Polonya'nın yeni sınır yasası göçmen krizini derinleştiriyor: İnsan hakları örgütleri uyarıyor

Polonya'nın Belarus sınırında uygulamaya koyduğu tartışmalı yasa, sığınma hakkını ciddi şekilde kısıtlarken, insan hakları örgütleri bu durumun insani krizi derinleştireceği ve temel hakların sistematik şekilde ihlal edildiği uyarısında bulunuyor. Oxfam, uygulamaların uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti.

Mart 28, 2025 - 13:54
Polonya'nın yeni sınır yasası göçmen krizini derinleştiriyor: İnsan hakları örgütleri uyarıyor


Polonya-Belarus sınırında insan hakları krizi büyüyor
Polonya’nın Belarus sınırında aldığı yeni güvenlik önlemleri, göçmenlerin sığınma hakkını ciddi şekilde sınırlandırıyor. İnsan hakları örgütü Oxfam, Polonya'nın uygulamaya koyduğu geri itme politikasının uluslararası hukuka, Avrupa Birliği yasalarına ve Polonya anayasasına aykırı olduğunu belirtti. Oxfam Ukrayna Savunuculuk Lideri Sarah Redd, yaşananların bir 'insani yardım ve insan hakları krizi' olduğunu vurguladı.

Yasaya göre iltica hakkı geçici olarak askıya alındı
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda'nın onayladığı yasa, ülkenin doğu sınırında sığınma başvurusunda bulunma hakkını geçici olarak askıya alıyor. Bu düzenleme, göçmen akışının Rusya ve Belarus tarafından Avrupa Birliği’ne karşı bir baskı unsuru olarak kullanıldığı gerekçesiyle savunuluyor. Ancak uygulama, insan hakları savunucuları tarafından "sistematik dışlama" ve "geri göndermeme ilkesinin ihlali" olarak nitelendiriliyor.

Sınır muhafızlarına geniş yetkiler, denetimsiz uygulamalar
Yeni yasa kapsamında, sığınma başvurularını değerlendirme yetkisi sınır muhafızlarına bırakıldı. Oxfam yetkilileri, bu durumun bireysel hakların ihlal edilmesine yol açabileceğini ve özellikle savunmasız grupların korunmasının yeterince sağlanamayacağını ifade etti. Avukat Filip Rakoczy, başvuruların reddine ilişkin herhangi bir prosedürün belirtilmemesini eleştirerek tüm sürecin iyi niyete bağlı yürütüldüğünü söyledi.

Tampon bölgeye erişim kısıtlı, hak ihlalleri belgelenemiyor
Polonya'nın Haziran 2024'te ilan ettiği tampon bölge, sivil toplum kuruluşları ile gazetecilere sınırlı erişim sunuyor. Egala STK'sından Katarzyna Gmitrzak, bölgede şiddet olaylarının arttığını ve yardım ulaştırmanın giderek zorlaştığını belirtti. Yardım kuruluşları, tanıklıklara dayanarak dayak, köpek saldırısı, gaz kullanımı gibi ağır ihlalleri raporluyor.

AB önce karşı çıktı, sonra geri adım attı
Avrupa Komisyonu, başlangıçta söz konusu yasal düzenlemeye karşı çıkarken, iki ay sonra güvenlik gerekçesiyle üye devletlerin 'kararlı hareket etmesine' olanak tanıyan yeni bir açıklama yaptı. Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, göçün 'silah haline getirilmesine' karşı üye ülkelerin desteklendiğini ifade etti.

İnsanlık dışı uygulamalar iddiası güçleniyor
Oxfam'ın yayımladığı raporda, sınır bölgesinde göçmenlerin jiletli tellerden geçmeye zorlandığı, soğuk nehirlerden geçmeye itildiği, kişisel eşyalarına el konulduğu ve bazı durumlarda ciddi yaralanmalar yaşandığı belirtildi. Gmitrzak, 'Bu sınırda insan hakları neredeyse yok' diyerek durumu özetledi.


Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI

Google News Google News'e Abone Ol