TBMM’DE HSK GERİLİMİ: MURAT EMİR “PARTİ DEVLETİ” ELEŞTİRİSİ YAPTI, ÖZLEM ZENGİN “HUKUKİ HAK VE VİCDAN” SAVUNUSUYLA KARŞILIK VERDİ

Türkiye Büyük Millet Meclisinde Hâkimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) aday gösterilen ve seçilemeyince yeniden Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı görevine dönen İsmail Ergüneş üzerinden başlayan tartışma Genel Kurulda sert diyaloglara yol açtı. CHP Grup Başkanvekili Dr. Murat Emir, HSK adaylığından hemen sonra ilçe başkanlığına dönüşü “yargının siyasallaşması ve parti devleti göstergesi” olarak nitelendirirken, AK Parti Grup Başkanvekili Av. Özlem Zengin, geçmişte CHP ile ilişkili yüksek yargı mensuplarını örnek göstererek bunun hukuken doğal olduğunu savundu. Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Doç.Dr. Selçuk Özdağ ve İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu da tartışmaya katılarak yargının “kimsenin arka bahçesi olmaması” ve HSK seçimlerinde partizan görüntüden kaçınılması gerektiğini vurguladı.

Kasım 18, 2025 - 23:25
Kasım 18, 2025 - 23:49
TBMM’DE HSK GERİLİMİ: MURAT EMİR “PARTİ DEVLETİ” ELEŞTİRİSİ YAPTI, ÖZLEM ZENGİN “HUKUKİ HAK VE VİCDAN” SAVUNUSUYLA KARŞILIK VERDİ


Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) seçimlerinin ardından, AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ VE İSTANBUL MİLLETVEKİLİ AV. ÖZLEM ZENGİN ile CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ, ANKARA MİLLETVEKİLİ DR. MURAT EMİR arasında, HSK üyesi adayı İsmail Ergüneş üzerinden başlayan yargı–siyaset tartışması gündemin ön sırasına yerleşti.

Murat Emir: “İlçe başkanını HSK’ye aday yapıp sonra tekrar ilçe başkanı yapmak parti devletidir”
Sözlerine Meclis Başkan Vekiline başarı dileyerek başlayan Murat Emir, yargıya güvenin yüzde 18’lere düştüğünü, bunun temel sebebinin de “yargının bağımsız ve tarafsız olmaması” olduğunu söyledi. Emir, HSK seçimlerine atıfta bulunarak, İsmail Ergüneş örneğini şöyle dile getirdi:

“Bir kişiyi –İsmail Ergüneş– HSK adayı olarak AKP getiriyor, burada oylattırıyor, seçilemeyince ilçe başkanı yapıyor. Böylesine, yargıyla iç içe geçmiş, HSK’ye kendi militanını atayacak kadar ve bundan utanmayacak kadar bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız.”

Emir, Adalet Bakanının “Mevzuata uygundur.” açıklamasına tepki göstererek “Ne olacaktı, Anayasa’da ‘HSK’ye aday olanlar bir partinin ilçe başkanı olamaz.’ mı yazacaktı? Biraz siyasi ahlak yok mu?” ifadelerini kullandı. Yargının “AK PARTİ’nin arka bahçesine döndüğünü” savunan Emir, bağımsız ve tarafsız yargının ancak “oy kullansa bile partide aktif görev almayan hukukçularla mümkün olabileceğini” söyledi.

Özlem Zengin: “Siyaset yürütmek yargıya dönmeyi engelliyor ama yargıdan siyasete geçmek gayet normaldir”
Sataşma gerekçesiyle söz alan Özlem Zengin, öncelikle Sezai Karakoç ve Naim Süleymanoğlu’nu anarak konuşmasına başladı, ardından tartışmanın odağı olan İsmail Ergüneş hakkında bilgi verdi. Zengin, Ergüneş’in geçmişte de Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı yaptığını, sonrasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcılığı görevini üstlendiğini belirterek şunları söyledi:

“Biz kimseye ‘Geliniz, HSK üyeliği için başvurunuz.’ demiyoruz; insanlar kendi iradesiyle başvuruyor. Bu ilk defa olan bir durum da değil. Siyaseti bu kadar değersizleştirmenize gerek yok.”

Zengin, CHP’den örnekler vererek geçmişte yüksek yargıdan siyasete geçen isimleri hatırlattı:
“Eski HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek 22 Haziran seçimlerinde istifa edip CHP’den milletvekili adayı oldu. Yekta Güngör Özden ‘Ben yirmi sekiz yıl Cumhuriyet Halk Partisine hizmet ettim.’ dedi. YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan CHP milletvekili oldu. İlhan Cihaner başsavcı iken istifa etti, sizin milletvekiliniz oldu. Bunlar gayet normal; siyaset değersiz bir iş değildir.”

AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ Zengin, yargı mensuplarının oy kullandığına, siyasi görüş sahibi olmasının adil karar vermeye engel olmadığına dikkat çekerek, “İnsanların fikir sahibi olması, siyasi bir görüş sahibi olması adaletli olması önünde engel değildir. Esas olan vicdanlarıdır.” dedi.

Selçuk Özdağ: “Yargı kimsenin arka bahçesi olmamalı, ahlaki üstünlüğünüz varsa aynı hatayı tekrar etmezsiniz”
Tartışmaya Yeni Yol Partisi Grubu adına katılan YENİ YOL PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ VE MUĞLA MİLLETVEKİLİ DOÇ.DR. SELÇUK ÖZDAĞ, yargının geçmişte farklı kesimlerin “arka bahçesi” hâline geldiğini, 2010 referandumundan sonra FETÖ yapılanmasının ağır bedeller ödettiğini hatırlattı. Özdağ, şu uyarıda bulundu:

“‘Onlar yaptı, biz de yaparız.’ mantığı suiemsal olur; yanlış örnek doğruya kılıf olamaz. Eğer geçmişteki örnekleri kınıyorsanız, aynılarını yapmamanız gerekirdi. Bu arkadaş daha önce İlçe Başkanlığı yaptıysa, alt komisyonda elenmesi lazımdı. Ahlaki üstünlük iddiasındaysanız, bunu siyasi etik meselesi olarak görmeliydiniz.”

Yargının bağımsızlığının hayati olduğunu söyleyen Özdağ, HSK üyelerinin seçiminde sadece şekli değil, ahlaki ölçütlerin de gözetilmesi gerektiğini vurguladı: “İyi ki kurada çıkmamış.” diyerek yargının bu tartışmadan zarar görmemesini temenni etti.

Buğra Kavuncu: “13 üyeden 6’sını doğrudan Cumhurbaşkanı belirliyor, kalan 7’de bari partizanlıktan kaçınsaydınız”
İYİ PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ VE İSTANBUL MİLLETVEKİLİ BUĞRA KAVUNCU, HSK’nın yapısına dikkat çekerek 13 üyenin 4’ünü Cumhurbaşkanının, 5’inci üyenin Adalet Bakanı, 6’ncısının Adalet Bakan Yardımcısı olduğunu hatırlattı ve şu değerlendirmeyi yaptı:

“Geriye kalan 7 üye için de sistem ‘TBMM seçsin.’ diyor. Eğer öz güveniniz varsa, yargının bağımsız olmasını istiyorsanız, geçmişte partili olmamış, partizanlık yapmayacak birini aday gösterirsiniz. Ama öz güven sorununuz varsa buna dikkat etmezsiniz. 13’te 13 mü olacak?”

Kavuncu, Amerika’dan bir örnek vererek Senatonun bir Anayasa Mahkemesi adayını, dönemin Başkanıyla aynı üniversitede, aynı satranç kulübünde olduğu için liste dışı bıraktığını anlattı:
“Ya böyle ilkelere sahip olursunuz ya da partizan bir devlet olmayı tercih edersiniz. Hukuken engel yoktur ama bizim eleştirdiğimiz tam da budur.”

Tartışma büyüdü: “Parti devleti” suçlaması, “1950 öncesi” cevabı, imam-hatipli hakim adayı örneği
Karşılıklı söz almalar sürerken Murat Emir, “Aktif ilçe başkanının HSK üyesi yapılmasına ve sonrasında yeniden ilçe başkanlığına dönmesine” itiraz ettiklerini tekrar vurguladı, geçmişte hâkimlerin, savcıların siyasete geçmesine değil, “siyasetin içinden gelen bir ilçe başkanının yargının tepesine atanmasına” karşı olduklarını belirtti:

“Burada açık bir parti devleti var, yargının siyasallaşması var ve bunu gizleme gereği bile duyulmuyor.”

Bu sırada TBMM KÂTİP ÜYE VE AK PARTİ AFYONKARAHİSAR MİLLETVEKİLİ AV. İBRAHİM YURDUNUSEVEN ve AK PARTİ RİZE MİLLETVEKİLİ AV. HARUN MERTOĞLU, geçmişte imam-hatip mezunlarının hâkimlik sınavlarında dışlandığını hatırlattı. Harun Mertoğlu, 1993-94’te hâkimlik sınavında derece yaptığını, ancak imam-hatip mezunu olduğu için alınmadığını ifade etti.

Özlem Zengin: “En büyük parti devleti CHP’dir, ama sınavlar adil yapılması için çalışıyoruz”
Tartışmanın devamında Özlem Zengin, “Bu ülkede gelmiş geçmiş en büyük parti devleti CHP’dir.” diyerek tarihsel tartışma başlattı ve 1950 öncesine atıf yaptı. Kendi örneğini de vererek, geçmişte hâkimlik sınavına alınmayanlardan biri olduğunu söyledi.

Hakimlik-savcılık sınavlarına ilişkin eleştirilere karşı Zengin, “Bu sınavın çıtası çok yükselmiştir. Yazılıya girip sıralamaya girenler arasında mülakat yapılmaktadır ve mülakatlar denetime açıktır.” diyerek Adalet Bakanlığının azami hassasiyet gösterdiğini savundu. “Bir çocuğun en büyük referansı şahsi başarısıdır, ben bu sınavların en adaletli şekilde yapılması için uğraşıyorum.” diye konuştu.

Murat Emir: “Otuz yıl önceki tekil örneklerle bugünkü partizanlığı örtmeye çalışıyorsunuz”
Son söz hakkını kullanan Murat Emir, iktidarın sürekli “tarihin tozlu sayfalarına” dönerek bugün yaşanan partizanlığı perdelemeye çalıştığını söyledi ve şu değerlendirmeyi yaptı:

“Otuz yıl önceki bir sözü, hangi koşullarda söylendiği bile belli olmayan bir ifadeyi gerekçe yapıp, bugün binlerce hâkim ve savcıyı kendi arka bahçenizden seçtiğiniz gerçeğini gizleyemezsiniz. Biz kendi dönemlerimizdeki yanlışların sahibi değiliz ama bugün yargının böylesine siyasallaştırılmasına itiraz ediyoruz.”

Tartışmanın uzaması üzerine birleşimi yöneten Başkan, Genel Kurula on dakika ara verildiğini ilan etti.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI