AK Parti Osmaniye Milletvekili Seydi Gülsoy: “AFAD sadece kriz kurumu değil, toplumsal dayanışmanın ve afetlere dirençli Türkiye vizyonunun sembolüdür”
AK Parti Osmaniye Milletvekili Seydi Gülsoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı ve bağlı kurumların 2026 yılı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, İçişleri Bakanlığının huzur, güvenlik ve kamu düzenini sağlama görevini “en yüksek sorumluluk bilinciyle” yürüttüğünü söyledi. Gülsoy, düzensiz göçle mücadelenin ulusal güvenlik ve toplumsal denge boyutuna, nüfus ve vatandaşlık hizmetlerinde dijital dönüşüm atılımlarına ve özellikle AFAD’ın 6 Şubat depremleri sonrasında üstlendiği rol ile gönüllülük sistemi üzerinden yürütülen afet eğitimlerine dikkat çekti. “Afet anında değil, afet öncesinde alınan tedbirler hayat kurtarır.” diyen Gülsoy, AFAD’ı “kriz yönetim kurumunun ötesinde, devlet–millet dayanışmasının sembolü” olarak tanımladı ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile ekibine teşekkür etti.
AK Parti Osmaniye Milletvekili Seydi Gülsoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı ve AFAD’ın 2026 yılı bütçe görüşmelerinde söz aldı. Konuşmasına Komisyon üyelerini, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı, bakan yardımcılarını, bürokratları ve basın mensuplarını selamlayarak başlayan Gülsoy, İçişleri Bakanlığının “huzur, güvenlik ve kamu düzenini sağlama görevini en yüksek sorumluluk bilinciyle” yerine getirdiğini vurguladı.
Gülsoy, Bakanlığın vizyonunu, “Güvenli, huzurlu, güçlü ve dirençli bir Türkiye inşa etme hedefiyle, toplumun her kesimine dokunan hizmetleri etkin, şeffaf ve vatandaş odaklı şekilde yürütmek.” sözleriyle özetledi. Göçten nüfus hizmetlerine, afet yönetiminden asayişe kadar geniş bir alanda çalışan İçişleri Bakanlığının “milletin esenliğini, devletin sürekliliğini ve toplumsal dayanışmayı teminat altına alma kararlılığında” olduğunu ifade etti.
“İçişleri sadece kolluk değil, kapsamlı bir yönetim merkezi”
İçişleri Bakanlığının görev alanının “sadece kolluk kuvvetlerinin sevk ve idaresinden ibaret olmadığını” vurgulayan Gülsoy, güvenlikten afet yönetimine, nüfus ve vatandaşlık hizmetlerinden göç yönetimine kadar kapsamlı bir yönetim anlayışının yürütüldüğünü söyledi.
Emniyet ve Jandarma teşkilatının, hem yurt içinde hem sınır ötesinde yürüttükleri kararlı operasyonlarla suç ve suç örgütleriyle mücadelede önemli başarılar elde ettiğini belirten Gülsoy, “Bu başarılar sayesinde şehirlerimiz daha huzurlu, vatandaşlarımızın günlük yaşamı daha güvenli hâle gelmiştir.” dedi ve tüm güvenlik güçlerine teşekkür etti.
“Düzensiz göç sosyal barış ve ulusal güvenlik açısından stratejik bir başlıktır”
Düzensiz göçle mücadelenin İçişleri Bakanlığının en kritik çalışma alanlarından biri olduğunu belirten Seydi Gülsoy, Türkiye’nin coğrafi konumu ve bölgesel gelişmeler nedeniyle uzun yıllardır yoğun bir göç baskısıyla karşı karşıya olduğunu hatırlattı.
“Türkiye, Asya ile Avrupa arasında bir geçiş noktası olarak çatışmalar, ekonomik istikrarsızlıklar ve insani krizler nedeniyle yoğun hareketliliğin merkezinde yer almaktadır.” diyen Gülsoy, bu nedenle göç yönetiminin sadece teknik bir idari süreç olmaktan çıkarak “ulusal güvenlik ve toplumsal dengeyi doğrudan ilgilendiren stratejik bir konuya” dönüştüğünü ifade etti.
Gülsoy, İçişleri Bakanlığının bu süreci hem insan onuruna yakışır şekilde hem de hukukun üstünlüğünden taviz vermeden yönettiğini vurgulayarak, düzensiz göçle mücadelenin “yalnızca bir güvenlik meselesi değil, sosyal barışı doğrudan etkileyen bir başlık” olduğunu kaydetti.
“Nüfus ve vatandaşlık hizmetlerinde dijital dönüşüm, devletin kapısını cebimize taşıdı”
İçişleri Bakanlığının önemli çalışma alanlarından birinin de vatandaş odaklı dijital hizmetler olduğunu vurgulayan Seydi Gülsoy, günümüzde teknolojinin sunduğu imkânlardan en verimli şekilde yararlanmanın artık zorunluluk olduğunu söyledi.
Bu çerçevede Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde dijital dönüşümün büyük bir ivme kazandığını belirten Gülsoy, “Dijitalleşme sayesinde vatandaşlarımızın uzun kuyruklarda beklediği birçok işlem artık birkaç dakika içerisinde tamamlanabiliyor.” dedi.
E-Devlet üzerinden sunulan hizmetlerin genişletildiğini, kimlik kartı başvurularından adres beyanına, pasaport işlemlerinde nüfus kayıt örneği teminine kadar pek çok işlemin hızlı, güvenli ve kesintisiz yapılabildiğini hatırlattı. Bu sayede hem vatandaşların bürokratik yükünün azaldığını hem de kamu kurumlarının iş yükünün daha etkin yönetilir hâle geldiğini ifade eden Gülsoy, “Devletimizin kapısını vatandaşlarımızın cebine taşıyan bu çalışmalar, Türkiye’nin dijital dönüşüm vizyonunun en başarılı uygulamalarından biridir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Afet yönetimi sadece kriz anı değil, risk azaltma–hazırlık–müdahale–iyileştirme döngüsüdür”
AK Parti Osmaniye Milletvekili Seydi Gülsoy, konuşmasında özellikle afet yönetimi ve toplumun dirençliliği üzerinde durdu. Afet gerçeğinin “siyasi farklılık tanımayan ve her an herkesin kapısını çalabilecek bir olgu” olduğunu belirten Gülsoy, 6 Şubat depremlerinin afet yönetimi anlayışını yeniden düşündürdüğünü söyledi.
“Afet yönetimi yalnızca kriz anında verilen tepkiden ibaret değildir; risk azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme sürecinin tamamını kapsayan bütüncül bir anlayış gerektirir.” diyen Gülsoy, AFAD’ın bu anlamda yerel yönetimler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerle birlikte büyük bir koordinasyon içinde çalıştığını vurguladı.
Her yatırımın, her güçlendirme projesinin ve her kapasite artışının vatandaşın canını, malını ve geleceğini güvence altına almayı amaçladığını dile getiren Gülsoy, “Bu bilinçle afetlere karşı daha dirençli bir Türkiye için üzerimize düşen tüm sorumluluğu yerine getirmeye kararlıyız.” dedi.
“Depremler insan kaybında dünyada 3’üncü, etkilenen insan sayısında 8’inci sıradayız”
Türkiye’nin coğrafi konumu gereği farklı afet riskleriyle karşı karşıya olduğunu hatırlatan Gülsoy, yaşanan depremler bakımından “insan kaybı sayısında dünyada 3’üncü, etkilenen insan sayısında 8’inci sırada” olunduğunu söyledi. Ortalama olarak her yıl büyüklüğü 5 ile 6 arasında değişen en az bir depremin meydana geldiğini kaydeden Gülsoy, depremlerden sellere, yangınlardan heyelanlara kadar geniş risk yelpazesinin afetlere karşı güçlü bir hazırlığın gerekliliğini ortaya koyduğunu vurguladı.
“Afetlere karşı daha güçlü bir hazırlık, güçlü bir devletin temel göstergesidir.” diyen Gülsoy, AFAD’ın yalnızca afet anında değil, öncesinde ve sonrasında da milletin yanında yer aldığını, risk azaltma çalışmaları, eğitim seferberlikleri, gönüllülük programları ve modern erken uyarı sistemleriyle Türkiye’nin afetlere karşı dayanıklılığının her geçen gün arttığını ifade etti.
“6 Şubat depreminde devletin tüm imkânları seferber edildi, AFAD küresel ölçekte nadir bir lojistik operasyon yürüttü”
Gülsoy, 6 Şubat 2023’te yaşanan ve Osmaniye’nin de aralarında bulunduğu birçok ili etkileyen depremleri hatırlatarak, “Bu felaket bizlere hem dayanışmanın hem de hazırlığın önemini bir kez daha gösterdi.” dedi. O günlerde devletin tüm imkânlarının seferber edildiğini belirten Gülsoy, AFAD koordinasyonunda arama-kurtarma, barınma, gıda ve psikososyal destek faaliyetleriyle milletin yaralarının sarıldığını söyledi.
“Deprem bölgesindeki çadır kentler ve konteyner kentlerin kurulması, milyonlarca insana geçici barınma sağlanması ve gıda zincirinin kesintisiz işletilmesi; AFAD’ın üstlendiği lojistik koordinasyonun küresel çapta dahi nadir görülen bir büyüklükte olduğunu göstermektedir.” ifadelerini kullanan Gülsoy, bugün hâlâ deprem illerinde kalıcı konut projeleri, altyapı güçlendirme çalışmaları ve ekonomik destek programlarının kararlılıkla sürdürüldüğünü belirtti.
“AFAD sadece kriz kurumu değil, gönüllülük ordusuyla toplumsal dayanışmanın sembolü”
AFAD’ı “sadece bir kriz yönetim kurumu” olarak değil, aynı zamanda “toplumsal bilinç ve dayanışma ruhunun sembolü” olarak tanımlayan Seydi Gülsoy, AFAD Gönüllülük Sistemi ile binlerce vatandaşın eğitimlerden geçirilerek afet anında profesyonel ekiplerle omuz omuza çalışabilecek seviyeye getirildiğini söyledi.
“Bu gönüllülük ordusu, devlet ile milletin el ele verdiği dayanışmanın en güçlü örneklerinden biridir.” diyen Gülsoy, gönüllülerin sadece arama-kurtarmada değil, farkındalık eğitimlerinin yaygınlaştırılmasında da kritik rol oynadığını vurguladı. İçişleri Bakanlığının Afet Eğitim Yılı kapsamında başlattığı seferberlikle on milyonlarca vatandaşa ulaşıldığını, afet farkındalığı bilincinin ülkenin en ücra köşelerine taşındığını ifade etti.
“Afetlere dirençli Türkiye vizyonu, şehir planlamasından eğitime kadar merkeze alınmalı”
Küresel iklim değişiklikleriyle birlikte sel, yangın, kuraklık, fırtına gibi afet türlerinin arttığına dikkat çeken Gülsoy, şehir planlamaları, altyapı yatırımları ve eğitim politikalarında “Afetlere dirençli Türkiye” vizyonunun merkeze alınması gerektiğini söyledi.
AFAD’ın yürüttüğü ulusal afet risk azaltma planları ve yerel dayanıklılık projelerini bu vizyonun somut adımları olarak nitelendiren Gülsoy, afetlere karşı hazırlıklı olmanın sadece devletin değil her kurumun ve her bireyin sorumluluğu olduğunun altını çizdi: “Her evde, her kurumda bir acil durum planı olmalıdır. Her okulda afet eğitimi verilmelidir çünkü biliyoruz ki afet anında değil, afet öncesinde alınan tedbirler hayat kurtarır.”
“Hiçbir felaket, Türkiye Yüzyılı hedefimizden uzaklaştıramayacak”
Konuşmasının sonunda AFAD personeli, gönüllüler, jandarma, Emniyet teşkilatı ve kamu görevlilerine teşekkür eden AK Parti Osmaniye Milletvekili Seydi Gülsoy, “Onların gayreti milletimizin dayanışma ruhuyla birleştiğinde hiçbir felaket bizi Türkiye Yüzyılı hedefimizden uzaklaştıramayacaktır.” dedi.
“Afetlere karşı hazırlıklı, dayanıklı ve bilinçli bir Türkiye için İçişleri Bakanlığımız büyük bir operasyon yürütmekte, illerimizi ve ülkemizi daha güvenli bir geleceğe hazırlamaktadır.” diyen Gülsoy, 2026 yılı bütçesinin hazırlanmasında emeği geçen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya, bürokratlara ve tüm personele teşekkür etti.
Konuşmasını, “Bütçemizin ülkemize, milletimize ve özellikle de depremden sonra yeniden inşa sürecinde olan yiğit Osmaniye’mize hayırlı olmasını diliyorum.” sözleriyle tamamlayan Gülsoy, Bakan Yerlikaya ve ekibine bir kez daha teşekkür etti.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI