YENİ YOL Grubu adına İdris Şahin: “Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyorsa bu ülkede adaletin ruhuna Fatiha okunmuştur”

TBMM Genel Kurulunda Türkiye Büyük Millet Meclisi, Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve yüksek yargı organlarının bütçeleri görüşülürken YENİ YOL Partisi Grubu adına söz alan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Av. İdris Şahin, yargı bağımsızlığı, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması, Hâkimler ve Savcılar Kurulu seçimlerinde Anayasa’ya uyulmadığı iddiası, OHAL KHK mağduriyetleri, tutuklamanın cezaya dönüşmesi ve genç avukatların ekonomik koşulları üzerinden iktidarı sert sözlerle eleştirdi. Şahin, “Ne kadar adalet, o kadar ekonomi.” vurgusu yaparak adalet krizi çözülmeden bütçe rakamlarının anlam taşımayacağını söyledi.

Aralık 11, 2025 - 11:36
Aralık 11, 2025 - 14:45
YENİ YOL Grubu adına İdris Şahin: “Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyorsa bu ülkede adaletin ruhuna Fatiha okunmuştur”


Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi ve Kamu Denetçiliği Kurumu bütçelerinin de yer aldığı tur görüşmelerinde bu kez YENİ YOL Partisi Grubu adına söz alındı. Kürsüye gelen DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Av. İdris Şahin, ekran başındaki vatandaşları ve Genel Kurulu selamlayarak konuşmasına başladı.

Şahin, Adalet Bakanlığı bütçesi üzerine konuşacağını sosyal medya hesaplarından duyurduğunu, vatandaşlardan gelen görüşleri de Genel Kurulda dile getireceğini ifade etti. Kendisine iletilen bir mesajı aktararak, “Bizim kültürümüzde ölünün arkasından Fatiha okunur Sayın Vekilim. Yargının ruhuna Fatiha okuyun. Onu kaybedeli hayli zaman oldu.” diyen bir vatandaşın sözlerini kürsüden paylaştı ve “Elçiye zeval olmaz Sayın Bakanım. Vatandaşımız yargının ruhuna Fatiha okunmasını istiyor.” ifadelerini kullandı.

“Adalet para meselesi değil, irade meselesidir”

Konuşmasının başında adaletin bütçeyle değil iradeyle ilgili olduğuna dikkat çeken Şahin, Victor Hugo’dan alıntı yaparak “Adalet, vicdanın güneşidir; adaletin olmadığı yerde özgürlük de yoktur.” sözlerini hatırlattı. Adalet Bakanlığının 2025 bütçesinin 280 milyar lira, 2026 bütçesinin ise 390 milyar lira olarak öngörüldüğünü belirten Şahin, “Helal olsun, yargı mensupları hakkıyla işini yapıyorsa aldığı her kuruş helaldir ama mesele rakamların büyüklüğü değil, bu rakamların adaleti büyütüp büyütmediğidir.” dedi.

“Ne kadar adalet, o kadar ekonomi”

Şahin, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın 2013’lü yıllarda yaptığı “Orta gelir tuzağından çıkmanın yolu eğitim ve adaletten geçer.” sözünü hatırlatarak, “O günden bu yana ne ekonomide arzu edilen noktaya gelindi ne de adalette. İşte bu yüzden diyoruz ki: Ne kadar adalet, o kadar ekonomi.” değerlendirmesinde bulundu.

Adalet çalışanlarının ücretlerinin insan onuruna yakışır seviyeye yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, infaz koruma memurlarından zabıt kâtiplerine, mübaşirlerden hâkim ve savcılara kadar tüm yargı personelinin özlük haklarında iyileştirme yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi.

Hazreti Ali, Hazreti Ömer ve adalet vurgusu

Konuşmasında sık sık tarihî ve felsefî referanslara yer veren Şahin, “Hazreti Ali ‘Bir saatlik adalet, altmış yıllık ibadetten hayırlıdır.’ diyor. Hazreti Ömer ise ‘Camiyi yık ama adaleti yıkma.’ uyarısında bulunuyor.” sözleriyle iktidarın adalete yaklaşımını eleştirdi. “Madem Hazreti Ömer’e hürmetiniz var, öyleyse sözlerini yerde bırakmayın.” diyen Şahin, AK Parti’nin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” ilkesinden uzaklaştığını savundu.

Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru ve 153’üncü madde tartışması

İktidar sıralarında bulunduğu dönemde Anayasa Mahkemesinin güçlendirilmesi için çalıştıklarını hatırlatan Şahin, bireysel başvuru hakkının da bu dönemde getirildiğini söyledi. Ancak bugün AYM kararlarının uygulanmadığını belirterek, Anayasa’nın 153’üncü maddesini hatırlattı:

Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme, yargı organlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar diyor. Burada ‘istisna TBMM Başkanı’ demiyor, ‘istisna İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ de demiyor, ‘istisna Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ de demiyor.

Şahin, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasını özellikle Can Atalay kararları bağlamında eleştirerek, “Bu milletin oylarıyla seçilmiş bir milletvekili içeride tutuluyor, Anayasa’nın 153’üncü maddesi fiilen yok sayılıyor. Siz mevcut Anayasa’ya uymazken kiminle yeni Anayasa yapacaksınız?” dedi.

HSK seçimleri ve Anayasa’nın 159’uncu maddesi iddiası

Yargı düzeninin şekillendiği en üst organın Hâkimler ve Savcılar Kurulu olduğunu belirten Şahin, HSK üye seçimlerinde Anayasa’nın 159’uncu maddesine uyulmadığını öne sürdü. Şahin, “On beşte 1 ihtimalle muhalefetten bir üyenin seçilebilmesi bile çok görüldü. Siz HSK seçiminde Anayasa’ya aykırı davranırsanız bu yapıdan bağımsız ve tarafsız yargı beklemek mümkün değildir.” dedi.

Anayasa Mahkemesinin “eylemli İçtüzük ihlali” başvurusu karşısında denetim yapmak yerine yetki alanı dışında kaldığını belirtmesini eleştiren Şahin, “Anayasa’nın 159’uncu maddesinin açık ihlalini denetlemeyecekseniz neyi denetleyeceksiniz? Siz ne işe yarayacaksınız?” sözleriyle yüksek mahkemeye de tepki gösterdi.

OHAL KHK’leri, “sosyal ölüm” ve infaz yasası eleştirisi

15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden dokuz yıl geçtiğini hatırlatan Şahin, OHAL KHK’leriyle ihraç edilen ve yargılamalardan beraat etmiş olmasına rağmen mesleğine dönemeyen kişilerin durumunu “sosyal ölüme terk edilmek” olarak nitelendirdi. DEVA Partisinin KHK Mağduriyetleri Eylem Planı hazırladığını hatırlatan Şahin, “Masum olduğu hâlde aynı torbaya doldurulan KHK mağdurlarının çığlıklarını duymadığınız bir yılı daha geride bırakıyoruz.” dedi.

Tutuklamanın cezaya dönüşmesi ve “yamalı bohça” infaz yasası

Tutuklamanın bir tedbir olmaktan çıktığını savunan Şahin, “Normalde adli para cezası veya erteleme kapsamına girebilecek fiiller bile tutuklama gerekçesi yapılıyor.” dedi. İnfaz yasasının “yamalı bohçaya döndüğünü” ifade eden Şahin, 11’inci ve 12’nci yargı paketlerine atıf yaparak, “2019’dan bu yana 12 yargı paketi çıkarıp hâlâ adalete erişemiyorsak bu sizin ayıbınızdır.” değerlendirmesinde bulundu.

İnfaz düzenlemelerinde parça parça çözümler yerine kapsamlı bir ceza ve infaz reformu yapılmasını önerdi. MHP’li Feti Yıldız’ın infaz alanındaki çabalarına atıfla, “Bu palyatif tedbirlerle bu iş çözülmez, Feti Bey bile kurtaramaz sizi.” ifadesini kullandı.

Lekelenmeme hakkı, belediye soruşturmaları ve masumiyet karinesi

Şahin, geçmişte sıkça vurgulanan “lekelenmeme hakkı” ilkesinin bugün özellikle büyükşehir belediyelerine yönelik soruşturmalarda ihlal edildiğini savundu. Soruşturma dosyalarının basına “çarşaf çarşaf” sızdırıldığını belirterek, “Henüz iddianamesi bile kabul edilmeden insanları kamuoyu nezdinde mahkûm ediyorsunuz. Bu kul hakkı değil de nedir?” diye sordu.

AİHM ve AYM kararları, İnsan Hakları Günü ve isimli dosyalar

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü yaklaşırken Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmamasını eleştiren Şahin, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Yalçınkaya ve Demirhan dosyalarına atıf yaparak “Hepsi birer ihlal dosyasıdır. Tazminat öderiz geçeriz anlayışı hukuk devletiyle bağdaşmaz.” dedi.

Askerî öğrenciler, erler ve kursiyer teğmenlerin ailelerinin feryadına kulak verilmesini isteyen Şahin, “Biz onları her hafta grup toplantılarımızda misafir ediyoruz, acılarını iliklerimize kadar hissediyoruz. Bu ülkeye daha fazla acı çektirmeyin.” çağrısında bulundu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve “gazeteye röportaj veren başsavcı” eleştirisi

Yargıda yürütmenin etkisini eleştirirken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığını “fiilî Türkiye başsavcılığı” gibi çalışmakla itham eden Şahin, başsavcının medya röportajlarını eleştirdi. “Savcılar iddianameleriyle, hâkimler kararlarıyla konuşur derdik; siz gazetelere röportaj veren başsavcı gördünüz mü? Bu haksızlığa daha ne kadar dayanacaksınız?” diyerek Adalet Bakanına seslendi.

Genç avukatlar ve CMK ücretleri için çağrı

Konuşmasının son bölümünde, avukatların ekonomik durumuna değinen Şahin, 204 bin avukatın 90 bininin 0–5 yıl kıdemli genç avukat olduğunu ve CMK zorunlu müdafilik ücretlerinin bu kesim için temel geçim kaynağı hâline geldiğini söyledi.

2025 tarifesine göre soruşturma aşaması için belirlenen 3.209 liralık CMK ücretinin, vergiler sonrası avukatın eline 2.139 lira geçtiğini hatırlatan Şahin, “1 Ocak’ta yürürlüğe girecek 2026 tarifesinin verilen emeğin karşılığı olacak şekilde belirlenmesi, on binlerce avukatın temel beklentisidir.” dedi ve Adalet Bakanından bu konuda adım atılmasını talep etti.

Adaletin tesisi için iktidar ve muhalefetin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, “Adaletsizliği engelleyemediğiniz zamanlar olabilir ama adaletsizliğe itiraz etmeyeceğiniz bir gün olmamalı.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI