CHP’li Sibel Suiçmez: “HSK üç maymunu oynuyor, yargı siyasete göre dizayn ediliyor; gençlerin yeri cezaevi değil okul sıralarıdır”
TBMM Genel Kurulunda Adalet Bakanlığı ve yüksek yargı bütçeleri üzerine konuşan CHP Trabzon Milletvekili Av. Sibel Suiçmez, yargıda hâkim ve savcı sayısı artsa da adalete güvenin neden hızla düştüğünün sorgulanması gerektiğini söyledi. Suiçmez, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun siyasi baskı ve talimatlara göre hareket ettiğini, bağımsızlık ve teminat sağlaması gerekirken sürgün, terfi ve atamalarda siyasal sadakat ölçütü uyguladığını belirterek “HSK, ağır bir hukuk krizi yaşanırken hiçbir şey yokmuş gibi davranıyor.” dedi. Ekrem İmamoğlu dosyaları, Akın Gürlek davası ve MESEM kapsamında yaşanan çocuk iş cinayetleri üzerinden örnekler veren Suiçmez, “Tutuklama siyasal sopa hâline getirildi; gençlerin yeri cezaevi değil, okul sıralarıdır.” ifadelerini kullandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda Adalet Bakanlığı ve yüksek yargı kurumlarının 2026 yılı bütçeleri görüşülürken CHP Grubu adına söz alan Trabzon Milletvekili Av. Sibel Suiçmez, konuşmasına adalet saraylarının ve hâkim-savcı kadrolarının artmasının tek başına adalet duygusunu güçlendirmediğini söyleyerek başladı.
Suiçmez, “Bu ülkenin dört bir yanında ‘Adalet istiyoruz’ sesleri niye yükseliyor? Niye vatandaş adaleti sosyal medyada arıyor? Niye yargıya güven bu kadar hızlı düşüyor?” diyerek temel sorunun AKP iktidarının yirmi dört yıldır demokrasiden, hukuk devletinden ve evrensel hukuk ilkelerinden uzaklaşması olduğunu söyledi. Bu durumun, “tek adam rejiminin tahkimi” ile birleştiğini ifade etti.
“HSK güçlü, şeffaf, liyakat esaslı olmak zorunda ama bugün üç maymunu oynuyor”
CHP’li Suiçmez, vatandaşın “hızlı, tarafsız, öngörülebilir ve bağımsız bir yargı” talebi içerisinde olduğunu vurguladı. Bu beklentiyi karşılamanın yolunun Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yapısının güçlendirilmesinden geçtiğini söyledi.
HSK’nin misyon ve vizyonunu hatırlatarak:
-
Hukukun üstünlüğünü gözetmek,
-
Mahkemelerin bağımsızlığını ve tarafsızlığını korumak,
-
Hâkim ve savcı teminatını sağlamak,
gibi görevleri bulunduğunu belirten Suiçmez, “Bugün uygulamalarının ne misyonla ne vizyonla ilgisi vardır. HSK ağır bir hukuk krizi yaşanırken ‘hiçbir şey yokmuş’ gibi davranıyor.” dedi.
Suiçmez, HSK’nin güvence kurumu olmaktan çıkıp, “siyasi talimatlara uymayan hâkim ve savcıların sürgün edildiği, soruşturmalarla baskı altına alındığı, terfi ve atamaların siyasal sadakatle belirlendiği bir yapıya dönüştüğünü” söyledi.
İmamoğlu dosyaları: “Usulüne uygun görevi yapan hâkim Diyarbakır’a, beraat veren hâkim Kahramanmaraş’a sürgün edildi”
CHP’li Suiçmez, yargıya müdahale iddialarını somut örneklerle açıkladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü dönemine ilişkin dava üzerinden şunları söyledi:
-
Savcılık mütalaayı aylarca vermedi, hiçbir soruşturma açılmadı.
-
Duruşmayı usulüne uygun yöneten hâkim, karar duruşmasından hemen önce Diyarbakır’a atandı.
-
Beraat kararı veren mahkeme hâkimi, kısa süre içinde Kahramanmaraş’a gönderildi.
Suiçmez bu uygulamaları “siyasetin yargıyı dizayn etme çabası” olarak nitelendirdi.
Akın Gürlek davası ve İBB iddianameleri: “Karşı oy yazan hâkim tenzili rütbeyle iş mahkemesine verildi”
Suiçmez’in aktardığı bir başka örnek ise Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek hakkında açılan dava oldu:
-
Beraat yönünde karşı oy yazan hâkim, kısa süre sonra iş mahkemesine alındı.
İBB’ye yönelik hazırlanan iddianamelerde imzası bulunan savcıların çoğunun, tersine karar veren hâkimlerin aksine “hızla yüksek görevlere getirildiği” iddia edildi.
“Tutuklama tedbir olmaktan çıktı, siyasal sopa hâline geldi”
CHP’li Suiçmez, tutuklama kurumunun ölçülülük ve orantılılık ilkelerinin dışına çıkarıldığını, siyasal baskı aracı olarak kullanıldığını söyledi. AYM kararlarını tanımayan mahkemelere işlem yapılmamasının yargıya güveni iyice sarstığını belirtti.
MESEM ve çocuk iş cinayetleri: “Fail serbest, protesto eden gençler tutuklu”
Suiçmez, Bozova’da 15 yaşındaki MESEM öğrencisi Muhammed Kendirci’nin işkenceyle öldürülmesini hatırlatarak, “Failler adli kontrolle serbest bırakıldı, sosyal medya baskısıyla tutuklandılar.” dedi.
Ancak İstanbul’da Millî Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen bir etkinlikte MESEM’deki iş cinayetlerini protesto eden 17 öğrenciden 16’sının tutuklandığını belirterek şu soruyu yöneltti:
“Bu nasıl adalet? Çocukların, gençlerin yeri cezaevi değil, okul sıralarıdır.”
Konuşma sırasında CHP sıralarından güçlü alkış yükseldi.
CHP’li Suiçmez konuşmasını, yargı bağımsızlığının yeniden tesis edilmesi gerektiğini vurgulayarak tamamladı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI