CHP’Lİ VELİ AĞBABA: “İÇERİDE KURT DIŞARIDA KUZU, VİZE KRİZİ VE LİYAKATSİZ BÜYÜKELÇİLER TÜRKİYE’Yİ İTİBARSIZLAŞTIRIYOR”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde söz alan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, hem içeride hukuk ve demokrasi alanındaki uygulamaları hem de dış politikadaki tercihleri sert sözlerle eleştirdi. Eski Dışişleri Bakanları ve Dışişleri Komisyonu yönetiminin toplantıda olmamasını “iç çekişme” iddialarıyla gündeme getiren Ağbaba; Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın uzun tutukluluklarını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmamasını, ABD Büyükelçisi Tom Barrack’ın Hatay’ı Suriye toprağı gösteren harita önündeki pozuna karşı sessiz kalınmasını, artan vize reddi oranları ve pasaport endeksi tablosunu, IŞİD firarilerinin iadesi konusundaki eksikleri ve parti teşkilatı/SETA kökenli büyükelçi atamalarını sıraladı. Türkiye’nin itibar kaybettiğini savunan Ağbaba, siyasi etik kanunu çıkarılması ve siyasetçilerin mal varlıklarının şeffaflaşması çağrısı yaptı.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçesi üzerinde söz alarak hem dış politikaya hem de dış politikayı doğrudan etkilediğini belirttiği iç hukuk ve yönetim anlayışına ilişkin geniş kapsamlı eleştirilerde bulundu. Konuşmasına, esprili bir girişle “Necmettin Bey'den sonra benim için çok zor bir konuşma olacak.” diyerek başlayan Ağbaba, Dışişleri bütçesinin görüşülme biçimine dair kurumsal bir eleştiriyle söze girdi.
“Dışişleri Bütçesi Eski Bakanlar ve Komisyon Yönetimi Olmadan Görüşülüyor”
Dışişleri Bakanlığı bütçesinin tartışıldığı oturumda eski Dışişleri Bakanlarının ve Dışişleri Komisyonu yönetiminin salonda bulunmadığına dikkat çeken Ağbaba, “Dışişleri Bakanlığı konuşuluyor; dolayısıyla, eski Dışişleri Bakanlarının burada olması lazım, onlar yoksa Dışişleri Komisyonu Başkanı Sayın Fuat Oktay'ın olması lazım.” dedi. Komisyon üyeleri arasında sadece bir kadın Dışişleri Komisyonu üyesi bulunduğunu, geri kalanların Kırşehir, Yozgat ve Malatya milletvekilleri olduğunu hatırlatarak, “Dışişleri bütçesi böyle bir ortamda konuşuluyor, bunu da sizlerin dikkatine sunmak istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş’un, bütçeyi yapma yetkisinin bu komisyonda olduğunu hatırlatması üzerine Ağbaba, “Tabii ki ama bir Fuat Oktay'ın olmaması doğru olmaz.” diyerek ısrarını sürdürdü ve iktidar kulislerine yönelik, “Aranızda sıkıntılar olduğu söyleniyor, bir iç çekişme olduğu söyleniyor; onu da size iletmiş olayım.” sözleriyle dikkat çekici bir iddia ortaya koydu.
Demirtaş ve Kavala Vurgusu: “Hukuku Geçtim, Vicdanınız Sızlamıyor mu?”
CHP’li Ağbaba, konuşmasının önemli bölümünü Türkiye’nin insan hakları ve hukuk devleti karnesine ayırdı. Özellikle Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala dosyalarını gündeme taşıyan Ağbaba, “Bu Selahattin Demirtaş'ı size sorarlar; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi birden fazla karar verdi, Osman Kavala'yı sorarlar.” diyerek, Avrupa’daki temaslarda bu iki ismin Türkiye’nin önüne çıkarıldığını söyledi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a doğrudan hitap eden Ağbaba, “Hadi hukuku bıraktık, elinizi biraz vicdanınıza koyun, bu adam dokuz yıldan beri cezaevinde, dokuz yıldan beri cezaevinde değerli arkadaşlar; bunun ne ajanlığı kaldı ne gezisi kaldı; yazıktır, günahtır ya!” sözleriyle eleştirisini dillendirdi. Bu süreçlerin bedelini sadece tutukluların değil, ülkenin de ödediğini vurgulayan Ağbaba, “Bedeli memleket ödüyor arkadaşlar, bedeli itibarsızlaşarak…” dedi.
Avrupa Birliği’ndeki tartışmalara işaret eden Ağbaba, “Avrupa Birliği Komisyonunda ne diyorlar? Türkiye'nin üyeliği, dışarı çıkarılması konuşuluyor.” diyerek, bunun dış politikayı doğrudan etkilediğini savundu. Dışişleri Bakanını da eleştirerek, “Maalesef sizin de bir açıklamanız yok yani Sayın Bakan… Siz Dışişleri Bakanısınız; bundan en çok siz etkileniyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Tom Barrack ve Hatay Haritası: “Bize Rejim Öneren Sömürge Valisi Gibi Büyükelçi”
Ağbaba, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ı da sert sözlerle eleştirdi. “Bu Tom Barrack kim ya, Tom Barrack kim, bizim patronumuz mu?” diyen Ağbaba, bir büyükelçinin Türkiye’nin iç rejimi hakkında konuşmasını kabul edilemez buldu. Barrack’ın açıklamalarını hatırlatan Ağbaba, “Türkiye'nin rejimi hakkında konuşuyor… Böyle bir Büyükelçi bunu nerede söyler, biliyor musunuz? Ya vesayet altındaki bir ülkede söyler ya sömürge ülkelerinde bunu söyler ama buna cevap veren kimse yok.” ifadelerini kullandı.
Tom Barrack’ın Suriye’de YPG ziyareti sırasında çekilen ve Hatay’ı Suriye toprağı gibi gösteren bir harita önünde verdiği pozla ilgili olarak ise “Bir haritanın önünde resim veriyor, bu haritada Hatay Suriye topraklarında gözüküyor.” diyerek tepki gösterdi. Bu tavrı, “bölge valisi, sömürge valisi gibi davranmak” olarak niteleyen Ağbaba, “Türkiye bu kadar önemsiz bir ülke mi? Türkiye'ye bir değer verilmediği gözüküyor burada.” dedi.
Barrack’ın kariyerine ve Trump’la ilişkisine değinen Ağbaba, “Devlet içinden gelen birisi değil, iş adamı. Özelliği ne? Trump'ın en yakın arkadaşı. Ne için gelmiş? Herhâlde Trump'ın ticari ilişkilerini kurmak için gelmiş.” değerlendirmesinde bulundu. Büyükelçinin görevinin iki ülke arasında dostluk kurmak olduğunu hatırlatan Ağbaba, “Maalesef, adam ortada yok.” sözleriyle eleştirdi.
Barrack’ın geçmişte Epstein dosyalarıyla anıldığı iddiasına da atıf yapan Ağbaba, “Epstein dosyalarının baş faillerinden birisi bu; ona da laf yok, ona da bir şey söyleyemiyorsunuz.” dedi. Ardından AK Parti sıralarına dönerek “Siz var ya, içeride kurt gibisiniz, kurtsunuz, dışarıda kuzu gibisiniz.” sözleriyle tepki gösterdi.
“Trump’a ve Barrack’a Süt Dökmüş Kedi Gibi, CHP’ye ‘Ey!’ Diye Bağırıyorsunuz”
İktidarın muhalefete karşı çok sert, dış aktörlere karşı ise sessiz kaldığını savunan Ağbaba, “Cumhuriyet Halk Partisinin bir eleştirisi olsun, ‘Ey!’ diye bağırıyorsunuz; Trump'a karşı süt dökmüş kedi gibisiniz; Tom Barrack'a karşı süt dökmüş kedi gibisiniz.” dedi. İktidar milletvekillerine, özellikle de AK Parti Yozgat Milletvekili Süleyman Şahan’a dönerek, “Çıkın deyin ki: ‘Kimsin lan sen?’ Tom Barrack'a Sayın Bakan bir şey diyemiyor. Sayın Bakan bir şey diyemiyor, bari sen söyle.” ifadelerini kullandı.
Vize Krizi ve Pasaport Endeksi: “Evlatlarımız Vize Alamıyor, Pasaportumuz 91’inci Sırada”
CHP’li Ağbaba, konuşmasının son bölümünde vize sorununa ve Türkiye’nin pasaport gücüne odaklandı. “Öyle bir durumdayız ki vallahi utanıyoruz, evlatlarımız vize alamıyor.” diyen Ağbaba, bir milletvekilinin oğlunun vize başvurusunun reddedildiği örneğini paylaştı.
Avrupa Konseyi’nin yolsuzlukla mücadele organı GRECO ve Schengen vize serbestisi kriterlerine dikkat çeken Ağbaba, “Vize serbestisi için 72 tane madde varmış, 6 kriter kalmış. En önemli şey siyasi etik kanununun çıkarılması.” dedi. Bu kanunun çıkarılması çağrısında bulunurken, geçmişte hükümette görev yapan Ahmet Davutoğlu’na atıfla, “Davutoğlu siyasi etik kanunu çıkartmaya kalktı da gitti ya, başınıza bir iş gelmesin.” sözleriyle hem uyarı hem de eleştiri yöneltti.
Türkiye’nin pasaport endeksindeki konumuna dikkat çeken Ağbaba, “2025 yılında 193 ülke arasında pasaport gücünde 91'inci sıraya gerilemişiz. Pasaport endeks puanımız 123.” bilgisini paylaştı. Almanya ve Fransa’nın 174 puanla en güçlü pasaportlar arasında olduğunu belirtirken, kişi başına geliri Türkiye’ye yakın veya daha düşük olan bazı ülkelerin pasaport gücünün daha yüksek olduğuna işaret etti: “Kişi başına düşen millî geliri 13.730 dolar olan bir Güney Amerika ülkesinin puanı bizden yüksek, 162… Samoa küçük bir ada, nüfusu 216 bin… Pasaport puanı bizden yaklaşık 132 puan daha yüksek.”
Bu tablonun temel nedenlerinden birinin siyasi etik eksikliği ve yolsuzluk algısı olduğunu savunan Ağbaba, “Siyasetçilerin nasıl para kazandığı, nereden aldığı ortaya çıkması lazım. Siyasetin temiz olması lazım.” diyerek siyasi etik kanunu çağrısını yineledi.
10 Ekim Gar Katliamı ve IŞİD Sanıkları: “Hâlâ Firariler Var, İade İçin Adım Atın”
Konuşmasında 10 Ekim 2015 Ankara Gar katliamı dosyasına da değinen Ağbaba, IŞİD saldırısıyla ilgili 16 sanığın hâlâ firari olduğunu hatırlattı. Suriye bağlantılı isimler arasında saydığı bazı kişilerin adlarını vererek, “Mustafa Delibaş, Fadile Delibaş, Cebrail Kara, İlhami Balı, Bayram Yıldız gibi insanların hâlâ Suriye'de olduğu söyleniyor.” dedi. Bu kişilerin Türkiye’ye iadesi için daha fazla girişimde bulunulması gerektiğini belirtti.
Büyükelçi Atamalarında Liyakat Tartışması: “Dışişleri AK Parti Teşkilatından ve SETA’dan Büyükelçi Yetiştiriyor”
CHP’li Ağbaba, Dışişleri teşkilatındaki atamaları da eleştirerek, kariyer diplomasi yerine parti ve düşünce kuruluşu bağlantılı isimlerin öne çıktığını savundu. “Dışişleri Bakanlığı artık büyükelçiyi nereden yetiştiriyor? AK PARTİ teşkilatlarından ve SETA Vakfından yetiştiriyor.” diyen Ağbaba, bunun çok sayıda örneği olduğunu ileri sürdü.
Cumhurbaşkanı danışmanları, Maarif Vakfı yöneticileri, eski gazeteci, RTÜK üyesi, eski başdanışman gibi isimlerin büyükelçi yapıldığını söyleyen Ağbaba, “Erdoğan'ın eski başdanışmanı Cezayir'de. Çekya'da dönmüş bir arkadaşımız, çok hızlı bir viraj dönmüş, Metin Feyzioğlu diye bir personel, Allah size bağışlasın, Allah sizde bıraksın onu.” şeklinde konuştu.
SETA kurucularının ve parti teşkilatı mensuplarının farklı ülkelerde görevlendirildiğini iddia eden Ağbaba, örnekler verirken, “Endonezya Cakarta Büyükelçiliğinde SETA Vakfı kurucusu var. Esenler teşkilatından, Katar'da Maarif Vakfının elçisi var.” ifadelerini kullandı. AK Parti milletvekillerine yönelik, “Canınızı sıkmayın, dil bilmeye, siyasal bitirmeye, diplomatik bir kariyere gerek yok.” sözleriyle eleştirisini mizahi bir dille sürdürdü.
Bazı büyükelçilerin görev yaptıkları ülkeyi ilk kez atanmadan sonra gördüğünü öne süren Ağbaba, “İlk kez görüyorsun o ülkeyi ve büyükelçi oluyorsun… Hiç görmemiş, ilk kez atanıyor büyükelçi. Bizimkiler ilk kez tanışıyor mübarekler, orayı ilk kez görüyor.” diyerek liyakat tartışmasını gündeme getirdi.
“Taht Kavgası” Uyarısı: “Evlat Boğduran Geleneğin Taht Mücadelesi Bize Uğramasın”
CHP’li Ağbaba, bürokrat atamaları ve görevden almalar üzerinden iktidar içi çekişme iddialarına da değindi. Sosyal medyada dolaşan “taht kavgası” yorumlarını hatırlatarak, “Diyorlar ki ‘Bir taht kavgası var sosyal medya üzerinden.’ Aman, dikkat edin.” dedi.
Osmanlı tarihine göndermede bulunarak, “Bakın, biz Osmanlı geleneğinden geliyoruz, biz taht için evlat boğdurmuş bir gelenekten geliyoruz. Aman ha, başınıza bir iş gelmesin, dikkat edin.” şeklindeki sözleriyle hem eleştiri hem de uyarı niteliğinde bir değerlendirme yaptı.
Vize Serbestisi İçin Siyasi Etik Kanunu Çağrısı ve Mal Varlığı Şeffaflığı Önerisi
Konuşmasının sonunda yeniden vize meselesine dönen Ağbaba, bir iş insanının eşinin kanser tedavisi için Almanya’ya gitmek üzere yaptığı başvurunun reddedildiğini aktardı. Dosyanın Türk-Alman İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’ın resmi imzasıyla iletilmesine rağmen “Almanya'da yeterli gerekçe görmedik.” cevabının verildiğini anlatarak, sürecin geldiği noktayı çarpıcı bir örnek olarak sundu.
Çözüm önerisi olarak siyasi etik kanunu çıkarmayı işaret eden Ağbaba, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarına da atıfla, “Diyoruz ki gelin, hep beraber bir siyasi etik kanunu çıkaralım. Siyasi parti liderlerinin, bakanların, komisyon başkanlarının, milletvekillerinin mal varlıkları araştırılsın, kaynakları araştırılsın.” çağrısında bulundu.
Konuşmasının sonunda, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş’un süre uyarısından sonra sözlerini toparlayan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Benim sözlerim bu kadar. Ben teşekkür ediyorum. Bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.” diyerek Dışişleri Bakanlığı bütçesinin ülke adına hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni etti. Komisyon Başkanı Mehmet Muş da Ağbaba’ya teşekkür ederek görüşmelere devam etti.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI