CHP’li Utku Çakırözer: “Türk pasaportu ikinci sınıf muamele görürken siz AB fonlarını yandaş vakıflara yağdırıyorsunuz”

TBMM Genel Kurulunda Dışişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçesi üzerine konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Türkiye’nin dış politikadaki itibar kaybını, vize krizini ve Avrupa Birliği ile ilişkilerde yaşanan tıkanmayı sert sözlerle eleştirdi. Çakırözer, 2016’da vaat edilen vizesiz Avrupa sözünün tutulmadığını, bugün 80’den fazla ülkede Türk vatandaşlarının vize randevusu dahi alamadığını söyledi. AB ile imzalanan vize serbestisi mutabakatının gereklerinin iktidar tarafından yerine getirilmediğini belirten Çakırözer, demokratik gerileme nedeniyle Türkiye’ye ayrılan mali yardımların 5 milyar avrodan 1 milyar avroya düştüğünü hatırlattı. AİHM ve AYM kararlarına rağmen tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Tayfun Kahraman ve diğer siyasetçi ile gazetecilere dikkat çeken Çakırözer, “Türkiye’de demokrasi ve hukuk olmadığı için yurttaş Avrupa kapısında itilip kakılıyor.” dedi ve dış politikada itibarı yeniden ayağa kaldıracak olanın, Atatürk’ün tam bağımsızlık çizgisine dönüş ve kurumsal devlet anlayışı olduğunu vurguladı.

Aralık 11, 2025 - 11:36
Aralık 11, 2025 - 13:50
CHP’li Utku Çakırözer: “Türk pasaportu ikinci sınıf muamele görürken siz AB fonlarını yandaş vakıflara yağdırıyorsunuz”


Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Türkiye Büyük Millet Meclisinde Dışişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçesi üzerine CHP Grubu adına yaptığı konuşmada, bütçe rakamlarının ötesinde Türkiye’nin dış politikadaki itibarını ve vatandaşların dünyadaki konumunu ele aldı. Çakırözer, “Bugün sadece bir bütçeyi değil, Türkiye’nin onurunun ve itibarının korunup korunmadığını konuşmak zorundayız.” diyerek sözlerine başladı.

“Türk pasaportu ikinci sınıf muamele görüyor”

Çakırözer, öğrencilerden akademisyenlere, hastalardan sporculara, tır şoförlerinden iş insanlarına kadar geniş bir kesimin Türk pasaportu taşıdığı için mağduriyet yaşadığını belirterek, “Türk pasaportu elinde olduğu için ikinci sınıf muamele görmekten, konsolosluk kapılarında itilip kakılmaktan bıktılar.” ifadesini kullandı.

2016 yılında iktidarın “Vizesiz Avrupa” söylemiyle beklenti yarattığını hatırlatan Çakırözer, gelinen noktayı şöyle özetledi:

Yıl 2026 oldu, bırakın vizeyi, 80’den fazla ülkede vatandaşımız vize randevusu bile alamıyor.

“Vize serbestisi için kendi imzaladığınız anlaşmaya da genelgenize de uymuyorsunuz”

Avrupa Birliği ile imzalanan vize serbestisi mutabakatına ve ardından yayınlanan Cumhurbaşkanlığı genelgesine atıfta bulunan Çakırözer, iktidarın yükümlülüklerini yerine getirmediğini savundu:

Sadece 6 kriter kaldı. Avrupa ‘Hazırız.’ diyor, biz de desteğe hazırız. Ama siz inatla hiçbir şey yapmıyorsunuz. Kapalı rejimler gibi ‘Yurttaş Kapıkule’den dışarı çıkamasın.’ der gibisiniz.

Çakırözer, Türkiye demokrasiden ve hukuk devletinden uzaklaştıkça, gençlerin ve nitelikli iş gücünün “ülkeyi hızla terk etmeye çalıştığını”, Avrupa’ya iltica başvuruları ile Almanya’ya yasal göçün rekor seviyelere ulaştığını vurguladı.

“AB’nin ödevini değil, kendi ödevimizi konuşmalıyız”

Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki 220 milyar dolarlık ticaret hacmine dikkat çeken Çakırözer, potansiyelin çok daha yüksek olduğunu ancak son on yılda Gümrük Birliği’nin güncellenmesine dair müzakerelerin dahi başlatılamadığını söyledi.

Tamam, Avrupa’ya kızalım ama kendi ödevimizi kimden soracağız? Türkiye’nin AB başmüzakerecisi sizsiniz Sayın Bakan. Cumhurbaşkanının ‘Bu AB için elinden geleni yap.’ talimatına rağmen bugüne kadar ne yaptınız? Hiçbir şey. Çünkü siz kendiniz inanmıyorsunuz AB üyeliğine.” sözleriyle Dışişleri yönetimini eleştirdi.

Çakırözer, 2004 yılında Türkiye’nin aynı Avrupa tarafından kucaklandığını hatırlatarak, “O zaman da biz Müslümandık, Avrupa da aynı Avrupa’ydı. Fark ne? Fark şu: Siz demokrasi tramvayından indiniz.” diyerek demokratik gerilemenin altını çizdi.

“Kopenhag Kriterleri, hem vatandaş hem yatırımcı için güvencedir”

CHP’li Çakırözer, Avrupa Birliği ile ilişkilerde güven tesisinin, sadece jeopolitik önem veya konjonktürel pazarlıklarla değil, Kopenhag Kriterleri, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile sağlanabileceğini vurguladı:

AB’yle karşılıklı güvenin yeniden tesisi şarttır. Bunun da olmazsa olmazı Kopenhag Kriterleri’dir; demokrasidir, adalettir. Kendi insanımız için de, yatırımcı için de hukuk güvencesi şarttır.

Türkiye raporlarında yıllardır “demokratik gerileme sürdüğü” tespitinin yapıldığını hatırlatan Çakırözer, demokratik eksikler nedeniyle Türkiye’ye ayrılan AB mali yardım fonlarının 5 milyar avrodan 1 milyar avroya düştüğünü söyledi.

“AB fonlarını eşe dosta, vakıflarınıza, cemaatlerinize dağıtıyorsunuz”

Avrupa’dan gelen fonların kullanımına ilişkin sert eleştirilerde bulunan Çakırözer, CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu’nun ortaya koyduğu belgeleri hatırlatarak şöyle devam etti:

Gençlerimizi, ülkemizi Avrupa değerlerine hazırlamak için gönderilen yardımları Cumhurbaşkanının yakınlarının, eski bakanların, sizin milletvekillerinizin yönettiği vakıflara, cemaatlere yağdırmışsınız. Bu yıl sadece TÜRGEV ve TÜGVA’ya 50 milyon liradan fazla hibe gitmiş durumda.

Çakırözer, buna karşın Türkiye’deki bağımsız sivil toplum kuruluşları ve gazetecilerin “foncu” diye hedef gösterildiğini belirterek, “Pişkinliğin ve ikiyüzlülüğün böylesi görülmemiştir.” ifadelerini kullandı.

“Yurt dışındaki 7 milyon vatandaşımız yalnız bırakıldı”

Konuşmasında yurt dışında yaşayan 7 milyon Türk vatandaşının sorunlarına da değinen Çakırözer, “Türk insanının, hele de gurbetteyse tek beklentisi eşit muameledir.” dedi.

Yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın yükseldiği ülkelerde yaşayan vatandaşların Türkiye’den destek göremediğini söyleyen Çakırözer, emeklilik, sağlık, araç, telefon ve askerlik işlemleri gibi temel bürokratik sorunların çözülemediğini vurguladı.

Çakırözer, iktidarın ceberut uygulamaları nedeniyle yurt dışında yaşayan bazı vatandaşların Türk vatandaşlığını almak istemediğini belirterek, bir vatandaşın sözlerini şöyle aktardı:

‘Cebimde Alman pasaportu varsa İstanbul’da havaalanında kimse beni gözaltına alamaz.’ diyor. Yaratılan Türkiye tablosu budur.

“Türkiye’de demokrasi de yok, hukuk da; bu yüzden Avrupa kapısında itilip kakılıyoruz”

İnsan hakları ve siyasal özgürlükler alanında yaşananlara değinen Çakırözer, “Türkiye’de demokrasi yok, hukuk yok. Milyonların hür iradesini şafak baskınlarıyla zindanlarda gasp ediyorsunuz.” dedi.

Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu olduğunu, Hatay seçmeni tarafından Meclise gönderilen Can Atalay’ın hâlâ cezaevinde bulunduğunu hatırlatan Çakırözer, “AİHM ve AYM kararlarına rağmen Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Tayfun Kahraman rehindir.” ifadelerini kullandı.

Televizyon kanallarına el konulmasını, gazetecilerin düşünceleri nedeniyle zindanda olmasını da hatırlatarak, “İşte bu yüzden Türkiye’yi Avrupa’ya siz sokamazsınız.” dedi.

“Türkiye’nin itibarı Atatürk’ün yoluna dönülerek yükselecek”

Konuşmasının sonunda “umutsuzluğa yer olmadığı” mesajını veren Çakırözer, Türkiye’nin itibarının yeniden yükseltileceği yolu şöyle tarif etti:

Bu ülkenin itibarı yeniden yükselecekse bu, Trump’tan, Körfez saraylarından medet umarak değil; Atatürk’ün çizdiği yoldan sapmadan, tam bağımsızlık anlayışına ve kurumsal hukuk devletine dönerek mümkün olacaktır.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, sözlerini şöyle tamamladı:

Biz Cumhuriyet Halk Partililer, Genel Başkanımız Özgür Özel liderliğinde, bu ülkenin pırıl pırıl gençleriyle, demokrasiye ve adalete inanan milyonlarla halkın iktidarını kuracak; yasaksız Türkiye’yi ve vizesiz Avrupa hayalini biz hayata geçireceğiz.

Çakırözer’in konuşması CHP sıralarından uzun süre alkışlandı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI