CHP’li Uğur Bayraktutan TBMM’de MSB’ye Yüklendi: “Hudutta 59 Bin Kişiyi Engelliyorsunuz, Anıtkabir’de Atatürk’e Saygısızlığı Engelleyemiyorsunuz”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Millî Savunma Bakanlığı 2026 yılı bütçesi görüşmelerinde söz alan CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Anıtkabir’de 10 Kasım ve resmî törenlerde yaşanan slogan ve siyasi görüntüler nedeniyle Millî Savunma Bakanlığını sert sözlerle eleştirdi. MSB’nin yazılı soru önergelerine “yönetmelik” cevabı vermesini “Atatürk’ün manevi mekânını CHP Disiplin Yönetmeliği sanıyordum, sayesinde aydınlandım.” diyerek ironiyle eleştiren Bayraktutan, hudutlarda 59.105 kaçak geçişin engellendiğinin anlatıldığı MSB sunumuna atıfla “Atatürk vatanı korudu, siz Anıtkabir’i koruyamadınız.” dedi. Askerî yargının kaldırılmasını, Rahip Brunson ve Kaşıkçı dosyalarında yargı bağımsızlığı tartışmalarını, İskenderun’daki er ölümleri sonrası sadece alay komutanının görevden alınmasını ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen teğmenlerin ihraç sürecini gündeme getiren Bayraktutan, “Recep Tayyip Erdoğan’ın askeriyiz deselerdi o teğmenleri atamazdınız.” ifadelerini kullandı.

Kasım 27, 2025 - 10:58
Kasım 27, 2025 - 12:46
CHP’li Uğur Bayraktutan TBMM’de MSB’ye Yüklendi: “Hudutta 59 Bin Kişiyi Engelliyorsunuz, Anıtkabir’de Atatürk’e Saygısızlığı Engelleyemiyorsunuz”


CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Millî Savunma Bakanlığı 2026 yılı bütçe görüşmelerinde söz alarak Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler’e hem kişisel sitemlerini hem de Anıtkabir, askerî yargı, İskenderun ve teğmen ihraçları üzerinden eleştirilerini iletti.

Konuşmasına, 15 Temmuz darbe gecesinde Meclis’e ilk gelen milletvekillerinden biri olduğunu hatırlatarak başlayan Bayraktutan, 9 Eylül’de Bakan’dan randevu talep ettiğini, ancak iki ay sonra ve sonuçsuz bir dönüş yapıldığını söyleyerek “Bu sitemimi iletmek istiyorum.” dedi. O gece kendisiyle birlikte çatışan bir güvenlik görevlisinin önemli bir sorunu için Bakan’la görüşmek istediğini ancak sonuç alamadığını dile getirdi.


Anıtkabir tartışması: “Atatürk vatanı korudu, siz Anıtkabir’i koruyamadınız”

Bayraktutan, konuşmasının ana ağırlığını Anıtkabir’de 10 Kasım ve resmî törenler sırasında atılan siyasi sloganlar ve yaşanan karmaşaya ayırdı. CHP’li milletvekilleri Eylem Ertuğ Ertuğrul, Namık Tan, Melih Meriç ve kendisinin, farklı tarihlerde Anıtkabir’de yaşanan olaylarla ilgili yazılı soru önergeleri verdiğini, Millî Savunma Bakanlığı’nın bu önergelerin tamamına Anıtkabir Kanunu ve yönergelerini hatırlatan cevaplar verdiğini söyledi.

MSB’nin cevabını elindeki metinden okuyarak özetleyen Bayraktutan, “Anıtkabir’de icra edilen törenler 2524 sayılı Kanun, Anıtkabir Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Yönetmelik ve Yönerge çerçevesinde yürütülmektedir.” cevabına karşılık, “Ben uzun süre CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığı yaptım, Anıtkabir’in CHP Disiplin Yönetmeliğiyle yönetildiğini sanıyordum; sayenizde aydınlandım.” diyerek ironi yaptı.

Anıtkabir yönetmeliğinin 35’inci maddesini okuyarak, “Anıtkabir’de sadece Atatürk’e saygı için tören ve çelenk olabilir; başka amaçlarla tören, yürüyüş, gösteri yapılamaz, Anıtkabir’in manevi varlığına yakışmayan söz ve davranışlara izin verilemez.” hükmünü hatırlattı.

Kendisi de eski bir İdare Amiri ve kırmızı plakalı araç sahibi olarak Anıtkabir’e giriş deneyimini anlattı; güvenlik kontrolünde kimlik kontrolünden geçtikten sonra içeri alındığını, içeride okulların bulunduğunu, ancak 50–100 kişilik bir grubun slogan attığına bizzat tanık olduğunu söyledi:
“Nasıl girmişler, güvenliği nasıl aşmışlar, anlamıyoruz. Anıtkabir slogan atılacak yer değildir, kim atarsa atsın.”

AK Parti sıralarından karşılıklı suçlamalar gelmesine tepki gösteren Bayraktutan, “Mustafa Kemal hepimizin varlık nedenidir. Bu Parlamento Mustafa Kemal’in Parlamentosudur. Biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz; bunun için üniforma giymeye gerek yok.” sözleriyle tavrını ortaya koydu.

MSB sunumunda hudutlarla ilgili verilen rakamlara atıf yapan Bayraktutan, Bakanın “Hudutlarımızda 10 tugay, 4 hudut alayı, 60 bin personel görev yapıyor; 1 Ocak 2025’ten itibaren 59.105 kişinin geçişi engellendi.” sözlerini hatırlattıktan sonra şunu söyledi:
“Hudutları böyle koruyan sizler, Anıtkabir’e giren bu güruhu engelleyemediniz Sayın Bakan. Atatürk vatanı korudu, siz Anıtkabir’i koruyamadınız.”


“Töreni saatinden önce başlatan komutana sadece ‘millet toplanmıştı’ denilerek geçilemez”

Bayraktutan, seçim bölgesi Artvin’in kurtuluş günü nedeniyle 7 Mart’ta Anıtkabir’de düzenlenen törende yaşadığı bir başka detayı da aktardı. Programın resmi saatinin 14.00 olmasına rağmen, törenin 13.30’da başladığını, bunu Anıtkabir Komutanı’na sorduğunda “Millet toplanmıştı, o yüzden öne aldık.” cevabını aldığını söyledi.

Bu yaklaşımı “gayriciddi” olarak nitelendiren Bayraktutan, “Eğer toplanma gerekçesiyle tören erkene alınacaksa 09.05’te saygı duruşu yerine 08.30’da başlayın o zaman.” diyerek ironi yaptı. Bu uygulamaların Bakanlığın resmi cevabındaki disiplin vurgusuyla çeliştiğini savunarak, “Bu gayriciddiliğin düzeltilmesi kolay değil; sizi de aşıyor Sayın Bakan.” dedi.


Askerî yargının kaldırılması, Brunson ve Kaşıkçı üzerinden yargı bağımsızlığı eleştirisi

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında askerî yargının kaldırılmasına da değinen Bayraktutan, bu kararı büyük bir hata olarak nitelendirdi. “Askerî bando ne kadar müzikse, askerî mahkeme de o kadar adalet dağıtır” sözünü adaletsiz bulduğunu belirterek, TSK’ye özgü disiplin ve ast–üst ilişkisini anlamayan sivil yargının bugün ciddi sorunlar yarattığını söyledi.

ABD eski Başkanı Donald Trump’ın 24 Eylül 2019’daki bir açıklamasını hatırlatan Bayraktutan, Trump’ın Rahip Brunson için söylediği iddia edilen “Otuz beş yıl hapse mahkûm edilmişti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bunu durdurması için rica ettim ve serbest bıraktı.” sözlerini okuyarak, “Eğer tercümede hata yoksa bu Türkiye açısından skandaldır. Hani yargı bağımsızdı?” diye sordu.

Aynı çerçevede Kaşıkçı cinayetinde yargılamanın Suudi Arabistan’a devredilmesini de hatırlatan Bayraktutan, “Suçun işlendiği yer İstanbul’du, biz paketleyip Kaşıkçı dosyasını Bedevilere teslim ettik.” diyerek, yargı bağımsızlığının sadece askerî yargıya yönelik eleştirilerde gündeme getirildiğini, iş siyasi çıkar olunca iddianamelerin dışarıya devredilebildiğini savundu.


İskenderun’daki er ölümleri: “Üç günlük alay komutanını aldınız, Deniz Kuvvetleri Komutanına soru sordunuz mu?”

Hatay İskenderun’daki Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığında eğitim sırasında sıcak ve güneş altında bırakılan askerlerden ikisinin hayatını kaybettiği olayı gündeme getiren Bayraktutan, bu olay sonrası alay komutanının görevden alındığını hatırlattı.

“4 Ağustos 2022’den beri görev yapan Deniz Kuvvetleri Komutanı hakkında işlem yaptınız mı? Denetim görevini yerine getirip getirmediğini sordunuz mu?” diyerek komuta zincirinde sadece alt kademeden hesap sorulmasını eleştirdi.


Teğmenler olayı ve “Recep Tayyip Erdoğan’ın askerleriyiz deselerdi atamazdınız” çıkışı

Bayraktutan, harbiyeli/teğmen ihraçları tartışmasında, Millî Savunma Bakanının ilk kez kamuoyu önünde “tören bittikten sonra 1’inci olan teğmenin mikrofona gelip aileleri alandan çıkmaya davet ettiğini, bunun disiplin suçu sayıldığını” açıklamasına da değindi.

“Bunu ilk defa bugün duyduk; madem kamera kayıtları var, bugüne kadar neden ortaya konulmadı?” diye soran Bayraktutan, olayın “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganıyla bağlantısının reddedilmesine karşılık şu cümleyi kurdu:

“Ne derseniz deyin, o teğmenler ‘Recep Tayyip Erdoğan’ın askerleriyiz’ deselerdi, siz onları atamazdınız. Bu gece yatağa başınızı koyduğunuzda bunu bir düşünün.”

Genelkurmay Başkanı’nın kendi hemşehrisi olduğunu hatırlatan CHP’li vekil, Artvin’in Kılıçkaya (eski adıyla Ersis) köyünden çıkan ilk kadın belediye başkanı Sadiye Hanım’ı, Atatürk’ün 1930’da göreve getirdiğini hatırlatarak, bugünkü Genelkurmay Başkanı’nın “Mehmetçiklerle ilgili cinayete sessiz kaldığını” iddia etti.

“Mustafa Kemal’in askeri olmak için illa üniforma giymeye gerek yok; bazen etek giyersiniz, Mustafa Kemal’in askeri olursunuz; bazen üniforma giyersiniz, adamlar size güler.” diyen Bayraktutan, konuşmasını “İyi ki Mustafa Kemal’in askerleriyiz.” sözleriyle tamamladı.

Komisyon Başkanı Orhan Erdem, sürenin dolmasının ardından teşekkür ederek Millî Savunma Bakanı’nın kapsamlı cevaplarını daha sonra vereceğini belirtti.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI