İYİ PARTİ’Lİ SELÇUK TÜRKOĞLU TBMM’DE: “MURGUL İLİÇ’TİR, KAZ DAĞLARI’DIR; BURSA’DA NİLÜFER ÇAYI ARTIK ZEHİR OLARAK AKIYOR”
TBMM Genel Kurulunda konuşan İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, CHP’nin maden faaliyetlerinin doğaya verdiği zararların araştırılmasına yönelik önergesini desteklediklerini belirterek Murgul halkının siyanürlü liç havuzuna karşı verdiği mücadelenin yanında olduklarını söyledi. Türkoğlu, Bursa’da Nilüfer Çayı’ndaki ağır kirliliğin Marmara Denizi’ndeki müsilaj krizinin en önemli kaynaklarından biri olduğunu ifade ederek sanayi deşarjları ve denetimsiz OSB’lerin çayı “azot ve fosfor bombasına” dönüştürdüğünü kaydetti. Türkoğlu, çevre tahribatını “halk sağlığı sorunu” olarak tanımladı ve “kirletenin cezalandırılmadığı bir sistemde çevre korunamaz” dedi.
TBMM Genel Kurulunda İYİ Parti Grubu adına söz alan Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, CHP’nin madencilik faaliyetlerinin doğa üzerindeki etkilerinin araştırılması önergesine destek verdiklerini açıkladı. Türkoğlu, Murgul’da yaşanan siyanürlü ayrıştırma girişiminin yalnızca Artvin’i değil, tüm Anadolu’nun çevre gündemini ilgilendirdiğini belirtti.
“Murgul, İliç demektir; İliç, Kaz Dağları demektir”
Türkoğlu, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşanan çevre felaketlerinin aynı rant düzeninin ürünü olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Mesele yalnızca Murgul değildir. Murgul İliç’tir, İliç Kaz Dağları’dır, Kaz Dağları Soma’dır. Anadolu’nun her yerindeki doğa katliamlarının bir örneğidir.”
İYİ Parti’nin Murgul’daki direnişin yanında olduğunu belirten Türkoğlu, tüm siyasi partilerin halka kulak vermesi gerektiğini ifade etti.
Nilüfer Çayı uyarısı: “Artık bir nehir değil, zehir olarak akıyor”
Konuşmasının devamında kendi seçim bölgesi Bursa’daki çevre sorunlarına değinen Türkoğlu, Nilüfer Çayı’nın ağır sanayi deşarjları nedeniyle kritik seviyede kirlendiğini söyledi.
Bilimsel verilere dikkat çekerek:
“Nilüfer Çayı’nda çözünmüş oksijen seviyesi 0,14 mg. Bu, canlı yaşam eşiğinin tam 10 kat altındadır. Bugün Nilüfer Çayı bir nehir değil, zehir olarak akmaktadır.” dedi.
Türkoğlu, çayın taşıdığı yüksek azot ve fosfor yükünün Marmara Denizi’ndeki müsilaj krizinin ana kaynaklarından biri olduğunu vurguladı.
“Raporlar gizleniyor, denetim göstermelik”
Nilüfer Çayı’ndaki ağır metal, mikroplastik ve toksik madde analizlerinin kamuoyuna açıklanmadığını belirten Türkoğlu:
“Gizlemekle su temizlenmez, rapor saklayarak çevre korunmaz.” ifadelerini kullandı.
Denetimlerin yetersiz olduğunu söyleyen Türkoğlu, “Bir tesis yakalanıyor, üç gün sonra yeniden kaçak deşarj yapıyor çünkü biliyor ki cezalar göstermelik.” dedi.
“Bu mesele yalnızca çevre değil, halk sağlığı sorunudur”
Türkoğlu, hem Murgul’daki maden girişimi hem de Bursa’daki Nilüfer Çayı kirliliğinin doğrudan halk sağlığını tehdit ettiğini söyledi.
“Tıpkı Murgul gibi, İliç gibi, Kaz Dağları gibi Bursa Nilüfer Çayı da halk sağlığı sorunudur; tabiri caizse halk düşmanlığıdır.” dedi.
Çözüm çağrısı: “Kirleten öder değil, kirleten bir daha kirletemez olmalı”
İYİ Parti Milletvekili, çevre koruma politikalarında caydırıcılığın esas alınması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Nilüfer Çayı’nı kurtarmak istiyorsanız denetimi güçlendirecek, kirletenin bir daha kirletemeyeceği bir sistem kuracaksınız.”
Murgul’da doğa tahribatına yol açacak siyanürlü projeye izin verilmemesi gerektiğini belirterek konuşmasını tamamladı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI