DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN: “2026’DA ETKİN VE KARARLI DIŞ POLİTİKA İÇİN GÜÇLÜ BÜTÇE DESTEĞİ ŞART”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçe teklifini sunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin 2025 boyunca Gazze’den Ukrayna’ya, Suriye’den Irak ve Körfez ülkelerine, Afrika’dan Asya-Pasifik’e uzanan geniş coğrafyada aktif diplomasi yürüttüğünü belirtti. Fidan, “Bağımsız ve millî dış politikamız ülkemizin itibarını, güvenliğini ve istikrarını tahkim etmiştir.” derken, Gazze’de sağlanan ateşkesten Suriye’deki yeni döneme, Ukrayna savaşındaki arabuluculuk rolünden Türk dünyası, NATO, AB ve Afrika açılımına kadar birçok başlıkta ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu ve 2026 bütçesinin “Türkiye Yüzyılı’nda etkin ve kararlı dış politika” vizyonunu destekleyeceğini vurguladı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, 18 Kasım 2025 Salı günü Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Başkanlığı, Türk Akreditasyon Kurumu ve Türkiye Ulusal Ajansı’nı da kapsayan gündemiyle toplandı. Komisyonun 16’ncı birleşimine başkanlık eden Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş, toplantıyı açarken üyeleri ve bürokratları selamladı, ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a 2026 yılı bütçe sunumu için söz verdi.
Bakan Hakan Fidan, konuşmasının başında Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerini ve Başkanlık Divanı’nı selamlayarak, “Dışişleri Bakanlığının 2026 mali yılı bütçe tasarısının görüşülmesi vesilesiyle huzurunuzda bulunmaktan mutluluk duyuyorum.” dedi. 2025 yılını, Türkiye'nin uluslararası alanda “gelişmeleri yönlendiren müessir bir aktör olarak saygın konumunu pekiştirdiği bir dönem” olarak tanımlayan Fidan, “Ülkemiz, sözüne itimat edilen, iş birliği aranan ve uluslararası girişimlere öncülük eden bir ülke olarak öne çıkmıştır.” ifadelerini kullandı.
“Bağımsız ve Millî Dış Politika Ülkemizin İtibarını Tahkim Etti”
Bakan Fidan, dış politikanın çerçevesini anlatırken Cumhurbaşkanının liderliğine vurgu yaptı ve “Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliğiyle yürüttüğümüz bağımsız ve millî dış politika, ülkemizin itibarını, güvenliğini ve istikrarını daha da tahkim etmiştir.” dedi. Dışişleri Bakanlığının temel misyonunu, “dünyanın her bölgesinde ülkemizin güvenliğini, refahını ve itibarını korumak, vatandaşlarımızın, soydaşlarımızın ve akraba topluluklarımızın yanında olmak” sözleriyle özetleyen Fidan, bu faaliyetlerin “yılmaz bir iradeyle” sürdürüldüğünü belirtti.
2025 yılındaki küresel tabloyu “çok katmanlı sınamalar silsilesi” olarak nitelendiren Fidan, “Öngörülebilirliğin azaldığı mevcut uluslararası ortamda gündemi artık ‘Hangi kriz ne zaman, nereye sıçrar?’ endişesi belirlemektedir.” diyerek risklerin boyutuna dikkat çekti. Teknolojik dönüşüme de değinen Fidan, yapay zekâ, kuantum, ileri robotik ve otonom sistemler gibi alanların “uluslararası güç mücadelesinin merkezine yerleştiğini” kaydetti.
“Türkiye Krizlerin ve Fırsatların Kesiştiği Stratejik Bir Konumda”
Türkiye’nin konumuna ilişkin değerlendirmede bulunan Fidan, “Türkiye, bloklaşma ve kutuplaşma eğilimlerinin güç kazandığı mevcut konjonktürde, krizlerin ve fırsatların kesiştiği stratejik bir konumda yer almaktadır.” ifadesini kullandı. Ulaştırma, enerji, ticaret ve veri akışı alanlarında Türkiye’nin “kıtalar arası ölçekte merkezi bir konuma sahip” olduğunu söyleyen Fidan, dış politika vizyonlarını “Türkiye Yüzyılı’nda etkin ve kararlı dış politika” başlığıyla tanımladıklarını belirtti.
Fidan, “Bu iradeyi sahada hayata geçirebilmek; güçlü bir teşkilatı, yaygın temsil ağını, donanımlı insan kaynağını ve modern imkân ve kabiliyetleri gerekli kılmaktadır.” diyerek bütçe ihtiyacının kurumsal boyutuna dikkat çekti.
Gazze Krizi: “Soykırım Karşısında Kararlı Duruş Sergiledik”
Dışişleri Bakanı, 2025 yılında dış politikanın ana gündem maddelerinden birinin Gazze olduğunu vurgulayarak “Gazze'deki soykırım 2025 yılı boyunca dış politikamızın ana gündem maddelerinden biri olmuştur.” dedi. İsrail’in politikalarını “saldırgan” olarak nitelendiren Fidan, “İsrail'in saldırgan politikaları Gazze'yle sınırlı kalmamış, Lübnan, Suriye ve İran'ı içine alan geniş bir coğrafyaya yayılmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin tutumuna ilişkin olarak Fidan, “Türkiye, İsrail'in soykırım politikaları ve bölgeyi istikrarsızlığa sürükleme girişimleri karşısında kararlı bir duruş sergilemiştir.” ifadesini kullanırken, 2025 yılında mesailerinin önemli bir bölümünü Gazze’de ateşkesin sağlanması, insani yardımların ulaştırılması ve saldırganlığın durdurulmasına yönelik çabalara ayırdıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanının öncülüğünde ABD Başkanı Trump ve sekiz Müslüman ülkenin katılımıyla New York’ta başlatılan süreci hatırlatan Fidan, “10 Ekim 2025 tarihinde sağlanan ateşkesin bu sürece dayanarak tesis edildiğini” belirtti ve “Şu ana kadar İsrail'in ihlallerine rağmen ateşkes büyük ölçüde korunmuş, çeşitli kısıtlamalara karşın Gazze'ye yönelik insani yardım sevkiyatı başlamıştır.” dedi.
“103 Bin Tondan Fazla İnsani Yardım, UNRWA Ankara Ofisi ve Koordinatörlük”
Gazze’ye yönelik insani yardımları detaylandıran Fidan, “103 bin tondan fazla insani yardımla Gazze'ye en çok ayni yardım gönderen ülkelerden biri olduk.” dedi. Yardımların Mısır’ın El Ariş Limanı üzerinden gemilerle ulaştırıldığını belirten Fidan, Filistinli hasta ve yaralıların Türkiye’de tedavi edildiğini, UNRWA’nın Ankara Temsilcilik Ofisi açılmasına ilişkin anlaşmanın da TBMM tarafından onaylandığını hatırlattı.
Fidan, “Gazze'deki insani yardım çalışmalarının sahada uyumlu ve etkin biçimde yürütülmesini teminen tesis edilen Filistin İnsani Yardımlar Koordinatörlüğü görevini Büyükelçi Mehmet Güllüoğlu titizlikle sürdürmektedir.” sözleriyle koordinasyon mekanizmasını anlattı. Türkiye’nin iki devletli çözüme odaklandığını vurgulayan Fidan, “Filistin'de ve bölgede barışın anahtarı iki devletli çözümdür.” dedi.
Suriye: “Yeni Dönemi İlişkileri Canlandırma İmkânı Olarak Görüyoruz”
Konuşmasında Suriye başlığını detaylı biçimde ele alan Fidan, Suriye’yi “dış politikamızın öncelikli konusu” olarak tanımladı ve “Suriye halkının özgürlüğe kavuşmasından bu yana geçen on bir aylık dönem, Suriyeli kardeşlerimize kendi geleceğini tayin etme imkânı sunan yeni bir sayfa açmıştır.” ifadesini kullandı. Türkiye’nin Suriye halkının yanında olmayı sürdürdüğünü belirten Fidan, bu yeni dönemi “Suriye'yle ilişkilerimizi canlandırma ve derinleştirme imkânı” olarak gördüklerini söyledi.
Türkiye’nin çabalarıyla Suriye’nin 13 yıl sonra İslam İşbirliği Teşkilatı’na geri döndüğünü hatırlatan Fidan, “ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin yeni yönetimle yapıcı bir angajman geliştirilmesine aracı olduk, yaptırımların kaldırılması sürecinde aktif rol üstlendik.” dedi. Türk Hava Yollarının Şam seferlerinin yeniden başlamasıyla Suriye’nin dış dünyayla bağlantısının güçlendiğini vurgulayan Fidan, “Tüm bu çabalarımız neticesinde Suriye'nin uluslararası topluma yeniden entegrasyonu yolunda kısa zamanda büyük mesafe kat edildi.” değerlendirmesinde bulundu.
Geri dönüşlere ilişkin rakam da paylaşan Fidan, “8 Aralık 2024 tarihinden bu yana Türkiye'den 550 binden fazla Suriyeli ülkelerine geri dönmüştür.” dedi. Suriye politikasının temel önceliklerini ise “Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafazası, terör unsurlarından arındırılması, tüm silahlı grupların birleşik bir ordu çatısı altında toplanması ve kapsayıcı bir yönetimin tesisi” şeklinde sıraladı. Fidan, TBMM’nin ekim ayında üç yıl uzattığı tezkerenin “bu yoldaki en güçlü dayanak ve referans” olduğunu vurguladı.
Ukrayna, Irak ve İran: “Barışın Tesisine Yönelik Dengeli Diplomasi”
Ukrayna’daki savaş bağlamında Türkiye’nin rolünü anlatan Fidan, “Ukrayna'nın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tam destek verirken hem Rusya'yla hem Ukrayna'yla ilişkilerimizi kendi bağımsız gündemleri dâhilinde yürütmekteyiz.” dedi. Türkiye’nin “tarafları müzakere masasında buluşturabilen yegâne ülke” olduğunu belirten Fidan, 2025 yılında İstanbul’da yapılan üç tur görüşmenin esir takası gibi somut sonuçlar ürettiğini kaydetti.
Irak’a yönelik politikayı “bütüncül stratejik anlayış” ile yürüttüklerini söyleyen Fidan, Cumhurbaşkanının 2024’teki tarihî Bağdat ziyareti sonrasında iki ülke ilişkilerinin güçlendiğini belirterek, “Hem Irak'ın hem de bölgemizin istikrar ve refahına kayda değer katkı sunacak Kalkınma Yolu Projesi'ne her platformda destek vermekteyiz.” dedi. Irak’la imzalanan 11 anlaşma ve su alanındaki iş birliği belgesinin ilişkilerin hukuki temelini güçlendirdiğini ifade etti.
İran’la diyalog ve iş birliğinin hem ikili ilişkiler hem de bölgesel istikrar açısından “özel önem taşıdığını” vurgulayan Fidan, Tahran’da düzenlenmesi planlanan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısına hazırlanıldığını söyledi. Haziran ayında on iki gün süren İran-İsrail savaşının “bölgesel ve küresel ölçekte ciddi riskler yarattığını” hatırlatan Fidan, “Sorunun ancak diplomasi kanallarının işletilmesiyle çözülebileceğini her platformda vurguladık.” ifadelerini kullandı.
Yunanistan, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz: “İyi Komşuluk ile Millî Menfaat Dengesi”
Yunanistan’la ilişkilerde 2025 boyunca pozitif gündemin korunduğunu belirten Fidan, “Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 6'ncı toplantısının önümüzdeki dönemde Ankara'da düzenlenmesini öngörüyoruz.” dedi. Batı Trakya Türk azınlığı ile On İki Ada Türklerinin yaşadığı hak ihlallerine yönelik girişimlere devam ettiklerini vurgulayan Fidan, “Yunanistan'la ilişkilerimizi iyi komşuluk temelinde geliştirme irademizi korurken millî menfaatlerimizi ve soydaşlarımızın haklarını koruyan tutumumuzu da aynı kararlılıkla devam ettireceğiz.” diye konuştu.
Kıbrıs meselesini “millî dava” olarak nitelendiren Fidan, “Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı, sürdürülebilir ve adadaki gerçeklere dayanan bir çözüme kavuşturulabilmesi için gayretlerimizi var gücümüzle sürdürüyoruz.” dedi. Cenevre ve New York’ta yapılan gayriresmî toplantılarda iki devletli çözüm önerilerini açıkça ortaya koyduklarını hatırlattı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın Türkiye’ye ilk yurt dışı ziyaretinde, Cumhurbaşkanının “en gerçekçi çözümün adada iki devletin bir arada var olması olduğu” mesajını verdiğini aktardı.
Türk Dünyası, Balkanlar ve Güney Kafkasya: “Bütünleşme ve Barış Platformları”
Türk dünyasına ilişkin değerlendirmede bulunan Fidan, Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurumsallaşmasını büyük ölçüde tamamladığını belirterek, “Teşkilat, somut projelere yoğunlaşmış, bağlantısallık ve ekonomik iş birliği boyutunu güçlendirmiştir.” ifadesini kullandı. Teşkilat nezdinde daimi temsilciliğin faaliyete geçtiğini söyledi.
Balkanlar’da kurulan Balkan Barış Platformu ile bölge ülkelerini aynı masa etrafında topladıklarını anlatan Fidan, Bosna Hersek’teki siyasi krizin aşılması ve Kosova’daki gelişmelere ilişkin dengeli bir yaklaşım sergilediklerini vurguladı. Kosova’daki NATO gücü KFOR’un komutasının yeniden Türkiye tarafından üstlenilmesini, “ülkemizin bölgesel güvenliğe yaptığı somut katkının yeni bir göstergesi” olarak tanımladı.
Güney Kafkasya’da Azerbaycan-Ermenistan barış sürecine verilen desteği anlatan Fidan, “Azerbaycan ve Ermenistan'ı bu tarihî fırsatı iyi değerlendirmeye ve barış anlaşmasını bir an önce sonuçlandırmaya teşvik ediyoruz.” dedi. Ermenistan’la normalleşme sürecinde “barışçıl ve yapıcı yaklaşımı memnuniyetle karşıladıklarını” belirtti.
ABD, NATO ve Avrupa Birliği: “Transatlantik Hatta Güçlü İvme”
Küresel güçlerle ilişkiler bağlamında ABD ve transatlantik bütünlük de sunumda önemli yer tuttu. Fidan, “ABD Başkanı Trump'ın bu yıl başında görevi devralmasının ardından temaslarımız artarak devam etmektedir.” derken, iki ülke arasındaki ilişkileri “stratejik vizyon ve olumlu gündem etrafında ilerletmeye çalıştıklarını” söyledi. Ticaret hacmini 100 milyar dolar seviyesine çıkarma hedefini hatırlatan Fidan, savunma sanayii alanındaki kısıtlama ve yaptırımların kaldırılması için girişimlere devam ettiklerini belirtti.
NATO içindeki rolü “transatlantik güvenliğe en fazla destek olan ülkelerden biri olmak” şeklinde tanımlayan Fidan, Türkiye’nin gelecek yıl NATO Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak olmasını “bu konumun bir göstergesi” olarak değerlendirdi. Avrupa Birliği ile ilişkilerde Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize serbestisi sürecinin hızlandırılmasının temel öncelikler arasında olduğunu belirten Fidan, “Avrupa Birliğinin stratejik bir vizyonla hareket etmesi hâlinde, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönemin başlayacağına inanıyoruz.” dedi.
Savunma sanayii alanındaki kısıtlamaların kaldırılması yönündeki çabalara değinen Fidan, Belçika’nın Türkiye’ye yönelik kısıtlamaları kaldırdığını, Almanya’nın onayı sonrası Birleşik Krallık ile 20 adet Eurofighter savaş uçağı alımına ilişkin anlaşmanın 27 Ekim 2025’te imzalandığını aktardı.
Afrika, Latin Amerika ve Asya-Pasifik: “Küresel Diplomaside Çok Yönlülük”
Türkiye’nin Afrika politikası için “dış politikamızın en dinamik unsurlarından biri” ifadesini kullanan Fidan, Afrika Birliği ile bugüne kadar üç ortaklık zirvesi gerçekleştirildiğini, dördüncüsünün 2026’da Libya ev sahipliğinde planlandığını söyledi. Somali ile güvenlik ve enerji alanlarında yürütülen kapsamlı iş birliğine dikkat çeken Fidan, Somali-Etiyopya ilişkilerinde Ankara süreci ve Ankara Deklarasyonu’nun gerilimi azaltan bir çerçeve sunduğunu kaydetti.
Latin Amerika ve Karayipler’de 19 büyükelçilik seviyesine ulaşıldığını belirten Fidan, “2002'de yaklaşık 1 milyar dolar olan ticaret hacmimiz bugün 15,6 milyar dolar seviyesine çıkmış durumda.” dedi. THY’nin bölgedeki dokuz ayrı noktaya doğrudan uçuş gerçekleştirdiğini ve bunun bölgenin Türkiye’ye entegrasyonunda önemli rol oynadığını vurguladı.
Asya-Pasifik’te Çin, Japonya, Güney Kore, Pakistan, Hindistan, Afganistan ve Moğolistan’la ilişkileri detaylandıran Fidan, Çin’in “Kuşak ve Yol” girişiminin Orta Koridor ile uyumlaştırılmasını önemli gördüklerini söyledi. Uygur Türkleri konusundaki beklentileri her görüşmede gündeme getirdiklerini vurgulayan Fidan, Japonya ile yürütülen çalışmalar kapsamında Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin Şubat 2026’da faaliyete geçmesinin planlandığını açıkladı.
Kamu Diplomasisi, Antalya Diplomasi Forumu ve Uluslararası Temsil
Dışişleri Bakanı, kamu diplomasisi ve yumuşak güç alanında atılan adımları anlatırken, “İnsani ve kalkınma yardımlarımız kamu diplomasisi ve yumuşak güç stratejimizin bir parçasıdır.” dedi ve 2025 yılında çatışmalar ve doğal afetlerden etkilenen 47 ülkeye yardım ulaştırıldığını belirtti. Antalya Diplomasi Forumu’nun ilk dört toplantısını “başarıyla tamamladıklarını” ifade eden Fidan, “Beşinci Antalya Diplomasi Forumu'nu 17-19 Nisan 2026 tarihleri arasında gerçekleştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.
Uluslararası örgütlerde temsile verdikleri önemi vurgulayan Fidan, Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu’nun AGİT Genel Sekreteri görevine seçilmesini Türkiye’nin teşkilat nezdindeki konumunun tescili olarak nitelendirdi. UNESCO Yürütme Kuruluna üst üste üçüncü kez seçilmenin altını çizen Fidan, “Türk dünyasıyla yürüttüğümüz girişim sonucunda 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü ilan edilmiştir.” bilgisini paylaştı.
Vatandaşlara Konsolosluk Hizmetleri ve Vize Kolaylığı
Yurt dışındaki vatandaşların haklarının korunmasının dış politikanın temel önceliklerinden biri olduğunu vurgulayan Fidan, “Bugün 80'e yakın işlem türüyle vatandaşlarına en geniş konsolosluk hizmeti sunan ülkelerden biriyiz.” dedi. 2025 yılında yurtdışındaki vatandaşlar tarafından yaklaşık 2,5 milyon işlemin dijital kanallardan tamamlandığını belirten Fidan, 25 gezici konsolosluk hizmeti düzenlendiğini ve temsilcilik bulunmayan 35 farklı şehirde başvuru alındığını ifade etti.
Konsolosluk çağrı merkezinin 2010’dan bu yana 11 milyondan fazla çağrıya cevap verdiğini belirten Fidan, “2025 yılında yaklaşık 600 bin çağrıya yanıt verilmiş; Gazze, Libya ve Lübnan'daki tahliye süreçlerinde etkin rol üstlenilmiştir.” dedi. AB nezdindeki girişimler sonucu “Cascade” yani kademeli vize uygulamasının Avrupa Komisyonu tarafından 15 Temmuz 2025’te onaylandığını hatırlatan Fidan, “Bu sayede vatandaşlarımızın daha hızlı ve kolay şekilde çok girişli Schengen vizesi almasının önü açılmıştır.” ifadelerini kullandı.
Kurumsal Kapasite, Yeni Kampüs ve Dijital Dönüşüm
Dışişleri Bakanlığının kurumsal kapasitesini güçlendirmeye yönelik adımları da sunumun önemli başlıklarından birini oluşturdu. Fidan, 2002’de 163 olan faal dış temsilcilik sayısının 264’e ulaştığını belirterek, “Türkiye dünyadaki en geniş temsil ağlarından birine sahip ilk 3 ülkeden biri durumunda.” dedi. 148 büyükelçilik, 14 daimi temsilcilik ve 99 başkonsolosluk ile geniş bir diplomatik ağın yönetildiğini kaydetti.
Yeni bakanlık yerleşkesine ilişkin bilgi veren Fidan, “Eskişehir Yolu Ümitköy Kavşağı'nda 548 dönümlük arsa üzerinde kurulan ve 300 bin metrekareyi aşan kapalı alana sahip yerleşkemizin temeli 17 Eylülde Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle atılmıştır.” dedi. Yeni kampüsle birlikte “7 ayrı hizmet binasının yarattığı maliyetlerin ortadan kalkacağını ve Bakanlığın çağın gereksinimlerine cevap veren bütüncül bir yapıya kavuşacağını” vurguladı.
Dijital dönüşüm kapsamında, yapay zekâ, veri analitiği ve yeni nesil güvenli haberleşme sistemlerinin hizmet süreçlerine entegre edildiğini belirten Fidan, “Sadece bu yıl 123, son iki yılda ise 209 misyonumuzun bilişim altyapısı yenilenmiştir.” dedi. Artan siber tehditlere karşı 7/24 izleme ve otomatik tespit mekanizmalarıyla siber güvenlik kapasitesinin tahkim edildiğini ifade etti.
Bütçe Rakamları: “Tasarruf Tedbirlerine Uyarak Etkin Kullandık”
Sunumun sonunda bütçe rakamlarını paylaşan Fidan, 2024 yılı kesin hesabına göre Dışişleri Bakanlığına yıl sonu itibarıyla 29,5 milyar TL ödenek tahsis edildiğini, harcamanın ise 26,6 milyar TL olarak gerçekleştiğini söyledi. “Tasarruf tedbirlerine uyarak etkin şekilde kullandığımız bütçemizin gerçekleşme oranı yüzde 90,3'tür.” diyen Fidan, 2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile Bakanlığa 46,8 milyar TL ödenek tahsis edilmesinin öngörüldüğünü açıkladı.
Avrupa Birliği Başkanlığı için 10,2 milyar TL, Türk Akreditasyon Kurumu için 478 milyon TL ödenek teklif edildiğini belirten Fidan, bu tutarın 9,3 milyar TL’lik kısmının Türkiye Ulusal Ajansı kanalıyla gençler, öğrenciler ve akademisyenlerin AB programlarına katılımı için ayrıldığını kaydetti. Sayıştay denetim raporuna ilişkin olarak ise “2024 yılı Sayıştay Denetim Raporu'nda mali rapor ve tablolara ilişkin herhangi bir denetim bulgusunun tespit edilmediğini, raporda mali rapor ve tabloların doğru ve güvenilir bilgi içerdiği kanaatine varıldığını” söyledi.
Stratejik plan ve performans programlarını, bütçenin kullanımında yol haritası olarak tanımlayan Fidan, “Dış politika vizyonumuzu yansıtan ve 6 amaç altında 22 hedef ve 54 performans göstergesinden oluşan 2024-2028 dönemi Stratejik Planımız bütçemizin kullanılmasında yol haritamızı teşkil etmektedir.” dedi.
Konuşmasını tamamlayan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine hitaben “Yüce Meclisimizin bize sağladığı güçlü destek hem sahada hem masada yürüttüğümüz tüm çalışmaların en önemli dayanağıdır.” diyerek teşekkür etti ve 2026 bütçesinin Türkiye’nin dış politika hedeflerini gerçekleştirmede kritik rol oynayacağını vurguladı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI