İYİ PARTİLİ YÜKSEL ARSLAN’DAN ADALET BAKANINA SERT UYARI: “MİLLET MAHKEMEYE HAK ARAMAYA DEĞİL, BAHTINA NE ÇIKACAK DİYE GİDİYOR”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşülürken konuşan İYİ Parti Ankara Milletvekili Yüksel Arslan, Türkiye’de adalet sisteminin çöküş yaşadığını söyledi. Mansur Yavaş’a yönelik “uydurma soruşturmalar”, AK Partili belediyelerdeki usulsüzlüklere ilişkin Sayıştay raporlarının rafa kaldırılması, uyuşturucu çeteleri ve artan çocuk suçu, kadın cinayetlerinde “iyi hâl” indirimleri, dolandırıcılık suçunda masum gençlerin mağdur edilmesi ve hâkim–savcı atamalarında “siyasi gölge” iddialarını sıralayan Arslan, “Yargının üzerine çöken siyasi gölge devletin tüm damarlarına işlemiş durumda.” dedi. TCK 158 ve CMK 253’ün yeniden düzenlenmesini, Covid infaz mağdurlarının eşitsizliğinin giderilmesini istedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığı ile bağlı kurumların 2026 yılı bütçesi ele alınırken söz alan İYİ Parti Ankara Milletvekili Yüksel Arslan, Türkiye’de adalet duygusunun zedelendiğini belirterek konuşmasına başladı:
“Bugün yalnızca Adalet Bakanlığının bütçesini konuşmuyoruz; devlet dediğimiz yapının omurgası olan adaleti konuşuyoruz. Devletin adaleti çökerse hiçbir bakanlığın bütçesi milleti ayakta tutamaz.”
“Millet mahkemeye hak aramaya değil, bahtına ne çıkacağına bakmaya gidiyor”
Arslan, yurttaşın adalet sistemine güvenini yitirdiğini şu sözlerle ifade etti:
“Millet artık mahkemeye hak aramaya değil, ‘Bahtıma bugün ne çıkacak?’ diye gitmeye başladı. Tweet atan sabaha karşı gözaltına alınırken milyon dolarları valiz valiz taşıyanlar ellerini kollarını sallayarak geziyor.”
Yargıdaki çifte standardın en çarpıcı örneklerinden birinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş olduğunu söyleyen Arslan, “Her gün yeni bir uydurma soruşturma icat ediliyor.” dedi.
“Sayıştay AKP’li belediyelerdeki usulsüzlükleri yazıyor, rafa kaldırılıyor; muhalefete gelince kıyamet kopuyor”
İYİ Partili Arslan, belediyelere yönelik soruşturmalarda siyasi ayrımcılık olduğunu savundu. AK Partili belediyelerdeki tespitlerin işleme konulmadığını belirterek:
“Melih Gökçek elini kolunu sallıyor. Aynı konuda ona takipsizlik veriliyor. Eski Balıkesir Belediye Başkanı hakkında işlem yok. Mansur Yavaş’a gelince çay, çorba, miting bahanesiyle kıyamet kopuyor.”
Bu tabloyu, “Söz konusu muhalefet olunca yargı hızını alamıyor. Bu mudur devlet ciddiyeti?” sözleriyle eleştirdi.
“Yargının üzerine çöken siyasi gölge devletin damarlarına işledi”
Arslan konuşmasında, yargının tarafsızlığına yönelik endişeleri dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
“Hâkim ve savcılar Allah’ın adalet sıfatını yeryüzünde temsil eden kişilerdir. Bu terazinin üzerine yapılan her müdahale milletin devlete olan güvenini çöker. Bugün yaşanan uygulamalar kaygılarımızı artırıyor. HSK’ye seçilen bazı isimler kısa süre içinde iktidar partisinin yöneticisi yapılıyor.”
Ayrıca, mülakat süreçlerine ilişkin eleştirilerini,
“Siyasetçilerin akrabaları, mülakat sihirbazlığıyla hâkim-savcı yapılıyor. Mülakat kurulları eski iktidar milletvekillerine teslim ediliyor.” sözleriyle dile getirdi.
“Uyuşturucu baronları sokakta, çocuklar tehlikede; kadınlar yanında çocuğu varken öldürülüyor”
Arslan, güvenlik ve suçla mücadelede yaşanan sorunların da adalet sisteminin yetersizliğiyle birleştiğini söyledi:
-
Uyuşturucu kullanma yaşının 12’ye düştüğünü, ailelerin feryat ettiğini,
-
Suça sürüklenen çocuk sayısının arttığını,
-
Kaçak göçmen çetelerinin sokaklara yayıldığını,
-
Kadınların çocuklarının yanında katledildiğini ve mahkemeden iyi hâl indirimi alındığını belirterek şöyle konuştu:
“Bu nasıl bir adalet, bunu anlamıyoruz.”
“Dolandırıcılıkta mağdur gençlere ağır hapis tehdidi: Bu adalet terazisini sızlatıyor”
Arslan, dolandırıcılık suçlarının işlendiği bankacılık ve hesap devretme vakalarında mağdur olan gençlere ağır cezalar verilmesini eleştirdi. Özellikle TCK 158 kapsamında uygulanan cezaların orantısızlığına dikkat çekti:
“Dolandırıcılar kendi hesaplarını kullanmıyor; masum gençlerin hesaplarını paravan gibi öne sürüyor. Bu gençler suçun ortağı değil, mağduru. Buna rağmen 4 yıldan 10 yıla kadar hapis tedirginliğiyle yaşıyorlar. Bu teraziyi sızlatan bir adaletsizlik.”
Bu nedenle TCK 158’in ve CMK 253’ün uzlaşma hükümleri bakımından yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
“Covid infaz mağdurları hâlâ bekliyor”
Pandemi döneminde cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak için çıkarılan geçici izin düzenlemesinin aynı koşullara sahip hükümlüler arasında eşitsizlik yarattığını ifade eden Arslan, “Covid mağdurları için hâlâ bir düzenleme yapılmadı. Bu büyük bir adaletsizliktir.” dedi.
“Yargı korkudan değil hukuktan güç almalı”
Konuşmasını genel bir çağrıyla bitiren İYİ Parti Ankara Milletvekili Yüksel Arslan,
“Talebimiz korkudan değil, hukuktan güç alan bir yargı düzenidir.” diyerek sözlerini tamamladı.
Oturum Başkanı Nilgün Ök, sürenin dolması üzerine konuşmayı sonlandırdı ve teşekkür etti.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI