Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan: “En büyük yıkımın olduğu Hatay en sona bırakıldı”

TBMM’de bütçe görüşmeleri sürerken deprem bölgesindeki yeniden inşa tartışmaları da gündemde yer aldı. CUMHA Cumhur Haber Ajansı’nın özel röportajında CUMHA Yurt Haberleri Müdürü ve WORLDTürk TV Genel Yayın Yönetmeni Adem Erdağı’na konuşan Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Hatay’da enkaz kaldırma ve konut yapımında gecikme yaşandığını savundu; konteyner kentlerde nüfusun hâlâ yüksek olduğunu, ihaleler ve maliyetlerin şeffaf biçimde açıklanması gerektiğini söyledi.

Aralık 23, 2025 - 00:57
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan: “En büyük yıkımın olduğu Hatay en sona bırakıldı”

TBMM’de bütçe görüşmeleri devam ederken deprem bölgesindeki yeniden inşa sürecini değerlendiren Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Hatay’daki yıkım ve can kaybının ağırlığına dikkat çekti. Çalışkan, “Deprem bölgesindeki yıkımların yarısı ve vefatların yarısı Hatay’da gerçekleşti.” diyerek, buna rağmen enkaz kaldırma ve konut yapımında Hatay’ın geri planda kaldığını savundu.

“Enkaz kaldırmada en son Hatay’a sıra geldi”
Çalışkan, iktidarın deprem sonrası süreçte Hatay’a öncelik vermediğini ileri sürerek, “Enkaz kaldırma işinde en son Hatay’a sıra geldi. Konut yapımında en az konut Hatay’da yapıldı.” ifadelerini kullandı. Depremden bir yıl sonra konutlaşma oranlarını örnek gösteren Çalışkan, “En yüksek Kilis’te… en düşük Hatay’daydı.” dedi. Hatay’da konteyner kentlerde yaşayan nüfusun uzun süre çok yüksek seyrettiğini belirten Çalışkan, 220 binle başlayan sayının 170 bin civarına gerilediğini, sürecin tamamlanmasının ise 2026 sonuna sarkabileceğinin öngörüldüğünü söyledi.

İhaleler ve “boş senet” iddiası
Deprem konutlarının kamu kaynaklarıyla yapıldığını vurgulayan Çalışkan, muhalefetin görevlerinden birinin “kaynakların nasıl harcandığını denetlemek” olduğunu söyledi. Çalışkan, “Konutların maliyeti, ihaleler kimlere nasıl verildi; bu konular büyük bir muamma.” ifadelerini kullandı. Teslim süreçlerine ilişkin “boş senede imza” iddiasını da dile getiren Çalışkan, “Ev teslim edilen yerlerde bile insanımız boş senede imza atarak evini teslim alıyor. Kaç yıl, ne kadar ücret ödeyeceği belirsiz.” dedi.

Şehirleşme eleştirisi: “Aynı riskli yerlere yeniden bina”
Çalışkan, deprem sonrası şehirleşmede ciddi planlama eksikliği olduğunu savunarak, yeniden inşanın büyük ölçüde aynı alanlarda yapıldığını söyledi. Antakya’da bazı güzergâhlarda “kaldırım paylarının daraltıldığı” eleştirisini dile getiren Çalışkan, “Asla yapılmaması gereken, fay hattının geçtiği düşünülen ırmak kenarlarına yeniden bina yapılıyor.” ifadelerini kullandı. İhale zincirinin taşerondan alt taşerona uzadığını söyleyen Çalışkan, bunun maliyet ve kalite açısından risk ürettiğini belirtti.

“Anahtar teslimle şehir ayağa kalkmaz”
Çalışkan, yaklaşımın yalnızca konut teslimine indirgenmesini eleştirerek, Hatay’ın ayağa kalkması için ticari hayatın ve istihdamın canlandırılması gerektiğini vurguladı. “Çarşı yeniden yapılmayacaksa, dükkanlar açılmayacaksa, sanayi sitelerine destek verilmeyecekse… konut yaptınız ama gelecek bu açıdan umutsuz.” diyen Çalışkan, iş alanları oluşturulmadan kalıcı toparlanma sağlanamayacağını söyledi.

Rezerv alan: “En iyi uygulama ama en kötü sonucu da buradan üretiyor”
Hatay ve genel deprem bölgesinde “rezerv alan” uygulamasını da değerlendiren Çalışkan, doğru işletilmesi halinde bunun önemli bir imkan olabileceğini, ancak uygulamada mağduriyetler doğduğunu savundu. “250 metrekare dairesi olana da, 90 metrekare dairesi olana da 80 metrekare daire teslim ediliyor.” örneğini veren Çalışkan, “Sosyal boyut düşünülmeden… sadece betonlaşma mantığıyla yaklaşıldığı için ciddi sorunlar ortada.” dedi.

“Deprem siyasete malzeme edilmemeli”
Çalışkan, deprem yönetiminin siyasi çekişmelerin konusu yapılmaması gerektiğini belirterek, “Filler tepişir, çimler ezilir.” sözünü hatırlattı. İktidar ile ana muhalefet arasındaki gerilimin bedelinin depremzedelere ödetilmemesi gerektiğini savunan Çalışkan, yardım ve yatırımın siyasi tercihe göre okunmasının toplumu ayrıştırdığını söyledi. “Oy vermeyen herkes vatan haini gibi görülüyor… Bu ülkemizin geldiği acı bir noktadır.” ifadelerini kullandı.


Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI