AK PARTİLİ İSMAİL GÜNEŞ: “TÜRKİYE ARTIK SAHADA VE MASADA GÜÇLÜ, KRİZLERE YÖN VEREN KÜRESEL BİR AKTÖR KONUMUNDADIR”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçesi görüşülürken konuşan AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, AK Parti iktidarlarıyla birlikte Türk dış politikasında “edilgen ve bekle-gör anlayışının” terk edilerek proaktif, çok boyutlu ve sonuç odaklı bir diplomasiye geçildiğini söyledi. Türkiye’nin 2002’de 163 olan faal dış temsilcilik sayısını 264’e çıkararak dünyanın en geniş diplomatik ağlarından birine sahip ilk 3 ülkeden biri hâline geldiğini ifade eden Güneş, Suriye’de yürütülen askerî harekâtların sınır güvenliği ve Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından kritik rol oynadığını, Karabağ zaferinde Türkiye’nin belirleyici etkisi bulunduğunu ve Gazze’de iki yıla yaklaşan süreçte Filistin halkının yanında “dimdik durulduğunu” vurguladı. Güneş, Libya’dan Somali’ye, Afrika’dan Balkanlar’a uzanan geniş coğrafyada Türkiye’nin barış, istikrar ve insani yardım için sahada olduğunu belirterek, “Türkiye sömürmek için değil, barışı korumak ve bölgenin geleceğine sahip çıkmak için oradadır.” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler sürerken, AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş iktidar partisinin dış politika vizyonunu anlattı ve Bakanlığın bütçesine destek mesajı verdi. Konuşmasına, “Dışişleri Bakanlığı bütçemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.” sözleriyle başlayan Güneş, AK Parti döneminde dış politikada köklü bir paradigma değişimi yaşandığını savundu.
Güneş, “AK PARTİ iktidarlarıyla beraber Türk dış politikasında köklü bir değişim ve dönüşüm gerçekleşmiştir.” diyerek, geçmişte uygulanan anlayışı “edilgen ve ‘bekle, gör’” olarak nitelendirdi. Yerine “proaktif, sonuç odaklı, dinamik bir diplomasi anlayışının” geçtiğini vurgulayan Güneş, “Türkiye artık, gelişmeleri geriden takip eden değil, gelişmelere yön veren, sahada ve masada güçlü bir aktör olmuştur.” ifadelerini kullandı.
“Tek Eksene Bağlı Değil, Çok Boyutlu Diplomasi Yürüten Bir Güç”
Türk dış politikasının bugün tek eksenli olmadığını söyleyen Güneş, “Bugün dış politikamız tek bir eksene bağlı değildir. Türkiye hem Doğu'ya hem Batı'ya hem Güney'e hem de Kuzey'e aynı anda yüzünü dönen, çok boyutlu diplomasi yürüten bölgesel ve küresel bir güç olmuştur.” diyerek çok yönlü açılım vurgusu yaptı.
Türkiye’nin diplomatik kapasitesini de rakamlarla ortaya koyan Güneş, “Dünyanın 17'nci büyük ekonomisi olmamıza rağmen Türkiye Cumhuriyeti 2002'de 163 olan faal dış temsilcilik sayısını 264'e yükseltmiş; 148 büyükelçilik, 14 daimi temsilcilik, 93 başkonsoloslukla dünyanın en geniş diplomatik temsil ağlarından birine sahip ilk 3 ülkeden biri hâline gelmiştir.” dedi. Bu tablonun, “Türkiye'nin yalnız bölgesel değil, küresel bir aktör olduğunun açık bir göstergesi” olduğunu belirtti.
Suriye Harekâtları: “Terör Tehdidi Sınırdan Uzaklaştırıldı, Suriye’nin Parçalanması Engellendi”
Konuşmasında Suriye iç savaşına geniş yer ayıran Güneş, 15 Mart 2011’de başlayan sürecin “terör örgütlerinin ve bazı emperyal güçlerin sahaya yerleşmesiyle büyük bir yıkıma yol açtığını” söyledi. Türkiye’nin bu süreçte sınır güvenliğini, bölge istikrarını ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak amacıyla stratejik adımlar attığını vurguladı.
Güneş, Fırat Kalkanı (24 Ağustos 2016), İdlib Operasyonu (8 Ekim 2017), Zeytin Dalı Harekâtı (20 Ocak 2018), Barış Pınarı Harekâtı (9 Ekim 2019) ve Bahar Kalkanı Harekâtı (27 Şubat 2020) gibi operasyonları hatırlatarak, “Bu operasyonlar sayesinde terör tehdidi sınırlarımızdan uzaklaştırılmış, Suriye'nin parçalanmasının önüne geçilmiş ve milyonlarca sivil katliamdan korunmuştur.” dedi.
Muhalefetin Suriye politikasına yönelik eleştirilerine de değinen Güneş, “O günlerde muhalefet partileri şunu söylüyordu: ‘Bizim Suriye'de ne işimiz var?’ Dolayısıyla da eğer biz muhalefet partilerinin politikalarını izleseydik ve Esat'ın yanında yer alsaydık Esat bugün kaçmış olacaktı.” ifadelerini kullandı. Bu durumda Türkiye’nin Suriye’de hiçbir söz sahibi olamayacağını savunarak, “Bugün Suriye'de hiç sözü geçmeyen bir ülke olurduk ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü de korumamız mümkün olmazdı.” dedi.
Dışişleri Bakanlığının resmî değerlendirmelerine atıf yapan Güneş, “Suriye'nin İslam İşbirliği Örgütüne geri dönüşü, yeni diplomatik angajmanların, kanalların açılması, yaptırımların gevşemesi, Türk Hava Yolları seferlerinin başlaması ve Türkiye'den 550 binden fazla Suriyeli'nin Suriye'ye geri dönmüş olması bölgesel normalleşmenin somut kazanımlarıdır.” diyerek normalleşme sürecini anlattı. “8 Aralık 2024 tarihi itibarıyla Suriye'de barışın tesisi yönünde tarihî bir eşik aşılmış, hem Suriye'de hem de bölgede huzur sağlanmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Karabağ Vurgusu: “Kırk Dört Günlük Zaferde Türkiye’nin Etkisi Büyük Oldu”
Güneş, Azerbaycan’ın 2020’de Karabağ’ı kurtarmak için yürüttüğü kırk dört günlük harekâtta da Türkiye’nin rolüne dikkat çekti. “2020 yılında Azerbaycan'ın Karabağ'ı kurtarmak için yaptığı kırk dört günlük zaferde gerçekten de Türkiye'nin etkisi büyük olmuştur ve Karabağ kurtarılmıştır.” diyen Güneş, bu süreçte muhalefetten gelen bazı eleştirileri hatırlatarak, “Maalesef muhalefet milletvekillerinden ‘Türkiye Azerbaycan'a silah yardımı yaptı.’ diyenler oldu. Dolayısıyla da biz kardeşlerimizin yanında yer almayacağız da Ermenistan'ın yanında mı yer alacaktık arkadaşlar?” diye sordu.
Bu örnek üzerinden Türkiye’nin dış politikasının “uzun deneyimler sonucu oluşmuş bir politika” olduğunu belirtti.
Gazze: “İki Yıla Yakın Süre Boyunca Tarihin En Yıkıcı Sivil Katliamlarından Biri Yaşandı”
AK Parti Uşak Milletvekili, 7 Ekim 2023’ten itibaren Gazze’de yaşananları “tarihin en yıkıcı sivil katliamlarından biri” olarak tanımladı. “Gazze, İsrail tarafından ağır saldırılara maruz kalmış, iki yıla yakın bir süre boyunca tarihin en yıkıcı sivil katliamlarından biri yaşanmıştır.” diyen Güneş, kentin neredeyse tamamen yıkıldığını ve binlerce masum insanın hayatını kaybettiğini vurguladı.
Bu süreçte Türkiye’nin duruşuna dikkat çeken Güneş, “Bu olağanüstü süreçte Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğiyle Filistinli mazlumların yanında dimdik durmuştur.” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası platformlarda Filistin halkının hakkını “en gür sesle savunduğunu”, “dünyanın vicdanı” olduğunu söyledi.
Güneş, Türkiye’nin Gazze’ye yönelik insani yardımlarını da rakamlarla anlatarak, “Gazze'ye en fazla insani yardım ulaştıran ülkelerden biri de Türkiye'dir. 103 bin tondan fazla insani yardım ulaştırılmış, ateşkes sürecinin mimarlarından biri Türkiye olmuş, Filistin İnsani Yardımlar Koordinatörlüğü aktif şekilde sahada görev yapmıştır.” dedi.
“Libya’da Ne İşiniz Var?” Eleştirisine Yanıt: “Sömürmeye Değil, Barışı Korumaya Gidiyoruz”
Türkiye’nin Libya, Somali, Suriye ve Filistin gibi kriz coğrafyalarındaki varlığını savunan Güneş, sıkça yöneltilen “Libya'da ne işiniz var?”, “Somali'de, Suriye'de, Filistin'de ne işiniz var?” sorularına cevap verdi. Eleştirilerin çoğunun Türkiye yerine bölgedeki emperyal güçleri hedef almadığını belirten Güneş, “Bu soruyu yöneltenler aynı ülkelerde yıllardır bulunan emperyal güçlere neden orada olduklarını hiç sormuyorlar.” dedi.
Türkiye’nin bu coğrafyalardaki varlığının gerekçesini şöyle özetledi:
“Türkiye, bu coğrafyalarda mazlum halkların zarar görmesini engellemek, ülkelerin parçalanmasını önlemek, bölgesel istikrarı sağlamak için bulunmaktadır; büyük bir devlet olmanın gereği budur.”
Diğer ülkelerin çıkar hesaplarıyla bölgeleri karıştırdığını söyleyen Güneş, “Kimileri çıkar hesaplarıyla, bu ülkeleri karıştırmak için oradayken Türkiye barışın, güvenliğin ve insani yardımların teminatı için oradadır.” ifadeleriyle Türkiye’nin pozisyonunu tanımladı. Türkiye’nin önce kendi vatandaşlarının güvenliğini sağlamak, ardından yakın coğrafyada barışı tesis etmek için adım attığını vurgulayan Güneş, “Bugün Türkiye olmasa birçok bölgede terör örgütleri ve felaket savaşları daha da güçlenecek, masum siviller çok daha ağır bedeller ödeyecektir.” dedi.
Ukrayna–Rusya Savaşı ve Tahıl Koridoru: “Türkiye Ara Buluculukta En Etkin Ülkelerden Biri”
Rusya–Ukrayna savaşında Türkiye’nin ara buluculuk rolüne de değinen İsmail Güneş, “Yaşanan Ukrayna-Rusya savaşı sürecinde ara buluculuk konusunda en etkin rol üstlenen ülkelerden biri Türkiye olmuştur.” dedi. Özellikle küresel gıda güvenliğini doğrudan etkileyen tahıl krizinin, Türkiye’nin yürüttüğü diplomatik girişimlerle aşıldığını söyledi.
Güneş, “Tahıl krizi, Türkiye'nin yürüttüğü diplomatik girişimlerle aşılmış ve bu süreçte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çabaları belirleyici olmuştur.” sözleriyle Karadeniz Tahıl Girişimi’ne atıf yaptı.
Afrika, Balkanlar, Türk Devletleri ve Somali–Etiyopya: “Diplomasinin Somut Yansımaları”
AK Parti Uşak Milletvekili, Türkiye’nin Afrika politikası ile Balkanlar, Türk dünyası ve Körfez ülkeleriyle ilişkilerinde kaydedilen gelişmelerden de bahsetti. “AK PARTİ iktidarları döneminde Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle ilişkileri önemli ölçüde gelişmiş, siyasi, ekonomik ve kültürel temaslar güçlendirilmiştir.” diyen Güneş, Türkiye’nin Afrika’da 19 büyükelçilikle kıtada en geniş diplomatik ağlardan birine sahip olduğunu vurguladı.
Balkan Barış Platformu, Körfez ülkeleriyle stratejik iş birliğinin güçlendirilmesi, Türk Devletleri Teşkilatının kurumsallaştırılması, Azerbaycan–Ermenistan normalleşmesine verilen destek ve Somali–Etiyopya arasındaki Ankara sürecini, “ülkemizin küresel ve bölgesel diplomasi kapasitesinin somut yansımaları” olarak niteledi.
Konsolosluk Hizmetleri ve Yurt Dışındaki Vatandaşlar: “Ne Zaman Darda Kalsalar Yanlarındasınız”
Dışişleri Bakanlığının dijitalleşme ve konsolosluk hizmetleri alanındaki çalışmalarına da değinen Güneş, “Dışişleri Bakanlığımız dijitalleşme ve konsolosluk hizmetleri alanındaki ilerlemelerle de dikkat çekmektedir. 2010 yılından bu yana 11 milyon kişi, 2025 yılında da 600 bin kişi bu hizmetten faydalanmıştır.” dedi.
Yurt dışında yaşayan vatandaşlara sahip çıkılmasını özellikle önemsediklerini söyleyen Güneş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a hitaben, “Sayın Bakanım, özellikle de yurt dışında bulunan vatandaşlarımıza sahip çıktığınız için sizlere teşekkür ederiz. Ne zaman yurt dışında bir vatandaşımız darda kalsa onun yanında oluyorsunuz.” sözleriyle teşekkür etti.
Türkiye’nin insani yardım alanındaki katkılarını da hatırlatan Güneş, “2023'te 7,2 milyar, 2024'te de 7,4 milyar dolar tüm mazlum insanlara yardım eden bir ülkeyiz.” dedi ve Türkiye’nin insani yardımlarda dünyaya örnek olan bir konuma geldiğini belirtti.
“Hem Sahada Hem Masada Kazanan, Sözü Dinlenen, İtibarlı Bir Ülkeyiz”
Konuşmasının sonunda Türk dış politikasının genel çerçevesini özetleyen AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, “Türkiye'nin dış politikası bugün krizlere yön veren, barış süreçlerini şekillendiren, insani yardımlarda dünyaya örnek olan, küresel diplomasinin merkezinde konumlanmış bir vizyona sahiptir.” dedi. Bu vizyonun, “güçlü devlet geleneğinin, caydırıcılığın ve diplomasi masalarındaki etkinliğin” bir sonucu olduğunu vurguladı.
AK Parti döneminde temelleri pekiştirilen dış politika hattının Türkiye’yi “hem sahada hem de masada kazanan, sözü dinlenen, itibarlı bir ülke” haline getirdiğini söyleyen Güneş, “Bizler Komisyon olarak bu güçlü dış politika vizyonunun arkasında durmaya ve Türkiye Yüzyılı'nı uluslararası alanda da başarıyla inşa etmeye devam edeceğiz.” diyerek Dışişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçesine desteğini açıkladı.
Güneş, sözlerini “Bu duygu ve düşüncelerle 2026 yılı Bakanlığımızın bütçesinin hayırlı, uğurlu olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.” ifadeleriyle tamamladı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI