CHP’Lİ TURAN TAŞKIN ÖZER’DEN ADALET BAKANINA HSK, BEYAZ TOROS VE AKIN GÜRLEK TEPKİSİ: “BU, HUKUK KILIĞINA GİRMİŞ BİR MİNOTOR DÜZENİDİR”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşülürken söz alan CHP İstanbul Milletvekili Av. Turan Taşkın Özer, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un sıkça tekrarladığı “yargı bağımsızdır” söylemine HSK’nin yürütme ağırlıklı yapısı, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayan yerel mahkemeler, siyasal referans iddiaları, kuyu tipi cezaevleri, avukatların yok sayılması ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının hem Akın Gürlek sürecindeki rolü hem de Yeni Şafak röportajı üzerinden sert tepki gösterdi. Özer, “Yargı üzerinde elinizi çekmediğiniz sürece ‘bağımsız yargı’ sözünüze kimse inanmaz.” dedi; HSK’ye yapılan şikâyetlerin sümen altı edildiğini, “beyaz Toros” maketi koyan savcı ve Eti Maden’in Lüksemburg iştirakinde görev alan İstanbul Başsavcısı hakkında işlem yapılmamasını eleştirdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığı ve yargı kurumlarının 2026 yılı bütçe görüşmelerinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Av. Turan Taşkın Özer, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un sunumunu “siyasi propaganda metni” olarak nitelendirdi.
Özer, Bakan Tunç’un konuşmasındaki vurguları hatırlatarak, “Ne zaman mikrofona çıksanız ‘Yargı bağımsızdır.’ diyorsunuz ama Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yapısı yürütme ağırlıklıyken bu sözünüz laftan öteye geçmez.” dedi.
“HSK’nin bu yapısıyla yargı bağımsızlığından söz edilemez”
HSK’nin kompozisyonunun, yürütmenin gölgesini yargının tam ortasına düşürdüğünü söyleyen Özer, şu değerlendirmeyi yaptı:
“HSK’nin bu hali bağımsızlık standartlarına uygun değil. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı bir ülkede, ne kadar ‘yargı bağımsız’ derseniz deyin herkes gerçeği biliyor.”
Özer, yerel mahkemelerin AYM kararlarına uymamasını hatırlatarak, “Bir yerel mahkeme AYM kararını tanımıyorsa bunun hukuken izahı yoktur. Bu, Anayasa’yı fiilen askıya almak demektir.” ifadelerini kullandı.
“Adliye sayınız çok, ama adalet yok; Minotor labirenti kurdunuz”
Bakanın sunumundaki “yargı hızlandı, süreler CPT ile uyumlu” vurgusuna da itiraz eden Özer, dosya sayısındaki artışın hız değil çözümsüzlük işareti olduğunu söyledi:
“Dosya sayısı artıyorsa bu her zaman başarı değildir, çoğu zaman sistemin tıkandığını gösterir. Hâkim-savcı sayısını artırdık diyorsunuz ama çok genç atamalar, mülakat gölgesinde yapılan seçimler, siyasi referans iddiaları var. Hepimiz bunun nasıl işlediğini biliyoruz.”
AK Parti iktidarının “adliye sarayı” anlayışını da eleştiren CHP’li Özer, “Güzel binalar yaptınız ama içi personel ve nitelikli adaletle dolu değil. Binaların çokluğu, büyüklüğü adaletin varlığına delil olamaz. İstediğiniz kadar saray yapın; içinde adalet yoksa anlamı yok.” dedi.
Hazırlanan 32 sayfalık sunum metninde avukatlara yalnızca yarım sayfa ayrıldığını, orada da esasen “yeşil pasaport” anlatıldığını belirten Özer, “Avukatların ekonomik ve mesleki sorunlarına değinmemişsiniz. Yeni mezun avukatların hali, CMK ücretleri, vergi yükü, mesleki güvencesizlik yok. Yeşil pasaportla adalet olmaz.” diye konuştu.
Adalet sistemini “hukuk kılığındaki Minotor düzeni” benzetmesiyle tarif eden Özer, “Adalet arayan vatandaş labirente giriyor, yolunu kaybediyor; sonunda ya boğuluyor ya vazgeçiyor.” dedi.
Kuyu tipi cezaevleri, tecrit ve işkence iddiaları
CPT ve ulusal raporlara atıf yapan Özer, “Yüksek güvenlikli adı altında kuyu tipi cezaevleri var; tecrit, kötü muamele, aşırı kalabalık… Bunlar yokmuş gibi sunum yapıyorsunuz.” diyerek ceza infaz sistemindeki hak ihlallerine dikkat çekti.
“Bütçe sunumu değil, Cumhurbaşkanına övgü metni”
Sunumun yapısına ilişkin siyasal eleştiriler de getiren Özer, “Vesayet, darbe retoriği, 23 yıl vurgusu, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi övgüsü… Bunlarla dolu bir metni bütçe sunuşu diye okuyorsunuz. Bu, teknik bir bütçe sunumundan çok AK Parti icraat ve propaganda metni.” dedi.
Türkiye’de adalet sistemini eleştiren ulusal ve uluslararası raporların hiçbirine sunumda yer verilmediğini söyleyen Özer, “Dilerseniz biz size yollarız, oradan okuyun. Cezaevlerinin doluluğu, siyasi yargılamalar, kuyu tipi cezaevleri, raporların hiçbirinde görmezden gelinmiyor ama sizin metninizde yok.” dedi.
“HSK’den elinizi çekin, yargıyı partinizin arka bahçesi olmaktan çıkarın”
CHP’li Özer, yargı krizinin kalbinde HSK ve yürütme ilişkisi olduğunu ifade ederek Adalet Bakanına doğrudan çağrıda bulundu:
“Bu düzenin değişmesinin ilk adımı HSK’nin üzerinden elinizi çekmektir. Bakan olarak HSK’nin başından ayrılın. Yargıyı partinizin arka bahçesi olmaktan çıkarın. Bu yargı milletin yargısı olacaksa, önce sarayın vesayetinden kurtulmalı.”
HSK’nin misyonunun yeniden tarif edilmesi gerektiğini belirten Özer, “Bugün HSK, şikâyetleri sümen altı eden, tartışmalı işlemleri örten, önce kendini koruyan bir yapıya dönmüş durumda. ‘Bu sizin iddianız.’ diyorsanız canlı yayında örnek örnek tartışalım.” dedi.
“Beyaz Toros maketi: Geçmiş değil, bugünkü temsiliyet tartışılıyor”
Özer, tartışmalara neden olan “beyaz Toros maketi”ni masasında bulunduran savcıya ilişkin HSK’ye yaptıkları şikâyetlerin işleme dahi alınmadığını hatırlattı:
“Bizim meselimiz, 1990’larda beyaz Torosların ne yaptığı değil; bunu bugün neyi temsil ettiği herkesçe bilinirken, sizin döneminizde bir savcının bunu masasına koyabilmesidir. Bu, topluma ve hafızaya bir mesajdır. Şikâyet ediyoruz, soruşturma açmıyorsunuz.”
İstanbul Başsavcısı ve Eti Maden’in Lüksemburg iştiraki
CHP’li Özer, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in, daha önce Eti Maden’in Lüksemburg’daki şirketinin yönetim kurulunda görev aldığını gösteren belgeleri HSK’ye sunduklarını belirtti:
“Belge var, tarih var, imza var. Buna rağmen işlem yapmıyorsunuz. Üstelik aynı başsavcı şimdi çıkmış Yeni Şafak’a röportaj verip devam eden soruşturmayı savunuyor. Hâkimler ve Savcılar Kanunu madde 48 ve Devlet Memurları Kanunu 15 buna açıkça aykırı.”
HSK genelgesinde savcıların soruşturma hakkında propaganda niteliğinde açıklama yapamayacağının açık olduğunu vurgulayan Özer, “Tek istisna, kurumsal bilgilendirmedir. Burada ötesine geçilmiş, siyasi tartışmanın tarafı olunmuştur.” dedi.
Venedik Komisyonu ve HSK raporu
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi talebiyle hazırlanan Venedik Komisyonu’nun Aralık 2024 tarihli HSK raporuna da atıfta bulunan Özer, “Bu raporda HSK’nin yapısı, yürütme bağımlılığı ve ceza yargıçları üzerindeki baskıya dair çok ciddi eleştiriler var. Bakanlık bu eleştirileri görmezden gelemez.” diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, konuşmasını şu uyarıyla bitirdi:
“İktidarlar gelir geçer. Bugün yanında durulan odakların yarın esamesi okunmadığında, verilen hukuksuz kararların altında kalınır. Haysiyet sınavı önünüzde. Ya hukukun yanında yer alırsınız ya da günü geldiğinde bu kanunsuz düzenin altında siz kalırsınız.”
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI