İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez TBMM’de gıda zehirlenmeleri ve denetimsiz ilaçlamayı anlattı: “Bu ülkede insanlar restorandan, otelden, okul kantininden zehirleniyor devlet seyrediyor”

Türkiye Büyük Millet Meclisinde İYİ Parti adına söz alan Grup Başkanvekili ve Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Turhan Çömez, geçen hafta reddedilen gıda güvenliği araştırma önergesini hatırlatarak sadece son birkaç günde restoranlar, okul kantinleri, öğrenci yurtları, cezaevi ve bir otelde yaşanan çok sayıda zehirlenme vakasını tek tek sıraladı. Çömez, Avrupa Birliği kapılarından geri çevrilen, kanserojen ve toksik madde içeren gıda ürünlerine dikkat çekti, 4 vatandaşın fosfin gazı nedeniyle hayatını kaybettiği otel vakasında denetimsiz kullanılan alüminyum fosfitin dünyada yasaklı olduğuna vurgu yaptı. Konuşmasında, Birleşik Arap Emirlikleri ile 51 milyar dolarlık anlaşma açıklamalarını, ardından ajan iddiaları ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının geri çekilen paylaşımları üzerinden iktidarın dış politika ve devlet yönetimi pratiğini de eleştirdi.

Kasım 27, 2025 - 11:02
Kasım 27, 2025 - 13:16
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez TBMM’de gıda zehirlenmeleri ve denetimsiz ilaçlamayı anlattı: “Bu ülkede insanlar restorandan, otelden, okul kantininden zehirleniyor devlet seyrediyor”


Türkiye Büyük Millet Meclisinde Grup Başkan Vekillerine tanınan süre kapsamında kürsüye çıkan İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Turhan Çömez, gıda güvenliği, zehirlenme vakaları, denetimsiz ilaçlama uygulamaları ve dış politikaya uzanan sert eleştirilerde bulundu.

Çömez, İYİ Parti Grubunun geçtiğimiz perşembe günü otel, yurt, pansiyon, restoran ve benzeri konaklama ve yeme içme tesislerinde gıda güvenliği ve zehirlenme risklerinin araştırılması için verdiği Meclis araştırma önergesinin iktidar oylarıyla reddedildiğini hatırlattı. Çömez, “Her zaman olduğu gibi ‘Bu ülkede böyle bir problem yok, araştırmaya gerek yok.’ denilerek önergemiz eller kalkarak reddedildi.” dedi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili, önergenin reddedildiği gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Gıda güvenliğinde en küçük bir ihmale toleransımız yok.” sözlerini hatırlatarak, “Türkiye’de dört dörtlük gıda güvenliği sistemi var deniliyor ama sadece perşembe gününden bu yana yaşanan zehirlenme vakalarının ardı arkası kesilmiyor.” ifadelerini kullandı.

Çömez, kürsüden, önergenin verildiği günden bu yana medyaya yansıyan vakaları tek tek sıraladı. Esenyurt’ta bir vatandaşın restorandan sipariş ettiği yemek sonrası hayatını kaybettiğini, Trabzon’da 6 öğrencinin, Şişli’de bir restoranda yemek yiyen 25 kişinin, Gümüşhane’de 29 öğrencinin, Rize’de bir kız yurdunda sütlü tatlı yiyen 40 öğrencinin, Adıyaman Besni’de 70 öğrencinin zehirlenerek hastaneye kaldırıldığını anlattı. Ayrıca, Diyarbakır’da bir marketten alınan tost nedeniyle anne ve çocuğun, Mersin’de bir makarna fabrikasında yemek yiyen 11 işçinin, Ferizli Cezaevinde 266 mahkûmun, Tekirdağ ve Bursa’daki okullarda öğrencilerin gıda zehirlenmesi şüphesiyle tedavi altına alındığını belirtti.

Çömez, “Bunlar sadece geçen perşembe gününden bu yana yaşananlar.” diyerek, iktidarın gıda güvenliği konusunda kapsamlı bir incelemeye yanaşmamasını eleştirdi. “Yirmi üç yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz; restoranları, otelleri, okul kantinlerini denetlemezseniz bu kadar insan göz göre göre zehirlenir.” değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmasının devamında Türkiye’den Avrupa’ya ihraç edilmek istenirken geri gönderilen gıda ürünlerine de değinen Çömez, Avrupa Birliği’nin hızlı alarm sistemi üzerinden Türkiye menşeli ürünler hakkında verilen kararları işaret ederek, “Sadece geçen perşembeden bu yana 10 parti ürün, kanserojen ve organlara toksik etkisi olan maddeler içerdiği gerekçesiyle geri çevrildi.” dedi. Çömez, “Geçen ayın başından beri 93 kalem ürünün Türkiye’ye iade edildiğine dair belgeler elimde.” diyerek Tarım Bakanlığına bu kayıtları inceleme çağrısı yaptı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili, son günlerde kamuoyuna yansıyan otelde zehirlenerek yaşamını yitiren 4 Türk vatandaşına ilişkin Adli Tıp raporuna da dikkat çekti. Çömez, bu kişilerin fosfin gazından zehirlendiğini, kullanılan maddenin alüminyum fosfit olduğunu belirterek, “Alüminyum fosfit dünyanın birçok yerinde yasaklanmış, son derece zehirli bir maddedir.” ifadesini kullandı.

Çömez, Türkiye’de haşere ilaçlama sektöründe 9 milyar liralık bir pazar döndüğünü, bunun yaklaşık yarısının gayriresmî, kontrolsüz ve denetimsiz olduğunu söyledi. Otele ilaçlama hizmeti verdiği belirtilen şirket yetkilisinin tutanaklarına atıfla, “Şirketimiz yok, ofisimiz yok, ilaçları rastgele yerden alırız, herhangi bir denetime tabi olmadık, sertifikasyon ve eğitim almadık.” dediğini aktardı. Çömez, “Bu ülkenin insanları göz göre göre zehirlenir mi? Gıdadan zehirleniyor, otel odasından zehirleniyor, sokaktan zehirleniyor; böyle bir ülke olur mu?” sözleriyle tepki gösterdi.

Gıda güvenliği başlığının ardından, konuşmasını dış politika ve iç güvenlik alanındaki tartışmalarla sürdüren Çömez, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Birleşik Arap Emirlikleri’ne yönelik açıklamaları hatırlattı. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “15 Temmuzun arkasında ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri var.” sözlerini, eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “15 Temmuzu Birleşik Arap Emirlikleri finanse etti.” açıklamasını anımsatan Çömez, bu dönemde medyada BAE’ye karşı çok sert manşetler atıldığını söyledi.

Çömez, daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşik Arap Emirlikleriyle 13 ayrı iş kolunda 51 milyar dolarlık anlaşma imzaladığını, bu anlaşmanın “büyük zafer” olarak sunulduğunu anlatarak, “O günden bugüne bir kuruş yatırım gelmedi; anladık ki para yerine ajan göndermişler.” dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Birleşik Arap Emirlikleri kaynaklı ajanlık faaliyetlerine ilişkin yaptığı ve daha sonra kaldırılan sosyal medya paylaşımına işaret eden Çömez, “Önce ‘Düşman.’ dediniz, inandık; sonra ‘Dost.’ dediniz, ona da inandık; şimdi ‘Ajan gönderildi.’ diyorsunuz, sonra o açıklamaları siliyorsunuz. Devlet böyle yönetilmez.” ifadelerini kullandı.

Turhan Çömez, konuşmasını, “Çocuklarımızın, kadınlarımızın, insanlarımızın öldüğü bir tabloya ‘Türkiye Yüzyılı’ denilemez.” diyerek bitirdi ve gıda güvenliği, denetimsiz ilaçlama, zehirlenme olayları ile dış politika tutarsızlıklarının Meclis eliyle kapsamlı biçimde araştırılması için tüm partilere ortak çalışma çağrısında bulundu.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI