MHP’Lİ HALİL ÖZTÜRK’TEN ADALET BAKANLIĞI BÜTÇESİNE DESTEK VE YOĞUN PERSONEL MESAJI: “E-DEVLET TEBLİGAT YAPILMIŞ SAYILSIN, İNFAZ KORUMA MEMURUNA YIPRANMA, STAJYER AVUKATA ASGARİ ÜCRET”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığının 2026 yılı bütçesi görüşmelerinde söz alan MHP Kırıkkale Milletvekili Av. Halil Öztürk, Adalet Bakanlığı bütçesini “yalnızca gelir-gider tablosu değil, adalet sistemine ve hukuk devletine güvenin teminatı” olarak nitelendirdi. Öztürk, MHP’nin hukukun üstünlüğü ve adaletin “refahın ve güçlü demokrasinin temel şartı” olduğu vurgusunu hatırlatırken, hâkim ve savcıların uzmanlaşması, yargılama sürelerinin kısaltılması için e-Devlet tebligatının kanunen yapılmış sayılması, avukatların ücret ve ek gösterge talepleri, stajyer avukatlara asgari ücret ve sigorta imkânı, adalet personeli için ayrı hizmet sınıfı, lojman, yeşil pasaport ve koruma mekanizmaları, infaz koruma memurlarına yıpranma hakkı ve emeklilik iyileştirmesi gibi ayrıntılı öneriler sundu. Öztürk ayrıca Kırıkkale’nin Karakeçili ilçesine yapılacak cezaevi yatırımı için Bakanlığa teşekkür etti.

Kasım 26, 2025 - 09:41
Kasım 26, 2025 - 11:24
MHP’Lİ HALİL ÖZTÜRK’TEN ADALET BAKANLIĞI BÜTÇESİNE DESTEK VE YOĞUN PERSONEL MESAJI: “E-DEVLET TEBLİGAT YAPILMIŞ SAYILSIN, İNFAZ KORUMA MEMURUNA YIPRANMA, STAJYER AVUKATA ASGARİ ÜCRET”


TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığının 2026 yılı bütçesi görüşmeleri sırasında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına ikinci konuşmayı MHP Kırıkkale Milletvekili Av. Halil Öztürk yaptı. Konuşmasına, bütçenin hayırlı olmasını dileyerek başlayan Öztürk, bütçenin hazırlanmasında emeği geçen Adalet Bakanlığı mensuplarını tebrik etti.

Öztürk, komisyonda ele alınan bütçenin teknik bir gelir-gider tablosunun ötesinde olduğunu vurgulayarak, “Görüşmekte olduğumuz bu bütçe yalnızca bir gelir gider tablosu değil, milletimizin adalet sistemine, hukuk devletine ve toplumsal huzura duyduğu güvenin teminatıdır.” ifadesini kullandı. Adalet Bakanlığının stratejik belgeleri ve 23 Ocak 2025’te açıklanan 2025-2029 Yargı Reformu Stratejisinin, yargı hizmetlerinin her köşede aynı standartta, insan haklarına saygılı, tarafsız, bağımsız ve vatandaş odaklı sunulmasını hedeflediğini hatırlattı.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin parti programında adaletin “refahın, güçlü demokrasinin ve ahlaklı kalkınmanın temel şartı” olarak tanımlandığını söyleyen Öztürk, “Hukukun üstünlüğünü, haklının korunduğu ve devletin ‘ebet müddet’ ülküsünün esas alındığı bir anlayışla bu reform iradesini samimiyetle destekliyoruz.” dedi.

“Geç gelen adalet, adalet değildir; e-Devlet tebligatı kanunen yapılmış sayılmalı”

MHP’li Öztürk, adalet hizmetinin her anlamıyla bir kamu hizmeti olduğunu ve bu hizmetin tüm unsurlarının sosyal ve ekonomik durumunun iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Hâkim ve savcıların çalışma koşullarının yanı sıra yargılamaların süresine dikkat çeken Öztürk, “Geç gelen adalet, adalet değildir.” sözünü hatırlatarak, uzun yargılama sürelerinin ciddi mağduriyetlere yol açtığını belirtti.

Öztürk, yargılamaların yavaşlamasında tebligat hukukundan kaynaklanan sorunların önemli rol oynadığını belirterek, “Yargılama bir posta memurunun ulaştıracağı evrakın süresine bağlı olmamalıdır. Tebligat hukukundan kaynaklanan sorunları hepimiz bilmekteyiz, avukatlarımız da yargımızın unsuru olarak bu durumdan muzdariptir.” dedi. Bu çerçevede 11’inci Yargı Paketinde mutlaka düzenleme yapılması gerektiğini vurgulayan Öztürk, somut önerisini şöyle dile getirdi:

Bu konudaki önerim şudur: ‘E-Devlet yoluyla yapılacak tebligat, tebligatın yapıldığı anlamına gelmelidir.’ diye bir kanun düzenlemesi yapılsın istiyoruz.

Hâkimlerin uzmanlaşması, dosya dağılımı ve personel eksikliği uyarıları

Konuşmasında, hâkimlerin uzmanlaşmasını engelleyen uygulamalara da değinen Öztürk, “Sulh hukuk mahkemesinde görev yapan bir hâkim tayiniyle birlikte asliye ceza mahkemesinde görev almakta, bu da hâkimlerimizin kendi alanlarında uzmanlaşmasını engellemektedir.” ifadelerini kullandı. Hâkim ve savcıların yetki ve dosya dağılımında mesleki bilgi ve tecrübenin dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Göreve yeni başlayan hâkim ile on yıllık mesleki tecrübesi olan bir hâkim aynı sayıda dosyaya bakmak durumunda kalmamalıdır.” dedi.

Öztürk, adliyelerde zabıt kâtibi, icra kâtibi, destek personeli ve güvenlik görevlisi sayılarının birçok yerde yetersiz olduğunu belirtti. Bu eksikliğin hem iş yükünü artırdığını hem de adalet hizmetinin etkinliğini azalttığını söyleyerek, Adalet Bakanlığının personel takviyesi ve planlaması yapması gerektiğini dile getirdi.

Avukatlar için ek gösterge, ücret ve otopark çağrısı

Adalet hizmetinin sacayaklarından birinin de avukatlar olduğunu hatırlatan MHP’li Öztürk, avukatların haklı taleplerine dikkat çekti. Ücret ve ek gösterge gibi özlük başlıklarının yeniden ele alınmasını isteyen Öztürk, “Avukatlarımızın ücret, ek gösterge gibi konularda hak ettikleri seviyeye çıkarılması gerekir.” dedi.

Öztürk, özellikle zorunlu müdafilik (CMK) sistemindeki düşük ücretlerin mağduriyet yarattığını belirterek, “Serbest bir avukatın alacağı ücret ile CMK’den kaynaklı zorunlu müdafiliğe giden avukatın alacağı ücret arasında ciddi bir uçurum vardır. Günümüz koşullarında Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi de yetersiz kalmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Ankara başta olmak üzere pek çok şehirde adliye çevrelerindeki otopark sorununun avukatları doğrudan etkilediğini belirten Öztürk, “Avukatlarımızın yaşadığı en önemli sorunlardan biri de birçok şehirde, özellikle Ankara’da yoğunlaşan adliyelerdeki otopark sorunudur. Bu konularda gerekli müjdelerimizi avukatlarımız sizlerden beklemektedir Sayın Bakanım.” diye konuştu.

Stajyer avukata sigorta ve asgari ücret, hukuk fakültelerine girişte 100 bin barajı

Hukuk fakültelerinde artan kontenjanlar ve avukat sayısındaki yükselişin mesleki nitelik açısından endişe yarattığını belirten Öztürk, mevcut dönemde getirilen “ilk 100 bin” sıralama şartının olumlu bir adım olduğunu, Danıştay kararı nedeniyle geciken uygulamanın 2026-2027 eğitim öğretim döneminde yürürlüğe girmesini beklediklerini söyledi. Bu barajın daha da aşağı çekilebileceğini ifade etti.

Öztürk, stajyer avukatların çalışma koşulları ve ekonomik haklarının ciddi hak kayıplarına yol açtığını belirtti. Bu kapsamda iki somut talepte bulundu:

  • Stajyer avukatlarımız bir yıllık staj sürecinde sigortalı olarak istihdam edilmeli.

  • 6’ncı sınıf tıp öğrencilerine tanınan asgari ücret imkânı stajyer avukatlarımıza da tanınmalıdır.

Adalet personeli için yeni hizmet sınıfı, lojman ve yeşil pasaport önerisi

MHP Kırıkkale Milletvekili Öztürk, Adalet Bakanlığı ve Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personeli dahil tüm adalet çalışanları için “adalet hizmetleri sınıfı” oluşturulması çağrısında bulundu. “Adalet Bakanlığı ve Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personelini de kapsayacak şekilde bütün personelin içinde yer alacağı adalet hizmetleri sınıfının mutlaka oluşturulması gerekmektedir.” dedi.

Adli personelin tayinlerinde aile birliği, sağlık durumu, çocuk, eğitim ve mesleki kıdem kriterlerinin dikkate alınmasını isteyen Öztürk, özellikle büyükşehirlerde lojman yetersizliği nedeniyle personelin tayin ve istifa talebinde bulunduğunu söyledi. “Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’de, büyükşehirlerimizde ve turizm bölgelerinde ev kiralarının ciddi şekilde artmasından kaynaklı birçok personelin tayin talebinde olduğu veya istifa ettiği aşikârdır.” dedi.

Bu sorunun çözümü için Adalet Bakanlığı–TOKİ iş birliğiyle lojman yapılması önerisini dile getiren Öztürk, “Bu bölgelerde lojman yapılarak personelin iş stresi azaltılmalı ve hayat standardı yükseltilmelidir. Aksi hâlde, oralara giden personelin tamamı Anadolu’ya dönmek veya istifa etmek zorunda kalıyor.” ifadelerini kullandı.

Öztürk ayrıca, adalet personeline on yılını doldurunca yeşil pasaport verilmesi talebini yineledi: “Adalet Bakanlığı personelimizin tümünün hakkı olan yeşil pasaport hakkı, meslekte on yılını tamamlayan bütün personele tanınmalıdır.” dedi.

İnfaz koruma memurları için yıpranma hakkı ve emeklilik iyileştirmesi

Ceza infaz kurumlarında görev yapan infaz koruma memurlarının ağır çalışma koşullarına ayrı bir parantez açan Öztürk, bu personelin yedi gün yirmi saat esasına göre çalıştığını, bayram ve resmi tatillerde nöbet tuttuğunu hatırlattı. “Görevleri esnasında yangın, isyan, kavga gibi mücbir durumlarla uğraşmanın yanı sıra x-ray duyarlı kapı ve radyasyon yayan cihazlara muhatap kalmaktadırlar. Nöbetleri boyunca tutuklu ve hükümlülerin taciz ve tehditlerine maruz kalmaktadırlar.” dedi.

İnfaz koruma memurlarının, jandarmanın dışarıda sağladığı güvenlik ve asayişin içerideki karşılığı olduğunu vurgulayan Öztürk, şu talepleri sıraladı:

  • Sözleşmeli infaz koruma memurlarına kadro verilmesi,

  • Yeterli mesai ücreti sağlanması,

  • Yıpranma hakkı tanınması,

  • Rotasyona tabi çalışma sisteminin getirilmesi,

  • Lojman ve kreş imkânlarının sunulması,

  • Emekli olduklarında yeterli emekli maaşı alabilecekleri düzenlemelerin yapılması.

Adalet çalışanları için koruma kurulu ve soruşturma izni çağrısı

Öztürk, adalet çalışanlarının disiplin ve ceza soruşturmalarındaki güvencesizliği de gündeme taşıdı. Özellikle adliyelerde hâkim veya savcı ile sorun yaşayan zabıt kâtibi, infaz koruma memuru, mübaşir gibi personel hakkında kolayca soruşturma açılabildiğini belirterek, “Çok basit bir şekilde bir kurul kararı olmaksızın soruşturma izni veriliyor ve onların da çalışma barışı ve huzuru ciddi anlamda kaçıyor.” dedi.

Bu nedenle, taşra ve merkez teşkilatında görevli adliye personelinin işlediği iddia edilen suçlar nedeniyle açılacak soruşturma ve kovuşturmalar için 4483 sayılı Kanun benzeri bir izin mekanizması getirilmesini önerdi. “Diğer memurlarda olduğu gibi, Adalet Bakanlığında oluşturulacak bir kuruldan izin almak koşuluyla bu yargılamanın yapılması sağlanmalıdır.” çağrısında bulundu.

Öztürk, ayrıca yazı işleri müdürlerine silah ruhsatı, yardımcı hizmetler sınıfındaki personelin genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi, icra kâtiplerine havuz tayini hakkı, adli yılın başladığı haftanın “adalet çalışanları haftası” olarak kabul edilmesi ve uzman kâtip kadrosu ihdas edilmesi gibi talepleri de sıraladı.

Kırıkkale Karakeçili’ye cezaevi yatırımı için teşekkür

Konuşmasının sonunda seçim bölgesi Kırıkkale ile ilgili özel bir başlığa değinen Öztürk, Karakeçili ilçesine yapılacak cezaevi yatırımının bütçe sunumunda yer aldığını belirterek, “Seçim bölgem Kırıkkale'nin Karakeçili ilçesine de büyükçe bir cezaevinin yapılması konusunda Sayın Bakanım ricacı olmuştuk. Bu konudaki müjdeyi de burada sizler vasıtasıyla öğrenmiş bulunmaktayız. Ayrıca bu sebeple de ekonomiye kısmen katkısı olacaktır; zatıalinize ve bütün heyetinize teşekkür ediyorum.” dedi.

Öztürk, konuşmasının sonunda Adalet Bakanlığının bürokratlarını da tek tek anarak teşekkürlerini iletti. Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı, bakan yardımcıları, Mevzuat Genel Müdürlüğü ve İcra Dairesi yöneticileri başta olmak üzere isimlerini andığı bürokratların “çok kıymetli ve kaliteli” olduğunu söyledi ve “Böyle bürokratlarla çalıştığınız için sizleri de tebrik ediyoruz, başarınızın sırrı da budur.” ifadelerini kullandı.

MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, “2026 bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, bütçeyi sunan arkadaşlarımızı ve Komisyonumuzu saygıyla selamlıyorum.” sözleriyle konuşmasını tamamladı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş, “Teşekkür ediyorum.” diyerek Öztürk’e karşılık verdi.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI