DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sadullah Kısacık: “Bugün aynı deprem yeniden olsa bu risk planlarıyla devlet yine aciz kalır”
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı ve AFAD bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, asayiş ve hırsızlık suçlarında sunulan dramatik azalma rakamlarının yöntemsel gerekçesini sorguladı. AFAD’ın İl Afet Risk Azaltma Planlarında deprem riskine çok sınırlı yer ayrıldığını belirten Kısacık, 6 Şubat depremlerinde devletin ilk saat ve günlerde geç kaldığını, Hatay’ın üç gün yağmalandığını iddia etti. Kısacık, Haluk Levent’in deprem sürecinde “devletin önüne geçtiği algısının” oluşmasının devlet adına üzücü olduğunu söyleyerek planların acil eylem boyutuyla güncellenmesini istedi ve yeni nesil çeteleşme ile çocuk suçluluğundaki artış için “terörden büyük toplumsal tehdit” uyarısı yaptı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı ve AFAD’ın 2026 yılı bütçeleri ile 2024 yılı kesin hesapları görüşülürken, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili Sadullah Kısacık YENİ YOL Grubu adına söz aldı.
Konuşmasına, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın sunumunda paylaşılan veriler üzerinden iki temel soru yönelterek başlayan Kısacık, hem asayiş istatistiklerini hem de AFAD’ın afet risk planlamasını eleştirel bir bakışla gündeme taşıdı.
“Hırsızlıkta yüzde 70–80’lere varan azalış var; bu başarının sırrı nedir?”
İlk olarak İçişleri Bakanlığının sunduğu asayiş verilerine değinen Kısacık, hırsızlık suçlarında 2022–2025 döneminde paylaşılan “radikal” azalış oranlarını hatırlattı. Sunumda yer alan rakamlara göre:
-
Evden hırsızlık olaylarında 2022–2025 arasında yaklaşık yüzde 74 azalış,
-
İş yerinden ve kurumdan hırsızlıkta aynı dönemde yüzde 67 azalış,
-
Otodan hırsızlıkta yüzde 84 azalış,
-
Motosiklet hırsızlığında yüzde 73,7 azalış,
-
Oto hırsızlığında yüzde 70,6 azalış
bilgilerinin yer aldığını hatırlatan Kısacık, “Ben sizi ve Emniyet mensuplarımızı tebrik ediyorum ama bu başarının sebebi, sırrı nedir; yöntem mi değişti, mücadele tarzı mı değişti?” diyerek İçişleri Bakanından bu dramatik düşüşün arka planını açıklamasını istedi.
“111 iş makinesinin tamamını Karadeniz’e göndermişsiniz; Adana, Mersin, Antalya, Muğla ne olacak?”
Konuşmasının ikinci bölümünde afet yönetimi ve dere ıslah çalışmalarına geçen Sadullah Kısacık, Bakanlığın sunumunda derelerin temizliği ve ıslahı için 111 iş makinesinin envantere alınarak tamamının Karadeniz bölgesine gönderildiği bilgisini ele aldı.
“Türkiye’nin hemen her bölgesinde dereler büyük sorun.” diyen Kısacık, “Haritaya bakıyoruz, her taraf gri, Karadeniz masmavi. 111 iş makinesinin hepsinin Karadeniz’e gönderildiğini söylüyorsunuz; bunun 3’ü, 5’i, 10’u da Adana, Mersin, Antalya, Muğla gibi illere gönderilemez miydi?” sorusunu yöneltti. Adana’nın Saimbeyli, Feke gibi ilçelerinde de sel ve dere riski olduğunu hatırlatarak, bu bölgelerin de ıslah programlarına daha güçlü dahil edilmesini talep etti.
İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın “Son on yılda 10 selin 8’inin Karadeniz’de yaşandığı” cevabı üzerine Kısacık, “Bunun 10’unu da Türkiye’nin diğer bölgelerine ayırsaydınız Sayın Bakanım.” diyerek bölgesel denge vurgusunu yineledi. Yerlikaya’nın ilerleyen dönemde diğer bölgelere de makine gönderileceği yönündeki yanıtı üzerine, “Eyvallah.” ifadesiyle konuyu not ettiğini söyledi.
“AFAD’ın görevi sadece yaraları sarmak değil, riski azaltmak; bu planlar risk değil genel kültür kitabı”
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sadullah Kısacık, AFAD’ın rolünü hatırlatarak, “AFAD’ın görevi sadece afet sonrası yaraları sarmak değil, afetleri önlemek ve riskleri azaltmaktır.” dedi. 4 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne atıfla il afet ve acil durum müdürlüklerinin görevleri arasında risk azaltma, müdahale ve iyileştirme için il planları hazırlamanın yer aldığını hatırlattı.
Bu kapsamda her ilde hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Planları (İRAP) üzerinde durarak, “Sayın Bakanım, bu planları inceleme fırsatı buldunuz mu?” sorusunu yöneltti. Yerlikaya’nın “İstanbul’dakini gördüm.” cevabı üzerine Kısacık, özellikle depremden etkilenen Adana ve Hatay planlarını incelediğini söyledi.
“Adana planı 146 sayfa, deprem riski sadece 4 sayfa; Hatay planında 210 sayfada 6 sayfa deprem”
Adana İl Afet Risk Azaltma Planını örnek gösteren Kısacık, “Plan 146 sayfa; bunun içinde coğrafi konum, jeomorfolojik yapı, jeolojik durum, sosyodemografik yapı, ekonomik faaliyetler, kentin gelişim tarihi, planlama geçmişi gibi birçok başlık var.” dedi.
Bu kadar kapsamlı dokümanda deprem riskine ayrılan bölümün sadece 4 sayfa olduğunu vurgulayarak, “Uzun uzun genel bilgiler var ama asıl afet olan depremle ilgili risk değerlendirmesi sadece 4 sayfa.” eleştirisini yaptı. Hatay planında da benzer bir tabloyla karşılaştığını dile getiren Kısacık, “Hatay raporu 210 sayfa, deprem riski sadece 6 sayfa ve o da çok genel değerlendirmelerden ibaret.” dedi.
İçişleri Bakanı’nın “Tek bir cümle bile olsa, içinde yapı stoku ve kentsel dönüşüm vurgusu varsa yeterlidir.” yönündeki değerlendirmesine karşılık Kısacık, bu planların gerçek bir acil durum eylem planı içermediğini savundu.
“Depremde Haluk Levent AFAD ve Kızılay’ın önüne geçti; bu, devlet adına çok üzücü”
6 Şubat depremlerinde devletin ilk saatlerde ve günlerde geç kaldığını savunan Sadullah Kısacık, “Şimdi, depremde niye devletin geride kaldığının en iyi göstergesi bu planlar.” dedi ve sahadaki gözlemlerine atıf yaptı.
“2023 depreminde hiçbir teşkilatı olmayan, elinde kamu gücü bulunmayan Haluk Levent, AFAD’ın da Kızılay’ın da önüne geçti.” diyen Kısacık, İçişleri Bakanının itirazına rağmen, “Geçti ama algıda geçti. Millet, devlet kurumlarından önce Haluk Levent’ten çadır, konteyner istedi.” ifadelerini kullandı.
Kısacık, “Bir sanatçının eti budu ne ki, birinci figür hâline geliyor?” sözleriyle bu durumu devlet adına “çok üzücü” bulduğunu belirtti ve ekledi: “Deprem bölgesinde çadırını, konteynerini bulamayan mağdur halk Haluk Levent’e yazdı. Bu, devletin orada geri kalmışlığının sonucudur.”
İçişleri Bakanının “Orada bile siyaset yapıldı.” eleştirisine cevaben ise, “Haklısınız, siyaset yapıldı ama devlet hazırlıklı olsaydı bu tablo ortaya çıkmazdı.” diye konuştu.
“Adana AFAD Müdürü, kimseden talimat beklemeden Hatay’a gideceğini bilmeli”
Sadullah Kısacık, kendisini “yönetim sistemleri uzmanı” olarak tanımlayarak, planların acil durum eylem boyutunun eksik olduğunu söyledi: “Eğer gerçek bir acil eylem planı olsaydı, büyük bir deprem anında Adana AFAD Müdürü kimseden talimat beklemeden ‘Benim Hatay’da acil görevim var.’ diyerek yola çıkardı.” dedi.
Aynı şekilde kolluk ve askeri birimlerin de hangi ilin neresinde konuşlanacaklarını, hangi güzergâhları kullanacaklarını önceden bilmesi gerektiğini belirten Kısacık, “Hatay üç gün yağmalandı. Bu, sahadaki güvenlik ve koordinasyon zafiyetinin somut sonucudur.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bugün aynı büyüklükte deprem olsa, bu planlarla devlet yine aciz kalır”
Kısacık, elindeki risk azaltma planını kaldırarak, “Sayın Bakanım, siz tecrübeli bir kamu yöneticisisiniz, risk planının ne demek olduğunu iyi bilirsiniz. Bu planlarda gerçek bir acil durum eylem planı yok.” dedi ve çok kritik bir uyarıda bulundu:
“Bugün yeniden böyle bir deprem olsa ve planımız buysa, devlet yine aciz kalır. O yüzden bu planların acilen güncellenmesi gerekiyor. Halk AFAD’a sığınmalı, Kızılay’a, devletine, İçişleri Bakanlığına sığınmalı; halk bir sanatçıya sığınmamalı.”
Kısacık, Time dergisinin Haluk Levent’i “en etkili 20 isim” arasına almasına atıf yaparak, “Bu, Haluk Levent’in iyi niyetinden çok, depremde devletin geri kalmışlığının yansımasıdır.” dedi.
“Çeteler yeni nesil suçla mahallere yayıldı; bu sizi de aşan, toplumsal bir gerçek”
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sadullah Kısacık, konuşmasının son bölümünü çeteleşme ve çocuk suçluluğuna ayırdı. İçişleri Bakanının çetelerle mücadele kısmında daha güçlü ve kararlı mesajlar vermesini beklediğini belirten Kısacık, özellikle Adana örneğini gündeme getirdi.
Geçen yıl Adana milletvekilleriyle İçişleri Bakanı arasında yapılan toplantıdan sonra ilde ciddi bir operasyonel hareketlilik yaşandığını, Valilik ve Emniyet Müdürlüğünün yoğun çaba gösterdiğini söyleyen Kısacık, “Adana çok kötü durumdaydı, iyi bir yol kat edildi, asayiş uygulamaları çetelere gözdağı verdi.” dedi. Ancak “Hâlâ kat etmemiz gereken çok yol var.” tespitini de ekledi.
Bu sorunun sadece İçişleri Bakanını değil, tüm siyaseti aşan bir toplumsal mesele olduğunu belirten Kısacık, “Çeteler, kanser gibi yurdu sarmış durumda. Her vekil kendi bölgesinden örnek veriyor; bu artık ülke çapında bir gerçek.” dedi.
Yeni nesil çetelere ilişkin dikkat çekici bir tanım yapan Kısacık, “Yeni nesil bir suçla karşı karşıyayız, Emniyet birimleri de bu suç türünü tanımada zorlanıyor.” diyerek şu örneği verdi:
“Bir mahallede on genç bir araya geliyor, bir yapı kuruyor; mahallenin esnafına, berberine gidip ‘Sana ceza kestik.’ diyor. Kökü, geçmişi olmayan, anlık oluşan yapılar bunlar. İstihbarat toplaması da zor.”
“Terör sonrası dönemde, çeteleşme kamu düzeni için daha büyük tehdit olabilir”
Sadullah Kısacık, terörle mücadelede gelinen noktaya atıf yaparak, “Terörsüz Türkiye sürecinde inşallah terör belasından kurtulmaya doğru gidiyoruz.” dedi; ancak eğer çeteler ve genç suçluluğu konusunda önlem alınmazsa, terörden daha geniş ve derin bir kamu düzeni sorunu yaşanabileceğini vurguladı:
“Burada önlem almazsak terörden çok daha büyük şekilde kamu düzenini, huzuru, güvenliği bozan bir olayla karşı karşıya kalırız.”
Resmi verilere göre çocuklara isnat edilen suç türlerini de hatırlatan Kısacık, “Emniyet birimlerine getirilen çocuklarda suç türlerinin yüzde 40’ı yaralama, yüzde 16’sı hırsızlık. Çocuk suç oranının yüzde 40’ının yaralama olması çok ciddi bir uyarı işaretidir.” dedi. Bu tablonun, gençliğin geldiği noktayı gösterdiğini, sadece kolluk önlemleriyle değil, eğitim, sosyal politika ve rehabilitasyon boyutuyla ele alınması gerektiğini söyledi.
Konuşmasını, Emniyet ve Jandarma birimlerine teşekkür ederek tamamlayan Sadullah Kısacık, Adana’da asayişe yönelik çabalardan dolayı İçişleri Bakanı, bakan yardımcıları, Emniyet Genel Müdürü ve Jandarma Genel Komutanına teşekkür etti; ancak AFAD risk planlarının güncellenmesi ve çeteleşmeye karşı sistematik mücadelenin ertelenmemesi gerektiğini vurguladı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI