CHP’li Turan Taşkın Özer: “Adaletin çığlığını duymuyorsunuz, İBB iddianamesi gibi bu bütçe de bomboş; ne yaparsanız yapın, gideceksiniz ve gerçek adalet gelecek”
TBMM Genel Kurulunda Adalet Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde şahsı adına söz alan CHP İstanbul Milletvekili Av. Turan Taşkın Özer, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un sunumunu “masal” olarak nitelendirerek ağır eleştiriler yöneltti. Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamasını, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Ekrem İmamoğlu dosyalarını hatırlatan Özer, soruşturma gizliliğine rağmen dosyaların yandaş medyaya servis edildiğini, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkının yok edildiğini söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesine açılan soruşturmayı “siyasi pusu operasyonu” diye tanımlayan Özer, “İBB iddianamesine kendiniz bile inanmıyorsunuz, delil yok, belge yok.” dedi. HSK’ye yapılan şikâyetlere rağmen “Torosçu savcı” ve iktidara yakın isimlerle ilgili hiçbir işlem yapılmadığını savunan Özer, “Bugün yargıyı sopa hâline getirenleri yarın o sopa korumayacak, bağımsız mahkemelerde hesap verecekler.” ifadelerini kullandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda Adalet Bakanlığı ve yargı bütçesinin görüşüldüğü birleşimde, şahsı adına söz alan CHP İstanbul Milletvekili ve avukat Turan Taşkın Özer, kürsüde yaptığı konuşmada adalet sistemine ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamalarına sert sözlerle tepki gösterdi.
Konuşmasına elindeki notları göstererek başlayan Özer, “Bu gerçek bir çığlık; enkaz altında kalmış milyonların ses verdiği gerçek bir çığlık, adaletin çığlığı. Ama siz duymazsınız, duyamazsınız.” ifadelerini kullandı.
“Sizin döneminizde AYM kararı uygulanmadı, siz ne anlatıyorsunuz?”
Adalet Bakanının gazetelerden alıntılarla geçmiş dönemleri örnek göstermesini eleştiren Özer, “Sayın Bakan çıktı, yine bize masallar anlattı. Gazete kâğıdı göstermekle övünüyorsunuz ama sizin döneminizde Anayasa Mahkemesi kararı uygulanmadı. Siz ne anlatıyorsunuz?” dedi.
Özer, özellikle Can Atalay, Tayfun Kahraman, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Mehmet Pehlivan ve Ekrem İmamoğlu dosyalarına dikkat çekerek, “Onları anlatın burada, gerçek tabloyu anlatın.” çağrısında bulundu.
“Masumiyet karinesini ve lekelenmeme hakkını öldürdünüz”
Adalet Bakanının “soruşturma gizliliğine titizlikle uyulduğu” yönündeki beyanına karşı çıkan Özer, şu soruyu yöneltti:
“Bu ülkede gizlilik kararı olan dosyalar, haysiyet cellatlığı yapan yandaş basına kim tarafından servis ediliyor? Emniyet mi, savcılık mı yoksa doğrudan saraydan mı?”
Özer, yargı süreçlerinde masumiyet karinesinin yok sayıldığını iddia ederek, “Masumiyet karinesini öldürdünüz, lekelenmeme hakkını da öldürdünüz. İnsanlar yalan dolan manşetlerle ekranlarda yargılandı, suçlu ilan edildi, siz sessiz kaldınız.” ifadelerini kullandı.
İktidar çevresindeki isimlere yönelik dosyalarda ise tam tersi bir tutum sergilendiğini savunan Özer, “Konu kendi çevreniz olunca, kendi menfaat düzeniniz olunca tam bir sessizlik, koruma, talimat ve örtbas hâkim.” dedi.
BAE açıklaması üzerinden “şeffaflık” sorusu
CHP’li Özer, 25 Kasım’da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı ve kısa süre içinde değiştirilen basın açıklamalarını da gündeme getirdi. İlk açıklamada Birleşik Arap Emirlikleri istihbaratıyla bağlantılı casusluk faaliyeti yürütüldüğünün ifade edildiğini, ardından “BAE” ve “casusluk” ibarelerinin açıklamadan çıkarıldığını, üçüncü açıklamada ise “konunun BAE’yle irtibatı yoktur” denildiğini hatırlattı.
Özer, “Devlet ciddiyeti bir saat içinde buharlaştı. Savcılık ilk açıklamayı yaptıktan sonra kimlerden telefon aldınız? Başsavcılığı kim aradı? O iki önemli telefonla soruşturmanın seyri nasıl değişti?” sorularını yöneltti.
“Bütçenize para isterken Meclisi hatırlıyorsunuz; talimatlarınızın da hesabını burada vereceksiniz. Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi.” diyen Özer, şeffaflık talebini yineledi.
“İBB soruşturması yargı faaliyeti değil, siyasi pusu operasyonudur”
Konuşmasının önemli bir bölümünü İstanbul Büyükşehir Belediyesine açılan soruşturma ve yürüyen davalara ayıran Özer, “İBB soruşturması asla bir yargı faaliyeti değildir, bu düpedüz siyasi pusu kurma operasyonudur.” dedi.
Özer, iktidarın seçim sürecini yargı kararlarıyla dizayn etmeye çalıştığını savunarak, “Sandık yaklaşır, yenilgi yaklaşır, dosyalar açılır; muhalefet yükselir, gözaltılar, tutuklamalar başlar.” ifadelerini kullandı.
İBB iddianamesine ilişkin, “Kendiniz bile inanmıyorsunuz iddianameye; delil yok, belge yok, tespit yok.” diyen Özer, iktidara “Kendinize güveniyorsanız, yargılamaları TRT’den yayınlayın. Hadi getirin kanun teklifini, hep birlikte açalım yayını.” çağrısında bulundu.
“Ne milletimiz ne partimiz ne Genel Başkanımız ne de Cumhurbaşkanı adayımız iradesini gözaltı ve tutuklama kararlarına teslim eder. Sizden ve operasyonlarınızdan korkmuyoruz, bir adım geri atmıyoruz. Yüreğiniz yetiyorsa sandığı getirin, er meydanında hesaplaşalım.” sözleri CHP ve DEM Parti sıralarından alkış aldı.
“Sürgün ve terfiler korkunuzu ele veriyor”
Son HSK kararnamelerine atıf yapan Özer, Ekrem İmamoğlu hakkında lehe işlem yapan hâkimlerin görev yerlerinin değiştiğini, buna karşılık “saray çevresine yakın isimlerin” terfi ettirildiğini iddia etti:
“Lehe en ufak işlem yapan hâkimleri hemen sürdünüz, saraya yakın olanları ödüllendirip görevde yükselttiniz.”
Özer, Varlık Fonuna bağlı Eti Maden’in Lüksemburg iştirakinde yöneticilik yapan başsavcıyla ilgili iddiaları da gündeme getirerek, “Bu başsavcı hakkında ne yaptınız Sayın Bakan? Hiçbir şey.” dedi.
“Torosçu savcı” ve Cumartesi Anneleri örneği
CHP İstanbul Milletvekili Özer, HSK’ye yaptıkları başvurulara rağmen “masasına beyaz Toros maketi koyan savcı” hakkında hiçbir işlem yapılmadığını ileri sürerek, “Dilekçeleri çöpe attınız.” ifadesini kullandı.
Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunda Cumartesi Annelerinden Besna Tosun’un dinlenmesini hatırlatan Özer, “Babasını beyaz Torosla götürdüklerini gözyaşlarıyla anlattığını dinlemeyi biliyorsunuz ama aynı Besna Tosun’un 6 ayrı plastik kelepçeyle gözaltına alınmasına savcılığınız ‘ölçülü müdahale’ diyor.” sözleriyle tepki gösterdi.
“Bugün yargıyı sopa hâline getirenleri yarın o sopa korumayacak”
Konuşmasının sonunda Adalet Bakanına ve iktidara seslenen Turan Taşkın Özer, ağır bir uyarıda bulundu:
“Sizin sisteminiz işlemiyor; adliyenin emaneti boşaltılmış, adliye çalınmış, haberiniz yok. Bugün yargıyı sopa hâline getirenleri yarın o sopa korumayacak. Bugünün mağrurları, kibir abideleri yarın bağımsız mahkemelerde hesap verecek.”
Özer, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biliniz ki bütçeniz de İBB iddianamesi gibi bomboş, içinde zerre adalet kırıntısı yok. Sonuç: Ne yaparsanız yapın, gideceksiniz; gideceksiniz ve gerçek adalet gelecek.”
Konuşma, CHP ve DEM Parti sıralarından güçlü alkışlarla karşılanırken AK Parti sıralarından tepki sesleri yükseldi.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI