordu, milletin ordusu olmaktan çıkmıştır.” ifadesini kullandı.
“Komutanlar Partilerin Değil, Milletin Komutanlarıdır”
TSK’nin siyasetten uzak durması gerektiğini vurgulayan Erdem, “Buradan askerleri sıcak siyasetten uzak durmaya davet ediyorum. Ordu 86 milyonun ordusudur, komutanlar partilerin değil, milletin komutanlarıdır.” dedi.
Yargının siyasete bulaştırıldığı gibi ordunun da siyasete çekilmesi uyarısında bulunan Erdem, “Ordumuz üzerinden siyasete ayar vermeye çalışmak, ülkemizin güvenliğine yapılmış en büyük kötülük olacaktır.” sözleriyle iktidara seslendi. Geçmişte tarikat ve cemaatlerin orduya sokulmaması yönündeki uyarıların dikkate alınmadığını, 15 Temmuz’da bunun bedelinin görüldüğünü söyleyerek, “Şimdi aynı hatayı yine yapıyorsunuz.” dedi.
Genel Başkan Özgür Özel’in komuta kademesine yönelik eleştirileri sonrasında açılan davalara da değinen Erdem, “Genel Başkanımız sizi eleştirince ‘Vay komutanımıza bu cümleleri kuramazsınız.’ diye feryat ediyorsunuz, dava açıyorsunuz. Atatürk’ün ordusunu cemaatlere ve siyasete teslim edemezsiniz. Etmezseniz, herkes sizin arkanızda durur Sayın Bakanım.” dedi.
Cumhurbaşkanı Kararıyla İhraç ve Rütbe Bekleme Süresi Tartışması
Mustafa Erdem, ordunun siyasallaştırılması tartışmasında bir başka başlık olarak, daha önce gündeme gelen ve sonradan geri çekilen torba yasa teklifini hatırlattı. Bu düzenlemede, teğmen ve albay rütbesindeki askerlerin Cumhurbaşkanı kararıyla ihraç edilmesine imkân sağlayan hükümlerin yer aldığını belirten Erdem, “Bu, TSK’yi baştan sona siyasallaştırmak için atılan en tehlikeli adımdı.” dedi.
Bu yetkinin muhalefetin tepkisiyle tekliften çıkarılmasını “doğru ama gecikmiş bir adım” olarak nitelendiren Erdem, aynı yasada yer alan başka bir hükme dikkat çekti: Rütbe karşılamada eksiklik veya fazlalık oluşması hâlinde, subayların rütbe bekleme sürelerinin Cumhurbaşkanı kararıyla değiştirilebilmesi.
Erdem, “Artık subaylarımızın rütbe almak için bekleyecekleri süre kurala tabi değil, Cumhurbaşkanının iki dudağı arasında. İsterse bir gecede tüm yüzbaşlarını binbaşı yapabilecek.” diyerek bu yetkinin subaylar arasında siyasete yakın görünme çabası yaratacağını savundu. “Liyakat kalkar, subaylar arasında huzursuzluk doğar diyoruz, ama dinlemiyorsunuz; daha doğrusu, ses çıkarmıyorsunuz Sayın Bakanım.” diyen Erdem, “Ordusundaki personelin hakkını koruyamayan bir Bakan olarak tarihe geçeceksiniz.” ifadelerini kullandı.
Katar’dan Savaş Uçağı Alımı ve Maliyet–Şeffaflık Soruları
Mustafa Erdem, Türkiye’nin Katar’dan savaş uçağı alımını kapsayan anlaşmasını da gündeme taşıdı. Ordunun modernizasyonuna karşı olmadıklarını, Genel Başkan Özgür Özel’in Avrupa’daki temaslarının da bu amaçla yürütüldüğünü vurgulayan Erdem, anlaşmanın toplam bedeli ve alınacak uçakların ikinci el olması konusundaki soru işaretlerine dikkat çekti.
İtalya’nın benzer uçaklar için çok daha düşük bedel ödediğine dair açıklamaları hatırlatan Erdem, “Biz yüzde 48 daha fazla ödeme yapıyoruz.” dedi. Katar’dan alınacak uçakların teknolojik olarak geri kalmış olabileceğine dair kamuoyunda gündeme gelen iddiaları da anarak, “Bu konuda şeffaf olunmasını bekliyoruz. Milletimiz kaynaklarının daha verimli kullanılmasını istiyor Sayın Bakanım.” dedi.
KAAN ve Motor Lisansı Çelişkisi
Konuşmasının sonunda millî muharip uçak KAAN projesine değinen Erdem, KAAN’ın Türkiye için “millî bir gurur” olduğunu yineledi ancak iktidar kanadından gelen çelişkili açıklamaların bu gururu gölgelediğini savundu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, KAAN’a tedarik edilecek motorların lisanslarının ABD tarafından durdurulduğunu ve üretimin başlaması için Kongre onayının beklendiğini açıkladığını hatırlatan Erdem, buna karşın Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün’ün “Gecikme yok, süreç planlandığı gibi ilerliyor.” dediğini aktardı.
“Bu çelişki bizim kafamızda tereddüt yaratıyor.” diyen Erdem, KAAN’ın geleceğinin hiçbir ülkenin motoruna bağlı olmaması gerektiğini vurguladı. “KAAN’ın geleceği hiçbir ülkenin motoruna bağlı olmamalıdır.” sözleriyle motor konusunda tam bağımsızlık hedefini dile getirdi.
CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, konuşmasını “Hepinizi saygıyla selamlıyorum.” sözleriyle tamamladı. Komisyon Başkanı Mehmet Muş, “Teşekkür ediyorum.” diyerek Erdem’e teşekkür etti ve Millî Savunma Bakanlığı bütçe görüşmelerinde sıradaki konuşmacıya geçti.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI