İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın: "Üniversiteler Nepotizmin Gölgesinde"

İYİ Parti Edirne Milletvekili ve akademisyen Prof. Dr. Mehmet Akalın, TBMM Genel Kurulu’nda 2025 Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, Türkiye’deki yükseköğretim sistemini sert bir dille eleştirdi. Üniversitelerin özerklikten uzaklaştırıldığını, liyakatin yerini sadakatin aldığını belirten Akalın, eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğini söyledi. Akademisyen maaşlarının düşük seviyelerde olmasının bilimsel üretkenliği baltaladığını ifade etti.

Aralık 15, 2024 - 16:24
İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın: "Üniversiteler Nepotizmin Gölgesinde"

"Üniversite Sayısı Yetersiz Altyapıyla Artıyor"

Mehmet Akalın, Türkiye’de 209 üniversite bulunduğunu, ancak çoğunun gerekli altyapıdan yoksun olduğunu belirtti. “Üniversite sayısını artırmak tek başına bir başarı değildir. Avrupa ülkelerinde üniversite sayısı 100-150 arasında değişirken meslek yüksekokulları ve teknik eğitim okulları ön plandadır. Ancak ülkemizde bu ayrım yapılmadan yetersiz üniversiteler açılıyor. Mezunların yüzde 30-35’i işsiz kalıyor, iş bulanların yarısı ise kendi alanında çalışamıyor.” ifadelerini kullandı.

"Dünya Sıralamalarında Geriye Gidiyoruz"

Akalın, Türk üniversitelerinin dünya sıralamalarındaki yerinin giderek gerilediğini vurguladı. “2011 yılında ilk 500’de 5, ilk 1000’de 20 üniversitemiz vardı. Bugün ilk 500’de hiçbir üniversitemiz yok, ilk 1000’de ise yalnızca 9 üniversite yer alıyor. Bu düşüş, yükseköğretimdeki politikaların başarısızlığının en somut göstergesidir.” dedi.

"Üniversiteler Özerklikten Uzak"

Üniversitelerin özerklikten uzak bir yapıya dönüştürüldüğünü ifade eden Akalın, Avrupa Üniversite Özerkliği Raporu’na dikkat çekti: “Türkiye, rektörlerin üniversiteler tarafından belirlenmediği tek ülke olarak raporda yer alıyor. 2018’den sonra rektörlükler adeta bir ödül mekanizmasına dönüştü. Milletvekili, belediye başkanı ya da partiye sadakati bulunan kişiler rektör yapılıyor. Bu nepotizm anlayışı, üniversitelerimizin liyakat temelli yönetilmesine darbe vuruyor.”

"Akademik Özgürlükler ve Akademisyen Maaşları Geriledi"

Akalın, Türkiye’nin akademik özgürlükler konusunda 1980 darbe dönemiyle aynı seviyede olduğunu belirterek, “Özgürlük Endeksi’nde 179 ülke arasında 166’ncı sıradayız. OECD ülkeleri arasında ise son sıradayız.” dedi. Ayrıca, akademisyen maaşlarının asgari ücretin birkaç katına gerilediğini söyleyerek, “1980’lerde profesör maaşı asgari ücretin 15 katı, 2000’lerde 9 katı iken bugün bu oran 4 kata kadar düştü. Akademisyenlerin ekonomik koşulları bu kadar kötüleşmişken bilimsel üretkenlik beklenemez.” ifadelerini kullandı.

"Yayınların Niteliği ve Atıflar Düşük"

Türkiye’nin bilimsel yayın sayısında eksiklik olmadığını, ancak bu yayınların toplumsal faydaya dönüşmediğini belirten Akalın, “OECD ülkeleri arasında bilimsel yayınların etki değerinde sondan ikinci sıradayız. Atıf alma oranımız ise yüzde 50’nin altında. Bu tablo, bilimsel çalışmaların niteliğinin ne kadar düşük olduğunu gösteriyor.” dedi.

"Eğitim ve Bilim Sisteminin Yeniden Yapılandırılması Gerekiyor"

Akalın, üniversitelerin ve meslek yüksekokullarının yeniden yapılandırılması gerektiğini söyledi. “Yükseköğretim sistemi yeniden ele alınmalı, mesleki ve teknik eğitimle sanayi entegrasyonu sağlanmalıdır. Üniversitelerin özerklikleri tesis edilmeli, akademisyen maaşları iyileştirilmelidir. Ayrıca, rektörlük atamalarında liyakat esas alınmalı ve nepotizm uygulamaları terk edilmelidir.” diyerek sözlerini tamamladı.

CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI