Japonya, Fukuşima sonrası nükleer enerjiye dönüş yapıyor!

Japonya, enerji talebindeki artış nedeniyle nükleer enerjiye yeniden yöneliyor. Hükümet, 2040 yılına kadar nükleer enerjinin ülkenin elektrik arzındaki payını %20’ye çıkarmayı hedefliyor. Ancak uzmanlar, bu dönüşümün maliyetli ve riskli olabileceği konusunda uyarıyor.

Şubat 19, 2025 - 09:59
Japonya, Fukuşima sonrası nükleer enerjiye dönüş yapıyor!

Japonya, Fukuşima nükleer felaketinin ardından yıllardır azaltmaya çalıştığı nükleer enerjiye dönüş yapıyor. Hükümetin açıkladığı yeni enerji planına göre, 2040 yılına kadar nükleer enerjinin ülkenin toplam enerji arzındaki payı %20'ye yükseltilecek. Bu oran, 2023'teki %8,5’lik seviyenin iki katından fazla olacak.

Nükleer enerji politikası değişti

Salı günü onaylanan enerji planında, ‘nükleer enerjinin kullanımının en üst düzeye çıkarılması’ ifadeleri yer alırken, daha önce kullanılan ‘nükleer enerjiye olan bağımlılığın azaltılması’ söylemi çıkarıldı. Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı tarafından hazırlanan plan, yapay zeka veri merkezleri ve yarı iletken fabrikalarının artan enerji ihtiyacına çözüm olarak gösteriliyor.

Kabine yetkilileri, küresel enerji krizine dikkat çekerek, özellikle Ukrayna’daki savaş ve Orta Doğu’daki çatışmalar nedeniyle fosil yakıt temininde yaşanan zorlukları vurguladı. Japonya’nın sınırlı enerji kaynaklarına sahip bir ülke olduğunu belirten yetkililer, enerji arz güvenliğinin sağlanması için nükleer enerjinin kaçınılmaz hale geldiğini savunuyor.

Riskler ve endişeler

Ancak uzmanlar, nükleer enerjiye dönüşün ciddi riskler taşıdığı konusunda uyarıyor. Ryukoku Üniversitesi’nden Prof. Kenichi Oshima, Japonya’nın uranyum ithalatına bağımlı hale geleceğini ve bunun ekonomik maliyetler doğuracağını belirtti. Ayrıca, ülke genelindeki nükleer santral sayısının artmasının büyük çaplı kazalar riskini de beraberinde getireceği ifade ediliyor.

2024’ün başında Noto Yarımadası’nda meydana gelen depremin ardından, daha önce yerel halkın itirazı nedeniyle iptal edilen bir nükleer santral projesinin ne gibi sonuçlara yol açabileceği yeniden gündeme geldi. Profesör Oshima, "Eğer bölgede bir nükleer santral olsaydı, büyük bir kazaya yol açabilirdi" dedi.

Fukuşima’nın gölgesi hâlâ hissediliyor

Japon halkı için nükleer enerji, 2011’deki Fukuşima felaketinin travmasını hatırlatıyor. Tokyo sakini Yuko Maruyama, "O korkunç felaketi yaşadık. Hükümetin nükleer enerjiye dönüş yapmasını destekleyemem" diyerek duyduğu endişeyi dile getirdi.

Fukuşima santralindeki radyoaktif atık suyun denize boşaltılması da geçtiğimiz yıl tartışmalara neden olmuş, komşu ülkelerden tepki almıştı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), bu sürecin güvenli olduğunu açıklasa da, Greenpeace gibi çevre örgütleri, nükleer enerjinin hâlâ büyük riskler taşıdığı görüşünde.

Hükümetin hedeflerine ulaşabilmesi için 33 reaktörün yeniden faaliyete geçirilmesi gerekiyor. Ancak bu süreç, güvenlik denetimleri ve halkın tepkileri nedeniyle yavaş ilerliyor. Ekim 2024’te ülkenin en eski nükleer santrali olan Takahama reaktörüne 50 yılın ardından yeniden işletme izni verilmesi, Japonya’nın nükleer enerjiye dönüşte kararlılığını gösteren önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.


CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI