CHP’Lİ REŞAT KARAGÖZ: “TÜRKİYE GELGİT DIŞ POLİTİKASIYLA YALNIZLAŞTI, LİYAKAT TASFİYE EDİLDİ, DEVLET AKLI HASAR ALDI”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda konuşan CHP Amasya Milletvekili Reşat Karagöz, Dışişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin yalnız mali değil, devlet aklı ve ulusal onur açısından da değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. AKP döneminde Cumhuriyetin yüz yıllık dış politika geleneğinin tahrip edildiğini belirten Karagöz, siyasi sadakatle yapılan büyükelçi atamalarının kurumsal hafızayı dağıttığını, Türkiye’nin dış politikada “gelgitler” ile öngörülemez bir aktöre dönüştüğünü ifade etti. Karagöz, MİT Müsteşarlığı döneminde yaşanan ağır terör saldırılarını hatırlatarak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın siyasi sorumluluğunun altını çizdi; Rahip Brunson krizinden Kaşıkçı dosyasına, NATO genişlemesinden Washington görüşmelerine uzanan örneklerle hükümetin dış politikada Türkiye’nin itibarını zayıflattığını savundu. Karagöz, “Yurtta sulh, cihanda sulh pusulası kırıldı; dış politika kişisel ilişkilerin ve iktidar hesaplarının bir türevine dönüştü.” dedi.

Kasım 18, 2025 - 23:18
Kasım 19, 2025 - 14:18
CHP’Lİ REŞAT KARAGÖZ: “TÜRKİYE GELGİT DIŞ POLİTİKASIYLA YALNIZLAŞTI, LİYAKAT TASFİYE EDİLDİ, DEVLET AKLI HASAR ALDI”


TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçesi görüşülürken söz alan CHP Amasya Milletvekili Dr. Reşat Karagöz, konuşmasına dış politikanın mali boyutundan önce devlet aklı ve Cumhuriyet geleneği bakımından incelenmesi gerektiğini vurgulayarak başladı.

“Cumhuriyet diplomasisinin omurgası aşındı, kurumsal hafıza tasfiye edildi”
Karagöz, Dışişleri Bakanlığının AKP iktidarına kadar Cumhuriyetin en saygın kurumlarından biri olduğunu hatırlatarak, bugün gelinen noktayı şöyle özetledi:
“Karşımızda liyakat yerine sadakatin esas alındığı, büyükelçilik makamlarının siyasi yakınlık tesisine dönüştüğü, kurumsal hafızanın dağıtıldığı bir tablo var.”

Türkiye’nin dış politikasının günbegün yön değiştirdiğini belirten CHP’li vekil, bu durumu “denge politikası değil, gelgit diplomasisi” olarak niteledi.

ABD, Rusya ve Avrupa Birliği’yle yürütülen ilişkilerin bir gün sertleşip ertesi gün yumuşadığını belirten Karagöz, “Bir gün ABD’ye yaslanıp ertesi gün Rusya’ya göz kırparak, sonra Avrupa kapısına dönüp sonra kapıyı çarparak dünya nezdinde güven üretilemez.” dedi.

“Bu zigzaglar Türkiye’yi yalnızlaştırdı ve öngörülemez bir aktör hâline getirdi.”

MİT dönemi eleştirisi: “Bu ülke en ağır terör saldırılarını yaşadı”
Karagöz konuşmasının ikinci bölümünde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığı dönemine işaret etti.

“Reyhanlı’dan Suruç’a, Ankara Garı’ndan Sultanahmet’e, İstiklal’den Güvenpark’a kadar onlarca saldırıda yüzlerce yurttaşımız hayatını kaybetti; milyonlarca kaçak göç ülkeye kontrolsüz biçimde sızdı.”

Suriye sınırındaki askerlere yönelik vahşi infazları ve “kozmik odanın açılması” sürecini hatırlatan Karagöz, tüm bu dönemin sorumluluğunun görmezden gelinemeyeceğini söyledi.
“Bu tablo ortadayken, Kurtlar Vadisi müziğiyle yapılan videoların gölgesinde Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturuluyor olması siyasi sorumluluk bakımından son derece vahimdir.”

“Rahip Brunson’dan Kaşıkçı dosyasına: Tam bağımsızlık söylemi kağıt üzerinde kaldı”
CHP’li Karagöz, Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı diplomatik krizleri sıralayarak hükümetin tutarsız tutumunu eleştirdi:

  • Rahip Brunson: “Bu can bu bedende durdukça o papazı alamazsın” denildikten sonra özel uçakla Washington’a gönderildi.”

  • NATO genişlemesi: “İsveç ve Finlandiya PKK’nın hamisidir” söylemine rağmen ilk imza Türkiye’den geldi.”

  • Cemal Kaşıkçı cinayeti: “‘Bu topraklarda işlenen cinayetin sorumlusu’ dediğiniz ülkeye dosyayı teslim ettiniz.”

  • Trump’ın mektubu: “‘Aptal olma’ diye başlayan mektup cebinize kondu.”

  • Gazze söylemi: “Kürsülerde yüksek perdeden konuşup sahada etkili adım atmadınız; acılar iç siyaset malzemesi yapıldı.”

Tüm bu örneklerin Türkiye Cumhuriyeti devletinin onuruna ve dış politika tutarlılığına ağır darbe olduğunu söyleyen Karagöz, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hâlâ omurgalı duruştan söz etmesi trajikomiktir.” dedi.

“Atatürk’ün pusulası kırıldı, dış politika kişisel ilişkilere ve iktidar hesabına dönüştü”
Karagöz, dış politikanın sağlam bir geleneğe, kurumsal hafızaya ve hukuki-ahlaki ilkelere dayanması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ sözü devletin dış politika hafızasının pusulasıdır. Siz bu pusulayı kırdınız.”

AKP iktidarının dış politikasını “tam bağımsızlık söylemine rağmen kişisel ilişkilere ve iktidar hesaplarına bağlı, ilkesiz bir çizgi” olarak değerlendirdi.

“Türkiye yönünü her gün başka bir yere çeviren, ittifaklarını günübirlik pazarlık konusu yapan bir ülke görüntüsü veriyor.”

“Türkiye’nin itibarı Trump’tan, Netanyahu’dan, Körfez saraylarından medet umularak kurtarılamaz”
CHP Amasya Milletvekili, Türkiye’nin itibarının ancak Cumhuriyetin kurucu dış politika ilkelerine dönüşle yeniden inşa edilebileceğini söyledi:
“Bu ülkenin itibarı yükseltilecekse bu, Trump’tan, Netanyahu’dan, Körfez saraylarından medet ummakla değil; tam bağımsızlık anlayışına, kurumsal devlete, liyakate ve hukuka dönerek mümkündür.”

Konuşmasını dış politikanın partiler üstü bir mesele olduğu vurgusuyla bitiren Karagöz, “Dış politikayı 86 milyonun ortak çıkarı olarak görüyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI