MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ FİLİZ KILIÇ 2026 BÜTÇESİNİ SAVUNDU “BU BÜTÇE FAİZ LOBİLERİNE DEĞİL ÜRETENE VE ALIN TERİNE ‘EVET’ DİYEN LİDER ÜLKE TÜRKİYE BÜTÇESİDİR”
TBMM Genel Kurulunda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç, bütçeyi Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminin sağladığı siyasi istikrarın ve Türk–Türkiye Yüzyılı vizyonunun üçüncü bütçesi olarak tanımladı. Kılıç, deprem harcamaları, büyüme ve ihracat rakamları, eğitim ve sağlık için ayrılan kaynaklar, tarım ve savunma sanayisine yönelik destekler, aile politikaları, Türk dünyası ve Filistin vurgusuyla bütçeye “gönül rahatlığıyla kabul oyu vereceklerini” açıkladı.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına ikinci konuşmayı yapan Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi üzerine Genel Kurulda söz aldı. Konuşmasına, uyuşturucu operasyonunda şehit olan Özel Harekât Polisi Emre Albayraka rahmet dileyerek başlayan Kılıç, tüm şehitleri minnetle andı.
Kılıç, ekran başındaki vatandaşları, “tarlasındaki çiftçiden tezgâhındaki esnafa, fabrikadaki işçiden vatan nöbetindeki Mehmetçik’e, öğretmenlerden gönül coğrafyasına” uzanan geniş bir kitleyi selamlayarak Türkiye’nin 2026 yol haritasını konuştuklarını söyledi.
“Bu Metin Sıradan Bir Hesap Cetveli Değil, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın Yol Haritasıdır”
Bütçe metninin sadece rakamlardan ibaret olmadığını vurgulayan Kılıç, “Bugün alelade bir ‘kabul’ veya ‘ret’ten daha fazlasını yapıyoruz. Lider ülke ufkuna kilitlenmiş Türkiye’nin 2026 yılındaki büyüme stratejisini ve kalkınma iradesini konuşuyoruz.” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisinin siyasete bakışını anlatan Kılıç, “Bizim pusulamız Şeyh Edebali’nin nasahatinde, Hoca Ahmet Yesevi’nin Hikmet’inde, Bilge Kağan’ın Orhun’daki kutlu buyruklarındadır.” ifadelerini kullandı. Partisinin, “kökleri mazide, gözleri atide olan ulu bir çınar” olduğunu söyleyerek misyonu “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne uzanan gönül coğrafyasında Türkiye merkezli yeni bir medeniyet inşası” sözleriyle tarif etti.
Ekonomiyi “sadece rakam değil sosyal adalet meselesi” olarak gördüklerini belirten Kılıç, Bilge Kağan’ın “Aç milleti doyurdum, çıplak milleti giydirdim.” sözünü hatırlatarak “Amacımız faiz lobilerinin değil nasırlı ellerin kazandığı, helal lokmanın baş tacı edildiği millî üretim ekonomisidir.” dedi.
“Bu Bütçe Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminin İstikrarı ile Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın Üçüncü Bütçesidir”
2026 bütçesinin, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminin 8’inci, Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunun ise 3’üncü bütçesi olduğunu söyleyen Kılıç, “Bu bütçe laf değil icraat üretenlerin, mazeret değil çözüm bulanların bütçesidir.” diyerek Milliyetçi Hareket Partisi’nin teklifin tümünü olumlu değerlendirdiğini ve desteklediğini açıkladı.
Küresel Çalkantı ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi Vurgusu
Dünya ekonomisinin son derece belirsiz bir dönemden geçtiğini hatırlatan Kılıç, “Yanı başımızda savaşlar, ticaret yollarında tıkanıklıklar, tedarik zincirinde kopmalar var; dünya resesyon korkusuyla boğuşuyor.” dedi.
IMF verilerine atıfla gelişmiş ekonomilerde büyümenin sınırlı kaldığını ifade eden Kılıç, “Buna karşılık Türkiye, Cumhur İttifakı’nın kaya gibi sağlam siyasi istikrarı sayesinde bölgesinde bir güven noktası olarak yükselmektedir.” değerlendirmesini yaptı.
Eski koalisyon dönemlerini hatırlatarak, “Bir anayasa kitapçığıyla yerle bir olan ekonomileri unutmayalım. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle o devirler kapandı, çift başlılık tarihe karıştı.” diyen Kılıç, yürütmenin hızlı karar alma kabiliyetinin “Türkiye’nin caydırıcılığını artırdığını” söyledi.
Büyüme, Millî Gelir ve Enflasyon Hedefleri
Kılıç, 2024’te Türkiye ekonomisinin yüzde 3,3, 2025’in üçüncü çeyreğinde yüzde 3,7 büyüdüğünü hatırlatarak, “Tam 21 çeyrektir, beş yılı aşkın süredir kesintisiz büyüyen bir ekonomiyle karşı karşıyayız.” dedi. Yıllıklandırılmış millî gelirin 1 trilyon 538 milyar dolar, kişi başına gelirin ise 17 bin dolar seviyesine geldiğini belirtti.
Orta vadeli program çerçevesinde 2026 sonunda millî geliri 1 trilyon 658 milyar dolara ulaştırmayı hedeflediklerini söyleyen Kılıç, “Bu sadece istatistik değil, dünyanın en büyük ekonomileri arasına adımızı altın harflerle yazdırma iradesidir.” dedi.
Enflasyona ilişkin olarak, “Enflasyonun can yakıcı olduğunu, vatandaşımızın çarşı pazarda hissettiği sıkıntıları görmezden gelmiyoruz.” diyen Kılıç, 2024’ün ikinci yarısından itibaren başlayan dezenflasyon sürecini hatırlattı: “Kasımda yıllık enflasyon yüzde 31,07’ye gerilemiş, bu son dört yılın en düşük seviyesidir. Yeterli midir? Hayır. Hedefimiz 2026’da yüzde 16’ya, 2027’de yeniden tek haneye inmektir.”
İhracat, Turizm ve Cari Açıkta Tablo
Lider ülke vizyonunun ihracatta kırılan rekorlarla somutlaştığını söyleyen Kılıç, “Avrupa resesyona girerken Türk ihracatçısı durmamış, kapı kapı dolaşmış; 2024’te 261,8 milyar dolar, 2025 Kasım itibarıyla 270,6 milyar dolar ihracata ulaşılmıştır.” dedi.
Turizmde 56,3 milyar dolarlık gelirle cari açığın azaltılmasına önemli katkı sağlandığını ifade eden Kılıç, cari açığın 20,1 milyar dolar seviyelerine, millî gelire oranının da yüzde 1,3 düzeyine gerilediğini belirtti. “Bir zamanlar ekonominin ‘yumuşak karnı’ denilen cari açık artık yönetilebilir seviyededir.” ifadesini kullandı.
“Bu Açık İsraftan Değil Vefadan Kaynaklanmaktadır” – Deprem Bütçesi Savunması
2026 bütçesinde giderlerin 18 trilyon 978,8 milyar lira, gelirlerin 16 trilyon 266,1 milyar lira, bütçe açığının ise 2 trilyon 712,7 milyar lira olarak öngörüldüğünü aktaran Kılıç, olası eleştirilere cevap vererek, “Bu açık israftan değil vefadan kaynaklanmaktadır. Bu açık, asrın felaketinin yaralarını sarmak için göze alınmıştır.” dedi.
Deprem harcamalarının boyutuna dikkat çeken Kılıç, “2023’te 960 milyar, 2024’te 1 trilyon 28 milyar, 2026’da ise 653 milyar lira deprem için ayrılmıştır.” bilgisini verdi.
“Devletimiz ‘bütçemiz yok, bekleyelim’ demedi; 11 ilde 3.481 şantiyede, 200 bin mimar, mühendis ve işçiyle adeta seferberlik ilan etti. 350 bin konut bitti, yıl sonunda 453 bine ulaşacak. Dünyada böyle bir yıkımın altından bu hızla kalkan başka kaç devlet vardır?” sözleriyle deprem bölgesine yönelik çalışmaları savundu.
Eğitime En Büyük Pay, “Helalühoş Olsun”
Kılıç, bütçede eğitime ayrılan payın yüzde 15,3 ile ilk sırada yer aldığını belirterek, “İstikbalimizin teminatı gençlerimiz için ayrılan her kuruş helalühoş olsun.” dedi.
“Müfredatımız daha millî olsun, teknolojiyle donanmış ama değerlerinden kopmamış, kökü mazide, gözü atide olan bir nesil yetişsin istiyoruz.” diyen Kılıç, Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre’nin mirasına referans verdi.
Öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi ve atanma sorununun kademeli çözülmesi beklentisini vurgulayan Kılıç, beyin göçünün azaltılmasına yönelik politikalara hız verilmesini talep etti.
Sağlık, Aile ve Nüfus Politikaları
Sağlık hizmetlerini “devletin vatandaşına uzanan en sıcak el” olarak nitelendiren Kılıç, hekim sayısının artışı ve şehir hastaneleriyle elde edilen kapasiteyi hatırlattı. Ortalama yaşam süresinin 78,1 yıla yükseldiğini belirterek yaşlanan nüfusa uygun koruyucu sağlık ve evde bakım hizmetleri için bütçede kaynak ayrıldığını söyledi.
2025’in “Aile Yılı” ilan edildiğini hatırlatan Kılıç, “Küresel cinsiyetsizleştirme dayatmalarına ve sapkın akımlara karşı Türk aile yapısını korumak, gelecek nesilleri muhafaza etmektir.” dedi.
Kadınların iş gücüne katılımının desteklenmesiyle birlikte ev kadınlarına prim desteğiyle emeklilik hakkı verilmesi vaadinin arkasında olduklarını ifade etti. BAĞ-KUR prim gün sayısının 7200’e düşürülmesi, emekli gelirlerinin iyileştirilmesi ve gelir vergisinde adaletin sağlanmasının MHP’nin takip ettiği başlıklar arasında olduğunu söyledi.
Doğum oranının 1,51 seviyesine düşmesine dikkat çeken Kılıç, nüfus politikasında ilave tedbirlerin zorunlu olduğunun altını çizdi.
Tarım: “Gıda Güvenliği Hudut Güvenliği Kadar Hayati”
Tarımı “domates biber hesabı”ndan ibaret görmediklerini belirten Kılıç, “Bizim için gıda güvenliği hudut güvenliği kadar hayati bir meseledir. Çiftçi tarlasına küserse Türkiye aç kalır.” dedi.
2026 bütçesinde tarımsal destekleme programları için 167,6 milyar lira kaynak ayrıldığını hatırlatan Kılıç, tarımsal hasılanın 2023’te 1,7 trilyon liradan 2024’te 2,4 trilyon liraya çıktığını ve Türkiye’nin tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada yedinci sırada olduğunu vurguladı.
Tarımsal sulamanın önemine değinerek, “Tarım yatırım ödeneklerinin yüzde 56’sını sulamaya ayırıyoruz; sulama ödeneği 122 milyar liraya çıkarılmıştır.” dedi. Köyden kente göçü durdurmak ve üretimi yerinde işlemek amacıyla “Tarım Kentleri Modelini stratejik bir adım olarak desteklediklerini” belirtti.
Sanayi, Teknoloji ve Enerji: “Sanayi Motoru, Enerji Yakıtı”
Sanayiyi “Türkiye’nin büyüme motoru” olarak tanımlayan Kılıç, imalat sanayisinin ihracat içindeki payının yüzde 94,5 seviyesinde olduğunu söyledi. Orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin payını artırmanın zorunluluğuna dikkat çekerek AR-GE harcamalarının millî gelire oranının 2024’te yüzde 1,46’ya çıktığını, hedefin 2026’da yüzde 1,77 olduğunu ifade etti.
Togg, organize sanayi bölgeleri ve sanayi istihdamına değinen Kılıç, OSB sayısının 371, buralardaki istihdamın 2,5 milyonu aştığını belirtti.
Enerjide tam bağımsızlığın “beka meselesi” olduğunu söyleyen Kılıç, Gabar’da günlük petrol üretiminin 80 bin varilin üzerine çıktığını, Karadeniz gazının hanelere ulaştığını ve 710 milyar metreküplük rezervin önemini vurguladı.
Vatandaşların faturalarına yapılan sübvansiyonlara dikkat çeken Kılıç, “2026 bütçesinde elektrik ve doğal gaz desteği için 373 milyar lira ayrılmıştır. Devlet vatandaşının faturasının önemli bir kısmını sessiz sedasız ödüyor; sosyal devlet budur.” dedi.
Savunma Sanayii ve “Terörsüz Türkiye” Hedefi
Savunma sanayindeki yerlilik oranının yüzde 82 olduğunu hatırlatan Kılıç, “Bir zamanlar paramızla bile alamadığımız sistemleri bugün biz üretiyoruz. KAAN gök vatanla buluştu, KIZILELMA sınırlarımızı aşıyor, ALTAY envantere girdi.” dedi.
Savunma ve havacılık ihracatının 2024’te 7,2 milyar dolara ulaştığını, 3.500 firma ve 100 bine yakın çalışanla savunma sanayinin lokomotif bir sektör hâline geldiğini belirterek “Bu tablo, dostlara güven, hasımlara korku veriyor; bütçemizin en onurlu sayfalarından biridir.” ifadesini kullandı.
Terörle mücadelede gelinen noktayı “yaklaşık kırk yıllık bir beladan kurtulma aşaması” olarak nitelendiren Kılıç, “Terörsüz Türkiye huzur, güven ve Doğu–Güneydoğu’ya yatırım demektir; aslında tüm Türkiye’ye yeni yatırımlar demektir.” dedi.
Kahraman gazilerin haklarına ilişkin hassasiyetlerini Meclis kayıtlarına geçiren Kılıç, maluliyet oranları nedeniyle gazi sayılmayanların statü sorununun çözülmesini, gazilere ikinci istihdam hakkı ve ÖTV’siz araç imkânı tanınmasını talep etti.
Türk Dünyası, Filistin ve Bölgesel Rol
Türk Devletleri Teşkilatı’nı “hayal olmaktan çıkıp küresel bir güç merkezi” olarak tanımlayan Kılıç, 2040 Vizyon Belgesi ve ortak alfabe çalışmalarının önemine dikkat çekti. Zengezur Koridoru ile Türk dünyasının kesintisiz bağa kavuşacağını söyledi.
Filistin meselesinde Türkiye’nin duruşunu “Gazze’deki soykırım karşısında insanlığın vicdanı olan tek ülke Türkiye’dir.” cümlesiyle özetleyen Kılıç, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan iki devletli çözüm vurgusu yaptı.
Rusya–Ukrayna savaşında tahıl koridorunun mimarı olarak Türkiye’nin barışın tek umudu olduğunu belirtti.
Ulaştırma, Altyapı, Dijital ve Uzay Çalışmaları
Bölünmüş yol ağının 30 bin kilometreye dayandığını, İstanbul Havalimanı’nın Avrupa’nın en yoğun havalimanı olduğunu söyleyen Kılıç, TÜRKSAT 6A ile uzayda, “Siber Vatan” stratejisiyle dijital alanda bağımsızlığın korunduğunu aktardı. Kalkınma Yolu Projesi ile Asya–Avrupa ticaretinin kalbinin Türkiye’de atacağını ifade etti.
Adalet, Yargı Reformu ve Yeni Anayasa
Hukukun üstünlüğünün devletin temeli olduğunu belirten Kılıç, “Geç gelen değil, zamanında tecelli eden adalet” vurgusu yaptı; yargı reformu stratejisiyle adımlar atıldığını ancak “cezasızlık algısının mutlaka yıkılması gerektiğini” söyledi.
1982 Anayasasını “yamalı bohça” olarak nitelendiren Kılıç, “Türkiye Yüzyılı, darbe anayasasıyla sürdürülemez. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini tahkim edecek sivil, demokratik, kapsayıcı yeni anayasa milletimize borcumuzdur. MHP’nin bu konuda hazırlığı tam, iradesi nettir.” dedi.
“Bu Bütçe Üretene, Çalışana, Alın Terine ‘Evet’ Diyor; MHP ‘Kabul’ Oyu Verecektir”
Konuşmasını bütçenin ruhunu özetleyerek tamamlayan Kılıç, 2026 bütçesini şu sözlerle tarif etti:
“Bu bütçe faiz lobilerine, kaos tüccarlarına değil; üretene, çalışana, alın terine ‘evet’ diyen bir bütçedir. Dışa bağımlılığın azaldığı, enerjisini ve silahını üreten tam bağımsız Türkiye’ye omuz veren bir bütçedir. Deprem bölgesini ayağa kaldıran, şehirlerimizi ihya eden vefa bütçesidir.”
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bütçeye gönül rahatlığıyla kabul oyu vereceklerini belirten Kılıç, 2026 yılının “enflasyonun belinin kırıldığı, büyümenin hızlandığı, terörün son bulduğu, millî birliğin güçlendiği ve Türk dünyasının şahlandığı bir yıl olacağı” temennisinde bulundu.
Son olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Siyasi ve askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferlerle taçlandırılmazsa kalıcı olamaz.” sözünü hatırlatan Kılıç, “Biz cumhuriyetimizi ekonomik zaferlerle taçlandırarak muasır medeniyetler seviyesinin en üstüne dikeceğiz.” dedi.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI