Trump ile Vatikan arasındaki teolojik savaş: Papa Francesco'nun yeni yönetime tepkisi

Papa Francesco ile Donald Trump yönetimi arasında yaşanan gerilim, son dönemde özellikle göçmen karşıtı politikalar ve dini referanslarla şekillenen açıklamalar üzerinden giderek daha da derinleşiyor. Trump'ın Beyaz Saray'ındaki aşırı muhafazakar Katolik figürleri, başta Başkan Yardımcısı JD Vance olmak üzere, göçmen karşıtı politikalarını Katolik inançlarıyla meşrulaştırma yoluna gitmişti. Ancak Vatikan, bu teolojik yorumları kabul etmeyerek karşı bir tutum sergiledi.

Göçmen karşıtı politikalar ve Vatikan'ın tepkisi
Trump'ın yönetiminde uygulamaya konan "Önce Amerika" politikaları, özellikle göçmenlere yönelik sert tutum, Vatikan tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Papa Francesco, ABD'nin göçmenleri kitlesel şekilde sınır dışı etmesini "büyük bir kriz" olarak nitelendirdi ve "insan onuruna dayalı" bir yaklaşımın önemi üzerinde durdu. Vatikan'dan gelen bu açıklamalar, Trump yönetimini teolojik bir düzeyde eleştiren ilk net yanıt oldu.

Trump yönetiminin teolojik yaklaşımı ve Papa'nın karşı çıkışı
Papa'nın mektubu, sadece göçmen politikalarıyla sınırlı kalmadı, aynı zamanda ABD yönetiminin inanç temelli bir politika izlediğini belirterek, Vance'in savunduğu Katolik "ordo amoris" anlayışını reddetti. Bu kavram, önce aileyi ve yakın çevreyi, ardından ise diğerlerini düşünmeyi öngörüyor. Papa, bu anlayışın aksine, sevginin "istisnasız herkese açık bir kardeşlik" olması gerektiğini vurguladı.

Kültürel savaş haline gelen teolojik çatışma
ABD'deki muhafazakar Katoliklerle ilerici Papa Francesco arasında yaşanan çatışma, son yıllarda daha da derinleşti. Bu durum, Batı-Doğu Hristiyanlık ayrılığını andıran bir boyuta ulaşmış durumda. 2016'dan itibaren bu çatışma, Trump'ın başkanlık döneminde belirginleşmişti. O dönemde Papa, Trump'ın göçmen karşıtı politikalarını sert bir şekilde eleştirmişti. Bugünse, bu teolojik savaş daha da keskinleşmiş durumda.

Trump’ın Vatikan’a yönelik provokasyonları
Trump'ın ikinci dönemi başlamadan önce, Vatikan’a yönelik açık bir provokasyon olarak görülen bir diğer hamlesi ise, Papa Francesco'nun karşısında bir isim olan Brian Burch'ü yeni Vatikan büyükelçisi olarak atamaktı. Burch, Papa'nın politikalarına karşı sert eleştirilerde bulunmuş ve eşcinsel çiftlerin kutsanmasını reddetmişti. Bu gelişmeler, Vatikan ile Trump yönetimi arasındaki gerilimin daha da artmasına neden oldu.

Papa seçimi ve Vatikan’ın geleceği
Papa Francesco'nun görev süresinin sonlarına yaklaşmasıyla birlikte, Vatikan’daki gelecekteki seçimler de büyük bir dikkatle izleniyor. Francesco'nun politikaları, Katolik dünyasında ilerici bir yönelime işaret ederken, Trump yönetimiyle olan çatışmalar, katoliklerin gelecekteki liderinin kim olacağına dair spekülasyonları artırdı. Profesör Faggioli, Amerikan Katolikleri arasında Francesco sonrası döneme dair planlar yapıldığını belirtiyor.

CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI