AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök: “Polise saldırarak, izinsiz çağrılarla sokakları hareketlendirerek demokratik hak aranamaz”

AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı 2026 yılı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, Bakanlığın yalnızca emniyet bütçesinden ibaret olmadığını, terörle mücadeleden düzensiz göçe, afet yönetiminden dijitalleşen nüfus hizmetlerine kadar geniş bir alanda “milletin gece uykusunu, sınır güvenliğini ve şehirlerin huzurunu” temin ettiğini söyledi. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamındaki Taksim eylemlerine getirilen kısıtlamalar üzerinden İçişleri Bakanlığının ve kolluk kuvvetlerinin hedef alınmasını eleştiren Ök, “Valiliğin izin vermediği yerde ısrarla gösteri yapmak, izinsiz çağrılarla sokakları hareketlendirmekle demokratik hak arayışı olmaz; bunun adı hukuksuzluktur.” dedi. Kadın cinayetleri ve KADES verilerine dikkat çeken Nilgün Ök, uyuşturucuyla mücadelede Narkotimler ve risk haritalarına dayalı çalışmaların önemine işaret ederek, dijital şiddet ve çocuklara yönelik cinsel içerikli suçlarla mücadelede İçişleri Bakanlığının hazırladığı sunumu da “önemli ve gerekli” bulduğunu vurguladı.

Kasım 18, 2025 - 12:31
Kasım 18, 2025 - 14:33
AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök: “Polise saldırarak, izinsiz çağrılarla sokakları hareketlendirerek demokratik hak aranamaz”


TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve AFAD’ın 2026 yılı bütçeleri görüşülürken, AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz aldı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın sabah yaptığı kapsamlı sunuma ve Bakanlık tarafından hazırlanan kıyaslamalı veri kitapçığına teşekkür ederek sözlerine başlayan Ök, “Yıllar itibarıyla kıyaslamalı hazırlanmış bu kitapçıktaki verilerden sonrasında da istifade ediyoruz; emeği geçen tüm bürokratları tebrik ediyorum.” dedi.

Ök, görüşülen bütçenin sadece bir kurumsal bütçe olmadığını vurgulayarak, “Biz bugün sadece İçişleri Bakanlığı bütçemizi değil; milletimizin gece uykusunu, sınırlarımızın güvenliğini, şehirlerimizin huzurunu, evlatlarımızın geleceğini ve terörsüz bir Türkiye idealini konuşuyoruz.” ifadelerini kullandı.

“İçişleri, devletin vatandaşına uzanan en sıcak ve en kararlı elidir”

İçişleri Bakanlığının emniyet, jandarma, göç ve afet yönetimi birimleriyle “devletin vatandaşına uzanan en sıcak ve en kararlı el” konumunda olduğunu söyleyen Nilgün Ök, son yirmi üç yılda Türkiye’nin yalnız kendi içinde değil, bölgesinde de istikrar sağlayan, güven veren bir ülke konumuna geldiğini belirtti.

Ök, AK Parti iktidarları döneminde:

  • Terör örgütlerinin eylem kapasitesinin kırıldığını,

  • Düzensiz göç baskısına karşı “akıllı ve insani yönetim” yürütüldüğünü,

  • Uyuşturucuyla mücadelede taviz verilmediğini,

  • Afetlerde “devlet her an sahada” anlayışının benimsendiğini,

kaydetti ve “Bunların hepsi bir resmin, bir bütünün parçalarıdır.” ifadesini kullandı.

“Güvenlik kapasitesi yerli ve millî imkânlarla güçlendirildi”

Konuşmasında yerli ve millî güvenlik altyapısına da değinen Ök, sınır hattında kullanılan teknolojik sistemleri hatırlattı: “Bugün sınır hattında termal kameradan elektronik-optik kulelere, keşif-gözetleme araçlarından veri füzyon merkezlerine kadar bütün sistemimiz yerli yazılım ve donanımla entegre şekilde çalışmaktadır; bununla gurur duyuyoruz.” sözleriyle savunma ve güvenlik alanındaki yerlileşme vurgusunu öne çıkardı.

25 Kasım tartışması: “İzinsiz çağrılarla sokakları hareketlendirmek demokratik hak arayışı değildir”

Nilgün Ök, Komisyon görüşmeleri boyunca muhalefet sıralarından özellikle 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü eylemleri üzerinden İçişleri Bakanlığına yönelik eleştirilerin gündeme getirildiğini hatırlattı.

Bazı milletvekillerinin “25 Kasım’da ‘Şiddete dur’ diyen kadınlara şiddet uyguluyorsunuz, kadına yönelik şiddetin sebebi İçişleri Bakanlığı ve kolluk kuvvetleridir.” yönündeki söylemlerini hatırlatan Ök, bu değerlendirmelere katılmadığını belirterek şöyle konuştu:

İstanbul’da Taksim’de 25 Kasım’da gösteri yapmak, anma ya da protesto için ısrarla aynı alanın seçilmesi sorgulanmalıdır. İstanbul Valiliği İstanbul’da 40 ayrı bölge belirlemiş durumda. Bu belirlenen alanlarda gösteriler yapılabilirken, valiliğin izin vermediği yerde ısrarla gösteri yapmaya çalışmanın gerekçesi nedir?

Muhalefet sıralarından Anayasa’nın toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını düzenleyen hükümlerine atıfla yükselen itirazlara rağmen Ök, “Gösteri yapmak isteyen her grup, Anayasa’nın öngördüğü çerçevede başvurur, izin alır, güvenlik önlemleri sağlanır ve barışçıl bir şekilde talebini dile getirir.” dedi.

Eleştiriler üzerine sözünü yineleyen Ök, “İzinsiz çağrılarla sokakları hareketlendirmekle, polise saldırmakla, kamu düzenini bozmakla demokratik hak arayışı olmaz; bunun adı demokrasi değil, hukuksuzluktur.” ifadelerini kullandı.

“Polise taş atmak, kimyasal madde atmak hiçbir siyasi görüşün savunamayacağı eylemdir”

25 Kasım ve diğer protestolara ilişkin görüntülere atıfla, bazı gösterilerde polise yönelik saldırıları da gündeme getiren Nilgün Ök, “Ülkenin güvenliğini sağlayan polisimize saldırmak, onlara kimyasal madde atmak, taş atmak, sopayla yürümek hiçbir siyasi görüşün, hiçbir ideolojik duruşun savunamayacağı eylemlerdir.” dedi.

Ankara’da polise yönelik saldırıları hatırlatarak, “Ankara’da polise tornavidayla saldırıldı, baltayla saldırıldı, asit atıldı. Böyle durumlarda polis ne yapacak?” diye sordu. Gösteri ve yürüyüş hakkının sınırlarının, kamu düzeni ve güvenlik çerçevesinde ele alınması gerektiğini vurgulayan Ök, “Polis halka zulmetmez; bugüne kadar bu ülkede polisin görevi mağdurun yanında durmaktır.” ifadelerini kullandı.

“Kadına yönelik şiddet sadece İçişleri’nin üzerine yıkılamaz, bu Türkiye’ye özgü siyasi araç yapılmamalı”

Kadına yönelik şiddet tartışmalarında İçişleri Bakanlığının doğrudan sorumlu gösterilmesini eleştiren Nilgün Ök, “Bir kadının bile, bir tek canımızın bile kaybından üzüntü duyarız ve bununla mücadelemizi sonuna kadar veririz.” dedi. Ancak bu meselenin sadece İçişleri Bakanlığına ya da kolluk kuvvetlerine indirgenmesini doğru bulmadığını belirtti:

Bu konunun Türkiye’ye özgü bir siyasi araç hâline getirilmesini doğru bulmuyorum.

İçişleri Bakanının sunumunda yer alan küresel karşılaştırmalı verilere atıf yapan Ök, “100 bin kadın nüfusuna göre dünyada kadın cinayet oranı ortalama yüzde 1,3 iken Türkiye’de bu oran 0,7’dir. Avrupa ortalaması 0,66’dır; Türkiye bunun biraz üzerindedir ama bu tabloya rağmen biz mücadeleye devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“KADES çağrılarının yüzde 36’sı asılsız; bu, gerçekten ihtiyaç duyan kadınların güvenliğini de riske atıyor”

Kadına yönelik şiddetle mücadelede kullanılan KADES uygulamasına ilişkin verilere dikkat çeken Ök, İçişleri Bakanlığının sunumuna göre KADES üzerinden gelen toplam ihbar sayısının 407.257 olduğunu hatırlattı. Bu ihbarların 147.492’sinin “asılsız” kategorisinde olduğunu belirten Ök, “Bu, yaklaşık yüzde 36 gibi ciddi bir oran.” dedi.

Bu durumun iki açıdan sorunlu olduğuna işaret eden Ök, “Asılsız ihbar oranının bu kadar yüksek olması, gerçekten hayati tehlike yaşayan kadınların güvenliğini de tehdit edebilir. Acil müdahale kapasitesini zorlayabilir. Bu nedenle KADES’in nasıl ve ne zaman kullanılacağı konusunda daha güçlü bir kamuoyu bilgilendirmesi yapılması gerektiğini düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Ök, buna rağmen KADES’in, 6284 sayılı Kanun, önleyici–koruyucu tedbirler ve elektronik kelepçe uygulaması ile birlikte önemli bir güvenlik mekanizması oluşturduğunu vurguladı. Elektronik izleme kapasitesine ilişkin, “Elektronik kelepçeyle takip kapasitesi geçen yıl 1.200’dü, şimdi 2 bine çıkarılmış durumda. Şu an 67 ilde 1.556 aktif kelepçe var.” bilgisini paylaştı.

“GAMER’de görev yapan Emniyet mensupları ciddi bir titizlikle çalışıyor”

Nilgün Ök, 27’nci Dönemde TBMM Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu üyesi olarak İçişleri Bakanlığının GAMER (Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi) yapısını yerinde inceleme fırsatı bulduğunu hatırlattı. “Orada görev yapan Emniyet personelinin ve diğer çalışanların büyük titizlikle görev yaptığını bizzat gözlemledim; kendilerini tebrik ediyorum.” diyerek kurumsal kapasiteye atıfta bulundu.

“Uyuşturucuyla mücadelede risk haritaları ve Narkotimler önemli; ortaokul çağında sorunlar duyuyoruz”

Uyuşturucuyla mücadeleye ilişkin bölümde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı rakamlara atıf yapan Ök, toplam ele geçirilen uyuşturucu miktarının yaklaşık 947 ton seviyesinde olduğunu hatırlattı. Bir anne olarak da konunun kendisini rahatsız ettiğini belirterek, “Annelerle bir araya geldiğimizde ortaokul çağındaki çocuklar arasında dahi uyuşturucu ve madde kullanımı yönünde sıkıntılar yaşandığını duyuyoruz.” diye konuştu.

Okullar ve sağlık sisteminin birlikte tarama ve önleme çalışmaları yürütmesi gerektiğini söyleyen Ök, İçişleri Bakanlığının sahada Narkotimler ve NARVAS gibi dijital araçlarla, risk haritaları ve istihbari süreçlere dayalı bir mücadele yürüttüğünü vurguladı: “Sınır kapılarından mahalle bazlı mikro planlamaya kadar çok katmanlı alanlarda mücadele ettiğinizi biliyorum, bu anlamda da teşekkür ediyorum.

“Dijital şiddet ve çocuklara yönelik cinsel içerikli suçlarla ilgili sunumu çok önemsiyorum”

Nilgün Ök, İçişleri Bakanlığının Komisyona sunduğu dijital şiddet ve çocuklara yönelik cinsel suçlara ilişkin çalışmaya da değinerek, “Dijital şiddet sunumunu çok önemsiyorum; rakamlar özellikle çocuklara yönelik cinsel ağırlıklı şiddet ve istismar olaylarında ciddi bir tabloyu gösteriyor. Bu konuyu öncelikli ve kritik görüyorum.” ifadelerini kullandı.

“Tek devlet, tek bayrak, tek vatan; bundan niye rahatsızlık duyuluyor?”

Konuşmasının sonunda “terörsüz Türkiye” vurgusuna değinen Ök, kimi eleştirilerde “tek devlet, tek bayrak, tek vatan” ifadelerine tepki gösterilmesini anlamadığını söyledi: “‘Tek devlet, tek bayrak, tek vatan’ yazılmasından neden rahatsızlık duyuluyor, bunu anlamış değilim. Biz Türkiye Cumhuriyeti’yiz. Hepimizin aynı çatı altında, özgür ve demokratik bir şekilde, birlikte yaşayabilmemiz için terörsüz Türkiye sürecini çok önemli buluyorum.” dedi.

İçişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin Türkiye’nin huzur ve güvenliğine katkı sağlamasını dileyen AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, konuşmasını “Bakanlık bütçemizin hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.” sözleriyle tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI