CHP’li Süleyman Bülbül: “Adaletten muhalefete düşen pay düşman ceza hukuku oldu; siyasi tutuklular derhâl serbest bırakılmalıdır”

TBMM Genel Kurulunda Adalet Bakanlığı bütçesi üzerine konuşan CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Avrupa Komisyonunun 2025 Türkiye Raporundaki tespitleri aktararak yargı bağımsızlığının çöktüğünü, AİHM ve AYM kararlarının sistematik olarak uygulanmadığını, muhalefete karşı düşmanca bir ceza rejiminin yerleştiğini söyledi. Bülbül, Ekrem İmamoğlu’na ilişkin yargı sürecinin siyasallaştığını, Demirtaş, Yüksekdağ, Kavala, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ın tutukluluklarının uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirterek, “Bu bütçe hukukun değil hukuksuzluğun bütçesidir; tüm siyasi tutuklular derhâl tahliye edilmelidir.” dedi.

Aralık 11, 2025 - 11:36
Aralık 11, 2025 - 13:57
CHP’li Süleyman Bülbül: “Adaletten muhalefete düşen pay düşman ceza hukuku oldu; siyasi tutuklular derhâl serbest bırakılmalıdır”


Cumhuriyet Halk Partisi Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda Adalet Bakanlığının 2026 yılı bütçesi üzerine söz alarak adalet sisteminin mevcut durumuna ilişkin kapsamlı eleştirilerde bulundu. Bülbül konuşmasının başında Konfüçyüs’ün “Devletlerin refahı parayla değil, adaletle ölçülür” sözünü hatırlatarak, bugünkü bütçe görüşmesini “para konuşmanın saygısızlık olduğu bir zemin” olarak nitelendirdi.


“Avrupa Komisyonu’nun 2025 Türkiye Raporu yargının çöktüğünü tescilledi”

Kasım ayında yayımlanan 2025 Avrupa Komisyonu Türkiye Raporuna dikkat çeken Bülbül, rapordaki tespitleri şöyle sıraladı:

  • AİHM, 2025 yılında Türkiye hakkında 69 ihlal kararı verdi.

  • İncelenmeyi bekleyen 205 dava dosyası bulunuyor.

  • 2018’den beri askıda olan AB üyelik sürecinde “hiçbir demokratik ilerleme sağlanmadı.”

  • Muhaliflere, gazetecilere ve siyasetçilere yönelik tutuklamalar yargı bağımsızlığını ortadan kaldırdı.

  • Yargıya güven tarihsel olarak en düşük seviyeye indi.

  • AİHM kararları uygulanmıyor; AYM kararlarını tanımayan mahkemeler hukuki güvenliği altüst etti.

  • Sansür yasası ifade özgürlüğünü tehdit ediyor.

Bülbül, raporun özetini şu cümleyle anlattı:
Adaletten muhalefetin payına düşen düşman ceza hukuku oldu.


“Dün kapısında adalet aradığınız AİHM’e bugün sırt döndünüz”

CHP’li Bülbül, Cumhurbaşkanının geçmişte AİHM’e defalarca başvurmuş olduğunu hatırlatarak, “Dün kapısında adalet aradığınız AİHM bugün nasıl oldu da kararlarını buruşturup çöpe attığınız bir mahkemeye dönüştü?” diye sordu.


“Demirtaş, Yüksekdağ, Kavala: Tutukluluklar uluslararası hukuka göre gayrimeşrudur”

AİHM’in Selahattin Demirtaş hakkında verdiği kararları anımsatan Süleyman Bülbül, “Demirtaş’ın tutukluluğunun siyasi olduğunu defalarca tescilledi.” dedi.

Figen Yüksekdağ ve Osman Kavala hakkındaki tutuklulukların da AİHS’in 5, 6 ve 18’inci maddeleri ile Anayasa’nın 19’uncu maddesinin açık ihlali olduğunu söyledi. AİHM’in Türkiye hakkında üç kez 18’inci madde ihlali kararı vermesini, “iktidarın yargıya müdahale yasağını ihlalin somut kanıtı” olarak nitelendirdi.


AYM kararlarına direnen mahkemeler: “Anayasal düzene yönelik darbe”

Süleyman Bülbül, Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesinin iki kez verdiği ihlal kararına rağmen tahliye sağlanamamasını “TBMM’nin ortak olduğu utanç” olarak nitelendirdi.

Tayfun Kahraman hakkında AYM’nin verdiği “hak ihlali” kararını tanımayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine ilişkin sert eleştiriler yönelten Bülbül:

AYM kararını tanımıyoruz dediler. Anayasa’nın 153 ve 11’inci maddelerini çiğneyip anayasal düzene yönelik darbe gerçekleştirdiler.” dedi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin bu sürece iki satırlık gerekçeyle destek verdiğini belirterek yargı içindeki çatlağın derinleştiğini ifade etti.


“Tayfun Kahraman’ın kızı Vera’nın mektubunu okuyorum…”

Konuşmasının en çarpıcı bölümlerinden birinde Süleyman Bülbül, 6 yaşındaki Vera’nın babası Tayfun Kahraman’a yazdığı mektubu Genel Kurulda okudu:

Seni çok seviyorum babacığım… Senin artık eve gelmeni istiyorum… Her akşam Allah’a eve dönmen için dua ediyorum.

Bülbül bu satırların ardından Adalet Bakanına şöyle seslendi:

Bu çocuk bu yaşananları hak ediyor mu? Mahkeme heyetlerinde vicdan yok, anladık da sizin de mi hiç vicdanınız yok Sayın Bakan?

Genel Kurulda CHP sıralarından uzun süre alkışlar yükseldi.


“19 Mart siyasallaşmış yargı darbesiyle tutuklanan herkesi serbest bırakın”

Süleyman Bülbül, konuşmasını çok net bir çağrıyla sürdürdü:

19 Mart siyasallaşmış yargı darbesiyle haksız biçimde tutuklanan başta cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu olmak üzere belediye başkanlarımız ve bürokratlarımız derhâl tahliye edilmelidir.

Aynı çağrıyı genişleterek:

Can Atalay, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Selçuk Kozağaçlı ve tüm siyasi tutuklular derhâl tahliye edilmelidir.” dedi.


Bütçe tavrı: “Bu zihniyete onay vermiyoruz”

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, konuşmasını şu ifadeyle bitirdi:

AYM kararlarını tanımayan, gazetecileri sabaha karşı evlerinden alan, gençleri Saraçhane’de sanık sandalyesine oturtan bu bütçeye, bu zihniyete onay vermiyoruz.

Sözleri CHP sıralarından “Bravo!” nidalarıyla karşılandı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI