CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı: “Bu suç endeksinde 10’uncu sıradayken İçişleri Bakanlığının çalışmaları yetersizdir”

CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer hakkındaki beraat kararlarına rağmen kayyum uygulamasının sürdürülmesini eleştirdi ve görevine iade çağrısı yaptı. Kolluk kuvvetlerinin barışçıl gösterilere karşı orantısız güç kullandığını savunan Ocaklı, kendi şahsına yönelik tehdit dosyalarını da gündeme getirerek “Güneysu Vakfı ve Kuzuoğlu Grubu bağlantılı kişiler tarafından tehdit edildim.” dedi. Uluslararası Organize Suçlara Karşı Küresel İnisiyatif raporuna atıfla Türkiye’nin organize suç endeksinde 193 ülke arasında 10’uncu, dayanıklılıkta ise 131’inci sırada olduğunu belirten Ocaklı, bağımlılıkla mücadele bütçesindeki ödeneklerin çok düşük oranlarda kullanılmasını eleştirdi; Göç İdaresi ve hukuk birimiyle ilgili iç işleyiş soruları ile valilere yönelik “uçkurunuza sahip çıkın” iddiasını da Bakan Ali Yerlikaya’ya yöneltti.

Kasım 18, 2025 - 12:30
Kasım 18, 2025 - 14:37
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı: “Bu suç endeksinde 10’uncu sıradayken İçişleri Bakanlığının çalışmaları yetersizdir”


TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2026 yılı bütçesi görüşülürken, CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldı. Konuşmasına İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Bakanlık heyetini selamlayarak başlayan Ocaklı, önce Esenyurt Belediyesi ve Prof. Dr. Ahmet Özer’e ilişkin hukuki süreci hatırlattı.

“Ahmet Özer iki dosyadan da beraat etti, kayyum ve uzaklaştırma hukuken bitmiş olmalı”
Ocaklı, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer hakkında yürüyen yargı sürecini özetleyerek, “Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer, 14 Temmuz 2024 tarihinde örgüt üyeliği nedeniyle yargılandığı davadan beraat ediyor, tahliye ediliyor.” dedi. Ardından, “Sonra yedekleme amacıyla ikinci bir tutuklama kararı çıkıyor ve ihaleye fesat iddiasıyla yürüyen bu dosyada da tensiple tahliye edilmiş durumda.” sözleriyle ikinci dosyaya işaret etti.

9. İdare Mahkemesinin 45’inci maddeyi Anayasa Mahkemesine taşıdığını hatırlatan Ocaklı, belediye başkanlığının boşalması hâlinde uygulanacak süreci düzenleyen hükme ilişkin somut norm denetimi talebinin kabul edildiğini belirtti. Buna rağmen, “İçişleri Bakanlığınca Esenyurt Belediyesine kayyum ataması yapıldıktan iki ay sonra Prof. Dr. Ahmet Özer’in görevden uzaklaştırılması yazısı tebliğ edildi.” dedi.

Ocaklı, Bakanlığın yazısında Özer hakkında verilen görevden uzaklaştırma kararının 28.08.2025 tarihinden itibaren iki ay süreyle devam edeceğinin belirtildiğini, bu sürenin ise 28.10.2025’te dolduğunu ifade etti. “Bu tarihten sonra yeni bir uzatma tebliği yapılmadı.” diyen Ocaklı, hem yargı kararları hem de süreler dikkate alındığında Ahmet Özer’in görevine iadesi gerektiğini savundu.

Bu, sadece bir kişi meselesi değil, barış sürecine duyulan güven açısından da önemlidir. Prof. Dr. Ahmet Özer her iki davasından da beraat etmiş bir belediye başkanıdır; artık kayyum uygulamasının kaldırılması ve görevine iade edilmesi için size sorumluluk düşmektedir.” ifadelerini kullandı.

“Barışçıl gösterilere orantısız güç uygulayan kolluk pratiğinden rahatsızız”
İçişleri Bakanlığı döneminde kolluk kuvvetlerinin barışçıl gösterilere yaklaşımını eleştiren Tahsin Ocaklı, “Görev süreniz boyunca kolluk kuvvetlerinin barışçıl gösterilere karşı takındığı tutumdan ve orantısız şiddetten çok rahatsızız.” dedi.

Somut örnekler veren Ocaklı, İstanbul İl Başkanlığı önündeki müdahaleleri, Saraçhane’deki protestoları ve ODTÜ öğrencilerinin barışçıl gösterilerini hatırlatarak, “Emniyet mensupları çok ciddi tazyik uygulamak suretiyle orantısız güç kullanmışlardır.” ifadelerini kullandı.

Rize’de çay işçilerinin ve çalışanların kadro talebiyle yaptıkları eyleme işaret eden Ocaklı, “Rize’de çay için kadro hakkını savunan üreticiler ve çalışanlar Rize İl Başkanlığını ziyarete gitti. Orada da yine polis memurları tazyik ve gaz yoluyla onları uzaklaştırmaya çalıştı.” dedi.

“Güneysu Vakfı ve Kuzuoğlu Grubu bağlantılı kişiler tarafından tehdit edildim”
Kendi güvenliğine ilişkin yaşadıklarını da Komisyon gündemine taşıyan Ocaklı, Rize’de bir su ürünleri ticareti meselesinde halkın yanında durduğu için tehdit edildiğini anlattı. “Beni tehdit eden Güneysu Vakfı ve özellikle Kuzuoğlu Grubu iş birliğine ait bir su ürünleri ticareti meselesi var. Şirket yetkilisi bir meczup, bir milletvekili olduğumu bildiği hâlde beni açıktan tehdit etti.” dedi.

Bu tehdidin karakol kayıtlarına geçtiğini ve savcılığın dosyada takipsizlik kararı verdiğini ifade eden Ocaklı, benzer kaynaklardan geldiğini düşündüğü yeni tehdit ve trafikte “şeritten atma” girişimlerinin de Emniyet Genel Müdürü ve İçişleri Bakanının dikkatinde olması gerektiğini söyledi. “Bu tür tehditler devam ederken, İçişleri Bakanlığının hem milletvekilleri hem de yurttaşlar için güvenlik teminatını güçlendirmesi gerekir.” dedi.

“Organize suç endeksinde 193 ülke arasında 10’uncu sıradayız, dayanıklılıkta 131’inci”
CHP’li Tahsin Ocaklı, küresel ölçekte Türkiye’nin organize suç algısını ortaya koyan bir rapora atıf yaparak, “Uluslararası Organize Suçlara Karşı Küresel İnisiyatif adlı bir kuruluş var. Bu kuruluşun yayınladığı suç endeksine göre Türkiye, suç rekoru bakımından 193 ülke arasında 10’uncu sırada, dayanıklılık sıralamasında ise 131’inci sırada.” dedi.

Raporun Türkiye’ye ilişkin tespitlerinin son derece rahatsız edici olduğunu belirten Ocaklı, rapordan şu başlıkları aktardı:

  • “Türkiye’de insan ticareti özellikle metropol, sınır ve turistik bölgelerde önemli bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor.”

  • Türkiye’nin yasadışı silah ticaretinde kaynak, geçiş ve varış ülkesi olarak rol oynadığı,

  • Sentetik uyuşturucu ticaretinin yoğunlaştığı, hem geçiş ülkesi hem tüketici pazar olarak Türkiye’nin öne çıktığı,

  • Yargı bağımsızlığı ve kapasitesinin endişe kaynağı olduğu; insan hakları savunucuları ve siyasi figürlerle ilgili davalarda siyasi müdahaleler, keyfî tutuklamalar ve yüksek mahkemeler arasında çelişkili kararların gözlemlendiği,

  • Bu tablonun kamuoyunun hukuk kurumlarına olan güvenini zedelediği.

Bu veriler ışığında İçişleri Bakanlığı çalışmalarını “yetersiz” bulduklarını söyleyen Ocaklı, “Bu kadar ağır bir organize suç ve kırılganlık fotoğrafı varken Bakanlığınız bu tabloyu nasıl değiştirmeyi planlıyor?” sorusunu yöneltti.

“Bağımlılıkla Mücadele Programı bütçesinin yüzde 80’den fazlası kullanılmadan başka tertiplere aktarılıyor”
Konuşmasının önemli bir bölümünü Bağımlılıkla Mücadele Programı ödeneklerine ayıran Ocaklı, Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesindeki kullanım oranlarını eleştirdi. “Emniyet Genel Müdürlüğünün 2024 yılı bütçesinde bağımlılıkla mücadele için ayrılan pay 5 milyar 937 milyon lira. Bunun sadece 1 milyar 40 milyon lirası kullanılmış; yani yüzde 17,5.” dedi.

Geriye kalan 4 milyar 897 milyon liralık tutarın “diğer bütçe tensiplerine aktarıldığını” belirten Ocaklı, özellikle il emniyet müdürlüklerinin personel giderleri ve memurlar tertibinde 4 milyar 502 milyon lira, sosyal güvenlik tedbirlerinde ise 300 milyon liranın hiç kullanılmayarak başka alanlara kaydırıldığını ifade etti.

2025 yılında da benzer bir tablo olduğunu söyleyen Ocaklı, “2025 bütçesinde Bağımlılıkla Mücadele Programı altındaki 7 milyar 341 milyon liralık ödeneğin sadece 462 milyon lirası kullanılmış durumda; kullanım oranı 2025 için de hâlen yüzde 6 seviyesinde.” dedi. Buna rağmen 2026 için 9 milyar 441 milyon liralık yeni ödenek talep edilmesini eleştiren Ocaklı, “Son iki yılda kullanım oranı bu kadar düşük olan tertipler için ısrarla ödenek talep etmenizin amacı nedir? Bütçede ‘dostlar alışverişte görsün’ kalemi mi yaratılıyor?” diye sordu.

“Göç İdaresi Mehmet Aktaş’a bağlı ama tüm toplantıları Mehmet Sağlam’la yapıyorsunuz; Bakanlık içinde huzursuzluk mu var?”
İçişleri Bakanlığının iç işleyişine dair sorular da yönelten Ocaklı, Göç İdaresi Başkanlığının hangi bakan yardımcısına bağlı olduğunu sorarak, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş’tan “Doğrudur.” yanıtını aldı. Bunun üzerine Ocaklı, “Bu kurumla ilgili bütün toplantıları Sayın Mehmet Sağlam’la yapıyorsunuz, hukuk bölümü de Sayın Bülent Turan’a bağlı iken Göç ve hukuk toplantılarını neden Mehmet Sağlam Bey’le yürütüyorsunuz?” sorusunu dile getirdi.

Strateji Başkanlığındaki görev değişikliğini de gündeme taşıyan Ocaklı, “Valilerle yapılan bir video kayıt toplantısında ‘Uçkurunuza sahip çıkın, istihbarat bende, sizi görevden alırım.’ gibi ifadeleri kullandınız mı? Strateji Başkanı Mehmet Mut neden ara dönemde görevden alındı? Yerine atanan kişiye Mehmet Sağlam’ın referans olduğu iddiası doğru mudur?” dedi.

Bu iddiaların Bakanlık içinde huzursuzluk algısını güçlendirdiğini söyleyen Ocaklı, “Bakanlığınızda böyle bir huzursuzluğun olduğu bilgisi yayılırken siz Türkiye’nin huzurunu bu durumda nasıl sağlayacaksınız?” ifadeleriyle soru yöneltti.

Konuşmasının sonunda bütçenin hayırlı olması temennisini yinelen CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, “Ben milletin vekiliyim; milletten duyduğum, kamuoyunda konuşulan her şeyi size sormak zorundayım.” diyerek sözlerini tamamladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise, Ocaklı’nın soruları sonrası “Kızmadım, acıdım.” ifadelerini kullandı; Ocaklı ise “Acıma, acınacak hâle düşersin.” sözleriyle karşılık verdi.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI