Ege Denizi'ndeki Depremler Tsunami Riskini Artırıyor mu? Uzmanlardan Kritik Açıklamalar
Yunanistan’ın Santorini Adası çevresinde meydana gelen depremler, Türkiye’nin Ege kıyılarında da endişeye yol açtı. Uzmanlar, bölgedeki sismik hareketliliğin tsunami riski taşıyıp taşımadığı konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu. AFAD, Bodrum’da mobil siren sistemi kurarken, tsunamiye karşı alınan önlemler gündemde.

Yunanistan'ın Santorini Adası çevresinde son günlerde artan sismik hareketlilik, Türkiye’nin batı kıyılarında da yakından takip ediliyor. Özellikle 5 Şubat’tan bu yana bölgede meydana gelen çok sayıda deprem, tsunami riskini gündeme getirdi.
Bilim Akademisi üyesi yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Ege kıyılarındaki vatandaşların dikkatli olması gerektiğini belirtti. Görür, "Ege kıyılarımızda söz konusu yere yakın vatandaşlarımızın dikkatli olmasını öneriyorum" dedi.
AFAD, Bodrum’da Mobil Siren Sistemi Kurdu
10 Şubat tarihinde, büyüklüğü 5’in üzerinde olan depremler İzmir ve çevresinde hissedildi. Olası bir tsunami riskine karşı, AFAD Bodrum’da mobil siren sistemi kurarak önlem aldı.
BBC Türkçe’ye konuşan ODTÜ Kıyı ve Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi’nden Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, UNESCO’nun kriterlerine göre 5.5 büyüklüğündeki depremlerden sonra tsunami uyarısı verilebildiğini belirtti. Ancak, bu uyarının tsunaminin kesin olarak gerçekleşeceği anlamına gelmediğinin altını çizdi.
Türkiye, Tsunamiye Hazır mı?
Geçmişte, Ege kıyılarında daha küçük ölçekli tsunamiler gözlemlendi. Örneğin, 2017’de Yunanistan’ın Kos Adası yakınlarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem sonrası oluşan dalgalar resmi kurumlar tarafından "deniz suyu yükselmesi" olarak tanımlandı.
İzmir’de 2020 yılında yaşanan deprem sonrası Sığacık’a ulaşan dalga ise tsunami olarak nitelendirildi ve burada bir kişi hayatını kaybetti. Bu olay, Türkiye’nin kıyı şeridinde tsunamiye karşı alınan önlemlerin yeterliliğini tekrar gündeme getirdi.
Bodrum’da, 2019’dan beri Avrupa Birliği destekli bir tsunami uyarı sistemi bulunuyor. Bu sistem, limandaki dalga hareketlerini ölçerek elde edilen verileri Kandilli Rasathanesi’ne iletiyor. Kandilli’nin AFAD’a aktardığı veriler doğrultusunda tsunami uyarısı yapılabiliyor.
Türkiye ve Yunanistan Ortak Çalışma Yapmalı
İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. Sinan Özeren, Türkiye ve Yunanistan’ın Ege Denizi’nde ortak bir "sismolojik ağ" kurması gerektiğini söyledi. Özeren, "Su altına sismometreler yerleştirilerek tektonik araştırmalar yapılmalı. Bu, erken uyarı sistemleri ve depremselliğin daha iyi anlaşılması için büyük önem taşıyor" ifadelerini kullandı.
Volkanik Tehlike Var mı?
AFAD, bölgedeki depremlerin 2011-2012 yıllarında da benzer yoğunlukta yaşandığını ve volkanik bir patlamaya neden olmadığını hatırlattı. Yunanistan İklim Krizi ve Sivil Koruma Bakanı Vassilis Kikilias da depremlerin su altı fay hatlarından kaynaklandığını, volkanik faaliyetlerle bağlantılı olmadığını belirtti.
Ancak, Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, Santorini Yanardağı’nın potansiyel bir tehlike oluşturduğunu ifade ederek, "Volkanın patlaması halinde tsunami yerine kül hareketlerinin Türkiye kıyılarını etkileyebileceğini" söyledi.
Öte yandan, Prof. Sinan Özeren, sismik ve volkanik hareketlerin birbirini tetikleyebileceğini belirterek, bölgedeki sismik aktivitenin dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguladı.
CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI