Müsavat Dervişoğlu: 'İstanbul’un yıkımını hiçbir millet, hiçbir devlet kaldıramaz'
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, grup toplantısında yaptığı sert konuşmada iktidarı deprem hazırlıksızlığı, ekonomi yönetimi, göç politikası ve hukuk düzenindeki çöküş nedeniyle eleştirdi. Dervişoğlu, İstanbul’un yıkımı durumunda sadece ekonomik değil, toplumsal felaketin de yaşanacağını belirtti.

İYİ Parti lideri Dervişoğlu'ndan iktidara sert eleştiriler
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, milli egemenliğin 105. yılında halkın yaşadığı ekonomik sıkıntılar, deprem hazırlıksızlığı, iletişim altyapısındaki yetersizlik ve toplumsal çöküşe dikkat çekti. Dervişoğlu, 6.2 büyüklüğündeki son depremin ardından İstanbul’un depreme karşı tamamen hazırlıksız olduğunu ve geçmişte belirlenen 470 toplanma alanının yalnızca 77’sinin kullanılabildiğini belirtti.
‘25 yıldır İstanbul’u, 23 yıldır Türkiye’yi yöneten iktidar depreme hazırlıkta sınıfta kaldı’
Dervişoğlu, iktidarın bugüne kadar topladığı deprem vergilerinin yanlış alanlarda harcandığını, milyarlarca doların boşa gittiğini ifade etti. İnternet ve telefon altyapısındaki yetersizliklerin son depremde tekrar ortaya çıktığını belirten Dervişoğlu, vatandaşın iletişim kuramadığını, toplanma alanlarına ulaşamadığını söyledi.
‘Vatandaş depremde internet bulamıyor, iktidar bant daraltıyor’
İletişim alt yapısında hiçbir gelişme yapılmadığını vurgulayan Dervişoğlu, Türk Telekom ve Turkcell’in Varlık Fonu’na alınmasına rağmen hiçbir kamu yararı sağlanmadığını, bu kurumların sadece iktidar çevresine gelir sağlama aracı haline geldiğini söyledi.
‘Sarayın bekası ile milletin bekası artık birbirinden farklıdır’
Konuşmasında siyasal sistem eleştirisi de yapan Dervişoğlu, mevcut tek adam yönetiminin devletin temel işleyişini felce uğrattığını ve her şeyin Cumhurbaşkanlığı sistemine bağlandığını ifade etti. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin yeniden kurulması gerektiğini vurguladı.
İstanbul’a özel uyarı: ‘Bu şehrin yıkımını hiçbir millet kaldıramaz’
İstanbul’un ekonomik, sosyal ve stratejik önemine dikkat çeken Dervişoğlu, şehrin nüfus ve yapı yoğunluğu nedeniyle yaşanacak büyük bir depremin sadece maddi değil, yapısal ve sosyal yıkıma neden olacağını vurguladı. “İstanbul merkezli büyüme stratejisi, Türkiye’nin sonunu getirebilir” dedi.
‘Göçmen değil, kaçak! Erdoğan kavramları saptırıyor’
Göç ve demografik yapı üzerine de konuşan Dervişoğlu, Erdoğan’ın sığınmacıları ‘göçmen’ olarak tanımlamasını sert şekilde eleştirdi. 5543 sayılı İskân Kanunu’na göre göçmen tanımının Türk soyundan gelen ve Türk kültürüne bağlı kişilerle sınırlı olduğunu belirten Dervişoğlu, milyonlarca kaçak göçmenin meşrulaştırılmak istendiğini savundu.
Milli Savunma Bakanı’na tepki: ‘Şehide drone çarptı dedi, utanç verici’
Konuşmasının bir bölümünde Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in bir şehidin ölümünü küçümseyen açıklamasına da tepki gösteren Dervişoğlu, Türk ordusunun şerefine yakışmayan sözler sarf edildiğini ifade etti. Dervişoğlu, “Mehmetçiği katleden terör örgütüne terörist bile diyemiyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Adaletsizlikle bölünen Türkiye’den masal anlatmayın’
Ekonomi, sağlık, eğitim ve yargı sistemindeki çöküşe de dikkat çeken Dervişoğlu, halkın temel ihtiyaçlara dahi ulaşamadığını söyledi. Sanayicinin üretimi durduracak noktaya geldiğini belirterek, Ankara Sanayi Odası Başkanı’nın yüksek faiz nedeniyle yatırım yapılamadığı yönündeki açıklamasına destek verdi.
‘Anadolu’yu yeniden imar etmeden Türkiye düze çıkamaz’
Köylerin boşaldığını, kırsalda üretimin durduğunu, köy okullarının kapatıldığını ve sağlık hizmetlerinin taşrada verilemez hale geldiğini belirten Dervişoğlu, ülkenin tekrar Anadolu’ya yönelmesi gerektiğini söyledi. Bölgesel kalkınma için gerçekçi ve halktan kopuk olmayan stratejilerin geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
‘Göç ve terör üzerinden tehlikeli planlar yürütülüyor’
Konuşmasının sonunda Erdoğan’ın göç politikaları üzerinden Türkiye’nin demografik yapısını değiştirmeye çalıştığını iddia eden Dervişoğlu, bunun ülkenin bekası açısından ciddi bir tehdit olduğunu söyledi. Sığınmacıların, kaçakların ve terör örgütlerinin meşrulaştırılmaya çalışıldığını öne sürdü.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI