MİLLİ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN: “2026 BÜTÇESİYLE EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİNİ VE ÖĞRETMENİN REHBERLİĞİNİ GÜÇLENDİRİYORUZ”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Millî Eğitim Bakanlığı, YÖK, ÖSYM, YÖKAK ve üniversitelerin 2026 yılı bütçeleri ile 2024 kesin hesap ve Sayıştay raporları ele alındı. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, toplam eğitim bütçesinin 2 trilyon 905 milyar 40 milyon 206 bin TL’ye ulaştığını, 2026 yılında MEB bütçesine 1 trilyon 943 milyar 965 milyon 746 bin TL tahsis edildiğini açıkladı. Tekin, PISA ve TIMSS sonuçları, deprem bölgesindeki derslik kapasitesi, yeni müfredat, yapay zekâ temelli BYS ve Yeşil Vatan temalı eğitim yılı üzerinden eğitim vizyonunu anlattı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun 20 Kasım 2025 tarihli toplantısında, Millî Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversitelerin 2026 yılı bütçeleri ile 2024 yılı kesin hesap ve Sayıştay raporları görüşülmeye başlandı. Toplantıyı komisyon başkanı ve AK Parti Samsun Milletvekili Dr. Mehmet Muş yönetti.
Komisyon Başkanı Mehmet Muş, toplantının açılışında, gündemde Millî Eğitim Bakanlığı, YÖK, ÖSYM, Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversitelere ait 127 bütçe, 127 kesin hesap ve 100 Sayıştay raporunun bulunduğunu belirterek katılımcıları selamladı. Kısa tanıtım bölümünün ardından Muş, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sunumu için otuz dakika süre verdi.
“EĞİTİMİ TEMEL İNSAN HAKLARININ ÖTESİNDE KAMUSAL ÖDEV OLARAK GÖRÜYORUZ”
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, konuşmasına Dünya Çocuk Hakları Günü’ne atıf yaparak başladı. Tekin, “Dünyada mazlum, ezilen, zor durumda olan bütün çocukların haklarının hep beraber savunulması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim.” dedi.
Eğitimi, birey-toplum-devlet ekseninde kurucu bir kamu görevi olarak gördüklerini vurgulayan Tekin, “Eğitimi temel bir insan hakkı olmanın ötesinde, kamu politikalarımızın ana ekseni ve kurumsal kapasitemizin en kritik bileşeni olarak telakki ediyoruz.” ifadesini kullandı. Tekin, öğretmenin rehberliğini merkeze alan, üretken düşünmeyi ve muhakemeyi öne çıkaran bir eğitim iklimine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.” sözünü hatırlatan Tekin, “Bu veciz sözü esas alarak eğitim sistemimizi güçlendirme yönündeki çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.” diye konuştu.
2 TRİLYON 905 MİLYAR TL’LİK EĞİTİM BÜTÇESİ VE YÜZDE 15 PAY VURGUSU
Bakan Tekin, 2026 yılı eğitim bütçesine ilişkin rakamları da komisyonla paylaştı. Tekin, Millî Eğitim Bakanlığı, YÖK, ÖSYM, Yükseköğretim Kalite Kurulu, üniversiteler ve Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü için tahsis edilen toplam kaynağın 2 trilyon 905 milyar 40 milyon 206 bin TL olduğunu açıkladı.
Bu tutarın merkezi yönetim bütçesinin yaklaşık yüzde 15’ine karşılık geldiğini belirten Tekin, “2002’de Millî Eğitim Bakanlığı merkezi yönetim bütçesinde 4’üncü sıradayken, 2003’ten itibaren bütün bütçelerde ilk sırada yer almış, 2026 bütçesinde de ilk sıradaki yerini korumuştur.” dedi. Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine 2026 yılı için 1 trilyon 943 milyar 965 milyon 746 bin TL tahsis edildiğini ifade eden Tekin, eğitime ayrılan bu güçlü kaynak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti.
DERSLİK VE ÖĞRETMEN SAYISI İKİ KATIN ÜZERİNDE ARTTI
Altyapı ve insan kaynağında son yirmi yılda yaşanan dönüşümü de rakamlarla anlatan Tekin, “2002-2003 eğitim öğretim yılında örgün eğitimde 367 bin 145 derslik varken, 2024-2025 eğitim öğretim yılı itibarıyla bu sayı 753 bin 571’e ulaşmıştır.” bilgisini verdi.
Öğretmen sayısındaki artışa da dikkat çeken Tekin, “2002-2003 eğitim öğretim yılında resmî okullarımızda 515 bin 253 öğretmen görev yaparken, bu sayı 2024-2025 eğitim öğretim yılında 1 milyon 34 bin 564’e yükselmiştir. Hâlen görevde bulunan öğretmenlerimizin yaklaşık yüzde 80’i bu dönemde atanmıştır. AK Parti hükûmetleri boyunca 821.351 öğretmen ataması gerçekleştirdik.” dedi.
Tekin, ilköğretim ve ortaöğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısının kayda değer biçimde azaldığını, ilköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısının 36’dan 23’e, ortaöğretimde ise 30’dan 20’ye indiğini aktardı. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısının da ilköğretimde 28’den 15’e, ortaöğretimde 18’den 11’e gerilediğini söyledi.
PISA VE TIMSS SONUÇLARI: “UZUN DÖNEMDE EN İSTİKRARLI ARTIŞ GÖSTEREN ÜLKELERDEN BİRİYİZ”
Bakan Tekin, Türkiye’nin uluslararası öğrenci başarı araştırmalarındaki performansına özel bir bölüm ayırdı. Üyesi oldukları OECD’nin PISA araştırmasına atıf yapan Tekin, “OECD’nin 81 ülkenin katılımıyla gerçekleştirdiği PISA 2022 Raporu’na göre, son yirmi yılda matematik alanında performansını en istikrarlı şekilde artıran 2 ülkeden 1’i, fen bilimleri alanında performansını artıran 4 ülkeden 1’i Türkiye olmuştur.” dedi.
Tekin, PISA okuma becerileri alanında Türkiye’nin puanının 2003’te 441 iken 2022’de 456’ya yükseldiğini, böylece 435 olan uluslararası ortalamanın üzerine çıkıldığını belirtti. Matematik okuryazarlığında puanın 423’ten 453’e çıktığını, fen bilimlerinde ise 434’ten 476’ya yükseldiğini söyledi. Türkiye’nin fen alanında 447 olan uluslararası ortalamanın üzerinde performans sergilediğini vurguladı.
TIMSS araştırmasında da benzer bir tablo ortaya çıktığını aktaran Tekin, 8’inci sınıf matematik alanında 1999’da 429 olan puanın TIMSS 2023’te 509’a yükseldiğini, Türkiye’nin bu alanda katılımcı ülkeler arasında en fazla puan artışı gösteren 4’üncü ülke olduğunu kaydetti. 8’inci sınıf fen bilimlerinde ise 433’ten 530’a yükselişle Türkiye’nin, katıldığı 44 ülkenin ortalamasından 52 puan daha yüksek sonuç elde ettiğini, bu alanda en fazla puan artışı gösteren 2’nci ülke olduğunu ifade etti.
Tekin, 4’üncü sınıf düzeyinde matematik ve fen bilimlerinde de puanların ciddi oranda yükseldiğini, 4’üncü sınıf fen bilimlerinde 463’ten 570’e çıkan performansla Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında 1’inci, OECD üyesi ülkeler arasında 2’nci, tüm katılımcılar arasında 4’üncü sırada yer aldığını hatırlattı. Ulusal izleme sistemi ABİDE ile de okulların başarısının düzenli olarak takip edildiğini söyledi.
TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ VE “YEŞİL VATAN” TEMALI EĞİTİM YILI
Yusuf Tekin, geçtiğimiz yıl kamuoyuyla paylaşılan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline ilişkin uygulama sürecini de değerlendirdi. Tekin, “2024-2025 eğitim öğretim yılında hayata geçirdiğimiz Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’mizi eğitim camiamızın tüm paydaşlarına ve toplumumuzun her kesimine mümkün olan her vesileyle anlattık.” dedi.
Modelin sahada izlenmesi ve geri bildirimlerin toplanması için genel müdürlükler, Talim ve Terbiye Kurulu, Teftiş Kurulu ve İç Denetim Birimi üzerinden kapsamlı bir izleme-değerlendirme süreci yürüttüklerini vurgulayan Tekin, “Öğretmen arkadaşlarımızın, idarecilerimizin sürekli geri bildirimlerini dikkate alıyoruz ve düzeltilmesi gereken, yenilenmesi gereken hususlar varsa onları dikkatle yerine getiriyoruz.” ifadesini kullandı.
2025-2026 eğitim öğretim yılının ana temasını “Yeşil Vatan” olarak belirlediklerini söyleyen Tekin, iklim, çevre ve dijital dönüşümü birlikte gören “ikiz dönüşüm” yaklaşımını merkeze aldıklarını ifade etti. Tekin, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeliyle tüm eğitim süreçlerinde kökleriyle güçlü bağları olan, çağın gereklerini bilen, millî ve manevi değerlerimizi içselleştirmiş nesiller yetiştirme hedefimizi sürdürüyoruz.” dedi.
DEPREM BÖLGESİNDE DERSLİK KAPASİTESİ YÜZDE 15 ARTACAK
Tekin, 6 Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketi sonrası 11 ilde yürütülen eğitim yatırımlarına da değindi. Deprem öncesinde bölgede 11.567 okul ve 119.200 derslikte eğitim verildiğini hatırlatan Tekin, deprem sonrası 10.272 okul ve 109.401 dersliğin hasarlı, az hasarlı ya da hasarsız durumda olduğunu, 1.295 okul ve 9.799 dersliğin ise kullanılamaz hâle geldiğini belirtti.
Bakan Tekin, bugüne kadar deprem bölgesinde 865 okul ve 13.321 dersliğin 2025-2026 eğitim öğretim yılı itibarıyla eğitim ve öğretime açıldığını vurgulayarak, “Yaklaşık 10 bin dersliğimiz kullanılamaz hâle gelmişken şu an itibarıyla 13.321 derslikle eğitim öğretime başladık.” dedi. Projeleri ve inşaatları devam eden 11.539 derslik tamamlandığında, 11 ilde deprem öncesine göre yüzde 15 daha yüksek kapasiteye ulaşılacağını söyledi.
EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ, BYS VE YAPAY ZEKÂ VİZYONU
Millî Eğitim Bakanı Tekin, eğitim teknolojileri ve yapay zekâ alanındaki çalışmaları da ayrıntılarıyla anlattı. Eğitim teknolojilerini “öğrenmeyi daha etkin, erişilebilir ve etkileşimli kılan, öğretmenin rehberliğini güçlendiren stratejik bir alan” olarak tanımlayan Tekin, dijital dönüşümü “güvenli dijital kamusallık, mahremiyet ve veri koruma ilkeleri” temelinde yürüttüklerini söyledi.
Tekin, Bakanlık Yönetim Sistemi (BYS) adı verilen yapay zekâ destekli karar destek sistemini hayata geçirdiklerini belirterek, “BYS, eğitim öğretim, insan kaynakları, fiziki altyapı gibi konularda ortaya çıkabilecek sorunları önceden tespit ederek uyaran ve veriye dayalı çözüm önerileri sunan Coğrafi Bilgi Sistemleriyle entegre, yapay zekâ destekli bir karar destek sistemidir.” dedi. Sistemin anomali tespiti, simülasyon ve senaryo analizleriyle politika geliştirme süreçlerinde kullanıldığını ifade etti.
Kişisel verilerin korunmasına hassasiyetle yaklaştıklarını vurgulayan Tekin, “BYS, geçmiş verileri kıymetlendirerek yeni kararları otonom biçimde alma imkânı sunmakta ve açıklanabilir yapay zekâyla alınan kararların hangi örüntüler üzerinden üretildiğini analiz edebilmektedir.” diye konuştu. BYS’nin ilk fazda bakan yardımcıları, genel müdürler ve il millî eğitim müdürlerinin kullanımına açıldığını, yakın zamanda okul yöneticilerine de sunulacağını kaydetti.
FATİH PROJESİ, DİJİTAL ALTYAPI VE MEBKİT
Tekin, 2011 yılında başlatılan Fatih Projesi kapsamında 2025 yılı sonu itibarıyla 668 bin derslikte etkileşimli tahta kurulumunun tamamlanacağını, 15.500 eğitim yerleşkesinin yüksek güvenlikli geniş bant fiber internet, on binlerce okulun ise DSL, GSM ve uydu internetle sisteme bağlandığını söyledi. Son bir yılda 3.700 yeni okulun fiber altyapıya kavuştuğunu, 7 milyondan fazla öğrencinin fiber hızda internete eriştiğini belirtti.
2025 yılı içinde 3.480 okula bilişim teknolojileri laboratuvarı, tüm illerde ortaokul ve lise kademesinde 525 yenilikçi sınıf kurulduğunu ifade eden Tekin, önümüzdeki iki yılda 2 bin yeni BT laboratuvarı ve 500 yenilikçi sınıf planladıklarını açıkladı. Bu ortamlarda 3 boyutlu yazıcılar, robotik kodlama kitleri ve çok amaçlı mobil robot platformlarının yer aldığını söyledi.
Tekin, öğrencilerin teknoloji becerilerini artırmak üzere geliştirilen MEBKİT adlı elektronik ve robotik kodlama kitini tanıtarak, “Kurulumunu tamamladığımız 4.005 okuldaki bilişim teknolojileri laboratuvarları ve yenilikçi sınıflara 41.400 adet MEBKİT ve 16.500 adet çok amaçlı mobil robot platformu sağladık.” dedi. MEBKİT’in EBA üzerinden sunulan simülasyon editörüyle, kite erişimi olmayan öğrencilerin de kodlama yapabilmesine imkân tanıdığını belirtti.
Öğretmenlerin dijital becerilerini desteklemek için Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) üzerinden 65 dijital beceri eğitimi ve 300’e yakın çevrim içi eğitim sunduklarını aktaran Tekin, bu alandaki kapasitenin sürekli geliştirildiğini söyledi.
EĞİTİMDE YAPAY ZEKÂ POLİTİKA BELGESİ VE ETİK KURULU
Yusuf Tekin, On İkinci Kalkınma Planı ve Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi doğrultusunda Eğitimde Yapay Zekâ Politika Belgesi ve Eylem Planı hazırladıklarını ve Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde Yapay Zekâ Daire Başkanlığı kurduklarını söyledi. Tekin, “Yapay Zekâ Uygulamaları Etik Kurulu ve bu kurula bağlı alt komisyonlar teşkil ettik. Kurul, Bakanlığımız bünyesindeki yapay zekâ projelerini, kullanılan araçları ve kullanım çerçevesini değerlendirmekte ve denetlemektedir.” dedi.
Öğretmenlerin sınıf içi uygulamalarında yapay zekâ kullanımını artırmak için farklı ders alanlarında dünyadaki örnekleri tarayarak “Eğitimde Kullanılan Yapay Zekâ Araçları Öğretmen El Kitabı” hazırladıklarını belirten Tekin, öğretmenlere yönelik prompt (istem) rehberi yayımladıklarını ifade etti. Ayrıca Yapay Zekâ Uygulamaları Eğitici Eğitimi Kursu kapsamındaki eğitimlerde makine öğrenmesi, derin öğrenme, prompt mühendisliği, etik kullanım ve veri gizliliği gibi başlıkların ele alındığını söyledi.
YÜKSEKÖĞRETİM, YÖKAK VE ÖSYM SUNUMU
Konuşmasının son bölümünde yükseköğretim alanındaki gelişmelere değinen Tekin, 2024-2025 eğitim öğretim yılı itibarıyla 129 devlet, 75 vakıf ve 4 vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 208 yükseköğretim kurumunda 6 milyon 800 bin öğrencinin öğrenim gördüğünü belirtti. Tekin, “2002 yılında 70.012 olan toplam öğretim elemanı sayısı 2025 yılında 186.349'a yükselmiştir.” dedi.
Öğretim üyesi sayısının 25.953’ten 113.134’e yükseldiğini; öğretim üyelerinin toplam içindeki payının yüzde 37’den yüzde 60,22’ye çıktığını söyledi. Toplam öğretim elemanlarının yüzde 46,91’inin kadın, yüzde 53,09’unun erkek olduğunu, bu oranın Türkiye’yi kadın akademisyen oranında OECD ortalamasının üzerine taşıdığını kaydetti.
Yükseköğretime erişimde fırsat eşitliği için kontenjan düzenlemeleri yaptıklarını hatırlatan Tekin, 2023 YKS’den bu yana devlet üniversitelerinde 34 yaş üstü kadınlar için özel kontenjan ayrıldığını, ayrıca 6 Şubat depreminden etkilenen depremzedeler ile şehit ve gazi yakınları için de ilave kontenjanların sürdüğünü söyledi.
Türkiye’nin uluslararası öğrenciler açısından dünyada ilk 10 ülke arasında yer aldığını belirten Tekin, üniversitelerdeki uluslararası öğrenci sayısının 2013’te 43.251 iken 2025’te 337 bine ulaştığını ifade etti. Son iki yılda yapay zekâ ve dijital teknolojiler alanında üniversitelerde ciddi bir program artışı yaşandığını, 2023’te 8 üniversitede yapay zekâ mühendisliği ve veri mühendisliği bölümlerinin açıldığını, 2024’te 20 üniversitede 72 yeni program devreye alındığını, 2025’te yapay zekâ ve bilişim temelli programların bulunduğu üniversite sayısının 100’ü aştığını söyledi. Türkiye’de ilk defa Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde Veri Bilimi ve Yapay Zekâ Enstitüsü kurulduğunu da vurguladı.
Tekin, Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun (YÖKAK) 2025 itibarıyla 200 yükseköğretim kurumunun kurumsal dış değerlendirmesini tamamladığını, 182 kurum için izleme faaliyetleri yürüttüğünü ve 109 kurumun kurumsal akreditasyon programı kapsamında değerlendirildiğini söyledi. 2027’ye kadar tüm yükseköğretim kurumlarının akreditasyon sürecinin tamamlanmasının hedeflendiğini belirtti.
ÖSYM’nin her yıl tek ve çift yıllarda değişmek üzere, yaklaşık 11 ila 14 milyon adayın katıldığı 60 civarında sınavı e-devlet standartlarında yürüttüğünü söyleyen Tekin, ölçme süreçlerinde bilimsel ve teknolojik yenilikleri yakından izlediklerini kaydetti.
Konuşmasının sonunda, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeler sırasında zaman zaman “tatlı sert diyaloglar” yaşanabildiğini ifade eden Tekin, “Kırdığım bir milletvekili dostumuz, arkadaşımız varsa baştan özür dileyelim.” diyerek tüm milletvekillerine katkıları için teşekkür etti. Komisyon Başkanı Mehmet Muş da sunumu nedeniyle Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e teşekkür etti.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI