CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SUAT ÖZÇAĞDAŞ: “2026 EĞİTİM BÜTÇESİ ÇOCUKLARIN İHTİYAÇLARINA DEĞİL, SORUNLARIN BÜYÜMESİNE HİZMET EDİYOR”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, bütçenin eğitimde fırsat eşitliğini sağlayamadığını, yatırımların azaldığını, öğretmenlerin ve öğrencilerin temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını dile getirdi. Özçağdaş, okullaşma oranlarındaki düşüş, ücretli öğretmenlik uygulaması, MESEM’de yaşanan ölümler, güvenlik ve temizlik görevlisi eksikliği, okul yemeği uygulamasının durdurulması, rektör atamaları ve yükseköğretimde yaşanan sorunlara dikkat çekerek “Bu bütçe bir ülkenin adalet anlayışının aynasıdır; aynada gördüğümüz tablo karanlıktır.” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Millî Eğitim Bakanlığı, YÖK, ÖSYM ve YÖKAK bütçelerinin görüşüldüğü oturumda yaptığı konuşmada, 2026 eğitim bütçesine yönelik eleştirilerini ayrıntılı biçimde anlattı. Özçağdaş, konuşmasının başında eğitimin toplumsal kalkınmanın temel unsuru olduğunu vurgulayarak, “Eğitim bütçesi milyonlarca çocuğun kaderidir.” ifadesini kullandı.
“Bütçe TÜİK enflasyonuna göre bile artmamış görünüyor”
Özçağdaş, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinin geçen yıla göre TÜİK verilerine göre dahi reel olarak artmadığını söyledi. “TÜİK enflasyonu yüzde 32,9, ENAG enflasyonu yüzde 60. Eğer TÜİK verileri doğruysa bu bütçe geçen yıla göre hiçbir şey eklenmemiş demektir.” dedi. Eğitimin merkezi bütçeden aldığı payın da gerilediğini belirten Özçağdaş, “MEB bütçesinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2016’da yüzde 2,91’ken bugün 2,51’dir.” ifadelerini kullandı.
Eğitim yatırımlarındaki gerilemeye dikkat çeken Özçağdaş, 2002 yılında MEB bütçesinin yüzde 17’sinin yatırıma ayrıldığını, bu oranın bugün yüzde 8’e düştüğünü belirtti. “Rahmetli Bülent Ecevit döneminde bu oran yüzde 30’du; bugün dörtte birine inmiş durumda.” dedi.
“Üniversite sayısı arttı ama bütçe azaldı”
Konuşmasında yükseköğretim bütçelerine de değinen Özçağdaş, üniversite sayısının artmasına rağmen finansal kaynakların aynı oranda genişlemediğini ifade etti. “Sayısal olarak artış övünülecek bir şey olabilir, ancak bütçe azaldıktan sonra bu artış neye yarar?” dedi. YÖK ve üniversite bütçelerinin merkezi bütçe içindeki payının da yıllar içinde düşüş gösterdiğini söyledi.
“4+4+4, açık öğretim ve hayalet sınıflar gibi sorunların kaynağı mevcut iktidardır”
Özçağdaş, 4+4+4 sisteminin uygulamadaki sorunlarını hatırlatarak, “Bu model işe yaramadı; bugün değiştirmek isteyen yine sizsiniz.” diye konuştu. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin kaynağının belirsiz olduğunu savunan Özçağdaş, modelde ölçme-değerlendirme altyapısının bulunmadığını söyledi.
Açık öğretim ve “hayalet sınıf” uygulamalarının ciddi sorunlar doğurduğunu belirten Özçağdaş, ÇEDES Projesi’nin eğitimde dini ağırlıklı uygulamalara yol açtığını dile getirdi. “MESEM’lerde ölen çocuklar sorunu yaratan sizsiniz.” ifadelerini kullandı.
“Ücretli öğretmenlik bir skandaldır”
Özçağdaş, Türkiye’de yaklaşık 100 bin ücretli öğretmenin düşük ücretlerle ve eğitim fakültesi mezunu olmayan kişiler arasından görevlendirildiğini belirterek bu uygulamanın sonlandırılması çağrısında bulundu. “Ziraat fakültesi mezununu doktor diye hastaneye sokuyor musunuz? Peki, eğitim fakültesi mezunu olmayan birini nasıl öğretmen diye sınıfa sokuyorsunuz?” dedi.
Öğretmen atamalarında mülakat sürecinin sorunlar yarattığını ifade eden Özçağdaş, bu yıl yapılan alan bazlı mülakatlar nedeniyle 1.611 öğretmenin mağdur olduğunu söyledi. Öğretmenlerin özlük haklarının gerilediğini, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin maaşlara oranla çok düştüğünü ekledi.
“Okullarda güvenlik yok, temizlik yok, sağlık personeli yok”
Özçağdaş, okullardaki güvenlik ve temizlik görevlisi yetersizliğini eleştirerek, “Türkiye’nin korunmaya en muhtaç yurttaşlarının olduğu mekânlarda güvenlik görevlisi yok.” dedi. Millî Eğitim Bakanlığına verilen yanıtta yalnızca 1.032 okulda özel kolluk görevlisi bulunduğunun belirtildiğini söyleyen Özçağdaş, bunun büyük bir eksiklik olduğunu ifade etti.
Temizlik görevlisi konusunda da ciddi açık bulunduğunu dile getirerek, “Hademeler okulların hafızasıdır; neden kadrolu alınmıyor?” diye sordu. Şûra kararlarında 65 bin güvenlik görevlisi, 100 bin temizlik görevlisi ve 75 bin okul hemşiresi ihtiyacının açıkça ortaya konduğunu hatırlattı.
“MESEM bir çocuk öldürme mekanizmasına dönüşmüştür”
Özçağdaş, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) kapsamında yaşanan çocuk ölümlerine ilişkin çarpıcı ifadeler kullandı. Birçok öğrencinin çalıştıkları iş yerlerinde yaşamını yitirdiğini belirterek, “Ben bakan olsaydım 16 çocuğun öldüğü bir yerde o koltukta oturmazdım.” dedi. Alperen Uygun’un ölümünü hatırlatan Özçağdaş, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmamasını eleştirdi.
“Okul yemeği iptal edildi; çocuklar aç gidiyor”
Özçağdaş, okul yemeği uygulamasının durdurulmasını eleştirerek çocukların beslenme sorunlarını gündeme taşıdı. Millî Eğitim Bakanlığı’nın okul yemeği için kapasite ya da personel olmadığı yönündeki açıklamalarını yetersiz bulduğunu söyledi. “Aç gitmiyorlar diyen varsa hodri meydan; birlikte okullara gidelim.” çağrısında bulundu.
“Okullaşma oranları düşüyor, yüz binlerce çocuk sistem dışında”
Özçağdaş, Bakanlığın açıkladığı okullaşma oranlarına atıf yaparak ilkokul, ortaokul ve okul öncesindeki oranların son yıllarda gerilediğini belirtti. “611 bin 612 çocuğun okulla hiçbir bağı yok.” dedi. 6-9 yaş grubunda 77 bin, 10-13 yaş grubunda 93 bin, 14-17 yaş grubunda ise 440 bin çocuğun eğitim sisteminin dışında olduğunu söyledi.
“Rektör atamalarında liyakat sorunu var”
Yükseköğretim alanında plansız büyüme, koordinasyon eksikliği ve rektör atamalarında siyasi referansların öne çıktığını ifade eden Özçağdaş, “Rektör dediğiniz kişi iktidar siyasetçisinin akrabası ya da yakın çevresi hâline geldi. Böyle bir atama sistemi olamaz.” dedi.
“E-devlet ve e-imza krizleri aydınlatılmadı”
Konuşmasında, Millî Eğitim Bakanlığı ve yükseköğretim kurumlarında yaşanan e-devlet ve e-imza güvenlik problemlerine de değinen Özçağdaş, “Yüzlerce kişinin diplomalarının yetkisiz biçimde düzenlendiği ortaya çıktı; kimse sorumluluk almadı.” ifadesini kullandı.
“10 Kasım ara tatile denk getirilmemeli”
Okullarda 29 Ekim’de Cumhurbaşkanlarının fotoğraflarının yer almasının mevzuata aykırı olduğunu söyleyen Özçağdaş, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü’nün ara tatil dönemine denk getirilmesine de itiraz etti. “10 Kasım hepimizin ortak değeridir; ara tatille gölgelenmemelidir.” dedi.
“LGS’de usulsüzlükler ortaya çıktı”
LGS uygulamasında yaşanan sorunlara değinen Özçağdaş, sınavın bazı bölümlerinin sürerken içeriklerin yayımlandığını, bir genel müdürün görevden alındığını ancak sürecin şeffaf biçimde yönetilmediğini söyledi.
Konuşmasının sonunda eğitimde yapısal reform ihtiyacına vurgu yapan Özçağdaş, “Eğitim Türkiye’nin beka sorunudur. Bu bütçe bu sorunları çözmek bir yana, daha da büyütmektedir.” dedi.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI