MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız: “Bireysel başvuruyu yeniden düzenlemeliyiz, Türkiye hukuk devletidir ve terörsüz Türkiye hedefine mutlaka ulaşacaktır”
TBMM Genel Kurulunda Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi ve Ceza İnfaz Kurumları bütçeleri üzerine MHP Grubu adına konuşan Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, adalet kavramını tarihsel referanslarla ele aldı, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru sisteminin yanlış anlaşıldığını ve ağır bir iş yükü oluşturduğunu söyleyerek yeniden düzenlenmesi çağrısında bulundu. Yıldız, Anayasa Mahkemesi ve AİHM içtihatlarına atıf yaparak mahkemelerin kanun koyucu gibi davranamayacağını vurguladı, tutuklamanın ceza değil geçici bir koruma tedbiri olduğunu belirtti. Gizli tanık beyanlarının tek başına hükme esas alınmaması gerektiğini ifade eden Yıldız, Türkiye’nin hukuk devleti olduğunu ve “terörsüz Türkiye” hedefine kararlılıkla ilerlediğini söyledi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi ve Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu bütçelerinin görüşüldüğü oturumda Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz alan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Av. Feti Yıldız, adalet sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yıldız, konuşmasının başında İstanbul’da uyuşturucu operasyonu sırasında şehit olan polis memuru Emre Albayrak’a Allah’tan rahmet diledi.
“Adalet, devletin bekasıyla doğrudan bağlantılıdır”
Feti Yıldız, adalet kavramının tarih boyunca düşünürler ve devlet adamları tarafından ele alındığını hatırlatarak, Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’i, İbn Haldun’un Mukaddime’si ve Nizamülmülk’ün Siyasetname’sine atıfta bulundu. Yıldız, “Bu eserlerde adalet ile devletin bekası arasında doğrudan bir ilişki olduğu, sevgi, nefret, heves ve öfke gibi duyguların adaleti gölgeleyebileceği anlatılır.” dedi.
Osmanlı devlet geleneğinde adalet anlayışının devletin asırlarca ayakta kalmasında belirleyici olduğuna işaret eden Yıldız, Şeyh Edebali’nin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” sözünün meselenin özünü ifade ettiğini belirtti.
“Hukukun evrensel kuralları kadar, bozulmadan uygulanması da önemlidir”
Toplumsal hayatın vazgeçilmez şartının hukuk düzeni olduğunu dile getiren Yıldız, “Bize düşen görev, hukukun evrensel ilke ve esaslarına bağlı kalarak bunların hayata yansımasını sağlamaktır.” dedi. Hukukun evrensel kurallara uygun olmasının önemli olduğunu, ancak bu kuralların bozulmadan uygulanmasının daha önemli olduğunun altını çizerek, “Mutlak hakikati bulmak zor olabilir ama hukukun hedefi ‘hatasız adalet’ olmalıdır, gayret edilirse bu mümkündür.” ifadelerini kullandı.
Yıldız, milletvekillerinin amacının devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü korumak, temel hak ve hürriyetleri, kardeşlik hukukunu ve dayanışma kültürünü geliştirmek olduğunu vurguladı.
Bireysel başvuru ve Anayasa Mahkemesi tartışması
Konuşmasında Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru kurumuna geniş yer ayıran Yıldız, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında temel hak ve özgürlüklerin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddialar için AYM’ye bireysel başvuruda bulunulabildiğini hatırlattı. Bireysel başvuru için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi şartının bulunduğunu belirtti.
Anayasa’nın 153’üncü maddesine atıfta bulunan Yıldız, “Anayasa Mahkemesi kararları kesindir, iptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. Ancak Mahkeme, karar verirken kanun koyucunun yerine geçerek yeni bir uygulama yaratacak şekilde hüküm kuramaz.” dedi. İptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girdiğini, yürürlük tarihinin en fazla bir yıl ertelenebildiğini hatırlattı.
Yıldız, AYM ve AİHM’in hukuki belirlilik ilkesine ilişkin yerleşik içtihatlarına da değinerek, “Belirliliğin sadece kanunla değil mahkeme kararlarıyla da sağlanabileceği kabul edilmektedir.” dedi. Ancak AYM’nin ihlalin giderilmesi amacıyla yeniden yargılama, yargılamada durma kararı verilmesi veya doğrudan tahliye gibi hükümler kuramayacağını savundu.
“Bireysel başvuru yolu yanlış anlaşılıyor, yeniden düzenlenmeli”
Vatandaşların Anayasa Mahkemesini, her haksızlık iddiasında gidilecek son merci gibi gördüğünü söyleyen Yıldız, bu durumun önemli bir yanlış anlamadan kaynaklandığını ifade etti:
“Vatandaşımız uğradığı her haksızlıkta ‘Bir de Anayasa Mahkemesine gideyim.’ diyor. Oysa birçok durumda başvurunun şartları yok; süreyi kaçırıyor, konuyu yanlış değerlendiriyor. Çoğu başvuru hayal kırıklığıyla sonuçlanıyor.”
Bu nedenle bireysel başvurunun yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Yıldız, vatandaşlara başvuru şartlarının, süresinin ve kapsamının açık ve anlaşılır şekilde anlatılmasının önemine dikkat çekti. Yıldız, Anayasa Mahkemesinin iş yükünün de çok ağır olduğunu belirterek burada da yeni bir değerlendirmeye ihtiyaç olduğunu söyledi.
Tutuklama, kişi özgürlüğü ve hukuk devleti vurgusu
Konuşmasının devamında ceza yargılamasında tutuklama kurumuna değinen Yıldız, “Bütün yargılama önlemleri gibi tutuklama da geçici niteliktedir; bir ceza değil, maddi gerçeğe ulaşmada ve yargılamanın sağlıklı yürütülmesinde kullanılan geçici bir araçtır.” dedi.
Kişi özgürlüğü ve güvenliğini sınırlayan bu tedbirin çok dikkatli ve ölçülü kullanılması gerektiğini belirten Yıldız, “Tutuklama kararı verilirken bin düşünülmeli, bir kere karar verilmelidir.” ifadesini kullandı.
Yıldız, hukuk devletini şu ölçülerle tanımladı:
“Suçsuzluk karinesinin esas alındığı, şüpheden sanığın yararlandığı, bağımsız ve tarafsız mahkemelerin görev yaptığı, duruşmaların aleni olduğu, davaların makul sürede sonuçlandığı, delillerin vasıtasızlığı ilkesinin benimsendiği, insan onurunun korunduğu ve cezalandırma değil koruma hukukunun esas alındığı devletler hukuk devletidir; Türkiye Cumhuriyeti de hukuk devletidir.”
“Delilsiz hüküm zan ve tahminden ibarettir, gizli tanık beyanı tek başına yeterli olamaz”
Ceza yargılamasında delil standardının önemine işaret eden Feti Yıldız, “Yanlış yöntemlerle doğru sonuca varılamaz; delilsiz ispatla varılan sonuç zan ve tahminden ibaret kalır.” dedi.
Gizli tanık uygulamasına da değinerek, “Gizli tanık beyanlarının tek başına hükme esas alınmaması hukukumuz için büyük bir kazanımdır. Bu yola mecbur kalınmadıkça başvurulmamalıdır. Başvurulduğunda ise savunma hakkına azami saygı gösterilmeli, sanığın gizli tanığa soru sorma hakkı mutlaka korunmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Terörsüz Türkiye hedefine mutlaka ulaşılacaktır”
Ek süre ile konuşmasını sürdüren Yıldız, Türkiye’nin toplumsal dinamizmi, devlet kapasitesi, bölgesel etkisi ve tarihsel birikiminin önemli bir güç kaynağı olduğunu belirterek, “neoemperyalist odakların” bu gücü engelleyemeyeceğini söyledi.
“Devlet aklının sorunlara çözüm üretme, bunları milletimizin hayrına dönüştürme ve tehditleri bertaraf etme gücünü hiçbir güç durduramayacaktır. ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine mutlaka ulaşılacaktır.” diyen Yıldız, bu meselenin “boşboğazlık yapılacak bir polemik konusu değil, devlet ve millet meselesi” olduğunu vurguladı.
Konuşmasının sonunda 2026 yılı bütçesinin hayırlı olmasını dileyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Genel Kurulu saygıyla selamladı. Sözleri MHP sıralarından alkışlarla karşılandı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI