Bir Bardak Su ile Başlayan Hikâye: Elektrik Sorununu Çözdü, 'Evlatları gibi oldum'
İsmail Onur Akdağ, yalnızlık arayışıyla başladığı yolculukta, tanımadığı insanlardan gördüğü sıcaklıkla hayatını değiştirdi. Iğdır’da bir bardak su talebiyle başlayan hikâyesi, bir eve elektrik sistemi kurup, onların hayatına dokunmasıyla unutulmaz bir öyküye dönüştü.
Yalnızlık arayışı ve keşfetme tutkusu, İsmail Onur Akdağ’ı bambaşka bir hayata sürükledi. 1991 yılında Bursa Osmangazi’de doğan ve babasının görevi dolayısıyla farklı şehirlerde büyüyen İsmail, eğitimini İstanbul Biruni Üniversitesi’nde Hemşirelik Bölümü’nde tamamladı. Sağlık sektöründe uzun yıllar çalışan ve ardından doğayla iç içe bir yaşam tarzı benimseyen Akdağ, sıra dışı bir hayat hikayesine sahip.
Otostopla Türkiye’nin farklı noktalarına seyahat eden Akdağ, bu süreçte hem iç huzurunu keşfetti hem de hayatına yeni anlamlar kattı. Özellikle Iğdır’da yaşadığı bir olay, onun için unutulmaz bir deneyime dönüştü. Motoruyla çıktığı uzun bir yolculukta, dağın eteğindeki bir eve giderek bir bardak su istedi. Ancak aldığı karşılık, yalnızca bir bardak su ile sınırlı kalmadı. Ev halkı, onu sıcak bir sofrayla ağırladı ve misafirperverlikleriyle Akdağ’ı derinden etkiledi.
Elektrik Sorununa Çözüm Oldu
Bu misafirperverlikten etkilenen İsmail, evdeki elektrik sorununu çözmek için harekete geçti. İki ay sonra geri dönerek, eve güneş enerjisi sistemi kurdu. "Bir bardak suyun hikâyesi, büyük bir değişime vesile oldu" diyen Akdağ, bu iyilikle sadece bir evin değil, kendi hayatının da dönüştüğünü ifade etti.
45 Günlük Yolculuk ve İnsanlık Dersi
Kendi karavanıyla doğanın ve özgürlüğün tadını çıkaran Akdağ, yolculuklarında 45 gün boyunca hiç tanımadığı insanların evlerinde kaldı. Onların sıcak ilgisini ve misafirperverliğini anlatan İsmail, "Beni evlatları gibi görüp ağırladılar. Kahvaltılarda aile ortamını hissettirdiler, içimde tarifsiz bir huzur bıraktılar" dedi.
Sağlık sektöründe kısa bir süre çalıştıktan sonra karavan hayatına yönelen Akdağ, bu özgür yaşam tarzının ruhuna iyi geldiğini belirtti. Kahve satarak geçimini sağladığı dönemde, karavanı onun hem evi hem de özgürlüğünün bir sembolü oldu.
İsmail Onur Akdağ’ın hikayesi, küçük bir iyiliğin nasıl büyük bir değişime yol açabileceğini gözler önüne seriyor. İnsan ilişkilerine dair yeniden umut veren bu hikaye, empati ve yardımlaşmanın önemini bir kez daha hatırlatıyor.
CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI