YENİ Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ: “1915 Olayları Savaşta Kriz Yönetimi Olarak Uygulandı”

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada 1915 Ermeni tehciriyle ilgili kapsamlı açıklamalarda bulundu. Tarihi olayların kendi bağlamında ve dönemin gerçekliği içinde ele alınması gerektiğini belirten Özdağ, tehcir kararının siyasi değil, savaş koşullarında güvenlik gerekçesiyle alınmış bir kriz yönetimi olduğunu vurguladı. Soykırım iddialarının tarihsel belgelerle tartışılması gerektiğini söyleyen Özdağ, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın yakın tarihli açıklamasını da örnek gösterdi.

Haziran 27, 2025 - 17:54
YENİ Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ: “1915 Olayları Savaşta Kriz Yönetimi Olarak Uygulandı”

Tarihi olayların bağlamı vurgulandı
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, Haziran 2025’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada 1915 tehcir süreci ve Talat Paşa ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında, olayların tarihsel, sosyolojik ve siyasi yönlerine dikkat çeken Özdağ, “tarihi olayların yaşandığı dönemin gerçekliği üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini” belirtti.

Tehcir bir kriz yönetimi olarak tanımlandı
Özdağ, Ermeni tehcirini bir “kriz yönetimi” olarak tanımladı. 1. Dünya Savaşı koşullarında, Osmanlı’nın iç güvenliği sağlamak amacıyla bu kararı aldığını ifade eden Özdağ, olayların öncesinde yaşanan çatışma ve saldırılara dikkat çekti. Erzurum Mebusu Karakin Pastırmacıyan’ın ifadelerine atıfta bulunan Özdağ, Ermeni çetelerin sivillere yönelik saldırılar gerçekleştirdiğini ve bu durumun devletin tehcir kararını almasında etkili olduğunu dile getirdi.

Savaş ortamında alınan zorunlu kararlar
Sadece Ermenilerin değil, Rumlar ve Suriye’deki bazı Arap grupların da göçe tabi tutulduğunu belirten Özdağ, bunun Osmanlı’nın savaş sürecinde aldığı savunma amaçlı bir tedbir olduğunu ifade etti. Tehcir sırasında yaşanan saldırıların sorumlularının cezalandırıldığını söyleyen Özdağ, bu kapsamda 67 kişinin idam edildiğini, Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey gibi bazı kişilerin de haksız yere yargılandığını vurguladı.

Uluslararası örneklerle karşılaştırma yapıldı
Selçuk Özdağ, benzer uygulamaların başka ülkelerde de gerçekleştiğine değinerek ABD’nin 2. Dünya Savaşı sırasında Japon asıllı vatandaşlarını iç bölgelere taşımasını örnek gösterdi. Ermeni tehcirinin savaşın olağanüstü şartları altında gerçekleştiğini, planlı bir “soykırım” olarak tanımlanamayacağını savundu.

Hakikat ve propaganda ayrımı yapılmalı
1915 olaylarının uluslararası platformlarda çoğu zaman siyasi çıkarlarla gündeme getirildiğini ifade eden Özdağ, “soykırımı sanal bir din haline getirenler” ifadesini kullandı. Gerçeklerin gizlendiğini, eleştirel tartışma ortamlarının engellendiğini belirtti. Özdağ’a göre, tarihsel olayların tarafsız bir zeminde akademik olarak ele alınması gerekiyor.

Paşinyan’ın açıklamaları örnek gösterildi
Özdağ konuşmasında Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın 24 Nisan’da yaptığı açıklamaya da atıfta bulundu. Paşinyan’ın, 1915 olaylarını “jeopolitik entrikaların sonucu” olarak nitelendirdiğini ve Türkiye’nin soykırım yapmadığını söylediğini hatırlattı. Bu açıklamanın önemine dikkat çeken Özdağ, “bu konunun esas muhatabının bile Türkiye’nin tezlerine yaklaştığını” söyledi.

Tarihi olayların güncel siyasete malzeme yapılmasına eleştiri
1915 olaylarının bazı çevreler tarafından siyasi ikbal aracı haline getirildiğini belirten Özdağ, tarihsel gerçeklikten kopmuş bir tartışma zemininin oluşturulduğunu ve bu durumun toplumlar arası düşmanlığı körüklediğini savundu.



Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI