CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu: “Bağımlılıkla mücadele bütçesi kâğıt üzerinde var, sahada yok; yeni nesil çetelerin zemini iktidarın yarattığı adaletsizliktir”

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde polis memuru Esat Koyuncu’nun şehit sayılmaması, bağımlılıkla mücadele programı ödeneklerinin büyük bölümünün kullanılmaması, suça sürüklenen çocuk sayısındaki artış ve “yeni nesil çeteler” başlıklarında sert eleştiriler yöneltti. Bakırlıoğlu, görev başında hayatını kaybeden polis Esat Koyuncu’nun ailesine SGK tarafından vazife malullüğü değil normal emekli aylığı bağlandığını belirterek yasal düzenleme çağrısı yaptı. Emniyet Genel Müdürlüğüne ayrılan bağımlılıkla mücadele ödeneklerinde gerçekleşme oranının yüzde 20’nin altında kaldığını, operasyon ve farkındalık çalışmalarının azaldığını vurgulayan Bakırlıoğlu, 612 bin çocuğun güvenlik birimleriyle temas ettiğine, çocuklarda yaralama, hırsızlık ve uyuşturucu suçlarındaki artışa dikkat çekti. Organize suç endeksinde Türkiye’nin 193 ülke arasında 10’uncu, “devlet aygıtına yerleşmiş suç aktörleri” başlığında ise 7’nci sırada olduğunu hatırlatan Bakırlıoğlu, sigara kaçakçılığıyla bilinen Kemal Can’ın ifadesinde “devlet büyüğü” ve “üst düzey yetkililer” iddiasını gündeme taşıyarak “Savcı sormadıysa biz soruyoruz: Kim bu devlet büyüğü?” dedi.

Kasım 18, 2025 - 12:31
Kasım 18, 2025 - 14:31
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu: “Bağımlılıkla mücadele bütçesi kâğıt üzerinde var, sahada yok; yeni nesil çetelerin zemini iktidarın yarattığı adaletsizliktir”


CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı ve bağlı kurumların 2026 yılı bütçe, 2024 yılı kesin hesap ve Sayıştay raporlarının görüşüldüğü oturumda söz alarak bütçe kalemleri, polis hakları, çocuk suçluluğu ve organize suç başlıklarında ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasına, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın sosyal medya paylaşımıyla kamuoyuna duyurduğu polis memuru Esat Koyuncu’nun ölümü üzerinden başlayan Bakırlıoğlu, hem olaya hem de SGK’nın kararına dikkat çekti.

“Görev başında kalp krizi geçiren polis memuruna SGK ‘vazife malulü’ demiyor”
Bakırlıoğlu, Antalya Konyaaltı İlçe Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görev yapan polis memuru Esat Koyuncu’nun 15 Nisan 2025 gecesi saat 01.30 sularında kadına şiddet vakasına müdahale için gittiği evde arbede sırasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiğini hatırlattı. İçişleri Bakanı’nın “şehidimiz” ifadesiyle taziye mesajı paylaştığını, cenazenin şehitlikte defnedildiğini anlattı.

Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun olayla ilgili değerlendirmesini eleştiren Bakırlıoğlu, “SGK, Esat Koyuncu’nun daha önce kalp rahatsızlığı olduğu, bunun MEDULA kayıtlarında göründüğü gerekçesiyle vazife malullüğü hükümlerinin uygulanamayacağına karar veriyor, ailesine şehitlik maaşı değil, normal emekli maaşı bağlıyor.” dedi.

Bugün şehidin eşi ve 2 çocuğunun, birinin üniversite öğrencisi olduğunu vurgulayarak, ayda 29 bin lira emekli maaşıyla geçim mücadelesi verdiğini belirten Bakırlıoğlu, şu soruyu yöneltti:

Madem kalp hastasıydı, nasıl oluyor da Esat Koyuncu dokuz gün boyunca 12/12 çalıştırılıyor? Nasıl oluyor da o gece, suç mahalline o gidiyor?

Aynı aileden üç kardeşin 2007’de Şırnak’ta aynı anda görev yaptığını belirten Bakırlıoğlu, benzer vakaların sistematik biçimde yaşandığını, emsal yargı kararları bulunduğunu hatırlatarak, “SGK her seferinde dava açıyor, istinafa, Yargıtaya kadar götürüyor; burada bir eksiklik olduğu aşikâr. Gerekirse yasal düzenleme yapılmalı, mağduriyetler giderilmeli.” çağrısında bulundu.

“Bağımlılıkla mücadele bütçesi kâğıt üzerinde büyütülüyor, sahada harcanmıyor”
CHP’li Bakırlıoğlu, konuşmasının önemli bölümünü Bağımlılıkla Mücadele Programı ödeneklerine ayırdı. Son yıllarda hem Komisyon hem Genel Kurul aşamasında bu program için ayrılan ödeneklerin yetersiz görüldüğünü, artırılması için önergeler verdiklerini ancak AK Parti milletvekillerinin “yeterli” diyerek reddettiklerini hatırlattı.

2026 yılı için Emniyet Genel Müdürlüğü Bağımlılıkla Mücadele Programı ödeneğinin 9 milyar 441 milyon lira, Sağlık Bakanlığı dahil toplam program büyüklüğünün 14 milyar 959 milyon lira olduğunu söyleyen Bakırlıoğlu, 2024 gerçekleşmelerine dikkat çekti:

  • 2024’te Emniyet için ayrılan 5 milyar 937 milyon liralık bağımlılıkla mücadele ödeneğinin,
    yalnızca 1 milyar 40 milyon lirasının harcandığını (yaklaşık yüzde 17),

  • Sağlık Bakanlığı dâhil toplam 9 milyar 310 milyon liralık program ödeneğinin ise
    sadece 2 milyar 825 milyon lirasının kullanıldığını

vurgulayarak, “Kâğıt üzerinde büyük görünen bir bütçe var ama sahada harcanmıyor.” dedi.

“Ödenekler şişirilip memur tertiplerine yazılıyor, sonra başka yerlere aktarılıyor”
Bu tablonun nedenine ilişkin kendi değerlendirmesini paylaşan Bakırlıoğlu, “Ödenekler il emniyet müdürlükleri personel giderlerine, memur tertiplerine yazılıyor ama fiilen kullanılmıyor.” diyerek şöyle devam etti:

Aynı yöntem Sağlık Bakanlığı bütçesinde de görülüyor. Program ödeneği şişiriliyor, yıl içinde farklı tertiplere aktarılıyor. Bağımlılıkla mücadele kalemine bakınca ‘kaynak ayrılmış’ görünüyor ama fiili harcama oranı yüzde 20’yi bile geçmiyor.

2025 yılı projeksiyonuna dair kendi tahminini de paylaşan Bakırlıoğlu, Emniyet için 2025’te ayrılan 7 milyar 341 milyon liralık ödeneğin yıl sonunda yaklaşık 1 milyar 281 milyon lirasının kullanılacağını, yani oranların tekrar düşük seviyede kalacağını söyledi.

Biz burada kaynaklar yetersiz diyoruz, siz ‘yeterli’ diyorsunuz ama ayrılan kaynak kullanılmıyor. Bu, programı vitrin süsüne dönüştürüyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Operasyon sayısı düşüyor, ulaşılan kişi sayısı yarıya indi, 2026 hedefi daha da düşük”
İçişleri Bakanlığının uyuşturucuyla mücadele rakamlarına da atıf yapan Bakırlıoğlu, operasyon ve farkındalık çalışmalarındaki düşüşe dikkat çekti:

  • 2024’te uyuşturucuyla mücadele kapsamında 262.164 operasyon yapılmışken,

  • 2025’te bu sayının 168.796’ya gerilediğini,

  • 2024’te farkındalık çalışmalarıyla 2 milyon 252 bin kişiye ulaşıldığını,

  • 2025’te bu sayının 1 milyon 403 bine düştüğünü,

  • 2026 yılı hedefinin ise 665 bin kişi olarak açıklandığını belirtti.

Operasyon sayısı düşüyor, ulaşılan kişi sayısı yarıya iniyor, buna karşın program bütçesi büyük gösteriliyor fakat harcama kalemi küçülüyor. Bu tablo, gerçekten bağımlılıkla mücadelede kararlılık mı gösteriyor, yoksa vitrin mi düzeltiliyor, bunu sorgulamak zorundayız.” dedi.

“612 bin çocuk güvenlik birimleriyle temas etti; yaralama, hırsızlık ve uyuşturucuda ciddi artış var”
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, suça sürüklenen çocuklar konusuna da geniş yer verdi. 2024 yılında güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuk sayısının 612 bine çıktığını belirten Bakırlıoğlu, 2020 ve 2024 verilerini karşılaştırdı:

  • 2020’de mağdur olarak kayıt altına alınan çocuk sayısı 179 bin iken,
    2024’te bu sayının 279 bine çıktığını,

  • 2020’de “suça sürüklenen” çocuk sayısının 112 bin civarında olduğunu,
    2024’te bu rakamın 202 bine yükseldiğini

ifade ederek, “Hem mağdur hem fail sıfatıyla çocuk sayısında yaklaşık 100 binlik artışlar var; bu, ülke için alarm verici bir tablodur.” dedi.

Olay türlerine göre dağılıma bakıldığında, güvenlik birimlerine getirilen çocukların yüzde 40’ının “yaralama” suçuyla, yüzde 16,6’sının hırsızlık, yaklaşık yüzde 8’inin uyuşturucu kullanmak veya satmak gibi suçlarla ilişkilendirildiğini söyledi. Geçmiş yıllarda yaralama oranlarının yüzde 25–30 bandında olduğunu, bu oranın yıllar içinde belirgin şekilde yükseldiğini vurguladı.

Uyuşturucu bağlantılı çocuk olaylarındaki artışı da örneklendiren Bakırlıoğlu, “2022’de toplam 206 bin olay içinde uyuşturucu suçları 9.206 iken bugün 16.539’a çıkmış. Artış ortada.” dedi. Çocukların karıştığı cinayet vakalarında da yükseliş olduğunu belirterek, “Bu rakamlar hepimizi endişelendirmelidir.” ifadesini kullandı.

“Dünyada yeni nesil teknolojiler, Türkiye’de yeni nesil çeteler konuşuluyor”
Bakırlıoğlu, organize suç yapılanmalarını anlatırken “yeni nesil çeteler” tanımını kullandı. “Dünyada yeni nesil teknolojiler konuşulurken, ne yazık ki Türkiye’de Barış Boyun çetesi, Daltonlar, Redkitler, Casperlar tartışma konusu.” dedi.

Bu çetelerin kendi aralarında ittifaklar kurduğunu, çatıştığını, “motosikletli çeteler ve infaz timleri” üzerinden gençleri ve çocukları kullandığını, sosyal medya aracılığıyla açıkça örgütlendiklerini söyledi: “Hiçbir gizlilikleri yok; ‘Şunu öldüreceğiz.’ diyorlar ve onu öldürüyorlar. Yapacakları infazları önceden ilan ediyorlar.

Çetelerin özellikle gelir düzeyi düşük mahallelerde yaygınlaştığını belirten Bakırlıoğlu, çocuk ve gençler için bu yapılara katılımın arkasındaki sosyoekonomik zemini şöyle ifade etti:

Gençlerin geleceğe dair umudu yok. Okuyarak, meslek sahibi olarak hayatta tutunma şanslarının düşük olduğunu görüyorlar. Zenginleşmek, daha varlıklı olmak için önlerinde tek yol olarak bu çeteler bırakılmış durumda.

Bu zeminin sorumluluğunu iktidara yükleyen Bakırlıoğlu, “Bunun sebebi sizin sebep olduğunuz ekonomik yıkımdır, otoriterleşmedir, eşitsizlik ve adaletsizliktir. Bu ortamın sonucu karşımıza yeni nesil çeteler olarak çıkmaktadır.” dedi.

“Organize Suç Endeksi’nde 10’uncuyuz; devlet içine yerleşmiş suç aktörlerinde 7’nci sırada olmak asıl tehlikedir”
Konuşmasının son bölümünde Küresel Organize Suç Endeksi sonuçlarını hatırlatan Bakırlıoğlu, “Dün burada da söylendi; dünya sıralamasında 10’uncuyuz.” dedi ve asıl dikkat edilmesi gereken başlığın “devlet aygıtının içine yerleşmiş suç aktörleri” olduğunu belirtti:

Bu endekste Türkiye, devlet aygıtı içine yerleşmiş, faaliyetlerini bizzat devlet kurumları içinden yürüten suç aktörleri bakımından 193 ülke arasında 7’nci sırada. Bu, Türkiye açısından çok ciddi bir alarmdır.

Bu çerçevede güncel bir örnek paylaşan Bakırlıoğlu, sigara kaçakçılığında uluslararası baron olarak bilinen Kemal Can davasını hatırlattı. Bir kara para operasyonunda tutuklanan Kemal Can’ın ifadesinde, **Ciner Medya Grubu, Bilgi Üniversitesi ve Doğa Koleji gibi varlıkları “devlet büyüğü” ve “üst düzey devlet yetkililerinin ricası üzerine” satın aldığını söylediğinin basına yansıdığını ifade etti.

Savcı, ‘Kim bu devlet büyüğü, kim bu üst düzey yetkililer?’ diye sormamış. Biz soruyoruz: Kim bu devlet büyüğü, kim bu üst düzey yetkililer?” diyen Bakırlıoğlu, devlet–suç ilişkisine dair iddiaların şeffaf biçimde aydınlatılmasını istedi.

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, konuşmasını, Esat Koyuncu ve benzeri vakalarda mağdur aileler için yasal ve idari adımlar atılması, bağımlılıkla mücadele programı ödeneklerinin “kâğıt üzerinde değil sahada kullanılması” ve çocuk suçluluğu ile yeni nesil çetelere karşı kapsamlı, sosyolojik temelli bir strateji geliştirilmesi çağrısıyla tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI